03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

yan ve Sait Faik, Van Gogh ve serseri ressam Ohannes, Kurosawa ve Angelopoulos, Sabri Altınel ve Hilmi Yavuz, Brecht ve Camus, Hesse ve Nietzsche, Musa, îsa ve Muhammed Peygamber hep birlikte insanlığın dünü, bugünii ve yarını üzerine hasbıhal ediyorlar. Atatürk'iin Kastatnonu Gezisi/ Yrd Doç. Dr. Mustafa Eskı/ Atatürk Kültiir, Dıl ve l'arıh Yüksek Kurumu Atatiirk Araştırma Merkezi Yayını/ 101 ı\ "Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk (...) 23 Ağtıstos 1925'teki ATATÜRK'ÜN Kastamonu gezisini gerçekleştirKASTAMONli miştir. Şapka lnkılâbı'nda elinde GEZİSİ şapka, Kastamonu'da kendisini daha önce görmemiş olan halkın karşısına çıkmıştır. Böylece Kastamonu'da halkın tepkisini daha önceden görmek istemiştir." Yrd. Doç. Dr. Mustafa Eski'nin bu çalışmasında, Mustafa Kemal Atatürk'iin Kastamonu'ya davet edilmesi, Kastamonu'da karşılanması, Kastamonu ve ilçelerini ziyareti, burada yaptığı konuşmaları, gezinin basındaki etkileri, gezi sonrasındaki yaşananlar ele alınmaktadır. Mustafa Kemal Atatüık'ün Kastamonu'ya yapmış olduğu geziyle ilgili olarak hazırlanan bu eser bir boşlıığu doldıırmaktadır" diyor kitabın Sunuş yazısında Atatürk Araştırma Merkczi Başkanı Prof. Dr. Yaşar Akbıyık. Hunlar/ Lev Nikolayeviç Gumilev/ Çeviren: D. Ahsen Batur/ Selengc Yayınlart/ 672 s. Eski Türkler/ Lev Nikolayeviç Gumilev/ Çeviren: D. Ahsen Batur/ Selenge Yayınları/ 607 i Muhayyel Hükiimdarhğın tzinde/ Lev Nikolayeviç Gumilev/ Çeviren: D. Ahsen Batur/ Selenge Yayınları/ 416 s. Lev Nikolayeviç Gumilev 1912, Petersburg doğumludur. Babası N. S. Gumilev ve annesi Kırım Türklerinden Anna Ahmetova, zamanın en gözde şair ve şairesidir. Baba Gumilev, rejim muhalifi olmak suçlamasıyla Stalin döneminde kurşuna dizilmiştir. Gumilev, 1935 1949 yılları arasında üç defa tııtuklanmış, en sonuncusunda 10 yıla mahkum edilmiş, fakat 1956'da Stalin'in çıkardığı "Ço"VUIAYYEL cuk, ebeveyninin hatasından soHLKL'MDARUĞIN rumlıı değildir" kararıyla tahliye edilmiştir. îlk tutuklamasından IZİKDE itibaren üniversite kapıları yüzüne kapatılmış, fakat masumiyeti anlaşılınca, tekrar okula kaydedilerek öğrenimini tamamlamasına izin verilmiştir. Genç yaşında birkaç dil biliyor olması, Eski Türkçenin dışında, Hun tarihine de vâkıf bulunması sayesinde zamanın ünlü yardım ve teşvikleriyle Eski TürkJer adlı doktora çalışmasını tamamlamıştır. 1986'da emekli olmuş, 1992 sonunda da ölmüştür. Şu anda sevenleri tarafından onun adına Gumilev Dünyası Vakfı adında bir vakıf kurulmuş ve bütün eserleri yeniden yayımlanmıştır. "Hunlar", yazarın "Bozkır Ûçlemesi" dediği serinin ilk kitabıdır. Ikincisi "Eski Türkler", üçüncüsü "Muhayyel Hükümdarlığın lzinde"dir. Fakat onun hayatında, bu eseri kadar önemli olan bir diğer çalışması "Etnogenez ve Biosfer"dir. Halkların teşekkül, yükseliş ve düşüş sebeplerini incelediği bu eserinden başka on beş civarında kitabı ve yayımlanmış yüzlerce makalesi vardır. Hazar Çevresinde Bin Yıl EtnoTarih Açısından Türk Halklarının.ve Çevre Halkların Şekillenişi Üzerine/ Lev Nikolayeviç Gumilev/ Çeviren: D. Ahsen Batur/ Selenge Yayınlart/ 419 s. "Hazar Çevresinde Bin Yd", yazarın Hazar'ı merkez yaparak Asya ve dünya halldarının türeyiş, yükseliş ve düşüşlerini etnotarih açısından ıneeleyen önemli eserlerindendir. "Hazar Çevresinde Bin Yıl" bir noktada Etnojenez ve Bios+3AYFA 22 fer adlı eserin devamı olarak düşünülebilir. Gumilev'in, çeşitli dillerde yazılmış yüzden fazla ilmi makaleleri de vardır. Gölge Kız/ Murat Tuncel/ Varltk Yaytnları/ 96 s. Bu öykülerde, Anadolu'dan Hollanda'ya uzanan upuzun bir coğrafyada insanın izini sürüyor Murat Tuncel. Gerçeklerle düşlerin iç içe geçtiği bu yolculukta, baskılarla, göçlerle ve yalnızlık duygusuyla biçimlenen bir zamana tanıklık ederken, kendisiyle de yüzleşmeyi göze alabiliyor. Tabii bizlerle de!.. Antik Çağ'da Tarsuslu Filozoflar/ Uğur Pismanlık/ Antik Sahaf Kıtahevi Yayınları/ 72 s. "Antikçağ, fikir ve sanat mirasının çoğunu üzerinde yaşadığımız topraklara bıraktı. Batı'da Güney îtalya ve Sicilya, Doğu'da Iskenderiye, Antakya ve Tarsus'a yayıldı ve sürdürüldü... Tarsuslu filozofların etki alanları kendi zamanlarında da genişti. Antikçağda, bilgilenmenin okulla sınırlanmadığuıı, canlı tutulduğunu biliyoruz... Toplumsallığın olgunlaşması, bilgilerin nesnel olmasına, hayat içinde, üretim içinde yoğrulabilmesine bağlıdır. Tarsus'ta bunun başarddığını bu kitaptan anlıyoruz." diyor Prof. Dr. Uluğ Nutku. Kukla/ Ahmet Ümit/ Om Yayınevı/611 v Polisiye roman yazarımız Ahmet Ümit, son romanı "Kukla" ile okur karşısında. Kitabın ilk baskısının elimize ulaşmasının ardından ikinci baskısının da yayımlandığını duyduk. Ahmet Ümit, yine gerilim dolıı olayların peşinde koşturuyor okurlarını. Model/ Ahmet Ferit/ AFÜ Yayınlart/ 266 s. Ahmet Ferit, "Balkon ve Salon" adını taşıyan şiir kitabıyla başladı edebiyat yaşamına. Ardından "Mavi", "Plaj", "Kar" romanları ile "Tren" ve "îstanbul Yılları" adlı öykü kitaplarını yayımladı. Bir de günlüğü olan Ahmet Ferit, bu yeni romanında insanın yaşamında, sürekli devrimler ve yenilikler yapması gerektiğini anlatıyor. Çağının Tanığı tki YazarVedat Türkali ve Christa WolPta Gerçekçilik/ Gülperı Sert/ tlya Yayınları/ 3X0 s. Geçmişi bilmeyen, bugünü değerlendiremez, yarını biçimlendireÇA6ıNıN TANıIı mez. Vedat Türkali "Bir Gün Tek İK) YAZAR Başına"da, Christa Wolf "BölünVedat Türkall müş Gökyüzü"nde geçmişi mercek altına alıyorlar. Her iki eserde Christa Wolt'la bir aşk öyküsüniin çevresinde geli6erçekçilik şen toplumsal olaylar bireyin yaşantısını direkt olarak etkiliyor. rİ ,Xrrl Türkali, KemalGünsel ilişkisiyle, insanların birbirine güvenmemelerinin, birbirlerinden kuşku duymalarının toplumsal nedenlerine eğilirken, Menderes hükümetinin son yılını, 59'un sonbaharından 27 Mayşıs 1960 darbesine kadar geçen süre içinde için için kaynayan Türkiye'yi, aydınların halktan kopuk oluşunu vurguluyor, bir avuç sosyalistin başını çektiği solun örgütlenme çabalarını, öğrenci hareketlerini anlatıyor. Christa Wolf, 7 Ekim 1949'da kurulan Demokratik Almanya'da yeni yapılanmakta olan sosyalist rejimi, insanların bu rejime karşı eleştirel ve onaylayan tutumlarını, geçmiş ve bugünle hesaplaşmalannı, sosyalist rejimin 3 Ekim 1989 yılında yıkılıncaya kadar Almanya'yı iki ayrı toplum olarak yaşamak zorunda bırakan Berlin Duvarı'nın 13 Ağustos 1961'de örülmesi öyküsünü Rita ve Manfred ilişkisiyle verirken, insanların birbirinden neden ayrıldıkları sorusuna yanıt arıyor, greçeklik ve sosyaüzm arasında kalmalarını anlatıyor. Gerçeklik ile kurmacanın örtüştüğü her iki eser, Türk ve Alman toplumunun kaderini belirleyen bir döneme ışık tutuyor. Elinizdeki bu kitap her iki eserin aynldığı ve benzeştiği noktaları, yazarlarının çağına tanıklık etmesini sergiliyor. Veciz Sözler/ Barış Bıçakçt/ lletiştm Yayınları/111 s. Uzaktan ama içten dostluklar için güzel bir mecra, insanın kendine dönmesine omuz veren sağlam bir arkadaş olan radyonun aracılığıyla kesişen yaşantılar var "Veciz Sözler"de. Verilen anahtar kelimeyle veciz sözler 'üretilmesini' isteyen bir radyo programının zihinlerde, gönüllerde, içe bakışta açtığı kapüar...B CUMHURİYET KİTAP SAYI 636 Gün Ağarmasa/ Osman Akınhay/ Everest Yayınları/ 207 s ^ M I ^ ^ ^ ^ H I "Celal, gece yarısı televizyonu kapatıp uyumak üzereyken, ekranda ansızın bir kepçenin bir binanın duvarını yıkmaya çalıştığını görür. Biraz daha dikkatli baktığında ise o binanın gençliğini geçirdiği cezaevi; duvarın da, içinde altı yıl kaldığı kendi koğuşunun duvarı olduğunu fark eder. 'Hayata Dönüş' operasyonu başlamıştır..." Gün Ağarmasa, gündüzlerin geceyi bile fenerle aratacak kadar karanlık olduğu bir yerde ve anda atılan insani bir çıglık. Yatak Odasında Felsefe/ Marc/uis De Sade/ Çeviren Kerım SadtV Ayrıntı Yayınları/ 1X7 ç "Yatak Odasında Felsefe", metafiziğin, ahlakın, tarihin, felsefenin sık sık araya girdiği 1795 tarihli yedi diyalogdan oluşur. Diderot ve Rousseau'nun natüralizminin mirasçısı, Pascal'ın savunucusu olan Sade, bu eserinde on sekizinci yüzyılın düşünce ve akımlarına saldırır; özgür düşünceye sonuna kadar bağlı biri olarak doğayı yüceltir, şiddet de dahil her şeyin doğallığını savunur. Yalnızca cinselliği değil aynı zamanda etik, metafizik ve estetik algıyı da altüst eder. Ona göre 'hayal gücü düzenin duşmanıdır'. Baştan sona neşe ve kara mizah duygusunun egemen olduğu yapıt, fikir ve edebiyat tarihinde bir başyapıt olarak kabul görmüştür. Acemi Pezevenk/ Ola Bauer/ Çeviren: Denız Tanerı/ Ayrıntı Yayınları/ 240 s. Kuzeyden gelen bir yeraltı edebiyatı örneği. Soğuk, mat ve kara; ama dııygusal bir roman... Bütün ekonomik sorunlarını çözmüş ve belki de bu yüzden sıkıntıdan patlayanların ülkesinden gelen sessiz bir çığlık. Abartıdan, söz oyunlarından kaçan bir kar tanesi. Roman kahramanı "Ulysses" ve "Yolda" okuyarak çıktığı deniz yolculuklarında da evini özleyen bir gezgin; kendi kendisinin peşinde dolaşan bir kayıp ruh. Sevgilisine beynini ve yüreğini açan, şefkatini ve neşesini sunan bir âşık. Eğitimde Etik/ Felicity llaynes/ Çeviren: Semra Kunt Akhaş/ Ayrıntı Yayınları/ 279 s. "Bu kitabın amacı, etiğin, 'ne yapmalıyım' ya da 'bu doğru Eğitimde etik olur mu' sorularını soran herkesle ilgili olduğunu ortaya koymak. Etik, başkaları hakkında ahlaki yargılarda bulunan, başka insanların eylemlerini öven ya da kınayan herkesle ilgilidir. Eğitimde özel bir önem taşır; çünkü öğretmenler ve yöneticiler, hem ahlaki sorunlarla kuşatılmıştır hem de öğrencilerinin, yani gelecek kuşağın eğitiminin ve ahlaki iyiliğinin sorumluluğu her zamankinden çok onların ellerindedir" diyor kitabın yazarı Felicity Haynes.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle