03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 e N I 8 A N 2 0 0 2 • Dr. Alev Coşkun, Tank Zafer Tunaya'nın 'Türkiye'de Siyasal Gelişmeler'ini değerlendirdi i \ayfada • Muzaffer Buyrukçu "Kemal Sunal" kitabını değeriendirdi . 8 sayfada • Pelin Özer, Süreyya Berfe ile 'Nabiga' ve şiiri üzerine konuştu u. sayfada • Haşim Akman, Driss Chraibi'nin iki kitabını değerlendiriyor H sayfada Cumhuriyet \ l E K Bedre Aykın GÜNGÖR GENÇAY 'Hep Mevsim Acıte KITAP tlk şiirini 1962, ilk kitabını ise 1982 yılında yayımlayan Bedrettin Avkın günümüze kadar sekiz şiir kitabı yayımladı. Bütün eserleri Belge Yayınları tarafından yayımlanmaya başlayan Bedrettin Aykın'ı tanıtmaya çalıştık sizlere. /~1 ekızına ştır kıtabınız "Cüz Balkonu" ile 65 ya \ Şinıza merbaba dedıniz Ama ben bıraz gerıyc, ~"^J şııre ilk başladığınız yıllara dönmek ıstıyorum İlk şıırinızın 1962 yılında "lmece" dereısinde yaytmlandtğını hiliyoruz. Ya öncesi? Yazma eğiıiminız nasıl oluştu; bir Anadolu kasabasıntn 50 60 yıl öncekı koşullarında sizı ştire yönelten nclerdi, öğrenebilir miyız? Bildiğiniz gibi, yazmaya giden yolun başlangıcı genelde, okumaktan, iyi birokurolmaktangeçiyor. Bu da oncelikle.okumayı özendiren bir aile ortamında, okunması gereken yapıtları edinebilmekle başlayan çok ıızun bir yol. Bir çiftçi ailesi çocuğu olarak 19451950'lerde okul kitapları dışında bir şeyler okuyabilme olanağı bulabilmem, o yılların koşullarında kuşkusuz çok önemli. Kitaplarla dostluğum, ilkokuJ ikinci sınıfta başladı. İlk kitabım, Mavı Işık adlı Grimm Kardeşler'in bir masal kitabıydı. "Mavi Işık" la başlayan okuma serüvenim, halk öykü ve masalları; halk ozanları ile sürdü. Ortaokul ikinci sınıfta ağabeyimin kitapları içinden seçerek önerdiği Maksim Gorki, Panait Istrati,John Steinbeck, Orhan Kemal, A Kadir, Rıfat Ilgaz gibi, edebiyat tutkumu ve dünya görüşümü kendilerine borçlu olduğum şair ve yazarları okuma olanağı buldum. 1952 yılı Niksar Ortaokulu yıllığında bir şiirim olduğunu anımsıyorum. Ölçülü, uyaklı pastoral bir şiirdi. Okulda yaptığımız bir tartışma (münazara) tezim, 1953'te,Tokat'ın yerel gazetelerinden "Gerçek Demokrat"ta; aynı yıl bir başka yazım da "Tokat Postası" gazetesinde yayımlanmıştı. Daha sonraları 1958 yılında görevli bulunduğum Muğla ili Milas ilçesi gazetesinde de bir yazım ve bir şiirim yayımlandı. Bir süre halk şiirleri yazdım. Bunların kimilerini meslek örgütümün yayın organlarında takma adlarla yayımladım da. Neden halk şiiri, diye soracaksınız belki... / layır sormayacağtm. Çünkü tabanda halk şiiri ve halk öykülerı bırıkiminiz var. Hece şiiri ya da garip şiırı kültürünüz, sanınm o türlere öykünecek kadar oluşmuş değtldaha. Evet naklısınız. Başlangıçta, 40 Kuşağı şairlerinden kimilerini tanımış olsam da, onlann etkisi, kendilerine öykünebileceğim kadar yoğunlaşmamıştı. Parasızyatılı okul yıllarımda da yeni Türk şiirini "Garip" ve "ikinci Yeni" akımlarını yeterince izleme olanağım olmadı. llgımi çeken bir şey var, 40 Kuşağı şairlerinden A Kadir ve Rifat Ilgaz şiirıyle tamşmışsımz ama Nâztm HıkCUMHURİYET KİTAPS/AV/ 636 met'i hıç anmadınız; nedem yasaklı nlmast mı? Bu nedenle mi tamşamadımz Nâzım'tn şıirlerıyle? Bir bakıma öyle. O ytllar Nâzım Hikrnet'in şiirlerini toplu olarak bulup okuyabilme olanağı yoktu. Ancak Nâzım'dan habersiz olduğum da düşünülmemeli. Ağabeyim Niksar'a geldikçe bana ve ablama Nazım'dan şiirlerokurdu. Tam anımsayamıyorum, "Markopaşa" da mı, "Baştan" da mı, Nâzım'ın "Davet" şiiri ile ağabeyimin "Bir Şarkı Söyleniyor" adlı şiirleri aynı sayıda vayımlanmış ve derginin o sayısı bu iki şiir ve bir de başka bir yazı nedeniyle toplatılmıştı. Ama bunlar Nâzım şiirini tanımam için yeterli değildi. O benim için gizlerle dolu, ulaşılması olanaksız bir devdi. Nâzım şiirini çok daha sonraları tanıdım ve ona övkünmekten özellikle kaçındım. Bu nedenle Nâzım Hikmet etkisi yoktur benim şiirimde. Başlangıçta belki biraz Ahmet Arif, Rıfat Ilgaz ve A. Kadir etkisi olabilir. Etkiden çok, onlar bana şiiri sevdiren, beni şiire götüren gizli ustalarımdır demem daha doğru olur. Anımsar mısınız bilmem, dördüncü kitabım Yaralı tlkyaz üzerine yaptığı bir değerlendirmede "Ahmet Arif ile Kemal özer arasında aeğışen bir sesı tw."(l)diye yazmıştı Mustafa Öneş. Halk şiirinden ne zaman, nasıl uzaklaşttntz ya da uzaklaşabildiniz mi? Parasız yatılı okulu bitirip kamu görevi aldığımda, ekonomİK durumum düzelmiş, yazın dereilerini izleme olanağı bulmuştum. Bir gün ben de o dergilerde yazacaktım. Bu, önlenemez bir tutkuydu benim için. Artık dergilerde okuduğum o yeni şiirler gibi yazmaya çalışıyordum. Ama sizin de değindiğiniz gibi, tabanda nalk şiiri kültürüm vardı ve kolay kolay yakamı da bırakmıyordu. Belki biraz ben de onu bırakamıyordum. Çünkü kırsal kökenliydim, kentsoylu değildim. Tabanda var olan bu halk kültürünün şiirime yansıması kaçınılmazdı. Bu nedenle, Tuğrul Asi Balkar'ın "^>/ır dilt, geleneksel halk sıırınden beslenen bir ozan Aykın " (2) ve yine Mustara Öneş'in "Yeryerhalk söyleyişinden yararlanarak ."(1) şeklindeki saptamalarına katılmamak elde değil. Devamı 4. sayfada.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle