Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAŞİM AKMAN T"V' i'a&m önemli olaylarına tanık r^olmus bırisinız II. Dünya Sava~ * * \\ Mafcrıp ülkelerinin bağımsızlık savaşt, Yugoslavya'nın parçalanmast, Körfez Savaşı ve sımdı de Afganistan... Ben, (tarihin) dünyanın savaş adamları ya da aptallar tarafindan yönetildiğini düşünüyorum. Bush'u asla kendime model alamam; elini bile sıkmam, o kim ki! Jospen (Fransız Sosyalist Partisi lideri) ile karşı karşıya geldik, elini Türkçede "Müfettiş Ali" ve "Göruldü, Okundu, Duyuldu" uzattı; sıkmadım. Çünkii o Filistin'e gitti ve Filistinlileri teröıist ilan etti. Böyle adlı kitaplarıyla tanınan Faslı yazar Dris Chraibi (Idris Şraybi), bir şeyi kabul edemem. Özellikle üçünFransız Kültür Merkezi'nin davetlisi olarak geldiği tstanbul'da cü dunyadan gelen bir yazarın kendi dubir hafta kaldı. Fransa'da yaşayan ve Fransızca yazan Chraibi, ruşunıı belirlemesi, tepkilerini dile gesorularımızı yanıtladı. tirmesi gerekir. Amerıka'ya gittiğimde sürekli aynı soruyla karşılaştım: 'Bir in Hayır, tam tersisan nasıl Faslı olabilir?' Beni egzotik ilan yerine daha çok pone, "Kitabın Adamı" ettiler. Oysa tam tersine, Amerikahlar litika yapti. Bir yılFas'ta çok büyük ileezotik, Fransız babacandır. Eğer Türk dız olmak istedi ve gi gördu. Bu kitapta olsaydım devrim yapardım. I'ürkiye beskandallarıyla biryargı değil, anlama ni böyle düşünmeye zorluyor. Daha önlikte bir yıldız olaçabası var. Kitabım ce Amerika da yedi kitabım çevrildi. Serak kaldı. Ispanya'da 15 bin, kizincisi için yayın haklarını istediler, Klasik edebıyatı ltalya'da25bin,Alkabul etmedim. Sevmiyorum onlan, babir yana bırakırsak, manya'da 10 bin satna Fransız sömürgesi olarak davrandıTürkçede okuduğjutı. Ama Fransa'da lar. Ben Fransız sömürgesi değilim. Bimuzkadanyla, Arap hemen hemen hiç zim bir tarihimiz ve kültürümüz var. Ben dünyasım temsılgükendi ülkeme gittiğimde eller üzerinde satmadı. Çünkü Fransızlann kendilericü olan şaır ve yazarların hemen hepsi eskarşılanıyorum. Ama bu noktaya gelne ait fikirleri var. Amerıka'ya ise zaten kı Fransız sömürgesi Mağrıp ülkelerinmek için de çok çaba harcadım; son 5hayır dedim. den çıkıyor. Sömürgeciliğin 'yapıcı" etki6 yıldır beni bağırlarına bastılar. Yeni Salman Rüşdi de tslama eleşlırel yak sı olabilir mı bu? nesil artık beni okuyor ve kitaplarımlaştyor. Onu nasıl buluyorsunuz? Belki bu Fransız sömürgesi olan üldan, ders kitaplarında da söz edüiyor. Hiç sevmiyorum. Çok saldırgan. Tarkelerin yazarları, ozellikle Fransızlara zım değil. Ben 75 yaşındayım. Yaşlan'Biz sizin kendinize açıkladığınız türde Türkiye gibi Fas da bir devnm yapma dıkça daha iyi şarap oluyoruz. Bana göinsanlar değil, böyle insanlarız' demek duygusu uyandırmıyor nıu sızde? re Salman Rüşdi skandal adamı ve yazve kendilerini ispatlamış olmak için da Fas'ta devrimi şu anda kadınlar yadıklarını da hiç sevmiyorum. Ben özel ha tazla yazıyor olabilirler. Sömürge olpıyor. Buraya gelmeden 15 gün önce hayatında da başarıyı yakalavan biriyim. manın böyle bir faydasından söz edileFas'taydım ve kadınların çok güzel eyBeş tane çocuğuınuz var. Onunla Italbilir. Hayatımın 30 yılını Fransa'nın küllemler yaptığını gözlemledim. Evet, ya'da karşılaşma fırsatım oldu. Edebiyat tür kanalında yapımcı olarak geçirdim, devrimi onlar yapıyor. Fransız Kültür Merkezi Bugün, "Küreselleşnıe" adt verilen ve adına çok yer gezdim. yerel renkleri, farklı kültürleri bırörnekKörfez ülkelerini, bir le$ tirmcye dönük etkilerıyle de tartışılan Arap'ın bakışıyla gözbir olguyla karşı karşıyayız. Bu konuda lemledim, iki şeyin farne düşünüyorsunuz? kına vardım: Bir, iki nesFaslı olmak lin artık hiç kültürü yok; Küreselleşme benim sorunum değil. bitmis vaziyette. Oysa Ben Faslıyım. Fransız kültürüyle büyübir ülkenin gerçek badüm ve Fransız kültürünün de bana göğımsızlığı aslında kültüre iyi olan yanlarını aldım. Amerikan rel bağımsızlığıyla kültürünü asla kabul etmiyorum ve Faslı mümkündür. Ikincisi, olmaktan gurur duyuyorum. Irak'ta son derece yara Hiç şüphesiz kabul etmeyen baskalatıcı insanlar var. Bağn da var ama bu "Amerikan kültürü" dat'ta harika bir dergi adıyla pompalanan "şey"in tehditkâr niyayımlanıyor ama hiç teliğini orladan kaldtrmıyor. En basitinkimse bundan söz etmiden bugün Marakeş ve Kazablanka'da yor. Dünyaya hâkim hirden jazla McDonald's restoranı var. olan fikir, 'Irak Saddam Hayatımda hiç gitmedim. Üstelik bu Hüseyin'dir.' Bu yanlış. konuda ben yalnız değilim. Fas'ta binDünyada olan bitenle diğim taksiler, yolumuzun üzerinde bir çok ilgileniyorum ve süMcDonald's varsa, önünden geçmemek rekli geziyorum. için yolunu değiştirir. Televizyon, kültürel İyi ama, Müfettiş Alıdz yok olan ve sosyal politikaları yok geleneksel kültür için gösterdiğiniz nosediyor. Türk televizyontaljiye ne demeli? larını bilmiyorum ama, Ben klasik şemalar içinde yer almak dünyanın gezdiğim hiçistemiyorum. bir ülkesinde doğru dü Türkçe yayımlanan iki kitabınızdan rüst bir program olduanlaşıldığı kadanyla, kendi toplumunuzğunu sövleyemem. Bula ciddi bir hesaplasma haltndesiniz ve bu nıın en belirgin örneği, anlamda tslam önemli bir yer isgal ediyor. Müfettiş Ali'de bir sonraki asamanın peygamberlik kurumu olacağına daPORTRE: DRİS CHRAİBİ ir ipuçlan var. Doğru mu? as'ın El Cedide kentinde dünyaya gelen (1926) Dris Chraibi, Fransızca yazan Evet, yazdım da: "Kitabın Adamı." ilk Faslı yazarlar kuşağında yer alıyor. Burjuva bir ailenin çocuğu olarak, te. Ama bupeygamberhakkında değil. Kimel din eğitimi dışında, Kazablanka'uaki Fransız okullarında okumuş, II. Düntabımda bir adamı aldım, kendisinden ya Savaşı ertesinde, kimya öğrenimi için gittiği Fransa'da ise edebiyata yönelmiş15 yaş büyük, Hatice adında bir kadıntir. 1947'de tamamen Fransa'ya yerleşen yazar, göçmen işçilerle olduğu kadar Franla evlendirdim. 24 saat sonra da ona vasız entelektüelleriyle de ilişki içinde olmuştur. Fas'ın ataerkil sosyokültürel yapıhiy geldi. Ama ben orada durdurdum. sını eleştirdiği ilk romanı "Le Passe simple" (1954) FransaFas ilişkilerinin en gerBen peygamberi değil bir adamın geçirgin dönemine denk gelir ve Chraibi "sömürgeciliğe hizmet etmekle" suçlanır. diği evrimi yazdım sadece. Otobiyografik anlatıdan destana kadar çeşitlilik gösteren 17 kitap yazan Chra Fas, 100 bın kişinin namaz kılabildiibi, sonraki kitaplarında ideolojik etkilerden hızla uzaklaşır. Chraibi'nin yazarhk ği, dünyanın ikinci en büyük camisine çizgisi, Faslı kimliğinden uzaklaşmadan, sınır tanımaz bir karakter kazanır ve her (II. Hasan Camiı, Kazablanka) sabip bir has yazarda olduğu gibi, insanliK durumunun temel sorunlarını sorgulama/anlaülke. Yani ülkenizde tslam, hem kralltk ma eksenine oturur. • hem de halk için çok önemli. Dolayısıyla kitabınız çok tepki çekmiş olmalı. "Türk olsaydım devrim vapardım" Dris Chraibi ile htanbul'da konuştuk Berlusconi ile Italya'da yaşanıyor. 1 lalbuki Italyan entelektüellerinin çok önemli çalışmaları var ve hatta bunların Avrupa'nın geleceğini etkileyeceğini düşünüyorum. Bu çag\ önce TV, ardından da tntemet ile entelektüellerin defterini dürmedi mı acaba? Evet, kesinlikle. Ben, yayıncım Fransa'da olduğu için Fransa da yaşıyorum ve Fransız vatandaşıyım da. Şu anda Fransa'da cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olup biten her şey çok komik. Jospen'i, Chiraa'ı, hepsini tanıyorum ve hiçbirinin belirli bir programı yok. İnsanlar tamamen apolitik. Işsizlik oranı yüksek... Acaba Türkiye'de dıırıım nasıl? Biz devrımden vazgeçeli çok oldu' Bu yüzden siz kolay kolay devrim yapamazsınız burada Elbette, ben zaten kendi ülkemde devrim vapmava uğraşıyorum. 6 ay önce eşimle Dİrlikte konferans için Fas'ta bir üniversitedeydik. Başını Islami esaslara göre örtmüş bir kızla karşılaştık. Çok güzel bir kızdı ve onunla konuşmak istedim. Kızla tartıştık, ama konferansın sonunda başörtüsünü bana hediye etti. Düşünebiliyor musunuz! Bana göre en büyük edebivat ödülü işte bu. Kral bana Fas'ta kültürel bir görev teklif etti, kabul etmedim. Hastayım, ihtiyarım dedim. Fransızlar da resmi bir görev vermek istiyor ve bunu da kabul etmiyorum. Birtakım şeyler parayla ölçüldüğü zaman bir tehlikedir ve şimdi toplum parayla değerlendiriliyor. İnsanı entelektüelolmaya özendıren, teşvik eden kültürel alıskanltklar, ozellikle ınternet yüzünden, geçerlilığinı yıtirdi. Bu durumdan edebiyat da epeyce etkıleniyor. Edebiyatın geleceğini nasıl değerlendtriyorsunuz? Şllr eksikliği Dünyada şiir eksikliği kendini yakıcı bir şekilde hissettiriyor. Oysa gün içinde karşılaştığımız herkesin bir şiir geçmişi vardır. Roman ve öyküye gelince: Bir kere kurgudan cıkarmak, yere sağlam basmak lazım. Edebiyatın dışına çıkıp hayatın içine karışmak lazım. Böyle yaptığımızda ise ister istemez şiir çıkar karşımıza. Stra, beylik sorumuza geldi: Türkiye hakkında neler düşünüyorsunuz? • Nâzım Hikmet, Nedim Gürsel ve Yaşar Kemal dışında Türk edebiyatını çok razla tanımıyorum. Biraz provokatif konuşmama izin verirseniz iki şey hissettiğimi söyleyeceğim. Birincisi, neden bütün Türkler Avrupa'ya gitmek için can atıyor? Ikincisi, anladığım kadarıyla Türkler şu anda kendilerini iyi hissetmiyor. Ben küçükken hep îstanbul'a gelmeyi hayal ederdim. Geldim. Yine geleceğim. Duygu dolu iki şeyle karşılaştım burada. llki duyduğum ezan sesiydi. Diğer ülkelerdeki ezan sesleriyle karşılaştırabildiğim için, buradakinin daha duygu dolu olduğunu fark ettim. Bunun dinle alakası yok, kesinlikle duygusal. Burada beni altüst eden ikinci şey, güvercinler. Ozellikle de kitabımın (Görüldü, Duyuldu, Okundu, D.K.) kapağındaki güvercin. Ben îstanbul'a Fransız Kültür Merkezi Genel Müdürü Alain Bourdon'un isteğiyle geldim. Buraya gelmeden önce çok yer gezdim ve yorgundum, sağlığım iyi değildi. Alain Bourdon, buradaki görevini daha önce Kazablanka'da yürütürken Fas için çok önemli şeyler yaptı. Şimdi de Fransa'ya Türkiye'nin en iyi yönlerini tanıtıyor. Ona çok iyi bakın.B (*) Müfettiş Ali/ Dris Chraibi/ Çevıren: Serbat Yalamanoğlu/ Doğan Kitap/ îstanbul, Ağustos 2000/ Görüldü, Okundu, Duyuldu/ Dris Chraibi/ Çeviren: Melih Aji/ Doğan Kitap/ îstanbul, Ekim 2000 K İ T A P S AYI 636 F §AYFA 14 C U M H U R İ Y E T