28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

"Ne Giizel Yolculuktu Aklımdan Cıkmaz"ı okurken ERAY CANBERK C evat Çapan'ın yeni yavımlanan Ne Giizel Yolculuktu Aklımdan Çıkmaz (Ekim 2001) kitabındaki şiirlerin ortak özelliği yine çağrışım ve gönderme zenginliği. Çapan şiirinin bu özelliği şairin önceki kitapları olan Dön Giivercin Dön (1985), Doğal Tarih (1989), Sevda Yaratan (1994) adh kitaplarındaki şürlerinde de vardı. Başka bir deyişle sürüp gelen bir özellik; Çapan şiirinin ayırıcı, belirgin özelliği. Çapan'ın şiirinde çağrışım hem geriye doğru, hem Ueriye doğru çalışıyor diyebiliriz. Çoğu şiir bir çağrışımın şiiri; bir yandan çağrışımın kaynağına bir yandan yeni çağrışunlara doğru gidiliyor. Çağrışım zenginliğinin altını çizmekle beraber, şiir sanatında çağrışımın genelde kendine fazla yer bulduğu düşüncesiyle çağrışımın üzerinde durmayabiliriz. Ama gönderme Çapan şiiri içinde ilginç bir konuma sahip. Çağrışımda bir kendiliğindenlik, zihin duzeneğinin doğal işleyişi, rahatlığı söz konusu ama göndermede böyle bir durum söz konusu değil. Gönderme sonradan edinilmiş "zihinsel" birdonanımın ürünü. Çapan şiirinde göndermenin amaç gibi gözuktüğü şiiner dışında da şiirlerin hemen hepsinde, açık olmasa bile, bir gönderme var. Bu gönderme ' 'a da göndermeler) okuma süreci içine kuru bir "zihinsel" yolculuğa çağırmıyor okuru. Çünkü zorlayıcı değil. Göndermenin kaynağına inememek ya da ulaşamamak şiirin özünde bir eksiklik yaratmıyor. Başka türlü söylersek; Çapan şiirindeki gönderme tedirgin edici bir gönderme değil; okuru yormuyor. Sanki kendisiyle ilgüi gerekli bilgiyi kendisi veriyor, çağrışımlarla kendi için aydınlatıcı oluyor. Ne Giizel Yolculuktu Aklımdan Çıkmaz'daki şiirlere şöyle bir göz atmak Çapan'ın şiirindeki gönderme sanatını kavramakta yardımcı olabilir. Kitap üç bölümden oluşuyor: Kutlamalar, Buluşmalar; Sessizliğin Içinden; Yol Defteri. "Kııdamalar, Buluşmalar" bölümü "Melih Cevdet Anday'a 80. Yaş Kutlaması" başhklı şiirle başlıyor. Kitaba verilen ad bu şiirin ilk dızesinden oluşuyor. Şiirde yolculuk izleği doğa coğrafyası içinde işleniyor. Yolculuk izleği ve doğa coğrafyası hemen hemen bütün şiirlerin ortak yanı. Bu şiirde bir tren yolculuğu söz konusu. "Tren" Çapan'ın birçok şiirinde var. "Tren" özlem, kavuşma, ayrılık, gurbet ve bir bakıma kaçışı çağrıştınyor ya da bu durumların ve duyguların simgesi. Dağ, yamaç, çiçek, ova, toprak, su gibi doğa oluşumları ya da varlıkları kitabın birçok şiirinde var. Yağmur, rüzgâr, sis gibi doğa olayları da öyfe. Aynı şiirde Fransa'dan ve Kars'tan söz edıliyor. Bu da Çapan şiirinde sık sık rastlanan bir durum; yurtiçi (yerel olan, bölgesel olan) ve yurtdışı (bir dış ülke ve giderek bütün dünya) bir arada. Söz konusu şiir Çapan'ın şiir dünyası için bir anahtar gibi. Çapan'ın şiirine giriş için bir hazırlık olarak sanîd ilk şiir diye konmuş. Ama kitaptaki birçok şiirde de bu şiirdeki özellüder var. O şiirlerden biri de ilk şiir olabilir böyle bir amaç güdüldüğünde. Şiir adlan da önemli Çapan için. Şiirin adıyla şiirin içeriği arasındaki bağıntıgeleneği sürüyor şiirlerde. Bu açıdan Ça Hhlnsel yolculuk pan'a bir geleneği sürdüren şair diye de bakabiliriz. "Simya" başlıkfı şiir buna örnek. "Roland Barthes" başlıklı şiirbu adı hiç duymamış bir okur için bıle karanlıkta kalmıyor. Çünkü şiirde "yazı"dan söz edıliyor. Okur, hele Çapan'ın şiirinin başlığıyla içeriği arasındaki bağı koruyan bir şair olduğunu saptamışsa, Barthes ile "yazı" arasında bir bağlantının olduğunu, bir göndermeyle karşı karşıya bulunduğunu anlamakta gecikmeyecektir. "Aranmor" başhklı şiirde " Aranmor' un bir ada olduğunu anlıyoruz. Bu şiirde de bir yolculuk "kokusu" var. Şiirin sonundaki "Galway, at yarışlannA* A, ,oi. „•*„„,* de/yaşlı ozanın dı konusu ve ltalya'daki bir geziden (bir yurtdışı gezisi) söz edilirken birden îstanbul (yurtiçi) şiire giriyor. "Andrzej Wajda'ya Selam"da Polonyalı bu sinema adamının bir bakıma "filrnografisi" yer alıyor; filmlerine göndermeler yapdıyor. Bu göndermeye yabancı kalan okur içinse doğası ve coğrafyasıyla bir ıılke söz ele alınabilecek bir şiir. "Diri Doğa"da geçmiş zamanla yaşanan zaman iç içe. Bir kent ve semtleri (îstanbul, Beyazıt, Şehzadebaşı) ve bir kişi (Neyzen Tevrik), eski sinemalar (Ferah, Hilal, Milli) söz konusuyken yaşanan zaman bir doğa (bahçe, ada, karlı dağlar, deniz) görünümü içinde beliriveriyor. Şiir "ve hicazkâr bir şarkı Lavtacı Ovrik'ten" dizesiyle biterken besteci Ovrik'in hicazkâr şarkısına gönderme yapılıyor. Eski bir alaturka şarkıya gönderme yapıldığının anlaşdması ve bunun yapacağı çağrışımları düşünmek bile yeterli. Eğer bu şarkının "Mestim bu gece, sen de bana mest olarak gel" diye başlayan şarkı olduğu bilinirse göndermenin yerine oturacağı besbelli. "Bağ Bozumu" doğanın, halk oyunlannın, nalk ezgilerinin, halk hikâvelerinin, özlemin söz konusu edildiği küçük bir şiir. "Yusuf ile Züleyha"dan birden "Isa'nın anası bakire Meryem?" dizesine geçilerek şiir sonlanıyor. Sanki Anadolu toprağının bir kültürler buluşmasına kucak açtığmı çağrıştırıyor. "Gülten Akın'a, Yaşar Cankocak'a" armağan edilmiş "Temmuz, Yıllar Sonra" şiirinde de yine doğa var. "Hem özlem, hem kavuşma"yı anlatıyor şiir. Çapan'daki gönderme zenginliğinden belki en öz nasibini almış şiir. "Uzaklardaki çocuklarımızı, torunlarımızı konuşuyoruz," dizesi "yaşlanmak" durumuna bir gönderme değilse. "Sessizliğin Içinden" adını taşıyan ikinci bölüm "Uykusuz Geceler" şiiriyle başlıyor. On üç şiirin yer aldığı bu bölümde de doğa, coğrafya, özlem, yolculuk, yerellik, anı var. Dünyaya, insanlara sevecenlikle, sevgiyle yaklaşma bu şiirlerde daha çok kendini belli ediyor. "Hayat denilen bu acılar denizinde" diye her zaman açık açık söylenmese de yaşam karşısında, yaşananlar karşısında duyulan "ince bir sızı" söz konusu. Örtük bir hüzün de. Bir şiirde geçen "saraband", bir başka şiirdeki "Adil Nuşiran" (Adil Nuşirevan ya da Anuşirvan mı acaba?), bir şiirin başlığıolan "Görülmüştür" göndermelere ve çağrışımlara olan eğilimini gösteriyor şairin. Bir şiirin adının "Çağrışımlar yaratan" olması buna en güzel örnek. Bir başka şiirin adı "Nerde Bizi Seven Kızlar" da Fransız şair Gerard de Nerval'e gönderme değil mi? Halk deyişleri, halktan kişiler, nalk türküleri de söz konusu ediliyor şiirlerde: "Can havliyle, Gollik Mustafa, Arapkirli Medet, Konya Ereğlisi'nden Hüsam, Pencereden kar geliyor" gibi. Bunun yanında "Çin, Midilli, Catullus, Verona" da giriyor şiirlere. "Yol Defteri" aynı ad altında toplanmış on şiirden oluşan üçüncü ve son bölüm. Adtndan da anlaşdacağı gibi bu bölümde yol ve yolculuk izleği ağır basıyor. Başta da belirtilmışti; Çapan ın şiirinde yolculuk geniş bir yer tutuyor. Her biri yedi ya da sekiz dizeden oluşan bu kısa şiirlerde Taklamakan Çölü, Zigana, Sarı Nehir, Trabzon, Karadeniz, Kaz Dağı, Adalar Denizi, Çiçekçi (Üsküdar'da bir semt) gibi yer adları çeşitliliği şairin hem yolculuk tutkusunu, hem de coğrafyaya Ugisini gösteriyor. Şiirlerde Çinli şairler Tu Fu ve Li Po'nun, îtalyan şair Leopardi'nin, Îtalyan ressam Morandi'nin adının geçmesi, bu kişilere gönderme yapılması ve şairin öteki şürlerinde de bu tür göndermelerin bulunması Çapan'ın şiir sanatını, giderek de sanatı bir bütün olarak algılamasından kaynaklanıyor. Buradan hareketle Çapan'ı bilgi ve kültür birikimine karşın bu birikime yenik düşmeden şiirini sürdürmeyi başaran bir şair olarak değerlendirmek gerekiyor. Burada daha da sınırlayıcı bir değerlendirme yapılabilir: Çapan şiirini şiir bilgisine, durmadan edindiği şiir bilgisine karşı hep korumuştur. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 625 1; Ozdemlr Ince, Adonis ve Cevat Capan (ustte). John Berger ve Sadun Arenle (en altta). Ince blr sm S zelerinden" dizeleri Irlandalı şair W. B. Yeats'e bir gönderme. Bir alıntı olduğu belirtilmek için tırnak içine aknmış ofan "Eski Günler Artık Üzak Bize" şiirinde yine yolculuk söz konusu. Şiirdeki "Bir masal söylemi sanki hayat" dizesi ise bir bakıma bir "hayal oyunu" olan sinemayı çağrıştırıyor. Şiirde geçen zbigniew Cybıılski'nin kim olduğunu merak edenler için bir ansiklopediye bakmak yeterli. (Bu ad bana bir şöy söylemeyince ben de ansiklopediye baktım; Polonyalı ünlü bir sinema oyuncusu olduğunu öğrendim. Bir rilmini kesinlikle izlemişimdir ama hatırlayamadım.) "Arif Derebeyoğlu'nun anısına" yazumış "Boğaza Vuran Gölge"deki göndermeler bir kişinin kendi yaşamının sınırları içinde kahyor; bir başka deyişle ancak şairin bildiği bir yaşam söz konusu. Bilgi yetersizliği ya da kültür eksildiği okur için burada söz konusu değil. Çapan'ın bu tür göndermelere başvurduğu şiirlerine bir örnek olarak SAYFA 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle