Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ş U B A T Z 0 0 2 • Arsen Yarman'la 'Osmanlı Sağlık Hizmetinde Ermeniler ve Surp Pırgiç Hastanesi Tarihi' üzerine 3. sayfada • Fatma Oran Gaugin'in "Mahrem Günlük"ünü değerlendirdi s. sayfada • Hasan Akarsu, HrfzıTopuz'un "Gazi ve Fikriye"sini değerlendirdi ıo sayfada ü Kıymet Giray, Halil Şerif Paşa kitabını değerlendirdi u. sayfada Cumhuriyet P A R A S I Z E K Cevat Çapan Cevat Çapan... Şiirimizin bu öne çıkmaktan pek hoşlanmayan şairi daha çok şiir çevirileri ile tanındı. Memet Fuat'ın "Cevat Çapan, 1952'den bu yana arada bir dergilerde yayımladığı şiirlerine pek önem vermemiş, şair olarak öne çıkmaktan hep kaçınmıştır. Oysa yaptığı şiir çevirileriyîe şairlik katına çoktan yükseldiği bir gerçektir. Bu çekingenliği besleyen güzel duyguların derin bir şiir sevgisinden, yetinmezlikten doğduğunu anlıyorum. Şiiri böyle kendi dışında sevebilen ne kadar az şair var."sözleriyle nitelediği Cevat Çapan'ı iyi tanıması gerekiyor Türkiyeli okurun. Buna yardımcı olabilirsek mutlu hissedeceğiz kendimizi. HAKAN SAVLI "0 gösterişsiz hüziin"ün şairi KITAP f ürlerinızdekı ıncelik hüzün sankihep biryalvaçlık bir iyimserlik yayıyor okuyanlara. Doiu ve hatı edebiyatlarınt çok iyi bilen bir ses sanki soihutlu nu •mutl biten masallar anlatıyor. Bu tutum şiirinizin de anlatımcı bir yapıda biçimlenmesine yol açtyor galiba? "Size öyle geliyorsa, öyledir" demek geliyor içimden. Bunun kaçamak bir karşılık olduğunu Dİlsem de. Hüzün, iyimserlik, Doğu ve Batı edebiyatları, sonu mutlu biten masallar ve ortaya anlatımcı yapıda biçimlenen bir şiirin çıkması. Bunun bilinçli bir çabanın sonucu olduğunu söyleyemem. Evet, çok masal dinledim, unutulmaz olaylar, tadına doyamadığım kitaplar, ezgileri kulağımdan gitmeyen türküler, göz kamaştırıcı görüntülerle yaşadım, yaşıyorum. Bunlar bir ölçüde şiirime de yansıyorsa ne mutlu bana. Uzun y:11ar dilimize kazandırdıg'ınız çevirilerle anımsandtnız. Çok genis bir siir birikimiyle şiir yazmaya baslamanın getiraiği zorluklar oluyor mu? Yaratma sürecinizde çcvirip deVerlendirdig'iniz yüzlerce ozantn sesini kulaktanmzda duyuyor musunuz? Dönüp baktığımda, "Gerçekten çok şiir çevirmişim," diyorum kendi kendime. Adım çevirmene çıkmıştı. Bundan da yakınmıyordum. Gerçi kendi şiirim biraz ;ölgede kalıyordu bu yüzden. Olsun. Kalabalık bir topantıda, açık sözlü bir delikanlı şiir çevirilerimi kendi şiirlerimden daha çok sevdiğini söyledi. Çevirilerimi beğendiği için teşekkür ettim kendisine. Ne de olsa, şiKİTAPS/*// 6 2 5 irden anlıyor bu çocuk diye düşündüm. Öyle ya, çevirdiğim şairler arasında Yeats, Eliot, Kavafis, Sereris, Ritsos, Mandelştam, Pessoa gibi büyük ustalar vardı. Beni onlardan üstün tutacak değildi elbet. Bu çeviriler yüzünden yeniden şiir yazmaya başlamak zaman zaman bir çekingenlik yaratmaaı değâ. Bu i§i bu kadar ustaca yapanlar varken diye düşündüğü oluyor insanın. Ama şiirin bir gövde gösterisi değü de, bir insan sesi, insanca bir ses olduğunu anladığınızda, siz de sesinizi çıkarmaktan, o ustalara özenmekten korkmuyorsunuz. Bu konuda güzel bir anımı da anlatayım size. 1985'te, 'Dön Güvercin Dön' yayımlandığında, otobüsle Ankara'dan dönerken, çok sevdiğim bir arkadaşıma rastlamış ve ellisinden sonra kitap yayımlayan evde kalmış bir şairin heyecanıyla kitabımı ona göstermiştim. O da gülümseyerek, "Sen çevire çevire bu işi öğrendin galiba," demişti. İnsanın çevirdiklerinden öğrendiği bir şey olabiliyor demek! Yaratma sürecinde sözünü ettiğiniz o yüzlerce şairin (gerçekten o kadar var mı?) seslerini kuiaklarımda duyuyorumdur herhalde. Yeter ki, "ne yaptın bizim şiirlerimize?" diye ellerini yakamda hissetmeyeyim. Şiirinizi özellikle yabana dillerin edebiyatlarındakı hangi ozanlann siiriyle kardes olarak düşünününüz? Yabancı dillerin edebiyatlarındaki şiirlerle benim şiirlerim arasındaki kardeşlik bağları konusunda kesin bir şey söylemem biraz güç. Pek çok yabancı, ama daha çok da yerli şairi, ağabey, abla, küçük kardeş saydığımı söyleyebüirim. Ama bu akrabahk derecesini belirlemek daha çok konunun uzmanı okurlara, eleştirmenlere düşen bir iş. Yakınlık duyduğum, gerçekten sevdiğim şairleri soruyorsanız, onların sayüarı Duraya sığmayacak Devamı 4. sayfada. CUMHURİYET