04 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

deyse emsalsizdir. Blackwood aynı zamanda mistisizm ve kozmik deneyim duyumlarını uyandırmakta da ustaydı; varoluş düzeyleri ve temel panteist güçler gibi fikirleri irdeleyerek, doğaüstü yazının erimini büyük ölçüde genişletmiştir. *ÜWH*RUÜWW»,.. Korku öykülerindeki, hayaletler ile perili evler gibi, daha geleneksel unsurlar dahi, öyle bir enerji ve coşkunlukla işlenmiştir ki, bu öyküler.öncüllerinden kat kat üstündürler. H. P. Lovecraft'tan Üç Öykü/ H.P Lovecraft/ Çevirenler: Ardan l'üzünsoyBarıs Emre Alkım/ İthaki Yayınları/ 303 s. Zamandan Düşen Gölge, Pusudaki Dehşet, Charles Dexter Ward Vakası... Lovecraft'tan akla zarar bir heyecan yüklii üç öykü. "Tuhaf öyküler seçmemdeki neden, eğilimlerime en çok onların uyuyor olmalarıdır... En güçlü ve inatçı dileklerimin başında, geçici bir an için de olsa, bizi ebediyen tutsak alan ve kozmik boşluğa yönelik meraklarımızı hüsrana uğratan zaman, mekân ve doğa yasalarının sınırlarının askıya alınması ya da parçalanması gelir..." diyor H.P. Lovecraft. Probleme Dayalı Oğrenim Eğitim OtıırıımlarıEğitim YönlendiriciliğiSenaryo YazımıGrup DinamikIeriDeğerlendirmeGeri Bildirim/ Dokuz Eylül Ünıvenitcsi l'tp Fakültesi Eğıtıcılerın Eğitim Komitesi/ Yayına Haznlayan Oguz Dicle/ 95 s. "Günümüzde giderek yaygınlaşan bir eğitim sistemi olarak düşünen, sorgulayan ve araştıran bireyler yetiştirmeyi hedefleyen probleme dayalı eğitim sisteminin fakültemizde yaşama geçirilmesiyle birlikte öğretim üyelerimizin yeni rolleri olan eğitim yönlendiriliciliği gündeme gelmiştir. lyi bilinen klasik öğretilerden farklılıklar gösteren bu yeni yaklaşım, eğiticinin gelenekselleşmiş kalıplarında akılcı değişimlerle çağdaş çizginin yakalanmasını sağlamaktadır. Değişimlerin gerçekleştirilebilmesi ve yerleştirilebilmesi, dolayısıyla sistemin içselleştirilmesi sürecinde eğiticilerin eğitimi amacıyla fakültemiz bünyesinde düzenlenen kurslar 1998 yılından bu yana başanyla sürdürülmektedir. Probleme dayalı eğitim değişik boyutlarında fakültemizde oluşan bilgi ve deneyim birikiminin paylaşılması ve kalıcı ürünlere dönüşmesi ile ilgili girişimlerin öncülüğünü yapacak bu kitap, eğiticilerin eğitim sistemi ile ilgili işleyişleri daha iyi kayramalarına hizmet edecektir." diyor Dokuz Eylül Üniyersitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. A. Şebnem Özkan kitabın 'Onsöz'ünde 11 Eylül/ Noam Chomsky/ Çeviren: Dost Körpe/ Om Yayınevi/ 105 s. Bu kitapta, 11 Eylül 2001 'de Dünya Ticaret Merkezi ile Pentagon'a yapılan saldmlardan sonraki ilk bir ay içinde, çeşitli görüşmeciler tarafından Noam Chomsky ile yapılmış bir dizi röportaj yer almaktadır. Bu röportajlar saldırılardan sekiz gün sonra yapılmaya başlanmış olsa da; kitap, sürekli alınan yeni haberlerin ışığında yapılan çeşitli düzeltmeler, eklemeler ve gözden geçirmelerle yayımlanmıştır. Bu yüzden, eylül ayında yapılmış bazı röportajlarda, kasım ayında gerçekleşmiş birtakım olaylardan bahsedilebilir. Estetik/ Mehmet H. Dogan/ Dokuz Eylül Yayınları/ 317 s. Yazar ikinci basıma yazdığı önsözde, " ...kitabı bir kez daha gözden geçirdiğimde, gerek estetiğin tarihinde, estetik öğretilerin özetlcnmesi konularında, gerekse sanat sorunları bölümünde fazla bir eskimişlik olmadığını fark ettim. Son yirmi beş yılın yurdumuzda CUMHURİYET KİTAP SAYI 628 ve dünyada estetik ve sanat kuramları alanına getirdiği yeni bilgilerin, yeni açılımların eksikliği bir yana, kitap yine de yararlı olabilirdi. Kitabın yazıldığı yıllarda çok güncel olan bazı konular üzerinde bazı tartışmaları, soruların içindeki bu kabil bilgi ve savları çıkardım. Ayrıca birinci basımdaki soruyanıt düzenini değiştirerek belli konularda birbirine bağlı yazdara dönüştürdüm. Böylece elinizdeki kitap çıktı ortaya. Yine de, kitabın bu haliyle eksiksiz bir inceleme olmadığını; birinci basımda da söylediğim gibi 'eleştirilerle, yeni ve güncel akımlar, kuramlar üzerinde yapılacak başka çalışmalarla bütünleneceğine inanıyorum'." diyor. Torun tstiyorumGenç Alman Yazarları 1/ Thomas jonigk/ Çeviren: Sihcl Arslan Yesilay/ Mitos Boyut liyalro Yayınları/ H0 s. Genç Alman yazan Thomas Jon u ıınunc Thomas I 'fik. ^ ° y l d Alman toplulONICK mıınun klişelerini kullanarak, ai' leyi grotesk biçimde bir burjuva cehennemi olarak çiziyor. Aile ve > \7ARLAIU toplumdan gelen baskılara, bu sert kara komediyle keskin eleştiriler getiren yazar, bu tür eserleTORUN İ9TİNORUM riyle 'yeniabsürd tiyatro'nun önemli temsilcileri arasına girdi. Oyun, festivallerde sahnelendi ve birçok ödül aldı. Torun Istiyorum, erkeklerin her şeye egemen olduğu, kadınların doğurganlık güçlerine güvendiği, dini kurumların hep 'güçlüler'in yanında yer aldığı ve çocukların da bütün bu olanları gözü kapalı kabul ettiği bir yaşam biçimini, gerilimli bir atmosferde karikatürize ederek acımasızca hicvediyor. 1990 Sonrası Laik Antilaik Çatışmasında Farklı SöylemlerDisiplinler Arası Bir Yaklaşım/ Dcrleyen Semıramn Yağaoğ/u/ Dokuz Eylül Yayınları/ 212 s Editörlüğünü Semiramis Yağcıoğlu'nun yaptığı bu kitap 1990 sonrası Türkiye'de canlanan laik, antilaik çatışmasına ilişkin gazete söylemleri üzerinde araştırmalar yapan çeşitli disiplinlerden yazarları bir araya topluyor. Bu yazarların her biri, Türkiye'deki kültürel ve toplumsal değişime, kendi uzmanlık alanlarından bakarken, kendilerini laik ve antilaik olarak konumlandıran öznelerin ürettikleri söylemlerin, sadece "metin" dediğimiz yazılı belgelerle sınırlı kalmadığını, aynı zamanda, dünya görüşlerini ve kültürel biçimlerini var ettikleri ve yeniden ürettikleri toplumsal pratikler olarak da ele alınması gereğini vurgulamaktadır. Sessiz OlümAvrupalı Siyasi Mahkumlar Hücreyi Anlatıyor/ Video Röportaj: llüseyın Karabey/ Mctis Yayınları/ 1X4 s. Yönetmen Hüseyin Karabey 2000 yılında Türkiye'de F tipi cezaevleri ilk kez kamuoyunda tartışılmaya başlandığında, Adalet Bakanlığı tarafından bir modernleşme ve ıslah olarak sunulan uygulamanın gerçek mahiyetini araştıran bir film yapmaya karar verdi. Bunun için Frankfurt'tan Bilbao'ya, Belfast'tan Bologno'ya Avrupa'nın çeşitli merkezlerinde, hücreye kapatılarak sosyal ve duyusal tecride maruz bırakılmış siyasi mahkumlarla konuştu. Sonunda Sessiz Olüm filmini gerçekleştirdi, ödül aldı ve belli ki çeşitli ödüller toplamaya devam edecek. Filmiyle aynı adı taşıyan bu kitabında ise uzunlukları nedeniyle orada yer veremediği orijinal video röportajlarını tam haliyle okuyacaksınız. İlk elden tanıklıklar bunlar. Tanıklar, her türden inkâr, demagoji ve yanlış bilgilendirmeyi, bilgisizliği ve toplumun bilme hakkının gaspını bozuma uğratan varlıklarıyla oradalar: "Oldürme"nin beyaz, temiz, modern tekniğini anlatıyorlar... Öteki DSPEcevitlerin Gayri Resmi Öyküsii/ A tilla Akar/ Me/is Yayınları/ 10X s 1970'li ydlarm "Karaoğlan"ı, 1980'ler ile 90'ların "dürüstlük" sembolü Bülent Ecevit. Onu bir an bile terk etmeyen eşi Rahşan Ecevit.<Bir dönem ülke barajını aşamazken Türkiye'nin birinci partisi haline gelen Demokratik Sol Parti. Şimdiye kadar Ecevit çiftiyle görüşülerek, "içerden" yazılmış birçok kitap yayunlandı. Deneyimli gazeteci Atilla Akar'ın bu kitabı ise okura DSP'nin gayri resmi tarihini sunuyor: Partinin kuruluşunda ve farklı aşamalarında üst düzey görevlerde bulunmuş kişilerle söyleşiler, Eceyitleri ve DSP'yi yakından izleyenlerle görüşmeler... Öteki DSP, yalnızca olayları ele almıyor; DSP'nin siyasal, sosyal ve örgütsel profilini de tartışıyor. Kitabın ekseninde ise şu soru var: Bülent Ecevit'siz bir DSP mümkün mü? Ecevit'in ardından partinin geleceği ne olacak? Kemik Taciri/ Sylvian Mamilton/ Çeviren: Gül Önet/ Türkiye tş Bankası Kültü'r Yayınları/ 300 s. "Eski bir Haçlı askeri olan Sir Richard Straccan, beden parçalarının, kemiklerin ticaretini yaparak hayatını kazanıyordu. Kemik taciri olarak, çalıntı kutsal emanetleri bulmak, satışlannı tanzim etmek ve yeni sanat yapıtları keşfetmek gibi tehlikeli olmakla birlikte kazançlı bir hayat sürüyordu. Ancak Hollystone'un başrahibesi ondan bir esrarı aydınlatmasını istediğinde şimdiye dek yaptığı işlerin en tehlikelisini üstlendiğinin bilincinde değildi. Elinde ender rastlanan, çok değerli bir ikonla ölmek üzere olan bir adamı manastıra getirdiklerinde, kimse adamın onu nereden bulduğunu bilmiyordu " Sylvian Hamilton'un gördüğü on iki yıllık eğitim, onun çeşitli zamanlarda yaptığı sekreterlik, annelik, sözlükçülük, gazetecilik, çiftçilik, sahaflık ve antikacılık gibi işlere engel teşkil etmemiş. Artrit, eklemlerini sardığı için zamanının çoğunu evinde geçiriyor. Iskoçya sınırındaki bir kasabada, küçük bir evde sabırlı kocası, iki kedisi ve beş bin dolayında kitabıyla yaşıyor. Kemik Taciri, yazdığı birçok romanın ilki.. Çivi Çiviyi Söker "Muazzez Ümiye Ç«ğ Kitabı"/ Söyteşi: Serhat Öztürk/ Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınları/ İSS s. + Alhüm. Birinci Dünya Savaşı ile başlayıp, Kurtuluş Savaşı içinde şekillenen ve Cumhuriyet tarihini kat ederek günümüze uJaşan 87 yıllık bir serüvenin tanıklığı. Türkiye Iş Bankası Kültür Yayınlan'nın "nehir söyleşi" kitaplarının bu seferki konuğu Sumerolog Muazzez llmiye Çığ. Atatürk devrimleri, Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nin kuruluşu, Nazilerden kaçan akademisyenlerin Türkiye'ye gelişi, Istanbul Arkeoloji Müzesi'nin kuruluşu ve gelişimi üzerine birinci elden tanıklık. 75 yaşından sonra yazarlığa adım atan ve Kral Süleyman'dan mabet fahişeliğine, başörtüsünden tbrahim peygambere, Meryem'e kadar Tevrat, Incil ve Kuran'daki birçok meselin Sümer kaynaklarındaki kökenlerini ortaya çıkartan bir araştırma azmi. Yakın tarihimizin önemli figürlerinden, çivi gibi bir kadının yaşamöyküsü. Rönesans ve Reform ÇağıBir Sosyal Arkaplan Çalışması/ Preserved Smith/ Çeviren: Serpil Çağfayan/ Türkiye /j Bankası Kültür Yayınları/ 334 s. Rönesans ve reformasyon, Batı uygarlığı için bir dönüm noktası. Bu^" şgsssm* günden baktığımızda büyük olaylar, büyük adamlar ve büyük çalkantılarla dolu, olağanüstü zengin bir dönem olduğunu görürüz. Rönesans ve reformasyonun hayal ufku gözlerimizi kamaştırır, başarılari bizleri hayrete düşürür. Ancak şurası bir gerçek ki, dönemin tarihi hakkında bildiklerimiz, çoğu zaman, insanı yok sayan genel bir kültür birikiminden ibarettir. Elinizdeki kitap Rönesans ve reform çağının sosyal arkaplanını anlatırken, bizleri dönemin okullarında gezdiriyor, düşünce akımlanyla, kitaplarıyla ve yaymcılık dünyasıyla tanıştırıyor; ama eğlence mekânlarına ve mutfaklarına da götürüyor, meyhane sohbetlerini ihmal etmiyor; fahişeleri, uşakları ve ayyaşları; cadı avcılığının nasıl yapıldığını, birinin cadı olduğu • SAYFA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle