26 Nisan 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HAZAN Yapraklar düşer, diişer gibi sonsuzlardan Soluyor sanki göklerde uzak bahçeler; Düşer her biri isteksiz yaprak yaprak. Ve gecelerde düşüyor ağır toprak Issız tenhalara tüm yıldızlardan Rainer Maria Rilke/ Çev. Ali Osman Öztürk Gider peyderpey sakin diri bedeninden Ve sona erer ömrü kalbinde rcsmin Rainer Maria Rilke (18751926), mutsuz bir çocukluk döneminden sonra; Prag, Münih ve Berlin'de yükseköğrenim gördü. 1898'de Italya'da sembolizmin temsilcilerinden Stefan George ile tanıştı. Uzun yıllar belli oir yere bağlanmadan gezdi. Rusya, Paris, Italya ve îspanya gezileri yaşamında dönüm noktaları oluşturur. Sanatçının yazınsal kişiliğini belirleyen üç karşılaşmadan söz edilir. Aşağı Almanya'daki ressamlar beldesi Worpswede ziyareti, Danimarkalı şair Jens Peter Jacobsen'i okuması ve sekreterliğini yaptığı Parisli yontu ustası Auguste Rodin ile arkadaşhğı. Rilke'nin "Worpswede" (1902) ve Auguste Rodin'e (1903) ilişkin yazdığı monografileri, onun müzıîcal biçemden, plastik, yani "nesne şiir" kuramına geçişi üzerine hesaplaşmalarını içerir; bu kuramı, "Buch der Bilder" (Resimler Kitabı) (1902), "Neue Gedichte" (Yeni Şiirler) ve "Marienleben" (Meryem Yaşamı) (1907/08 ve 1913) gibi önemli yapıtlarında uygulanma olanağı bulur. Uzun bir suskunluk döneminden sonra kaleme aldığı "Duineser Elegien" (1923) adlı yapıtı, Türkçe'ye de çevrilmiştir. (Duino Ağıtları, Çev. Turan Oflazoğlu, Ankara, 1978 Kültür Bakanlığı Yayınlan: 318). Nesne şiiri kuramıyla şair, nesnelfani dünyayı, bir kezlikten genel geçerlik düzeyine çıkarmak ve böylece metafiziöin eşiğine ulaşmak ister: "Değişim değilse, seni zorlayan görev ne olabilir ki?" Rilke'nin şiiri bugün Avrupa'da genel kanıyla ÎzlenimciYeni Romantizmin en mükemmel başarısı olarak kabul edilir; bu nedenle çok sayıda şairi etkilemiştir. Onun filozofik ve teolojik yorumları, günümüz düşün tarihi ürünleri içinde önemli bir yapı taşı oluşturur. PANTER Qardin des Plantes'da, Paris)(*) Gözleri parmaklıklartn geçişinden Öyle yorgun bakmaya dermansız; Sanki binlerce parmaklık demirden, Ve arkasında yitik dünya apansız. Vakur sahnır zarif zorlu adımlar, En dar alanda dolanıp duran, Ortada sanki bir güç dansı var; Vurgun yemiş bir irade, doğadan Bazen kalkar perde gözbebeğinden yavaşça derken bir resim dalar derin; Gider peyderpey sakin diri bedenindenVe sona erer ömrü kalbinde resmin. Hepimiz düsüyoruz. Şurdaki el düşerken. Ve bak etrafına: hemen herkes düşmekte. Ve biri var ki, düşmeyi gözetmekte, Sonsuza dek sevecen ellerinde taşırken. SEKSENLt YILLARDAN KADIN RESMİ Bekler gibi duruyor bol kıvrımlı Koyu atlas örtülerin yanı başında Fazlasıyla yanhş ihtiraslar, sıkılmış yumruk gibi üstünde, Dün kadar yakın kızlık ydlarından beri Sanki başka biriyle kanşmış gibi: Topuz yapdmış saçlarının altında bezgin, Dantelli elbiseıer içinde pek acemi Ve tüm kıvrımlarınca yakalanmış gibi Özlemle zayıf planlar kurarken Bu hayat nasıl geçecek diye: Başkaca, daha sanici, roman gibi HeyecanL ve mukadder, Sandıklara konmaya değer Dahp gitmek için izinde Anıların kokusunda kendinden geçipNihayet güncenin içinde Bir başlangıç bulacak gibi, daha Yazarken anlamsızlaşmayan ve yalan, Ve bir gül yaprağı saîdayan Ağır boş madalyonun içinde. Her nefes alışının üstünde duran. Bir kez pencereden el sallamış, Bu narin el, yeni yüzük takılmış, Ama aylar yetmiş demeye aman APOLLON'A AÎT ARKAÎK TORSO Bilmiyorduk onun eşsiz başın İçinde gözlerinin olgunlaştığı. Heykeli lakin yanıyor ayaklı şamdan misali dönmüşlüğü bir yana, bakışını korumuş ve parlak. Oysa göğsünün taşması gözünü almaz ve yavaş dönüşü ile kalçasının, bir gülücük yönelmezdı ortasına hayalarının olduğu yerin. Yoksa bu taş dururdu şekli bozuk ve hemen omuzların şeffaf kırığı altında ve parlamazdı vahşi hayvan derisi gibi, ve taşmazdı bütün kenarlarından yıldız misali: çünkü orda yer yok gibi, seni görmeyen. Hayatını değiştir baştan. HAZAN GUNU Tanrım: zamanıdır. Yaz çok uzun. Düşsün gölgen güneş saatlerinin üstüne. Ve ekinlere rüzgârlar vursun. Ol de! Son meyveler de olsun, Bir çift günah günü daha bahşet, Zorfa ki olgunlaşsın son lezzet Ağır şarabın özüne aksın. Ev yok artık, hâlâ ev kuramayana, Hâlâ yalnız olan, hep öyle kalacak. Uyanacak, okuyacak, uzun mektuplar yazacak Ve bulvarlarda bir o yana bir bu yana Dökülürken yapraklar, huzuru arayacak. CUMHURİYET KİTAP SAYI 624 ŞAİR Benden ıramaktasın, sen saat. Yaralıyor beni kanat vuruşların. Ne yapayım ağzımla, bir anlat? Gecegündüzl>itmez yarışların! Ne sevgilim var, ne de evim, Ararım yaşayacak bir yeri. Ne varsa kendimi verdiğim, Varsıllaştı da harcıyor beni. SAYFA 19
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle