22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

dinlemeye baslıyorlar ve bir cevap yetiştirir gibi bir hal alıyorlar. Tamamen müzik dışı bir topluluktan söz ediyorum. Ama bu topluluğa eğer birtakım notalar, yol eösterici notalar verirseniz, her birisine bırtakım eöndermeler yaparsanız, bu defa çalgıcıiar önlerindeki notalardan vola çıkarak, birbirlcrini de kollayarak raslamsal bir bütün olusturmuş oluyorlar. Yine de kendi doğaçlama yetenekleri doğrultusunda. Tabii. Bu tür şey mcscla "free jazz"da vardı. Temelde anlaştıkları birtakım sono ritclcr, tınılar üzerinde, hadi başlayalım dediklerindc bir müzik yapmaya başlıyorlar. Çok heyecanlı oluyor. Bazen işler rast gitmezse daha söniik geçiyor ama çalıcılar hem kendilerini hissetmiş oluyorlar hem dc birbirlcriyle bir gizli ıletişim kurmuş oluyorlar. Otoritcr bir iletişim değil de soru cevap halinde bir iletişim. Bested olarak çok büyük bir heyecan yaşamamz gerek degil mi? Her sefer dinlediğinizde ayrt bir tını anlayışı çtkıyor karsınıza? Mutlaka. Benim ÜçüncüSenfontmdcn 3. bölümde bu raslamsalhğı görebüirsiniz. Evet, Faruk Güvenç'in bir elejtirisi var. Üçüncü Senfoni ılk çalındığında söyle demiş: "Hibir seyin raslatttıya btrakılmadığı bir raslamsallık". Demek ki raslamsallık bir başıbosluk olayt değil. Biliyorsunuz bir kemancıntn yetişmesi süresince, hocasından elini doğru tut, yavını dorğu tut, şunu yanlış mı çaldın kaygıfannı duyar. Bcsteci olarak en azından ritmik değerler açısından çalıcıya rahatlık sağlamamız söz konusu. Sizin yenilik getiren yöntemleriniz arasında salkımsesJer de yer alır. Kitabımtza baslık veren Ölümsüz Deniz Taşlanydı başlıklı piyano yapıtımzda bu kulîamma rastlıyoruz. • Evet yapıtın ortalarında meydana çıkıyorbu sesler. Kamuran Gündemir'in bütün kollarını uzatarak yaptığı bir yorumdur bu. Efendim, geri döniip baktığımızda sayısı 100'ü aşan yapıtınız var. Ve her birinin içinde bir yeniıik var. Siz hep bir yeni sesin pejinde kosmussunuz. Sanıyorum ki bugünün bestecisinin zaten başka bir yolu kalmamışür. Mesela Mozart için yeni bir senfoni yazmak demek, yeni bir temalı senioni yazmak demektir. Fakat Beethoven öyle değil. Her senfonisinde aşağı yukarı temalar değişiyor fakat senfonisinin bütünü içinde ayn bir kişilik olan bir görüş koymak zorunda hissediyor. Beethoven'den başlayarak her eserin yeni bir kimlik kazanması konusunda bir atılım var. Çağdaş bestecinin başka scçeneği kalmıyor. Biz yeni bir tema getireıim düşüncesini kabul edemcyiz, çünkü temalarımız yok. Bugünkü bestecilerin tek yaptığı şey belki bir tema üstüne bir senfoni yazmak oluyor. O bir gelenek sayılır. Fakat bestecinin tek yapacağı şey o topluluk için başka bir tını, başka Dİr kimlik koyabilmesi. Diyelim ki kimi toplulukta üfleme çalgılar daha yoğundur. Kimisinde vurma çalgılar yoğunluk kazanır. Yani standart örnekler yavaş yavaş yok oldu. Bu standart örneklerin dısında bir şeyler getirmek zorundayız. Çalgdar dcğişiyor, çalgı kullanımları değişiyor. Başka bir tını dünyasını araştırmak zorunda kalıyorsunuz. O yüzdcn sisteminiz de değişiyor. Eğer dediğiniz doğruysa, yani benim her eserde yeni bir şey getirmeye çalışmam, bir bakıma buradan doğabilır. Ama dünyada yepyeni bir şey getirdim iddiasında bulunmuyorum. Yanlış anlaşılmasın. Bunu da inanarak yapmalıdır. Yeni bir şeye yaklaşması, o güne kadar bizde gördüğünden farldı bir şey görerek ve o gördüğüne de inanarak, onu başka bir kideye yansıtması için çok cesıır olması lazım. Ayrtca çağdaş müziğin yorumcusu da en az çağdaş bestednin birikiminde olması gerek herhalde. Yoksa bestecinin dılini nasıl anlaytp aktarabilir? Paralel birtakım şeyleri, dünyadaki başka kültürlerle ortak yaşamıs olmamız lazım. Bu çeşit sanatçı topfuluklarına çok az rastlıyoruz. Hemen her ortam için müzik yazdığımzhalde, neden hiç opera (denemesi dabi?) yapmadtntz? Oysa eşiniz Atı/et Hanım gibi bir soprano ile opera dünyasımn icindeydiniz. Dahası elınizin altında böyle bir soprano varken, birçok bested gibi onun şan deneyiminden yararlanabilirdiniz? Aslında Atıfet'in her bir operası hepimiz için yeni bir opera doğurma süreci olmuştur. Opera dünyasını çok iyi tamışımdır. Kişileri de tek tek çok iyi tanıdım. Türk operası için konuşuyorum. Bir Türk operasının scslendirilmesinin çok zor olduğunu yakından gördüğüm için. Müzik çilerimize şarkıcılarımıza güvenmiyorum, anlamında değil. Ama ycnı anlatım taşıyan bir rürün bizim nispetcn kahplaşmıs, gelenekselleşmiş opera camiamız açısınaan nasıl karşılanacağını çok yakından biliyorum. Bütün bunlar benim opera yazmama cngel oldu, tabii. Müzik tarinine bakarsak bütün yeni anlatımların opera ile geldiğini görüyoruz. Çünkü hemen birdenbire çok geniş bir dünyaya seslenmiş oluyor. Konusu, şarkıcılan, şefiyle, orkestracılarıyla, rejisörüy!e, onların dedikodulanyla çok konuşuluyor. Besteci ise bu kalabalığın arasında biraz zavallı bir durumda kalıyor. Tabii biz bugüne kadar büyük operalan Puccini, Verdi gibi bestecileri ile tanıyoruz, ama aslına bakarsanız bütün bu eserler yine de şarkıcılar dolayısı ile tanınmıştır. Aklınıza gelen divaları, bütün yüksek tenorları sayın, hangi rolü ünlendirdiklerini, dolayısıyla hangi operayı canlandırdıklannı hatırlayabilirsiniz. BÖylece bestecileri şarkıcılar dolayısı ile tanıyoruz. Eğer besteci katılımcı olarak onlann arasına girebilirse, aynı ağırlıkta olabilirse ve orkestra şefi ile rejisör besteciyi yanlanna sığınmış biri gibi değil de, kenoilerine eşit birisi gibi ola Her avdın, Evin'in kitabım edinmeli HAYATİ ASILYAZICI rak alırlarsa, insan o zaman belki bir opera yazmayı göze alabilir. Yaniâiyorsunuz ki, bunca emekien sonra o kadar çok etmenin bir araya geldigi kocaman bir dünyanın küçük birparçası olacağtm bested olarak! Eşit olmayan, küçük bir parçası maalesef. Kimseyiyüreklendirmiyorsunuz galiba. Hayır, yüreklendirmiyorum. Yapttlanntza neden hiç opus numarast koymadınız? Opus, biraz demode olmuş bir örnck. Çağımızda, Şostakoviç gibi hâfâ bunu koyanlar var. Genellikle eski âdet şöyleydi: Besteci, nota basımı için yayıncısına bir veya birkaç eser göndermişse, ona belli bir sayı vcrilirdi. Bizde ancak arşivcilik açısın dan belki bir sıralama numarası konabilir. Ben son zamanlarda eserlerin yazılış tarihiyle bir başlık veriyorum. Dinleyidyi yönlendirid baslıklartnız yok. Yönlendirme demeyelim ama bazı başlıklar var: Soruşturma, ölümsüz Deniz Taslartydt, Bosluğa Atlayıı gibi. Belki özel bir sevgi Üc konmuş ba ar. ı E vin llyasoğlu, müziğe adanmış yaşamlan değerlendirme konusundaki deneyimi ve yöntemiyle; hem müziği hem de sanatçıyı güzelleştiren, yücelten, onu ölümsüzlestiren anlatımıyla dikkati çekiyor. Genellilde bestecileri değerlcndirişinde, seçkin ve araştırmacı sözcüklerc özen gösterir; müzik ölçüsünü kapsayan bir dıl ve sözcükleri ölçüye sokulmuş bir düzen içerisinde, sanatça güzelleştirir. Yapıtlarında karmaşık konuların üstesinden öyle bir sıyrılışı var ki, estetik içeren gündelik dili, bestecinin yaşamıyla örtüşür. Yorumladığı bestecilerimizle Ugili, araştırmacı yanı, izlediği yöntem ve ortaya koyduğu güzellik kavramı; bir yapıtı veya da yapıtları kavramak gibi, çizip betimlediği bestecilerimizin öyküsü açık ve yalın anlatımlı, olayların bir bütün oluşturacak biçimde mantıksal sırayla örülmesiyle bir biçem kazandırır IIyasoğlu'na. savımı değerlendirecek örnekler, Evin llyasoğlu'nun sözünü ettiğim bu yapıtında, (iki adet CD ve kaset örneklerinde) görülebilir. Bestecimizin müziğinde, daha önce bildiklerinizden çok daha yaygın bir önem kazanacağına inanıyorum. Dinleyicinin çözümlemeye çalışacağı müzik anlayışı, bestecinin evrenselliğinden gcçtiğini bilerek dinlemelidir. Özle biçimi, içerikle ölçüyü, düşünceyle müziği birbiriyle kaynaştırmasıdır asıl ustalığı. Görsel ve işitsel imgeler modern besteciliğini simgcler. Besteciliğinde dizgeselleştirdiği usçu, gerçekçi çağdaş yöntemle insan düşüncesine yeni Dİr biçim verir. Duygu ve düşünce olarak, insanlığın ve çağının sorunlarıyla da ilgilidir. Bundan bir sonuc çıkarmak değil ereğim, bir başka gerçeğin altını çizmektir. 1923 Aydınlanması'nın ışığında yetişen sanatçılarımızdandır. Dil ve yazın (edebiyat) ustalarının yctiştiği sanatçılarla musikide ender görülen aydınlarunızdan biridir. Özgür düşünmenin kapılannı elini kıstırmadan açmış bir sanat adamıdır; müziğin geniş lcapsamıyla sanat adamı tümcesini kullanıyorum. tlhan Usmanbaş'la ilgili, öteden beri koruduğum izlenimlerle düşüncelerimi pekiştiren Evin îlyasoğlu'nun bu kitabında her şeyi buldum. Yeni ses'in tılsımında bir dünya yaratmış îlhan Usmanbaş. Kcndi çağı içinde anlaşılmaması, yapıtlarının ender cahnması, kullandığı yöntemlere karşı çıkılması, onu geri çekılmeye itmemiş tcrsine, yeni arayışlar için hep ileriye doğru kamçılamış. Durmadan yazmış, nicele miş, düşünmüş, düzenli aralıklarla yenilerıni üretmiş; opera dışında her ortam için örnekler vermiş. Evin îlyasoğlu, "îlhan UsmanbaşOlümsüz Deniz Taşlanydı'' adlı kitabının girişine böyle başlıyor. Bu bile Usmanbaş ı anlatmaktan çok örneklemeye ya da tammlamaya yetebiliyor. îlyasoğlu'nun YKY'deki öteki kitapla nnı da severek, üzerinde durarak OKUdıun. YKY'nin değişik dallarda özellikle sanat dallanndakiTdtaplar, üzerinde durulması gerekli kitaplardır. Her müziksevcrin, aydının kitaplığında bulunması gereken bir çalışmaaırİDu kitap. • "tlhan Usmanbaş. Ölümsüz Deniz Taşlanydı"/ Evin llyasoğlu/ YKY Yaytnları/ lstanbul/ 281 s. Büyük Boy2CD ile birlikte. •• •'' . . SAYFA S Sanat adam Müzik evrenin sonu gelmez bir süreç olduğunu bilmekle yetinmez, bu denli sonsuz alanda sizi içinizden sarsan bir müzik yoğunluğuyla varolduğunuzu duyumsatıyor. Müzik dünyasının evrensel boyutunda gezinirken, çağdaş bestecilerle ılgili araştırmalarında, sanatın kolayca hiçbir dalında rastlayamayacağınız kadar uçsuz bucaksız derinlikte, bir müzik adamının, besteleriyle ve tüm yönleriyle nasıl bütünleştiğinizi anlamakta zorlanmazsınız. Evin îlyasoğlu'nun bu soy kitaplarında şaşırtıcı bulduğum yönü her zaman kolay okunur olması. Bu salt yazmanın etkinliğiyle ölçülebilecek bir olaydır ve her yazar için kolay bulunur bir yöntem değildir. Bu denli çok düzenli biryöntem kullanılarak yazılan yapıtları, ölçünün, düzcnin ve usun sanatçıya ulaşmasında bulurum. Sözgelimi, llhan Usmanbaş, bunlardan biridir ve son çalışmasını yoğunlaştırarak değerlendirdiği bir ölümsüz yapıttır. Bir ölümsüz yapıt oluşunu, besteci llhan Usmanbaş'ın sanat evreniyle örtüştüğü için önemli buluyorum. llhan Usmanbaş, ayncalıklı bir bestecidir BsttacHndi Çaltctlar da dinleyiciler de bir sürpriz ve Türk bestecileri arasında özgül yeri bulunan bir sanatçıdır. Kitabın duzen ve bekliyor her yeni eserinizde. büyüklüğü, llhan Usmanbaş'ın sanat ev Çünkü dostlanm, yeni bir şey var mı rcninde gezinirken estetiğin öncüsünü yadiye sorarlar, bir iltifat kabilinden. Ama kaladığınızı görüyorsunuz. Okurken, belmüzikçi dostlanma, işte var, bunu çalar ki de üzerinde en çok not tuttuğum, uzun mısın, dediğim zaman birazcık dururlar. zaman birlikte olduğum bir kitap olduğu Çünkü gerçekten bizim alışılmışın dışında için kitapta; nitelikleriyle îlhan Usmanbir şey teklîf etmemiz o çalgıcıdan o güne baş'ın evrensel boyutunu görebiliyorsukadar alıştığı görüştcn başka bir şey t>eknuz. lemek ÇOK fazla bir şey. Çünkü çalgıcı biîlhan Usmanbaş müziğini kavramakta, zim yazdıklarımızı, sesimizi başkasına ilebir felsefenin boyutlarını araştırdığınızten kişi olmalıdır. SAYI 574 Müzftevpeni llhan Usmanbaş ve esl Attfet usmanbaş. da karşılaştığınız güclükleri göz önüne almak zorundasınız. Türk aydını, Türk sanatçısını değerlendirmek için llhan Usmanbaş'ı iyi bilmek gerekiyor. Usmanbaş'ı iyi kavramamız için de Evin Îlyasoğlu'nun, "tlhan Usmanbaş ölümsüz Deniz Taşlarıydı" basarılı yapıtını, sizi bilemem ama, benim gibi uzun bir süre okumanız ve ondan sonra değerlendirmeniz gerekecektir. Ülkemiz açısından llhan Usmanbaş müziğinin büyüklüğü, ülkemizde güzelin öncüsü olmasında saklıdır. Ülkemiz besteciliğinde açmış olduğu penceresinde, müzilc felsefesinin kivılcımlarım göreceksiniz. Doğal ki, her besteci, bir ozan titizliğiyle yoğurur bestelerini. Bu soy yaratı, belki de yaratıların en güç olanıdır. Sanat estetiğini arayan bir eıcştirmenin bütün yönferiyle bulabileceği bir kitabı okurken, tanıdığım ya da bütün yazarlık deneyimlerimle kavradığım bir gerçeği dile gctirmem gerektiğine inandığım için söylüyorum: Usmanbaş müziğini Kavrayış daha eeniş bir alanı kapsar, aynntılara daha çok yer vermeniz gerekir. Şiirle, yaşamla, edeoiyatla böylesine dolu bir aydın bestecinin kendine özgü bir yeri olduğunu söylemek nesnel bir değerlendirmeden başka bir şey değildir. Usmanbaş müziğinin evrenselüği, modern bestecililc anlayışının boyudu kökeninde aranabilir. Bu CUMHURİYET KİTAP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle