Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
"Susamışım ben/ Kızıl denizi ıcmelivim "Yvan Goll'ün mcmleketi yoktur. Kaderin buyruğuyla Yahudi, tesadüfen Fransa'da doğmuş, resmi belgeye göre Alman." 1919'da henüz genç bir delikanlıyken yazdığı, ardında kalan ve daha kendisini bemleyen bir geleceği özetleyen bu sözler, Yvan Goll'ün hayatında ve şiirlerinde de yansımasını bulduğu, yeri yurdu olmayan bir insanın duygulaıını dile getiriyor. Gerçekten Yvan Goll'ün hangi ülkenin şairi olduğunu belirlemek neredeyse ofanaksız bir şey. Şiirleri de üç değişik dilde kaleme alındığı için bu konuda bir ipucu vermiyor. 1950 yılında "bir Fransızın kalbi, bir Almanın ruhu, bir Yahudinin kanı ve bir Amerikan pasaportuyla" ölecektir. "Dünya vatandaşı" tanımını onun kadar kim hak etmiş olabilir? Âma o yalnızca yurtsuzluğu yaşamiş ve vazmış bir şair değildir. Bu özelliğin şiirlerinde ne kadar ağırköı olsa da, Yvan Goll acunın aşk şiirleriyle de anılacağı söylenebilir. Hatta o aşkı kendıne yurt edinmiş gibidir. Bir anlamda pasaportunu taşıdığı tek ülke olan aşka ömrü boyunca yolculuklarını sürdürmüştür. Onu DU ülkeden sürebilecek tek güç olan ölüme meydan okuması da bundandır. îlk dönemlerinde siyasal içerikli, savaş karşıtı şiirler de yazdı, bunlarda da özgün bir dil kullanmak için çaba sarfetti. Asıl adı Isaac Lang olan Goll 29 Mart 1891'de Fransa'da, SaintDie kentinde Yahudi bir ana ve babanın çocuğu olarak doğdu. llk ve orta öğrenimini Metz'de tamamladı. Almanca'yı da orada öğrendi. Annesinin başvurusu üzerine alındığı Alman vatandaşlığından 1933'te Nasyonal Sosyalisderin iktidara gelmesiyle atıldı. 19101817 yılları arasında Strasbourg, Freiburg, Münih ve Lozan şehirlerinde hukuk öğrenimini sürdürdü. llk şiir kitabını Iwan Lazang takma adıyla 1912'de yayımladı. Paris'te kaldığı 1919 sonrası dönemde Apollinare'le tanıştı ve dosduk kurdu. 1922'de yazdığı Methusalem oder Der ewige Bürger adlı oyunuyla Absürd Tiyatronun kuramcılarının öncülerinden biri oldu. 1917'de Isviçre'nin Genf kentinde tanıştığı Claire Bruder'le dört yıl sonra evlendi. 1925'ten sonra şair çift ortaklaşa birçok kitaba imza attı. 19371947 arasında New York'ta yaşayan Yvan Goll 1950'de Paris'te öldüğünde 1932'de yazmaya başladığı ve şiirleri arasında önemli bir yeri olan Tean Sans Terre'i bitireli beş yıl oluyordu. Yvan Goll şiirlerini Almanca, Fransızca ve îngifizce olarak yazıyordu. llk yapıtları dışavurumculuk izleri taşıyan şair daha sonra Andrc Breton ve Paul Eluard gibi şairlerin etkisinde kendine özgü gerçeküstücü bir dil geliştirdi. Sonraki kuşaklardan Karl Krolow ve Paul Celan'ı etkilediği görülüyor. Kıskançhğın mevsimidir bu: Güz yapraklan gibı Dökülüp saçılıyor üzerime Gözlerim Soğuk dul parmaklanyla Bir yağmur okşuyor saçlarımıBavullarım üzerine oturmu§ bacım hüzün Ağlabenım için! Demir ve kurşun Ağır deglidir Aşk kadar «. , .c. Yvan Goll/ Şiirler/ Çeviren: Ertuğrul Pamuk Yüz yıl sonra bile ağlıyor olacak fıskiyeler senin için. Kargalar kararacak daha da, Ağıt yakacak akşam ormanlan! Ve kımse bilmeyecek Her ilkbahar Yoncalar ve adaçaylannda Senin ruhunun salındığını, Orman çileklerinde dudaklannın tadı olduğunu hâlâ, Resmini çerçeveledigini göllerin, Sadece o tükenmez sevgınle beslendiğini Dünyanın! (IVAN A CLAtRE, FÖEMES D'AMOUK 1926, II. S.67) Bes bininci akşamında aşkunızın Çekingenim ilk günkü gıbi: Yaşıyla kopanlmış çançiçeklerinin Mavisiyle lekeliyorum beyaz eldivenlerimi Ve sana getirdiğ4m tarlakuşu Boğulur cebimde dikkatsizliğim yüzünden Sana nasıl gülümseyeceğiın hâlâ Dİlmiyorum Gizlemek için hüznünü mutluluğumun Ve kucaklamak isterken seni Sakarlığımla güneşi deviriyorum (IVAN A CLAİRE, FÖEMES D'AMOUR. II. S./113) Yalnız kalacağız daima Bedenlerimiz içinde Iki kefen bezine sanlı gibi! Kırmızı çiçeklerini aşkın Bir balkondan balkona gibi Dudaktan dudağa atmak da Yumruklaşmış ellerimizi Ete dönüşmüş zannetsek de Kan ve çimentodan Nafile! Nafile! Nafile kafataslanmıza çizilmiş gülümseyiş! Ve gözyaşlarımız birbiriyle bütünleşmeyen daha! Çaresiz kucaklayışında Kaçtnılmaz bcraberliğimizin Açikta dehşetli yalnızlığımız (IVAN A CLAİRE, FÖEMES D'AMOUR. 1930, II. S.117) * O çok sevdiğin Kayın ağacı olmayı isterdinı: Yüz tane kolum olurdu kollamak için seni Yüz tane yeşil vc yumuşacık el Seniokşayan! * • ^ / • Bende en iyi kuşları dünyanın f Seni gündoğurnu uyandırmak Ve avutmak için akşamlan Yaz vakiüeri Seni çiçek yapraklanna boğabilirdim güneşten Gece gölgenıde Örtünürdüm korkulu riiyalarını... Isterdim o kayın ağacı olmayı •" Ayak dibine mezannı kazacaklan f Ve köklerinin Hâlâ kucaklıyor olacağı seni \ (IVAN A CLAİRE, FÖEMES D'AMOUR 1930, II. S.117) (IVAN ACLAtRE,FÖEMESD'AMOUR 1925,n.S.31) Uyu hasta çocuk: Durdurmak istiyorum dünyayı Ayın çarklannı yağlamak Ciözyaşlarınla paslanmış olan Bütün Avrupa yı uyandıran Asümlı rüzgân boğazlamak... Uyuyabilesin diye Pamuk döşemek istıyorum tramvay raylarına Kar yağışına dönüştürmek yağmuru Ve vurmak karatavuklan her sabah Şarkılan senin ceylan yuregini inciten Uyuyabilesin diye (IVAN A CLAİRE, FÖEMES D'AMOUR. 1925, II. S.21) SAYFA 18 *** Ben ama ölümü öldürüyorum, Ondan daha güçlüyüm ben! Ve bir akşam Sımsıkı kapatacak olursa ağzını: Dişlerimin arasında Hazır öpücük Melinit gibi havaya uçuracak Ağzını yeni çiçeklenmelere! ' "' (IVAN A CLAİRE, LÎEBESGEDİCHTE. 1930, II. S.134) CUMHURİYET KİTAP SAYI 607