Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Seni Senyorum S. ADİL ULUC • O^.:»,~.,..~ 7 Yanlış İnsan VECİHİ TİMUROĞLU ur kuramları ne değın gelışırse gelış sın, sanınm, şurın sozcuk ekonomısı, ıç dokusunu belirleyen oğesı olarak onemını surdurecektır Sozcuğun (mot, kelıme) bır ya da bırden çok sesbıntn den oluştuğıı, yazıda ıkı boşluk arasında yer aldığı, çoğu kez anlamsal bır bınm oluş turduğu, soylemde bellı bır bıçımsel bırlık sunduğu, turlu dızunsel kullanımlannda bıçımce ya hıç değışmedığı ya da bukunler de olduğu gıbı, bır bolumuyle değışun gos teren eklemlı ses ya da sesler obeğı olduğu bılınıyor Çağdaş dılbılımcıler, sozcuğun kesın nıtehkte dJ bırımı olmadığını savu nuyorlar Onlar, sozcuğun yerıne "anlam birım, dızun, bırleşkebınm" kavramlarını kullanıyorlar Sonuçta, sozcuk, anlam ka zanmış seslcrdır Sozcuk ekonomısınden de, bunu amaçlıyoruz Şunn koklu oğesı de sozcuk ekonomısıdır Şıırde bıçem, "ko şuk"tur Olçu, uyak, dıze gıbı dış yapıya oz gu oğelerle oluşur Çağdaş §ur, çoktan, bu oğelerden kurtuldu Şımdı, şurın dış yapı sı bıle, sessel ve ımgesel, bağıntılarla kuru luyor Dış yapıyla, eskıler, sozcuklerın uyumlu bır bırüğını amaçlarlardı Fek araç ları da, "olçu"ydu Ölçununşureyukoldu ğunu, Mevlânâ bıle anlamıştı Sozcuklerın, ıç dokuyu oluşturan muzı ğı, sessel bıleşımı ve plastık oğelen de, sıınn ıç yapısını oluşturuyor Baudelaıre'den bu yana, şıır. ne olçuden, ne uyaktan, ne koşuk bınmlerınden oluşuyor Şunn neyı anlattığı, yanı konumu ıse, duşunulmuyor Kılgıh (pratık) gereksınımlerden doğmuş olan sozcuklerın ses dokularından ve an lamdan ıse, hıç soz edılmıyor artık Soz cuklenn koşuk duzenınde orgutlenmesıy s>e, şıır ıçın gulunç sayılıyor Butun bunlar, şıırın araçlan bıle değıldır Şurde, basıt bır yalınlık, plastık ve muzıksel bır deyış, tum nesnelere bulaşan bır duyarlıktır bızı bu yuleyen Kenan Mumtaz Akışık'ın "Yanlış Insan" adlı şıır kıtabını okurken, bu tadı eksıksız aldım Kenan, bu buyuyu yaratma yı başarıyor Gun olur Muztkten mı nevtştcn Avuç avuı soz Kafestne konar duşltrımın Ve uçar anında se%stz Örtunur dunyast Kapak olurum kendıme Boyle hallerde lamde yaşam kıtlığı Çevrem dunıensız zaman Kollaya kollaya geleceklerı Ağztmda yureğtm Pesıne duserım Bendert yaslı Bu sozcuklerın Yakalasam bılı Ktmtlerınt Ne bır ammsatma yaparlar Özlemlerınden Vmutlarımt yı nılerler Ne artık eskı benım ben Alev tunelı sankı Her btrı tçlerınde kaltrtm (Alev Tunelı, agy, s 8) Sanınm, oncelıklı şaır buyulenır kendı duyarlığına Kendı sozcuklerının buyusuy le esrıkleşmeyen şur, şurıyle kımseyı etkı leyemez Demem o kı, sozcuklennın ru hunu, once şaır duymalıdır Kenan, kendı sozcuk ekonomısının buyusuyle esrık gıbı gorunuyor Oyle olmasa, deyışı zorlamaz 3ı Orneğın, "Ne bır ammsatma yaparlar / Özlemlerımden / Umudarımı yenuerlcr / Ne artık eskı benım ben" demezdı Bu dızelerı, daha rahat soylemek olanaklıdır SAYFA 19 Ş Ama o, kendı sozcuk ekonomısının engel lenne takılmayı sevıyor Doğrusu, buyusu de burada Sozcuklerının anlamsal değer lennı duşunuyor olmalı Oysa, yazar, soz cuklerının anlamsal değerlennı duşunur, ama şaır, sozcuklerın ruhunu duyumsar Once, plastık bır goruş gerekır, sonra da, sozcuklerın ezgıseiuyumu Bu bıleşun, şa ınn duygusal ve duşunsel tum seruvenını sergıler Ben, bır şurı okurken, şaırın hangı sesı yakalayarak, kaynağına vardığını dusunurum Sozcuklerın yarattığı ezgıscl etkıyle, şaırın duyarlığı arasındakı ılıntıyı sezerım Hıçbır şıırın konusunu ve anlamuıı duşunerek okuduğumu anunsamıyorum Du rum şurlennde bıle, boyle bır duyguya ka pılmadım Kaynağında, ben, musiKiue ara dığımı, şurde bulmak ıstıyorum Inanuı, hıç bılmedığım bır dılde yazılmış şıırlerde, sozcuklenn ezgıscl etkılerını, bır olçude, onların ıçenklenyle algıladığını duyumsu yorum, ama yıne de, anlamlan uzerınde durmuyorum Kenan'ın şıırlennden aldı ğım tat da, onun dızeleruıdekı Ahlatlı ez gısel etkıden kaynaklanıyor Sozcuklerının ezgısel etkılerıyle buyulenıyorum Guzelsın desem ölumlusun santrlar Hem guzelsın oysa istanBul'dan vefaltstn Hem dıl gtbı doğa gıbı Üldururken sevenlertm tstanbul'a benzesen de Unutmazstn tstanbul gıbı Gozlerı arkada Senın tçtn olenlen (Istanbul'dan Vefalısın, agy, s 16) dızelerınden, "1 ve s" seslennın uyumu, gerçekten, ınsanı urpertıyor Bır ıç uşume ue urpenyor ınsan Kaynağında, urperten, lstanbul'un vefasızlığıdır Kuşkusu7, şurı, salt muzığe varmak bı çımınde anlamak da, onu dar kalıpların ıçıne sokmak anlamına gelır Işıltılı ımgeler de, şure yetmez Doğrusu, dılın orgu su, kurgunun yetkınlığı, duygulann deruı lığı, duyarlığın ıncelıgı, anlatımın çarpıcı lığı gıbı oğeler de, şur ıçın yeterlı gorun muyro Daha ılkçağda, Arıstoteles, "po etıka"yı (şur bılgısı), "rethorıka"dan (oku ma ve yazma bılgısı) ayırmıştır Şur, sozcuklerle vc ımgelerle yapılıyor Ne kı, en ozgun ımgelerle vc en uyumlu sozcukler le yazdığımız zaman bıle, şur oluşmayabı lır Şurı Doyle algılarsak, onu, turlu unge lenn "Bır aynadan başka aynalara yansıtıldığı çıçek durbunu"ne benzetmış oluruz Oysa, şur duyarlıklarla orulmuş, bır yaşa mın gerçeklennı, ezgısel, betımsel, yoğun, ımgesel bır dılle yansıtan, tanımlamaya el verıslı olmayan bır soz sanatıdır tyı kı ta nımlanmıyor Yoksa, tanıma uyarak so7 ureten herkes şaır olacaktı Bır bakıma, "soz sanatı" tamlama obeğı bıle, tanımla ma oluyor ve eksık kalıyor En ıyısı, polıs ten habersız yazmayı surdursun şaır • Guncellerle btrltktt Çektp zamanı başıtna Ozgeçmijimı yakttm Mtnnet kalmadı yasama Bır dal menekşedır sımdı Ktrtk aynalı Taze yağmur alacau Bıblolarda kullert Sonrası bugunku gıbı Esyamdan daha yaşlt Şurada burada kunyesız Şure çaltsıyorum artık Polısten habersız (Polısten Habersız, agy, s 7) (x) Kenan Mumtaz Akıstk, Yanlış însart, Guldtken Yaytnları, Ankara 2001 Kıtab ı Mukadder soylemedıklerını de anlatabden bır okuma macerasuıa açık Ya " ve butun bu canlar, ga/dağının arka da kıtabın arka kapa sında kendılertnt buldular, dentlmtsttr bu ğında da soylendığı masallarda hep " gıbı "çok katınanlT Se bır okumayı vaad edını Sezıyorum, Kıtab t Mukadder/ îsmatl yor Guzelsoy Başlangıçta Borges, Marquez hatta bı raz Kafka 'ruhu' sunmasının yanı sıra, Kıletışım Yayınlan, temmuz kıtaplan ara tab ı Mukadder (Senı Sezıyorum), şu arasında yayımlanan Kıtab ı Mukadder, lar pek moda olan post modern metınlera lurk okurunun yabancısı olmadığı rası oyunlan okumanın lezzetını uıcıtecek Borgcs lezzeünde temalara teğet gecmesıbır bıçeme sokmamayı başarabdmış bır kı ne rağmen son derece "yerü" ve yenı bır oy tap Hatta bu anlamda çok ıddıasız, he kuleme tarzmm çarpıcı bır orneğını sunu men hemen butun metınlerarası referans yor Okurken omzuna havlu atmış bu: med lar kıtabın ıçınde, deyun yerındevse bıraz dahın sesuıuı yankılamsını duyuyorsunuz kapalı devre olup bıtıyor butun nınzırlık Ama anlatılara ışlemiş bu ses oyle kısık ve lar Bu anlamda yavan bır post modem ıddıasız olmaya ozen gostermış kı, oykuler oyun olmaktan zıyade, hdcâyenın gorunur kesuıtıye uğramadan akıp gıdıyor kilmdığı keyıfh bır okumayı arzulayanlara Yazannın "oyku değıl, en kotu ıhtımalhıtap ettığı soylenebılır Kıtab ı Mukadde le hıkâye, ustelik şapkalı 'a' ıle1" dıye ısrar nn Borges havası var evet ama sankı Bor ettığı 10 anlatı arasmdakı ortak oğeler, kah ges meddah olmuş ve ustelik Kafka'dan etramanlann sureklılığı ve kuçuk oyunlar, dı kdenmış, hatta Marquez de uzun bır gemı namık bır okumayı vaatedıyor Bır sure yolculuğu da yapmış, zaten Umberto Eco sonra aslında roman gıbı tasarlanmış bır de 18 ay Mardın de askerhk yapmış, Istan kurgu urunuyle karşı karşıya olduğunuzu bul'dan gemıye buımeden once de Abdulanlıyorsunuz Do)avuetkiiiyaratmayayo hak Şınası Hısar de bır sure Nevızade So nelık bır çaba bu ve Kıtab ı Mukadder bu kağı'nda ıçıp ıçıp denn sohbetler etmış nu şaşırtıu bır ustalıkla başanyor ler Ardından torunu Guzelsoy'a anlat Hıtunmyı ıtddMtan UşHdiP mış olup bıtenlen, o da oturup bıze akta Kıtapta yer alan oyku, pardon hıkâyele nyor Çok net değd oyle mı? O zaman bu ruı seçımı, bırbırlenne yaptıklan gonder yazıyı kıtabı bıtırdıkten sonra bır kez daha meler ve ınce ümeklerle bağlanmış oluşlaokumanızı onereyım' nnın otcsındc kahramanlann da 'turunma Ya da yazann soyleyışıyle "Kelımelen yı reddeden' ama her nasılsa coşkulannı mın sırrı, sana kendderını açıyorlarsa bırkoruyan, arzulu ve gozu pek kışılıkler oluş lıkteyız demektır " larıyla da kıtabı bır butun halıne getınvenyorlar Yanı oyle goruluyor kı, tsmaıl Gu "KltalHMıKadder" zelsoy bu hıkâyelerı yazarken bellı bır ın Kıtabın ılk sayfasında bulunan uç epıg san tıplemesının çeşıdemelennı hedefle raftan ıkısı "Kıtab ı Mukadder"den ahn mış Kahraman olduklannı bılmeyen ve mış Ama hangı Kıtab ı Mukadder? Hıç bunu cok umursamayan, hıkâyelenn onla bır yerde geçmıyor bu du cumle1 Pekı ne ra yukledığı mısyonu gerçekleştırmeye yo reden bunlar? Uçuncu epıgraf ıse Sadı'nın nelmış gozupck kışılıkler bunlar "Onlara Gulıstan'ından "Değdmı kı canından el kahraman olduklarını soylesenız şaşkın çekmış olan gonlunde ne varsa soyler, deşaşlun yuzunuze bakacaklardır " (lsmaıl mışler dıyor Bu cumle aslında kıtabın Guzelsoy, CNN lurk, Kıtapça programı) kahramanlarının anlaşdması ıçın anahtar Bu yanıyla da dunya edebıyatuıaa artık soonemı haız bana kalırsa Onların radıkalız nu geldığını duşunduğumuz 'tıp' olgusu mı, ıdeolojdc bır kaynaktan değd 'canın nu bır yenı perspektıiten gorme şansuruz dan el çekme' halınden kaynaklanıyor asoluyor lında Yanı artık kaybedecek şeylen olma Bu yanıyla Kıtab ı Mukadder, tıpkı kah yan 'tıp'ler bunlar Yalnı/ burada soyleme ramanlar gıbı, yazarmuı da gozupek bır den gecemeyeceğım onemlı nokta, ner ne macerası olarak dusunulebılır Yalnızca kadar Daşlığı olduğu hıkâyeyı okuyunca kahraman tıplemesıyle değıl, konulann se çetrefd bır anlam kazanıyorsa da, ılk bakış çımı ve ıslenmesıyle de son derece belırgın ta "Senı Sezıyorum" ısmı bıraz fazla ro bır O7ellık bu Artık Turk edebıyatında mantık kaçmıyor mu? Yanı kıtabın genel gormedığımı? bır 'hıkâye etme' denen ruhunu yansıtması açısından çok cdız bır mış Guzelsoy'un, "oyku" yenne "hıkâ ısım olduğunu duşunuyorum Ya da şoyle ye derulmesı konusundakı ısrannın nede soyleyelım, adı kıtabın yoğunluğunu DUBZ nını bırden anlayabdıyoruz Çunku her anhaîıffetmış gıbı Oysa Kıtab ı Mukadder latı sonuçta çarpıcı bır hıkâyeyı anlatıyor, gerçekten de çok yoğun, dıbe dalmaya ola yanı anlatının edebılığı kadar hıkâyenm nak tanıyan, ard arda gelen, ustaca altından aşamalandırılması ışlenışı, sunumu da çok kalkılmış, kurnazca hazırlanmış bır urun somut Yalın ama emek verdmış, ışçılık ıçeUsteük eğlenceh1 Belkı kıtapların ısmını ren usta bır dıl, çok az hata Ustelik kendıelestırmek, ısımler uzerıne bır şeyler soyle ne ozgu bır jargon da ıçeren bu anlatı dılı mek çok gelenek değddır ama bır gun bu tek başuıa ıncelenmeye değer hatta bır su konuda bır denemc ya?acak olursam Kıre sonra kaçınılmaz bır hale gelebılır tab ı Mukadder, çok sevmeme rağmen elımden kurtulamayacak1 Tarz olarak hıkâye edış teknığının sonucu olarak, her anlatınuı da kendı basına bır Boylesıne yoğun duş gucuyle kurgunun masal keyfiyle okunabümcM ve yenı bır şey ustaca kotarddığı bır vırun olarak Kıtabı ler soylemesı yenı bır yazann ılk kıtabından Mukadder okunmalı Ozellıkle yenı kuşak beklenebıleceğuıden daha ferah bır okuma edebıyatçılardan çok şeyler bekleyenler sunuyor Yaptığı muhtesem post modern ıçın şart bu "Ruyalannızı gcrçekleştırme dansıyla bır dıktatoru olduren oryantalın ye çalışmayın, aksıne onları yaşayın" der akıbetını soruştııran kahraman Duvar ken gaııba lsmaıl Guzelsoy bızzat bunu larla çevrelenmış Taksım'e gırmeye çalışan soyluyor Usteukbucumledekı aksıne'nın bır gazetecınuı yeraltında kazdığı tuneller anlamını kendı ddınden, bır dost sohbetın dekı urkutucu, hatta bıraz da gotık mace de açddamasını dınlemek çok keyıflıydı1 rası Anadolu'yu gezen, Yaradanm sırla Tavsıye ederun rını ıçeren bır halıyı arayan bır seyyahın Son yıllarda bıraz fazla 'roman havası' muthış masalı Uzun zaman okunabıle çalan Turk edebıyatı yenı bır hıkâyea, bır cek ve her okumadan ayn bır tad verebıle modern hteral' meddaha da ev sahıplığı cek cınsten' Ya da yaşamı boyunca bu ha yapacak gıbı Üstelık konuk da oyle aya zme kıtap peşınde kosan (kı bu hazıne kı kustu uğramış gozukmuyor, sankı yatıya 1 tabın da adı Kıtab ı Mukadder ) okuma kalacak gıbı Ne dıyelım, hoş gclduı Kıtab ozurlu sahaf Latıf ın hıkâyesı kıtap boyun ı Mukaader gerçekten de safalar getırca tam olarak hıç anlatılmasa da arka kadın'B pakta soylendığı gıbı okur onu tanır, sever, nayatına katar Hatta Kıtab ı Mukaddenn Seni SeziyorumKitabı Mukadder Ih suruklemesıne kapdıvenrse, bır anda ken matl Guzelsoy / Uetısım Yaytnları / 213 s 5>eZiyOrum ^enbdedeğd Zaten dı Latıfını uretmesı onun anlatılmayan oykusunu yaratması I CUMHURİYET KİTAP SAYI 907