Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ri"nin en dikkat çekici Ö2ellikle rinckn biri, romantik veya egzo tik karakter taşıyan çalişmalardan kopıışu öneren bır yaklaşımla kaleme alınmasıdır. Birçok seyahatnamede karşımıza çıkan ve za manla popüler bir hal almiş "Vahşi Kürt" imgesi Batılı sey yahların icadıydı; Şarkiyarçılığın damgasını vurdıığu yapıtlarda ortaya çıkan Kürt algılaması, kendi Kürt'ünü icat etmek diyebileceğimiz bir eğilimle şekillenmişıiı. E. R. Leach'in elinizdeki çalışmasının varlık nedenlerinden biri, bu anlayışı sarsmaktı. Diğeri ise, Kürtler konıı sundaki "ciddi etnografik materyal" eksikliğinı bir nebze olsun gidermek... Barış Güllerinin Gümiiş Denizi/ Yasar Miraç/ Adanı Yaymları/ % s. 1981. Türkiye 12 Eylül baskı yö netimi altında bulunurken komşu Yunanistan'ın Avrupa Birliği'ne girdiği yıl. tlk kitabı Trabzonlıı Delikanlı ile 1980 Türk Dil Kurumu Şiir Ödülü'nü alan ve Türk şiirine getirdiği yeni söyleyişlerle dikkal çeken Yaşar Miraç, Şükran Kurdakul ile birlikte 1981 Ekimi'nde Yıınanistan'ın Selanik kentinde düzenlenen "Balkan Ülkeleri Şiir Şenliği"ne çağrılır. Orada, şiirlerin ve müziğin coşkusu içinde geçen günlerden arttırdıklarını yazıya döken o/.an, bu kitapta tuplanan şiirleriyle de 1983 yılının Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü'nü kazanır. Halkların kardeşliğine adanmış bu şiirler, insanlığın bitmcyen özlemlerinden birinin, dostluğun türküsünü söylemeyi sürdürüyor. Şimdi: Haberler/ Rcfik Durbaş/ Adanı Yayınları/ 109 s. Refik Durbaş'ın (d. 1944) şiirleri Adam Yayınları tarafından yayımlanmaktadır. Toplıı şiirleri iki kitap olarak çıktı: Kimse Hatırlamıyor (Kıış Tııfanı, Hücremde Ayı şığı, Çırak Aranıyor, Çaylar Şır ketten); Nereye Uçar Gökyüzü (Nereye Uçar Gökyüzü, Siyah Bir Auda, Yeni Bir Defter Şiirler Meçhııl Bir Aşk, Geçti mi Geçen Günler, Menzil). Çırak Aranıyor ile Yeditepe, Nereye Uçar Gökyüzü ile Behçet Necatigil, Menzil ile Hulil Kocagöz şir ödüllerini alan Dıır baş'ın Adam Yayınları'ndan çıkan öteki şiir kiıapları: Düşler Şairi, istanbul Hatırası, Seçme Şiirler, Hatıram Ulsun; ayrıca Yasemin ve Martı (yazılar), Türk Yazınından Seçilmiş Cezaevi Şiirleri... Bu kitapta Refik Durbaş'ın son şiirleri yer alıyor. Haydi Düş Onüme Serçe/ Eyüphan Erkul/ Don Kişot Yayınları/ 152 s. Nedense yaşadığımız günler anlatılmaz romanlarda ve yazarlar da ha çok geçmişle ilgilenir. "Haydi Düş Önüme Serçe" günümüz insanının yaşadığı tanımsızlığı ortaya koyan bir yapıt. \ lepimizin içinde tanımlanmayı bekleyen bu insanlık durumu, romanda ustaca bir kurguyla anlatılıyor. "Haydi Düş Önüme Serçe" daba şinıdiden kendi alanında ilk örneklerden biri olarak Türk edebiyatındaki yerini aldı. Ortasında Bitiveren Aşk/ Arzu özköse/ Don Kışot Yayınları/ 576 s. Birçoğumuz, hayatımızın bir döneminde, karşımıza aniden çıkan bir aşkla sarsılmışızdır. Oysa biten aşklar aynı zamanda, yeni olayların da habercisidir. Onemli olan, biten ilişkilerle birlikte hayatımızın merkezinin yerinden kaymaması, dengemizi kaybetmememizdir. Hayatı mızın merkezini belirlerken, kendimizi iyi tanımamız gerekiyor. Işte kahranıanımız, böyle bir iç yolcıılııkta, hayatın bir zanıan değil, bilinç meselesi olduğıınu, onu anlamlı kılmak için de seksen yıl değil saniyelerin bile yetebileceğini gösteriyor. On saniyede, geçSAYFA 26 mişi ve bugünü yaşayıp, geleceği de düşleyip kaderini belirliyor ve hayatını sürdürmek için gerekli olan kul lanma kılavuzunu yazıyoı Kurgu, bırkaç farklı zamanın iç içe geçmesiyle örülüyor. Romanda geleceğin bugünü değiştirip değiştiremeyeceğine vanıt aranıyor. Ya zar kitabında, bu soruna okuyucuyu da ortak ediyor. Kayıp Kuşak 4Sevgili Superi/ Hikmet Temel Akarsu/ tnkıLip Kıtabcvii 3 50ı. Sevgili Superi, 1 fikmet Temel Akarsu'nıın Kayıp Kuşak adı altında topladığı romanlannın dördüncü ve sonuncusu. Sevgili Superi'de, Hikmet Temel Akarsu, 1980 sonrasının gitgide çoraklaşan ve sevgisizleşen yaşaını içerisinden çıkmayı, ilk kez ölümle karşı karşıya geldiğinde denemeye kalkışan kentli, genç bir işadamının, yaşamının son aylarında umutsuzca sevgi ve anlam arayışlarını anlatıyor. Sevgisizlik, ölümsüzlük, yalnızlık ve yabancılaşma ve yadsıma temalarının yoğıın olarak ele alındığı Sevgili Superi, Hikmet lemel Akarsu'nun yaşamın anlamını sorgulayan en dokunaklı romanı. Sineklerin Tanrısı/ Wıllıam Colding/ Çcviren: Mîna ürgan/ Türkiye tş Bankası Kültür Yayınları/ 251 s "Sineklerin Tanrısı, günümüzde bir atom savaşı sırasında, ıssız bir adaya düşen bir avııç okul çocuğunun, geldiklcri dünyanın bütün uygar törelcrinden uzaklaşarak, insan yara dılışının temelindeki korkunç bir gerçeği ortaya koymalarını due getiriı. Konıısu, R.M Ballanryne'ın Mercan Adası gibi, eşsiz bir mercan adasının cenneti andıran ortamında başlayan bu roman, çağdaş toplumlardaki çöküntünün, insan yaradılışııulaki köklerini göz önüne sermek amacıyla Mercan Adası'ndaki duygusal iyimserlikten apayrı bir yönde gelişir. Uygar insanın yüreğinde gizlenen karanlığı deşerken Sineklerin Tannsı; daha çok Conrad'ın kısa romanı Karanlığın Yüreği'ni andırır. Ciolding'in romanındaki çocuklar da başlangıçta tıpkı Kurtz gibi, uygar toplumun baskıla rından uzak bir örnek düzcn kurmak isterlerken, gitgide hayvanlaşır, korkunç bir kişiliğe bürüniirler. Bu yönüyle Sinelderin TanriM'nın Mercan Adası ile öbür ıssız ada serüvenlerinden aynldığı en önemli nokta, ıssız ada yaşamının çetin güçlüklerini ya da mutluluğunu anlatmaktan daha çok, bir insanlık durumunu, kişiler arasındaki çatışma aracıiığıyla ortaya koymaya çalışmasıdır" diyor Akşit Göktürk kitap hakkında. Kule/ William (îolding/ Çevıren: E. Efe Çakmak/ Türkiye tş bankası Kültür Yayınları/ 2711. Romanlarında gerçekle efsaneyi ustaca birleştiren, insan doğasının en kuranlık yanlarını gözler önüne sernıeyi hedefleyen Nobel ödüllü yazar William Golding, bu kez Ortaı ,ığ dünyasına götürüyor bizleri. Başrahip Jocelin, sağlam temeller den yoksun olan Meryem Ana Ka tedral Kilisesi'nin tepesine dev bir kule dikmeye karar vermiştir. Yapı ustası Roger Mason, karısı Rachel, kuleyi tamamlamak için gece gundüz çalışan işçiler, olup biteni hayretler içinde seyreden rahipleı, katedra lin temizlik işlerine bakan topal Pangall ve başrahibin büe kayıtsız kalamayacağı güzellikte bir kadın Goody Pangall, sonunu merakla beklemektedirler. Kule günden güne yükselmekte ama bu arada beklenmeyen şeyler olmaktadır. Umudunu yitırmeyen Jocelin mucizenin gerçekleşeceği güniı sabırsızlıkla bekleıneye koyulur... Masallar/ )ean de La Fontaine/ Çevıren Sebahattin Eyubnglu/ Türkiye tş Bankası Kültür Yaytnları/ 569 ı. Elinizdeki kitap, Fransız ve dünya edebiyatının dev klasiklerinden biri olan La Fontaine'in bütün masalla nnı bir araya getiriyor. La I;ontaine'in masalları, insanoğhınıın yüzyülardır günlük yaşamında edinegeldiği temel ahlaki deneyimleri eğlendirici bir biçimde yansıtıyor. Derin konuları son derece hatii bir anlatımla ifade eden La Fontaine'in masallarında hayvan karakterler belirgin bir biçimde öne çıkıyor. Ünlü şair, hayvan ve insan özellikleri arasındaki ııyıışmazlığı ustaca kullanarak alaycı, küstah, kaba, huzunlü, sevecen, düşünceli, inrelikli vc bilgece bir tonla okura sesleniyor, insanlık komedisi anlayışını ve sanattan aldıgı key fi bizlerle paylaşıyor. Geçen Yaz Kentte Kızlar/ Demir Öz/ü/ Türkiye tf Bankası Kü/tür Yayınları/ 104 v. Siyah elbiseleri vardı gene üzerin de. Bu siyah elbiseler kızın esmerli ğiyle birleşince, derin bir melanko liyi anımsatıyordu. Ama güzeldi. Yazar, melankolinin aşka doğrıı çekümek nlduğunu biliyordu. Daha doğrusu aşk melankoliydi. Bunu biliyordu. Aşk yaşamamış değildi. Biliyordu bunu: Bu yaşlarda aşka doğru çekilmenin daha derin bir melankoli olduğunu biliyordu. Yaşının artık ilerlemekte olduğunu büiyordıı. O bilivordu ki melankoliydi aşk. Kaldığı otelde, öğleden sonraki dinlenme saatlerinde melankoliyc doğru çekildiğini biliyordu. Geceleyin yatmadan önce de bu melankoli yi düşünüyordu. Yazar, bunlan duyunca, insanın ken dini hiç yaşamamış gibi hissettiğini biliyordu. Böyleydi aşk. tnsan kendini hiçliyordu. I ler aşk sanki bir ilk aşktı. ü n a koşuluyordu. Yazar bunu dört beş yıl önce de duymuştu. Yaşamış olduklarını biliyordu. Şehrin Katmanları/ Antonijach/ Çeviren. h. Devrım Denizcı/ Türkiye fş Bankası Kültür Yayınları/ 2İ7 v. Işte uygarhk.. işte zevk ve zeratet.. işte yapmayı seçtiğimiz binalar, caddeler.. işte oluşturduğumuz kültür; işte kalabalığın neye benzediği.. ve bu kalabalığın içyüzü; dilenciler, sokak çocukları ve burjuvazi... Eğer şehri yakından; hatta ıçeriden tanımak istiyorsanız Anthonyjach'ın romanını okumahsı nız. Yazar, Paris şehri örneğinden yola çıkarak barbar lık ve uygarlık rasındaki gelgitlerle, zaman ve mekân kaymalarıyla; surlarla çevrili ilk şehirlerden gökdelenlerle göğe doğru uzanan bugünkü modern şehirleri anlatıyor. Bu güzel romanı okurken şu soru sık sık aklınıza takılacak: Uygarlık ve barbarlık arasında bir seçim yapmalı mıyız? Uygarlar ne kadar uygar, barbarlar ne kadarbarbarr1.. Ay ve Altı Peni/ Snmersef Maııgham/ Çevıren: Ebru Cüner/ Türkiye ts Bankası Kültür Yayınları/ 2İS s. Kalabalığın içinde dikkat çekme yen, sıradan bir adamdır Charles Strickland. Tanıyanlar ondan büyük işler beklemez. Kimse onun bir dahi olabileceğini aklının ucundan ge çirmez. Ancak ("harles'ın büyük bir tutkusıı vardır: Resim yapmak... Bunun için evini, karısını ve çocuklarını terk eder. Pa ris'te ufacık bir stüdyoda dur durak bilmeksizin çalışır, çalışır; sayısız resim yapar, üstelik resimlerini sergilemeyi şiddede reddeder. Sonunda uzun bir yolculuğa çıkar; gözlerini kaybeder ama fırçayı elinden bırakmaz, resim yapmaya devam eder. Somerset Maugham Ay ve Altı Peni'yi yazarken ünlü ressam Paul Gauguin'in ya şamından esinlenmiş. Birinci Dünya Savaşı'nda Bir Yedek Subayın Anıları/ Faık Tongııç/ Türkiye ls Bankası Kültür Yayınlart/ 1% s. + Albüm. "Bu kitap vatanın savunmasıyla başlayan, hayat mücadelesiyle bihır \vdnh iubaym aınlıın ten, her sınır halk arasında çeşitli işlerde geçmiş bir ömrün panoramasıdır. Bu ömür okurlara küçük bir ders verebilirse kendimi balıüyar sayacağım. Birinci Dünva Savaşı'nda Osmanlı ordusunun küçük bir birliğinden söz açacağım. Bana öyle geliyor ki bu küçük birliğin çektiklerini, bu küçük birlikre bizim çeküklerimizi, bu hayatı yaşayanlar kadar kimse takdir edemez ve anlatamaz. Çok zor koşullar altında nasıl hayatta kalahildik ona şaşıyorum. Nezlc bile oldu ğıımu hatırlamıyorum. Anı yazmanın kolay bir iş olma dığının farkındayım, ama ibretle okunacak dört yıllık siper ve esaret hayatım var. Bu hayat, kusurlu yazılmışsa büe bence okunmaya değer" diyor Faik Tonguç. I CUMHURİYET KİTAP SAYI 610