22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

DAVID BRADSHAVV A Î ldous Leonard Huxley 26 Temmuz 1894'te, Surrey'de, Godalming yakınlarında, adı entelektüel aristokrasiyle yeni yeni anılmaya başlanan bir ailenin üyesi olarak doğdu. Huxley'nin büyükbabası Thomas Henry Huxley, bilimi halka yayma çabalarıyla tanınmış ve adı "Danvin'in buldoğu"na çıkmış bir bilim adamıydı. Bir yüz'il sonra Huxley'nin araştırıcı, tartışmaı yapıtları da, okur olsun olmasın, herkesi kışkırtan ve coşturan nitelikleriyle aynı yazgıya sahip olacaktı. Aldous Huxley'nin annesi, sair ve deneme yazarı Matthew Arnold'ın yeğeniydi, o da geçViktorya dönemi romancılarının duayeni olan, saygıdeğer bayan Humpnry Ward'ın yeğeniydi. Bilimi ve edebiyatı kaynaştıran bu miras, bir yazar olarak Huxley'nin vizyonunun karakteristik özelliği olmasının yanı sıra, gelişme yıllarında onun için nem büyük bir gurur kaynağı oldu, nem de ona ağır bir sorumluluk yükledi. Ondan çok şey bekleniyordu. Üç sarsıcı olay genç Huxley'de izler bıraktı. 1908'de annesinin kanserden ölmesi aile ocağının büyük ölçüde dağılmasına yol açtı. îki yıl sonra Eton'da öğrenciyken, Huxley bir göz enfeksiyonu geçirdi. Bu olay bir süre tümüyle kör olmasına ve hayatının geri kalan bölümünde görme güçlüğü çekmesine neden oldu. 1914 Ağustosu'nda erkek kardeşi Trevenen'in intihar etmesi, Huxley'yi kendisine en yakın hissettiği bu insandan yoksun bıraktı. Yirmi yılı aşkın bir süre sonra yayımlattığı Eyeless in Gaza'da (1936) yapıtın başkahramanının annesinin ölümünü Huxley'nin ele alışı ve zayıf Brian Foxe'un kişiliğinde "Trev"i canlandırması, yaşadığı trajik olaylar yüzünden Huxley'nin çektiği, bellekten silinmesi zor acıları gösterir. Iki savaş arası dönemde, Huxley'nin yapıtlarında belirgin bir biçimde görülen karanlık, acı ve klinik atmosfer, önemli ölçüde bu olayların etkisini taşır. 1916'da Oxford, Bauiol Koleji îngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü birincilikle bitirdikten sonraki aylar içinde, Huxley The Burning Wheel adlı şiir kitabını yayımladı. Bu kitabı izleyen Jonah (1917), The Defeat of Youth (1918) ve Leda (1920) adlı yapıtları Huxley'ninfinde siecle estetiğine ve Fransız sembolizmine bağlılığını gösterir. Bununla birlikte, şiirinTcederli ve ironik küfünün altında, Huxley'nin sonraki yıllarda mistisizme yakınlaşmasını haber veren, ruhun iç dünyasına duyduğu ilgi de fark edilmektedir. Bu şiir kitapları, Huxley'nin yaşamı boyunca yazdığı elliyi aşkın roman, oyun, şiir, eleştiri, biyografî, gezi ve deneme kitabının ilk örnekleriydı. Askerliğe elverişli bulunmayan Huxley, Oxford'dan ayrıldıktan sonra Lady Ottolin Morrell'ın Garsington Manor adlı malikânesinde tanm işcisi olarak çalışmaya başladı. Burada, D.H. Lawrence, Bertrand Russell, Clive Bell, Mark Gertler'in yanı sıra Belçika asıllı Maria Nys ile tanıştı ve 1919 yılında onunla evlendi. O sıralarda, Middleton Murry'nin editörlüğünde yayımlanan Athenaeum dergisi adına çalışıyordu. Kısa bir süre sonra House and Garden dergisinin ilk Ingiliz editörü oldu, Vogue için çalıştı ve Weekly Westminister Gazette'ye müzik eleştirileri yazdı. Kısa öykülerden oluşan Limbo'dan (1921) sonra Huxley ilk kez adını duyurduğu Crome Yellow'u (1921) yayımladı. Başka yazarlann yanında, Thomas Love Peacock, Norman Douglas ve Anatole France'ın esinlerini taşıyan bu ilk romanında Huxley, Garsington'da geçirdiği günlerde karşılaştığı pek çok olayın yanı Aldous Hınde "Ada" belki de Huxley'nin en karamsar yapıtıdır. Huxley'nin keskin bakış açısına göre artan hırsın, kitle iletişiminin, petrol yutan taşımacılığın, durmadan filiz veren nüfusun ve müzmin düşmanlığın yer aldığı bir dünyada Pala gibi bir "özgürlük ve mutluluk vahası"nın, barışçı ve işbirliği yapan bir toplumun çok az ayakta kalma şansı vardır. Ada yayımlandıktan kısa bir süre sonra, Huxley yaptığı yorumda, "kitabın zayıflığı, masal ile yorumlama arasındaki dengesizlikte yatıyor" demişti. Ona göre, "hikâye fikirler ve düşünceler bakımından fazla ağırlığa sahiptir." sıra, malikâne sahibinin ve konuklannın portrelerine yer verdi. Crome Yellow, Birinci Dünya Savaşı'na ve onun korkunç sonuçlanna yol açan Victoria ve Edwara dönemlerinin yerleşik kalıplanna açıkça karşı çıkan bir yapıttır. Scott Fitzgerald ve Max Beerbohm'un övgüsünü alan komik yorumları bakımından Crome Yellow Lytton Strachey'nin Eminent Victocirans (1918) ve Huxley'nin ikinci romanı Antic Hay'e (1923) paralel olarak, 1920'liyülannbaslarındaki uyanışın doğurduğu yaygın ruh halinin bir yansıması olaraıc okunabilir. Huxley babasına Antic Hay'in "savaş kuşağı diye adlandırabileceğim bir kuşağın bir üyesi tarafindan, kendı türüne ait başkalan için yazıldığını" söylemiştir. Aynca, romanın "bir önceki çağa ait, hemen hemen tüm standartların, geleneklerin ve değerlerin acımasız yıkımını görmüş olan bir çağın yaşamını ve bakış açısını yansıtmaya çalıştığını söylemiştir. Daha öğrenciyken Huxley, Britannica ansiklopedisinin ciltleri arasında hırsla göz gezdiren biriydi ve gizli bir eklektik olarak ün kazanması çok sürmedi. Ayrıca, kirli çamaşırları ortaya seren, özgürlüğü körükleyici bir yazar olarak prestiji yukseldikçe, Huxley romanlannda özgür düşünmenin ve seksin açıkça tartışılmasına karşı çıkan, Daily Express yazarı James Douglas gibi kimi eski kafalı eleştirmenler tarafindan mahkum edildi. Antic Hay Kahire'de yakıldı ve sonraki yıllarda zaman zaman Huxley'nin kitapları suçlandı, sansüre uğradı ve vasaklandı. Buna karşılık, Huxley'nin ilk yapıtlarının açıkhğı, bilgeliği, zenginliği ve apaçık belli olan gailesizliği, Evelyn Waugh, William Faulkner, Anthony Powell ve Barbara Pym gibi değişik yazarlar için iştah açıcı bir "karışım' olmuştur. Angus Wilson Huxlev'i "delikanlılığımın tanrısı" olarak nitelendirmiştir. 1923 yılından sonra Huxley kısa ya da uzun sürelerle yurtdışında yaşadı, önce Floransa'da ve daha sonra 193037 arasında Cote d'Azur'daki Sanary'de. "Bir Turistin Notlan ve Denemeleri" altbaş 20. yüzyılın en kışkırtıcı yazarlarından biri Uç sarsıcı olay hklı Along the Road'da (1925), Italya'va gelişinden itibaren gördüğü sanat eserlerini ve yerleri canh bir üslupla anlattı. Üçüncü öykü kitabı olan ve kitaba adını veren Little Mexican (1924) ve üçüncü romanı Those Barren Leaves (1925) bu ülkede geçer. Huxley'e göre Thnose Barren Leaves'in teması "ner şeyin bir tür umutsuz kuskuculuk tarafindan altının oyulması ve bunun da mistisizm tarafindan altının oyulmasıdır." W.B. Yeats'e göre Tehose Barren Leaves felsefenin Ingiliz romanına dönüşünü müjdeliyordu, ama Huxley'nin dördüncü romanı olan Point Counter Point (1928; Ses Sese Karşı) onun ününü düsünmeyi kışkırtan bir romancı olarak pekiştirdi. Point Counter Point, Huxley'nin gerçek anlamda ilk "fikir romanı"dır; bu, Huxley'nin sıkı sıkıya özdeşleştiği roman türüdür. Romanın, düşünceden ve insanı kavrayan fikrilerden patlayan bir valiz gibi olması gerektiğini öne süren Huxley bir romancı olarak amacının, "teknik açıdan, denemenin ve romanın mükemmel bir biçimde kaynaşması" olduğunu açıklamıştı. Biçimin karşısında içeriğin bu üstünlüğü H.G. Wells ile ortak olan yönlerınden biriydi. Bu Virginia Woolf un beğenisinin bir tür aforozuydu. Huxley'i büyüleyen olgu, "aynı kişinin aynı zamanda, boyanabılecek bir biçime sahip olan bir nesne, bir zihin, birfizyolojikyapı, bir atom kütlesi, ekonomik makınedeki bir dişli, bir seçmen, bir âşık vs." olabilmesiydi. Point Counter Point'deki başlıca amaçlanndan biri, ana karakterlerin bu çok yüzeyli görünüsünü yansıtabilmekti. Huxley'ye 1920 li vüların sonunda egemen olan kasvetli run hali Proper Studies (1927) adlı kitabında özetlenmiş gibidir. On yıl içinde yayımladığı dört deneme kitabının en önemlisi olan bu yapıtta Huxley kendisini, su götürmez bir biçimde, kitle uygarlığının kabalığı ve Karamsar yflar yoldan çıkmışlığı olarak adlandırdıöı olgunun karşısına koymuştur. 1925 yılı eylül ayı ile 1926 ydı haziran ayı arasında Huxlev Hindistan'a ye ABD'ye gitti. Amerika'ya yaptığı bu ziyaret Avrupa'nın kültürel geleceğiyle ilgıu olarak onu karamsarlığa sürukledi. Deneyimlerini Jesting Pilate'de (1926) gözden geçirdi. " Amerika'da halihazırda olan şey değerlerin yeniden değerlendirilmesidir" diye yazıyordu, "halihazırdaki standartların (kötü anlamda) radikal bir değişikliğidir." ABD ziyaretinin hemen arkasından, Huxley tanık olduklarını anlatacağı bir yergi yazma düşüncesine kapıldı. Brave New World (1932; Cesur, Yeni Dünya) on dokuzuncu yüzyıl ortalarından beri Avrupa'da hüküm süren, Amerikanlaşma korkusuna bir yaklaşım olarak okunabilir; ama bu mizahlı, rahatsız edici, karmaşık roman açık sözlü bir hicivden çok daha fazla bir şeydir. Onvell'ın Nineteen Eighty Four adlı romanıyla birlikte Brave New World adebiyatta karşıütopya geleneğinin ikiz sütunlanndan biri olmasının ve avnca celenek dünyadaki itici ve "karabasann" olan her şey için bir darbımesel haline gelmesinin yanında, 1931 yılında krizle çalkalanan Ingiltere'ye çok dikkatli bakışının da bir ürünüdür. Beğeni kazanan kısa öykü kitabı Brief Candles (1930), son derece canlı ve kapsamlı deneme yapıtı Music at Night (1931) ve 193 O'lu yüların ilk döneminde egemen olan ve yoğun siyasal atmosferde bile "sanat için beyinlerini üzenlerin aynı zamanda hizmet ettiklerini" de göstermeyi amaçlayan yorumların yer aldığı şiir antolojisi Texts and Pretexts (1932) adlı yapıdarın yayımlanması, Huxley'nin romancı, düsünür ve bilgin olarak çok yönlü etkisini kabul ettirmişti. 1934 yılında Karayipler'de ve Orta Amerika'da yaptığı gezilerini anlattığı Beyond the Mexique Bay'i ve 1936'da Eyeless in Gaza yı yayımladı. 1935 Kasımında Huxley'nin barışçılığı savunmaya başlamasının itkisiyle yazdığı altıncı roman, kendi öz tarihinin romanlastırılması yoluyla, çağın korkulannı, zaaılannı, önyargılarını ve çekişmelerini birbiri peşi sırayansıtır. Siyasal ya da felsefi olmaktan çok, temelde dinsel nitelikteki sorulara yöneliş, Huxley'nin yapıtlarında ilk kez belirgin bir biçimde görülür. Huxley, 1937 Nisanında ABD'ye gitmek için Avrupa'dan ayrıldığı zaman ününün doruğundaydı. Peace Pledge Union'ın (Barış Yeminlileri Birliği) önde gelen kişilerindendi. llginçtir ki, o dönemde Huxley, roman sanatı ya da ulusal politikada barışçılığın rolü, çağdaş toplumun hataları gibi konulardan çok, bağımlı olmamanın erdemleri, anarşizm, merkezden yönetilmeme gibi konularla ilgiliydi. 1920'li yıllarda hayatın anlamsızlığını keşfetmeye yönelen Huxley, 1930'lann ortalanndan sonra varoluşun anlamını araştırmakla meşgul oldu. Ends and Means (1937) adlı yapıtında Huxley, "eğitim, din ve ahlakın, savaşın ve ekonominin, ulusal ve uluslararası politikanın sorunlanyla gerçekliğin asıl doğasını bağdaşürmaya" çalıştı. Bu yapıt, yaşamının geri kalan bölümünde kamp kuracağı, daha üst derecedeki bir mistik aydınlanma zeminine doğru yaptığı bir çıkıştı. Ends and Means'de yer alan belli baslı konular üzerinde konferans vermelc için Huxley ve arkadaşı Gerald Heard ABD'ye gittiler. Huxley ne zaman Avrupa'ya dönmek istese, karısının sağlığı yüzünden sıcak ve rutubetsiz bir ikfimde yaşamayı istemesi ve öbür yandan fılm senaryolan yazmanın kazançlı olması bunu engelledı. Ve dönmek artık son derece emniyetsiz bir hal alınca, Huxley sürekli olarak ABD'de yaşamak zorunda kaldı. Huxley'nin Hollywood'a ve onun gençlik kültüne tepkisi After Many a CUMHURİYET KİTAP SAYI 520 Varofeışun antann Özgüriiihçü WP yazar Görme gücünü tümüyle yitirmeden önce, Huxley'nin amacı bılımde uzmanlaşmaktı. Yayımlanan son yapıtı Literature and Science'da (1963) Doğu ve Batı kültürlerinin ikiye bölünmesi konusunaa yapılan çağdaş baskıya tutkulu bir üslupla karşı çıkan Huxley, bir kez daha iki kültür arasında bir uzlaşma sağlanması dileğinde bulunur. Yapıt T.H. Huxley ve Matthew Arnold'ın çok kapsamlı bilgileri üzerinde durarak başlar. Yirminci yüzyılın en uyarıcı ve kışkırtıcı yazarlarından biri olan ve bu kişiliklerin soyundan gelen Huxley, uzun ve değişken yazarlık yaşamı boyunca onların yeteneklerinin zengin bir mirasçısı olduğunu kanıtladı. SAYFA 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle