Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
tı ve ödün vermez bir biçimde betimledi. Ömrünün sonlanna doğru artık Tann'nın kendisini, yerleşik kilise ve din adamlanna acımasızca sadırmakla görevlendirdi,ğine inanıyordıı. Kierkegaard resmi hipokrasi ve sahtekârlığa karşı son blr sadın için ileri fırladı, hatta kendi kampanyasını sürdürmek için kendi gazetesini, The Instant'ı kurtu. The Instant, Kierkegaard'ın son kategorileştirrnelerine göre, sonsuzluğun zamanla kesiştiği, hayati bir karar ânı, insanın hangi tararta savaşacağına nihayet karar vereceği andır. Kierkegaard, gazetesinde sembol, alegort, baskalaşım ve mesel sanatındaki büyük bir ustanın bütün ihtişamı ve gösterişiyle, sürü davranışına neden olan ortak vasatlık, tutkusuzluk, beylik fikirler çağının zavallılığını yerlere vurdu. Kierkegaard, The Instant ın baskıya hazır son sayısı masasındayken sokakta yere yığıldı, Bredgade'deki hastaneye kaldırıldı ve sonra orada öldü. Değerli birkaç eşyasını da Danimarka'nın Batı Hint Adaları'ndaki valisiyle evli olan Regine'e bıraktı. Yıldızlar Sessiz Kavar Sevgili Atila Ergür'ü yitireli neredeyse dört yıl olacak. Son yazdığı hukuk kitaplarından Dİrini dostu Atila Ergür'e ithaf eden Prof. Dr. Semih Gemalmaz'ın "Atila Ergür Anısına" adlı kitaptaki yazısında belirttiği gibi, şimdi, o, orada duruyor ve biz ona doğru ilerliyoruz. MEHMET ZAMAN SAÇLIOĞLU Üniversite Öğretim Üyeleri Demeği'nden "Atila Ergür'ün Anısına" Ayrıca KtlıçKalkan ekibi de turıst karsılamayı marifet sanan; uluslararası bir etkınlik için hazırlanan (anlı sanlt bir ressamımıza ısmarlanan ) aftste, uçan halıda uzayt fethe çtkan başıtesli bir adem, oynak kalçalt^dansöz ve ibrtk gorüntüleriyle Türkiye'yt lamtmaya çalışan resmt görüsün, bugüne dek yaratılan olumsuz etkileri fes sattst yasag"ı ile silmeye çalısması tatn bir kara tnızab örneğidtr. Aynada kendi görüntüsünden ürken suçu aynada aramamalıdır Öte yandan en temel insan hakları ihlalleri karsmnda ktlı ktptrdamayanlartn, fes ticareti engellenıyor dtyerek fesı yan yatırıp karşı koymaya çalışmalarını da anlamak mümkün değildir. Sonuç olarak nasıl bir görüntü sergilediğimizden çok, toplum olarak ulasttğımız sosyal, sıyasal, ekonomık ve kültürel düzeyi sorgulayıp gelistirmekle ilgilenmelıyiz Yasaklamalarla yapay ızlenrmler oluşturmak yerine, insan baklanna saygılı, özgürlükçü, demokratik ve latk bir toplumsal yapıya kavusma gayreti içinde otmalıyız. Yeni anlanistz yasaklar üretmek yerine, msanlann düsüncelerinden dolayı sorusturmaya, kovusturmaya uğramaaığt çağctl bir hukuk aüzenıni bir an önce yasama geçirmeliyiz. Yoltsa, çağtnın tantğt olan sanatçıyı ülkemizde düşünce santğı yapan kafalara hafes takmışsın ha kep nefark eder" diyor. Atila Ergür'ün, kendi meslek alanında yazdığı ve mesleki dergüerde çıkan bazı yazıları da kitaba alınmış. Bunlar; yaratıcılığın, eğitimin, geleneği bilmenin ama yeni ve özgün olmanın değerinden söz eden ve genç tasarımcılâra ışık tutan yazılar. Kitabın ikinci bölümünde; Ilhan Selçuk, Türkân Saylan, Ufuk Uras, Ali Sirmen, Erdal Atabek, Server Tanilli, Fethi Naci gibi tanınmış aydınlanmızın yazılarının yanı sıra, onu tanıyıp etkisinde kalmış olanlarla, kimi eski dostlarının yazdıkları yer alıyor. Bu bölümde, "Yaratma Özgürlüğü ve Atila Ergür" adlı panelde yapılanTconuşmaların Ali Ekber Ataş tarafından yapılmış bir özeti de var. lçine, yer yer Ergür'ün yaptığı desenler ve resimlerden örnekler de serpiştirilmiş bulunan kitap, onun sanatçı yönünü de bize tanıtıyor. Bir insan bir kitaptan ne kadar tanınabilirse... Sevgili Atila Ergür'ü yitireli neredeyse dört yıl olacak. bon yazdığı hukuk kitaplarından birini dostu Atila Ergür'e ithaf eden Prof. Dr. Semih Gemalmaz'ın "Atila Ergür Anısına" adlı kitaptaki yazısında belirttiği gibi, şimdi, o, orada duruyor ve biz ona doğru ilerliyoruz. £amanın gerçek hızını kimse bilemez. Ama, Atila Ergür'ü "acilci" yapan özlemlerinden en az birini gerçekletirip de, giderken ona götürebilseycîik keşke. Demokrasi, insan hakları, eşitlik, özgürlük ve daha nicelerinden birini. Çok az insan, ölümünden sonra da yaşıyor ve yaşatılıyor. Atila Ergür de bunlardan biridir. Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği'nce derlenen bu kitap, bu dünyadan Atila Ergür'ün hızla geçtiğinin ve geçerken önemli de bir iz bıraktığının lcanıtıdır. • Atila Ergür Anısına/ Yaytna Haztrlayan: Cevat Demır/ Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, lstanbul, 2000 tsteme Adr,esleri: Marmara Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi.Tel.: 0216 326 26 67 Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği, Tel.: 0212 272 62 37 Cep: 0532,257 25 42. Cumhuriyet Kitap Kulübü'nden de sağlanabilir. Fiyatı: 5.000.000.TL. Öğrencilere: 2.500.000.TL. SAYFA 13 Atila Ergür'ü 1973 yılında Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek ükulu'na girdiğimde tanıdım. O, asistanlığının ikinci yıbndaydı, bense öğrenciliğimin ilk yılınKahkaha Benden Sonra'nın ilk böliida. Esmer, uzun boylu, atletik, gür sesmü Kierkegaard'ın okuldaki takma adınli, gösterişli bir genç adamdı. Keskin ve dan ötürü Çatal" başlığını taşıyor. "Çasert bakışlarının oluşturduğu kabuğu tal", Kierkegaard'ın önceki dönemlerdeki, "uğrunda yaşayıp ölebileceği bir fi geçtiğinizde, duygusal, iyi yürekli, rokir" arayışını yansıtan metinleri içeriyor, mantik ama inandıklarına sonuna kadar ayrıca daha sonraki yazılannda çok güçbağlı bir savaşçıyla karşılaşırdınız. lü bir kavrama dönüşecek olan varoluş1981'den, onu yitirdiğimiz 1996'ya kasal sahicilik arayışının başlangıcını ve yirdar fakültede hep aynı odada, karşılıklı minci yüzyılda Avrupa üzerindeki etkısimasalarda oturduk. Eğitimin, sanatın, ni yansıtan metinleri kapsıyor. üniversitenin zevkli ve sıkıcı konularını, fitinci bölüm "Kadınlar ın çift anlamı olaylarını paylaştık. Ta ki, geç saptanan var. "Kadınlar" Kierkegaard için ne ifakötü bir hastalığın onu yendiği son günde ediyordu? Yazılannda annesinden hiç lerine dek. söz etmemiş olmasından çok şey çıkarsaEtkileyici (karizmatik) insanlar, yanabilir. Annesi asıl mevcudiyet olmalıydı, şamlanyla olduğu kadar ölümleriyle de temel eksiklik, köken. Regıne Olsen ilk çevrelerinde rüzgârlar estirirler. Ergördüğü andan itibaren Kierkegaard'ın gür'ün ölüm rüzgân, onu içinden saran kafasını meşgul etmişti. Kierkegaard'ın hastalığın, yarattığı üzüntüyle yakın çevonunla olan erotik ama soğuk biçimde resini de ele geçirip, hortum gibi dönentelektüel, tutkulu ama içeTtapanık ili§dürdüğü bir rüzgâr olmustu. Onu daha kisi, devasa diyalektik metinler ağını yayeni tanımış olanlar bile ölümünden çok vaş yavaş etrafında toplayan varoluşsal üzüntü duydular; çünkü Atila Ergür innoKtadır. sanlara coşku ve heyecan aşılayan, birÜçüncü bölüm, "Geceyansı Vakti" valikte olmaktan mutluluk duyulan biriyroluşsal metinleri bir araya getirıyor. Budi. radaki anahtar kelime sahicilik. SahiciliSanat çevresınin önemli kayıplanndan ğe acı çekilerek ulaşılır ve bu bütün masoldu Atila Ergür. Eski ve yeni yüzlerce kelerin düşeceği vakitte olur. Heidegger öğrencisinin, kurucusu, yönetıcısı ve ve Sartre gıbi sonraki dönem yazarlarKiüyesi oldufiu sivil toplum kuruJuşlarınerkegaard'ın teorisinden çok şey süzmüsdaki arkadaşlarının, yakın dostlarının lerdir. Yirminci yüzyılda merkezi rofü dört yıla yakın bir süredir kendisini sık olan Absürd kavramı bile Kierkegaard'a sık anımsadığından emin olduğum bu aittir. Kendisiyle pek çok ortak yanı olan sevgili insan, kendisiyle dalga geçerek, Flaubert gibi Kierkegaard da kendi yüz"Ben acilciyim" derdi. Türkiye'nin mutyılından çok yirminci yüzyılı etkiledı. Avrupa devriminin tarıhi ile, hâlâ pek lu ve güzel günlerini görmek istiyordu. Barışın, eşitliğin, özgürlüğün özlemi çok anlamda yöneldiğimiz bir tarih ara içinde, aydın kesimin birbiriyle sürsında tedirgin bir salınım yapan dördün tüşmesine hayret ederek ve kızarak bir cü bölüm, "18481984"te Kierkegaard bilge bir filozof olarak çıkar karşımıza. acele içinde yaşadı. ÖDP, Çağdaş YaşaTopyekun bürokratik bir denetim kâbumı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düsu ve uluslararası devasa fınans güçlerinin şünce Derneği, Üniversite Öğretim Üyeinsanlık dışı ve acımasız dalavereleri, Kileri Derneği, Öğretim Elemanlan Sendierkegaard'ın bilip isimlendirdiği o güçlekası, Tekstil Tasarımcılan Derneği, Nârin güncelleşmiş Dİçimleridir sadece. zım Hikmet Kültür ve Sanat Vakri, Görsel Sanatçdar Vakfı, Kız Kulesi Derneği *** gibi parti, dernek ve vakıfların kurucu ve Yazar olarak Kierkegaard, sonra da siyönetici üyelerindendi. Burada belki biryasi düşünür olarak Kierkegaard; Kierkekacını unutmuş olabileceğim bu kurugaard'ı estetik açıdan en iyı şckilde gösluşların toplantüannı kaçırmayan, etkinterecek metinlerin seçinıi, önsözünü kaylilderinde öncü olan, aidatlannı zamanak aldığı Roger Poole ile gazetecironında ödeyen bu sorumluluk sahibi, çamancı arkadaşı Henrik Stangerup için lışkan insan, ilerici ve demokratik her hiç de zor olmamış. Poole, önsözünde, bu türlü girişimin gönülden destekleyicisiymetin seçkisinin tutarlı bir düşünce çizdi. gisini sunma amacını taşımadığını, çünkü Kısa bir yazıya sığmayacak bu sevgili metinlerin azami tezatı yaratacak şekilde dostumu her anunsadığınıda coşku ve düzenlediklerinı de açıkça belirtiyor. hüzün birlikte dolduruyor içimi. YaşaSerdar Rifat Kırkoğlu'nun yayıma dığımız öyle çok anı var ki... Bu aııılaı, hazırlayıp Nedim Çatlı'nın akıcı bir dille parça parça birikerek bir romana gidiIngilizceden çevirdığı Kahkaha Benden /or gibi... Onu anlatmayı uzun zamanYana, Kierkegaara ın hakkını Kierara Dirakıp, ölümünün ardından, Erkegaard'a verıyor. Okuyun; görecekgür'ü farkh yanlanyla anlatan tanıdıklasinız..M nnın ve dostlarının da katkılanyla oluşturulmuş olan bir kitaptan söz etmek isKahkaha Benden Yana/ Seren Kıekegaard/ Çeviren. Nedtm Çatlt/ Ay tiyprum sizlere. rıntı Yayınlart/ 277 s. Üniversite Öğretim Üyeleri Derne ği'nin girişimiyle, özellikle Prof. Dr. Cevat Demir'in çalışmaları sonunda derlenmiş olan bu kitabın adı: "Atila Ergür Anısına" kitabın kapağında, Ergür'ün yüzünün yakın plan bir fotoğrafı bulunuyor. Gri ve sakin bir resim bu. Ruhi Görüney'in, Ergür'ü profilden çalışüğı bir deşeninin yer ajdığı iç sayfanın ardından, Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin'in Ssunuşu, Ergür'ün özgeçmişi ve Prof. Dr. Cevat Demir'in bir tanıtım yazısıyla başlıyor kitap. Kadir Erdin, yazısında, Atila Ergür'ü tanımayanlara tanıtmak için bu kitabı hazırladıklarını anlatarak emeği geçenlerle teşekkür ediyor. Cevat Demir, "Sanatçı Kimliği Üzerine" ba$lıkh yazısında, Atila Ergür'ün sanata, bilime ve eğitime bakışını anlatarak Ergür'ü, "...sanatçı, eğitimci ve yurttaş olarak taşıdığı demokrat, eşitlikçi ve tutarlı kişiliğiyle, aydınlık bir insan" olarak niteliyor. Atila Ergür Anısı blzlmle... Kitabın ilk bölümü, Atila Ergür'ün sanat, eğitim ve tasarım konulannda yazdığı yirmi yazıdan oluşmakta. ikinci bölümde ise dostlarının ve tanıdıklarının onun icın yazdığı yazılar var. Ergür'ün özellikle Cumhuriyet gazetesinin 2. sayfasında yer almış olan yazıları, onu tanıyanların pek iyi bildiği cleştirel ve esprili bir biçemde. Sanatın ve eğitimin güncel sorunlan hakkında yazılmış olan bu yazılardan birinde, ("Yasakçı Kafa ve Fes" 7 Temmuz 1995) Ergür: u l 18S2'de zorla gıydınlen, 1925 'te yasa ile kaldırtlan fesin 1995'te satışının yasaklanması gündeme geldt. Turızm Bakanlığt'ntn fes satıştnı yasaklama gmşimt haben yayımlandı ve yasakçı anlayısın toplumumuzda ne denli egemen olaugu bir kez daha kanıtlandı. Turıstlere fes satışımyasaklayarak Türkiye'nin görünümünüfarklt ktlmaya çalışan safyürek yaklastmlı styasilerin; sokaklarda kara çarşafla, sarık ve cüppeyle dolasan gerıdleri görmesin diye tunstlertn gözlerını bağlamaları, Avrupa Parlamentosu'nun bayan milletvekiÛenne yakışıksız sözlerle hakaret eden Devlet Bakant 'nın ağzına dafermuar takmaları gerekecek. CUMHURİYET KİTAP SAYI 583