22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Eşcinselliğin Doğal Tarihi/ Francis Mark Mondımore/ Çevıren. Berna Kıltnçer/ Sarmal Yayınevı/ 192 v Eşcinselliğin Doğal Tarihi, karmaşık ve tartışmalı Bir konu üzerine yazılmış kolay anlaşılır, tartışmaya yer vermeven bir giriş kitabı. Yapıt bir "doğal" tarih; çünkü eşcinselliğin biyolojik, genetik ve psikolojik sorunlarına yanıt aramakta: Bireyin kendisini eşcinsel olarak görmesine yol açan süreç nedir? Eşcinsel kişiler cinsel kimliklerini nasıl kabullenir ve açığa vururlar? Ve neden bazıları bunu yapamaz? Diğer kültürlerde de süreç hep aynı mı olmuştur? Eşcinsellik üzerine düşüncemizi biçimlendiren tarihsel olaylar nelerdir? Biseksüellik bu tablonun neresinde yer almaktadır? Erkek bedeninde tutsak kadın veya tersini hissetme olarak nitelendirilebilecek travestiliği nasıl anlamalıyız? Bütün bunların eşcinsellikle bir Ugisi var mıdır? Bu soruların ilginç cevapları yer alıyor kitapta. Biseksüellik ve Doğanın Düzeni/ Claude Arort/ Çevıren: Nermirt Acar/ Sarmal Yayınevı/ 23} s Cinsiyetimiz kimliğimizi adımızdan önce belirler. Yeni doğan bebek, adının seçiminden önce "bir kızımız oldu!" ya da "oğlumuz oldu!" çığlıklarıyla karşılanır. Dahası, tüm yaşamımız boyunca, cinsiyetimiz toplumsal rolümüzü de belirler. Elimizdeki kitap, tutumlu doğanın, tek bir modeli, biseksüaliteyi tasarladığını göstermektedir. Homoseksüelliğin genetik olup olmadığı üzerine tartışmada temel önemde bir kitap "Biseksüellik ve Doğanın Düzeni". Medya Gücü ve Demokratik Kurumlar/ Korkmaz Alemdar/ AFA Yaytnları/ 260 s Türkiye'de medya, gerek gündemi yaratması gerekse kendisi gündem MtllVA (İU.L konusu olması nedeniyle, son yılVK OKMOKRAIİK larda tartışma konularının en MIUIMI.AH önemlilerinden biri haline dönüştü. Medyasiyaset ilişkisini ve medvanın toplumdaki yerini değişik düzeylerden kavrayan çesitli çalışmalar yayınlanmakla birlikte, ilk kez böylesine kapsamlı bir çalışmada medyanın gücü ve güçsüzlüğü, ekonomik, siyasal, hukuksal, ideolojik bütün düzeyleri kavrayan bir sergüemeyle ortaya konulmakta. Kitap, Türk medyasındaki tarihsel değişimin dinamiklerinin ışığında, varolan medya yapısını gözler önüne sermeyi amaçlamaktadır. Günümüzde medya sektörünün yapısının ve eğilimlerinin siyaseti ne kadar belirlediğini ve karşılıklı olarak medyanın yapısının, ekonomi ve siyaset süreçleri tarafindan ne kadar belirlendiğinin izini sürebilmek açısından bu çalışma, bir harita oluşturmaktadır. Medya mülkiyetindeki ve sahiplik ilişkilerindeki hızlı değişikliklerin, siyasal aktör olarak medyayı "kamusal hizmet" yapma konumundan ve iddıasından nasıl ve ne kadar uzaklastığına ilişkin bütünlükte bir bakış açısı geliştirmek, bu harita/kitap sayesinde mümkün olacak sanırız. Arkadasıtn Orhan Kemal ve Mektupları/ Fıkret Otyam/ Aksoy Yayınalık/ 407 s. Bir devrin ruhunu, insanlannı en iyi edebiyatçılar verebilir. Bu aynı zamanda gerçek tarih anlamına da gelir. Tarih kitapları ise çoğu kez insan dramlarına teğet geçer, kimi kez dokunmaz bile... Bazı ülkelerde, bazı dramları, bazı insanlar hep yaşarlar. Orhan Kemal'in yaşamı buna örnektir. Küçük bir Türkiye özetidir. "Orhan Kemal, yüce gönüllü, gerçek bir halk yazarı; şurdaburda işsiz kalan ırgatların, mapusane çilekeşlerinin, üçbeş kuruş kazanan küçük memurların, emeklilerin, çocukların, kimsesiz çocukların, iplik fabrikası kız ve delikanlılarının, iplik bükme makineCUMHURİYET KİTAP SAYI 516 lerinin başında yorgunluktan uyuyan bebelerin, sokaklan süpüren çöpçülerin, 'küçük adam'ların, mavi tulumlu akıllıakılsız, uyanıkuyur emekçilerin, 'artiz'lik heveslilerinin yazarıdır." Fikret Otyam, Orhan Kemal'in inandığıgüvendiği, yüreğini açtığı, en sıkışık anlarında yanında bulduğu bir arkadaşı, dostu ve yürekdaşıdır: Ankara'da, Istanbul'da, Son olarak da Moskova'da... Elimizdeki kitapta, ömrü boyunca gerçekten yoksulluk çeken, bir bakıma çektirilen, çoluk çocuğunun nafakası için tekleyen yüreğiyle, ameliyat sonrası kan kaybıyla yazan, durmadan dinlenmeden yazan, ıvırla zıvırla da uğraşmaya zorunlu bırakılan, yine de doğru bildiği, doğru Dİlinen, doğruluğuna inanılan yolu değiştirmeyen, dünyalıkfara boyun eğmeyen, sapmayan, saptırılamayan Orhan Kemal'in, Fikret Otyam'a yazdığı mektuplar yer alıyor. Bu mektuplar, yirmi yıla yakın sarsılmaz bir arkadaşlığın, dostluğun belgeleridir de aynı zamanda. Mustafa Kemal Paşa ve tslam Dünyası / Hilafet Hareketi/ Mim Kemal Öke/ Aksoy Yaytnctlık/ 185 s "Tarih kaydedicidir. Savaşları, barışları, dünyayı sarsan olayları, yaşam koşullarını ve yol aynmlarını; dünyadaki hareketlerin hepsini... Tarih tekrardır denilir: Doğrudur...Yerler, isimler, hatta "izm"ler değişir, ama "öz" değişmez. Tıpkı dığer yüzyıllarda olduğu gibi, 20. yüzyıl 21.yüzyıla ayna tutar. "Mustafa Kemal Paşa ve Islam Dünyası/Hilafet Hareketi" bu açıdan önemli bir kitap. Devletlerin devletler üzerindeki "benmerkezli" proielerinden birinin "prototipi"dir. Günümüzdeki "hareketleri" doğru ve kapsamlı algılamak açısından çok önemli bir noktayı belgeleriyle ortaya koyar" deniyor kitabın kapak yazısında. Siyase,t Tarihinde Bir Lider Mitterand'ın Dünyaları Elysee Sarayı'nda 19811995/ Hubert Vedrıne/ Çevıren: Engın Sunar/ Aksoy Yayıncılık/ 678 s Hubert Vedrine'in kitabı dikkat çekici olduğu kadar, yeri doldur rulamaz özlü bir belgesel niteliMfiTi.ERA.\'XX ğinde. 14 yıl boyunca diploma0lNVAU.11 tik danışman, sözcü ve sonra da Elysee Sarayı Genel Sekreteri olarak François Mitterand'la birlikte çalışan Hubert Vedrine'in samimi anılarından oluşan "gerçek" bir siyaset kitabı. Hubert Vedrine, Mitterand'ın çok yakın sırdaşı ve aynı zamanda görev arkadaşıydı. 1997'den beri Dışişleri Bakanı olarak görev yapan yazar, Fransa'nın önemli aktüel dergilerinden Le Point" da güncel konularla ilgili yazılar yazmakta. Elimizdeki kitap, "Dünya siyaset tarihi"nde adı en önlerde yer alacak özelliklere sahip Mitterand'ın siyaset arenasındaki mücadelesini anlatıyor. Yaşadığı dönemin dünya siyaseti belgeseli niteliğinde. tstanbul Âşığı Ressam Kont Amadeo Preziosi/ Osman Öndeş/ Aksoy Yaytncılık/ 202 s. Kont Amadeo Preziosi, varsıl, soylu ve Katolik ve bir ailenin Kotıt Amadco çocuğuydu. Ailesinde PREZIOSI kukla ilgili bir meslek herkes husahibiydi. Ama o, resmi seçti. Malta'nın ünlü ressamlarından Giuseppe Hayzler'in atölyesinde çalıştı. Paris'e gitti. Babası ressam olmasına kesin karşı çıktığında, içindeki resim aşkıyla yolunu çoktan bulmuştu: 1816'da doğduğu Malta'dan ayrıldı. O dönemde egzotik bir Doğu metropolü olarak tanımlanan îstanbul'a geldi ve yaşamının sonuna değin burada kaldı. 18401870 arasında îstanbul'da çalışan ünlü oryantalist ressam 19. yüzyıl Istanbul'unu ve halkını betimleyen suluboyaları ile tanındı. Türk gelenek ve göreneklerini öğrenerek Istanbul'da ve Ingiliz diplomatik çevrele rinde aranılan bir isim oldu. Resimlerindeki ana tema, Istanbul'da yaşayan tüccarlar, seyyar satıcılar, askerler, dervişler ve kadınlardı. Sıradan insanlan günlük yaşamlan ve çevreleri içinde betimledi. îstanbul tipleri çok tutulunca, en popüler olanları tekrar tekrar çizdı ve bunların taş baskılannı yaptı. 1858'de Paris'te "Stamboul. RecoHections of Eastern Life Îstanbul. Doğu Yasamından Anılar" adlı renkli taş baskı albümü yayımladı ve üç baskı yaptı. Ayrıca, Boğaziçi, Haliç gİDİ semtlerde çarşıları, mezarlıklan ve îstanbul solcaklarını betimleyen resimler yaptı. "Boğaz Görünümü ve Demir Atmış Müttefik Donanmalan" (1854), "Kırım Kahramanlarının Mezarlığı" (1856) gibi suluboyalarında Kırım Savaşı'nı konu aldı. Yaşamının son 10 yılını geçirdiği Yeşflköy yakınlarında bir av kazasında ağır yaralanarak 28 Eylül 1882'de öldü. Yes^lköy'deki Katolik Mezarlığı'na gömüldü. Yapıtları, Topkapı Sarayı'nda, Deniz Müzesi'nde, îstanbul Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde, Romanya Sanat Müzesi'nde, Ingiltere'deki çeşitli müzelerde, yurtiçi ve yurtdışında pek çok özel koleksiyonlarda bulunmaktadır. Uzakta Bir Ev / WestAust/ Bojin Pavlovski/ ÇevırenNusretD Ülkü/ Aksoy Yayıncılık/ 288 s. Onyıllara damgasını vuran "göç"ler vardır... 1960'lıyılları "Almanya" anlatır: O yıllarda, insanlarımızın kaderi Almanya topraklannda yazılmıstır. Gidenler ve dönmeyenlerle birlikte, yeni hayatlar yaşayanların öyküleri bu topraklarda kök salmıstır. Göç yaşamlan, sosyal genetikleri kuşaklara vermeyi hâlâ sürdürür... 1980'li yıllara gelindiğinde gurbetin yeri değişmiştir. Yer dünyanın en doğusu, Avustralya'dır. Orada yaşanan yıllara ise "Kara yıllar" adı verilir. Göç kaderini yaşayan insanlar yalnızca bizim insanlarımız değildir... 1980'li yıllara Makedonlar da ortaktır. Bojin Pavlovski, romanı "Uzakta Bir Ev"de, hemen hemen hiç bilmediğimiz Kıta Avustralyası'nda iş, ekmek ve gelecek kavgasına çıkmış insanlan anlatır. Bir avuç Makedonyalı ile iki Türk işçisinin hüzünlü gurbet serüvenidir gösterdiği. Gurbet öykülerinden söz edilirken bir yanılgıya duşülür: Bir başlık altında toplandığından, yaşananların birbirine benzediği sanılır. "Uzakta Bir Ev" de verilen yaşam kesiti, tümüyle kendine özgü, tümüyle benzersizdir: Çünkü, Avustralya Yerlilerine uygulanan "göçmen muamelesi" ve topraklanndan atıLmaları, beyazyerli çatışmasında yaşananlar, "bizim göçmenlerimiz"in yaşamıyla karışmıştır... Bojin Pavlovski, Makedonyalı bir yazar. Üsküp doğumlu ve bugün de Üsküp'te yaşıyor. Çağdaş Sıav eaebiyatının önde gelen yazarlarından biri. Mırnâtne/Büyüklere Kedi Şiirleri/ Yalvaç UralFerıdun Orall Aksoy Yayınalık/ 50 s. "Yalvaç Ural bu yeni kitabında, bir kedınin gözünden çevreyi, dünyayı ve sevgiyi anlatıyor. Ilk kez kitaplaştırdığı "Mırnâme" siirlerinde, Dİr romana sığacak kadar anlamh sözler var. Kisa, mütevazı, ama yürekli siirler bunlar. Yalvaç Ural, "desenleri beni çılgına çevirdi" diyor Feridun Oral için. Belki de, içine "geçimsizlik" katıştırdıklan için büyük olan dostluklanndan doğan "Mırnâme"de, tüm "kediseverler"e adanmış şiirler bulacaksınız. Düşlerin sınırlannı zorlayan desenler, renkler ve çok usta çizgilerle birlikte... Sevgisizliğin yaşandığı cıünyamızda, hayvan dostlarımızın en çekiştirileni olan "kedi"nin, bir türlü anlayamadığımız dilinin çağdaş bir çevirisidir belki de bu şiirler ve desenler" deniyor kitabın arka kapağında. Şişmanlığın KitabıKilo Sorununu Yenme Yolları / Rüstem Sadtkoğlu/ Aksoy Yayınalık/ 160 s Şişmanlık gerçekten bir sorun mudur? Şişmansanız ve bunu kafanıza takıyorsanız, kesinlikle evet! Bu kitap, haftada beş kilo zayıflayacağınızı vaat etmiyor. Birkaç ay sonra sırım gibi olacağınızı, podyumlarda boy göstereceğinizi garantilemiyor. Bu kitap, diyetlerle ilgili önemli gerçekleri de sergiliyor ama, kesinlikle bir diyet kitabı değil. Bu kitap, alt karın kaslarım geliştirme aleti ya da egzersiz bisikleti de değil. Bu kitap, içinizdeki narini keşfedebilmenizin yollarını gösteriyor. J SAYFA 21
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle