30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

rüst uyuyakalmıştım. Daha önceleri kesik kesik biriki günlük gelip gitmişliğim olmuştu ama; ilk olarak merak ettiğim tstanbul şehrinin, merak ettiğim yanlarını gezmek görmek 1986 yılına denk gelmişti ve bu fırsatı yakaladığım için, değerlendireceğim için içten içe bir heyecan kaplamıştı içimi. 1985 yılında Broy dergisinde şairbunlan yazmıştı: "Bireyi toplum içinde somut olarak görünür duruma getirmek, giderek daha da derinlere inerek, onun içsel dramını kurcalamak çabasındayım. Sirkeci'den yokuş yukan çıkıyorum, Babıâli yokuşunu bitiriyorum. Hürriyet gazetesinin merkez binasının yanından sapıyorum, halıcı, antikacı dükkânlarının vitrinlerini dolaşa dolaşa cami avlusundan geçerken, 'Bütün cami avluları ne kadar da birbirine benziyor' diyorum kendi kendime. Çocukken alıştırdmak istendiğim cami ve avlularına. Ama, o gün de bugün de hep soğuk geldi bana. Belki de, yaşamdan ve aşktan uzaklaştıracakmış gibi geldiği için. Soğuk geliyor üşüyorum cami avlularından. Cami avlusundan çıkıp, Kapalıçarşı'nın kapısından giriyorum. "Bir sarraftan giriliyordu içeriye / ölüm olarak." Sağdaki birkaç basamağı iniyorum. Sandal Bedesteni. Antikacılar, halıcılar, birer anı gibi vitrinde duran tespihler, pipolar, nargileler, tabakalar ve eski kalemler ne kadar da denk düşüyordu şairin şiirine. Çarşıda şiirlerinin kokusu ne kadar da duyumsanıyordu. Her ne kadar kendini 'ama tek' bir imge kurabilmiş değilim bu koskoca labirent için' dese de 1977 yılında Türkiye Yazılan'nda bunları yazıyordu kendi yaşam övküsünü anlatan yazıda: "Babamın Kapalıçarşı'daki dolabında (o zamanlar bugünkü gibi dükkânlar sayılıydı, yerden yüksekçe, minderli, tahta kepenkli dolaplar vardı) ticaretebaşlıyorum. Gerçi ticaret de ilgilendirmiyor beni. Oldum bittim alışveriş yapmayı hiç mi hiç sevmedim, benimseyemeoim zaten (...) hem ev geçindirmek zorunda hem de şiir tutkumu. Neyse ki birkaç ay sonra büyük Kapahçarşı yangınıyla dükkâmm kül oluyor. Asma katîî bir başka dükkâna geyürekli bir 8'yorum. Ortağım iyi bense asmainsan. satışları yönetiyor, katta 1 okuyup yazıyorum. Şiirle gerçek dostluğumuz o tarihlerde başlıyor ve yirmi iki yıl sürüyor.(...)" Şairin, aynı yıl, yani 1977'de Elele dergisinde Kapalıçarşı'yı anlatan bir yazısı var. "Gül Dönüyor Avucumda" adlı ölümünden sonra yayımlanan kitabına da aldığı yazıyı; şairi seven herkesin okumasını isterim o yazıyı... Bedesten avlusunun bir köşesine oturuyorum, herhangi bir antikacı dükkânının taburesine bir çay istiyorum; çayımı içerken dükkân sahibi yaşlı adam soruyorum şairi: "Evet, birkaç ay önce öldü. Ama çok oluyor burdan gideli, şu karşıdaki dükkân onundu." Dükkânın asma katında yanan solgun ışığa bakıyorum. "Çelenklerimizle geldik, yoktunuz / Ara sokaklarda, pasajlarda aradık, yoktunuz / Meyhanelere baktık, otellere sorduk, yoktunuz / Nerdesiniz Ruhi Bey? (...) O kadar bekledim ki, geliyorum / Olümümü bekledim, geliyorum / 'Bir ölüyü ve ölünün bütün inceliklerini' / Bekledim geliyorum' (...) Ve bildiğiniz Ruhi Beyi ya da bilmediğiniz / Gömdüm ben, geliyorum." Çay için teşekkür ediyorum yaşlı adama ve Sandal Bedesteni'nden çıkıyorum, çarşının uzun dehlizini geçiyorum. Gökvüzü... Hasan Öztoprak, dördüncü kitabıyla okur önünde 'Ey Aşkı Anlayanlar üzerine 1 Hasan Öztoprak, 1957 doğumlu bir şairimiz. 1984 yılından bu yana yayınılıvor şiirlerini. "O Hayalle Kal", "Sanırım Hiçbirimizin Farkedemediği Bir Sarsıntı Oldu", "Ağıtlar" dan sonraki dördüncü kıtabı "Ey Aşkı Anlayanlar". ChMlblPlf Mehmet H. Doğan, yakın dostu şair için bunları yazıyor (3) "Şiir bir tutkudur Edip'te. Şiirsiz bir masa, şiirsiz bir içki, şiirsiz bir yolculuk, şiirsiz bir söyleşi düşünülemez Edip'le. (...) Şairliği bir unvan olarak benimsemenin ve kıskançlıkla korunıaya çakşmanın da derininde, şiiri tek uğraş olarak sürdürebilecek kadar rahat koşullar altında yaşıyor olmasının onda yarattığı bir tür özsavunma mı vardı? Şiir yazmakta bir iş, hem de ciddi bir iş değil miydi? Hem zamandısı, hem de kuşakdışı hemen bütün şairler şiirin dışında başka işler yapmak, yaşamak için çalışmak zorundayken kendisinin, yaşamının son otuz vılında sürdürdüğü çevresinden birçok kişinin bir ayıpmış gibi başına kaktığı görece rahat, sıkıntısız yaşamı şiirler yazarak, iyi bir şair olmaya çalışarak ödemeye mi çalışıyordu? AsIında başka türlü yaşayamayacağını o da biliyordu, şiiralkol(çoğu solcu) sanatçı dostlar çevresinin dışına çıkmadı, çıkamazaı da. (...) Bu çevrenin koşulları içnide şiir yazmak kadar îşçi Partisi'ne girmek, bir süre partinin sanat kolunda çahşmak, kurultayları izlemek, polisçe izlenmek, polisten kormak da vardı. Korkarak da olsa bunları yerine getirdi" diyor. Kaç türlü girilir ölüme. Kaç türlü acı kalır insanın yaşamında. Her sabah uyandığımda aşkın solgun yüzünü, çukura gömülmüş gözlerini görürüm. Kaç türlü anımsanır sevgili, o ilk kez okunan şiirlerin imgelerinde tadı kalan sevgilinin. Tam bunları duşünüp yazıyorkenodanın kapısı açılıyor, misafirlerin sesi doluyor içeriye; "Bir çay daha içer misin" dıye soruyor hatun, "iyi olur" diyorum. "Dünyada bakınıp durma / Bütün ol ve ayrı tut ki kendini / " • (1) Onu Anlat lşte. Muzaffer llhan Erdost. Onur Yay Kasım 1989 (2) a.g.e. sayfa 1617 (3) Şımdı Üzaklardasırt Mehmet H Doğan Adam Yay. Say. 1516. TULAY FERAH bir aşk şiirine başlangıç olarak yazdım bunları şimdi aklı almaz yolculuklara çıkacağım kafam kanşık ne mutlu hep böyle olsun istiyorum hayat her gün yeni bir çerçeve ister biliyorsun hayatın özeti. Bunun tek sorumlusu var: Zaman. Size zamansız bir din sunuyorum. Zamanı yaratmamış bir Tanrı. Zaman yoksa kaybetmek de yok. Kaybetmenin olmadığı bir hayat, acının ve şiirin olmadığı... derin bir oh çekilen, vemek yenilen ve öpüşülen, basit bir hayat. Tannm gel artık. FARKLILIK: Şiirler kime adanır bilmiyorum, ama sözün varlığı bir şairin kimseye adanmamıs sorumluluğu olmalıdır. Ben buna farklılık diyorum. Karşı çıkanlar olabilir ama bu benim denemem. Kendime adadığım. Bir de Hasan Öztoprak'ın bütün şiirlerinin "Farklılık" imgesine. Söz bir şairin gülünç bekçisidir. Evet, öylesine gülünç ve soytarıdır ki, işte bu noktada "Farklılık" bir karabasan çıkar ortaya. Ya şair olacaksınızdır ya da o gülünç bekçinin çömezi. Daha da beteri, her an, gerçek bir tragedya kahramanı da olabiBrsiniz, eğer "Farklılık" gibi bir imgeniz yoksa?.. Imge bir şiiri süsler ama bir şairi asla! Devinen dizeler. Gecikmesi gereken anıtsal sessizlikler. özgür bir yaşam ideplojisi sunmak. Bu bireşim, Hasan Öztoprak'ın farkhhğı. Her gün aynı yollan geçiyorum deli bir rüzgârla, deli bir arzuyla arzuluyorum kadınlarımı, kahredici bir özlem büyütüyorum sabahtan akşama çocuklarıma, çılgın bir merakla bekliyorum yakınlanmın hangi sırayla öleceğini. Bir gün ölecek oluşumuzu, tanrım, bekleyemem oturup sandalyemde hayatımı al, bağışla ruhumu. Ey Aşkı Anlayanlar/ Hasan Öztoprak/ GendasŞiır/ 112 s. SAYFA 17 H asan Öztoprak'ın KENDİ OLMAYAN BİR GÖZLÜK adlı şiirinden alıntıyla başladım yazıya. Şiir üstüne yazdığım denemeler, bir yazann, benim anlamla bağıntı kurma çabasıdır. Her zaman kendime sormuşumdur, anlamın çevirisine gerek var mıdır diye?.. Çünkü bir yapıttan daha gerçek hiçbir şey yoktur. O zaman bana ne oluyor? Ama bir kitaptaki şiirlerin tek imgeye dönüştüğü anda duyumsadığım yalnızhk beni yazmaya zorlar. Imgenin ikinci dili de deneme olur. , Denetlenmesi gereken bir dönüşümle Öztoprak'ın şiir dünyasına gelin hep birlikte girelim. İki sözcüğü irdeleyerek. a) Ânlam b) FarkMık ANLAM: Dünyadan hiç kimsenin kaçamayacağını, yaşanılan her anın bir suç imgesiyle insanı ters yüz ettiğini dizelerinde ısrarla söylüyor. Belki de bu, Öztoprak'ın şiirinin temel öğesi. Kuraldışı yaşamın, sözle yeniden yeniden kurulma çabalan ama asla aklına geleni söylemeyerek. Sözle gevezelik eden şairlerin kulakları çınlasın. Zamanı yok sayın, bütün cinayetler ortadan kalksın Haklısınız hayat da yok olabilir, ölümler de ama. Tek gerçeğin ölüm olmasını nasıl kabullenebilirsiniz. Bir gün öleceksin ve sonra derin bir yalnızlık. Gerçek bir aşk bile tanımadan. Bir kez dahi karnını doyurmadan. Sonsuz gece ve bitmeyen soğuk. tşte Muzaffer llhan Erdost ve Işkencede öldürülen kardeşl llhan Erdost. CUMHURİYET KİTAP SAYI 517
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle