25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gülseli înal'ın şiirini bu kez Almanya'da yaşayan şairimizGültekin Emre değerlendiriyor. GULTEKIN EMRE 1. Kitap: Sulara Gömülü Çagrı (1985) «/'~>ün batımında duran yüz", "şafak vJyapraklarıyla" yüzleşerek oturur şiirin sofrasına; "dıbi görmediği", "sırnnı bilmediği", "çukur"u deşmeye, derinliklerden bir şcylcr çıkarmaya, gizlerin, gizemlerin fotoğrafını çekmeye, güneşin tunıncu giysisi" y lc bayram etmeye, şiirde derin, kalıcı yol almaya. Tan rcnklerin çığlıklarına tanıklık ederek sürdürür yaşammı. Şair, ruhunun "magarasına" iner ince yürek çarpıntılarıyla, destanların göbeğinde yer almaya, uzaydaki evlenmelere, boşanmalara tanık olmaya, "ılık vağmurlar da, "ayın sarı bulamacrndaki 'yeşil atlı"ların taşıdığı "yıldızlardan fırlayıp gelen ruh"la dost olmaya; "yanık clmas ın, "zümrüt ormanlarTnın, "ölükentlcrin" şiiriniyazmaya yazgdı bir şairle karşı karşıyayız 1985 'ten beri. Şiiriylc okuru, "insan gölü"ne, "incir sütü"ne, mikalaşmış yaşama", "şafak gülü"ne batınp çıkanyor Gülseli Inal, diinyanın yüreğıni ağzına getire getire. "Geçmiş zamanın saydam derisi"nden, "zümrüt nefes"lerdcn, mercan köklerden, gizli elmaslardan, "düş saray"lanndan, sancılı çiçeklerden, "kırmızı süt"lerden, toprağın bin yıllık şarkısından, "leylak köprü"lerden, "deniz bacalan"ndan, "inci yüklii sonsuzluktan", "beyaz ölüm çizgisi"nden, yakut damlalardan, "tutuk runlardan, "kayıp bulut kayıp nergis"ten, "yağmur ülkelerinden", şeytanla göz göze gelmelerden, "gökyüzünün altın oluklarından" ... süzer, damıtır şiirini, dizelerini Gülseli tnal. Başka nelerden beslenir onun şiiri? "Garipsi bir boşluk"tan, "kırmızı su sarı ırmak 'tan, "acılar yüklü rüzgâr"lardan, kamçılı meleklerden, "zehirli asa"lardan, "kristalimsi zaman"lardan, "gururateş"lerinden, "kış sürgünlerinin kapılan"ndan, "sonsuz atcş"lerden, "zümrüt çeşme"lerden, zümrüt oımanlardan, "ufkun derin ve yakut yalnızlığı"ndan, "bitki zincirleri"nden, "yeşil ihtiyar"lardan, "beyaz iskelet"lerden, "gül ırmaklarından".' gümüşrenkli söylence"lerden, "su tannlan"ndan, "mistik kuşlar"dan, "sümbül bacak"lardan, tanrıların scvişmelerindcn. "erinç ırmak"larından, "sıkıntı çiçekıeri"nden, "zümrüt saflığ"ından, "yıluızların dizle ri"nden, "küffer kentinin ucubesi"nden aklınacscn herşeyden, "eskimaviler"den, "uzak deniz masaUan"ndan, "yeşil yaprak mezar"lanndan, güneşin yüzüğünden, "kanrengi gül"lerdcn, 'mavimsi kalabalık'lardan, "pırlanta ağaçları"ndan, "toz atmosferi"nden, "sıvı istekler"den, "gür sular gibi istekler"den, "ccnnet çimenleri"nden. "bol köpüklü nar denizi"nden, "mabetler"den, "duygu külleri"nden, "delibovunlu lalcleruen, "kardan beyaz güT'lerden, "sudan incc sap'Mardan, "yeşil tüy ırmak"lardan, "deniz memeleri"ndcn, "yıldız kanatlan"ndan, "yağmur kanadı kuşlar"dan, "mavi kan"lardan, "esmer sular dan, "serin tüylü" kuşlardan... Besler kendini, şiirini, dizelerini, şiir yolculuğunu Gülseli Inal. "Parlak ışuülı bir gezegendcn" gelmiştir aramıza. Saçları çakıltaşı"dır. Sapsarı başaklan, tarlaları, "ekin bereketi"nı de esirgemez şiirinden. Gülseli tnal, ilk kitabıyla şiir dünyamıza başarılı iniş yapan bir şairdir; şiir yolculuğunda "Ki saçlarıma bir yer bulamadım dünyada" dcse de şiirimize, "bal öpüşler" serpiştirmiş, ekmişkalıcı bir kimliktirkendisı. 2. Kitap: Lale Sesiydiler ve Yoktular (1987) Gelinlik puzoap nmızın üstünc. Şair yüreği buna nasıl dayansın? Nasıl kendini şiire nişanlamasın, vurmasın? "Yeşil tuzaklar"a tutulmadan, "darağacı göl"lerine batmadan, "düşsel kender"le selamlaşa selamlaşa "bir körün fabna" bakar gibi işlenmiştir Lale Sesiydiler ve Yoktular. Imgeler, simgcler dünyasına "sümbül ormanlarma" dalar gibi dalınır Gülseli Inal şiirinc: Örneğin "yaşlı ayışığı" yolunuza çıkarsa sakın şaşırmayın. "Bırkınn erleri gibi papatyalar' da selama durabilir siz yanlarından geçerken onun şiirlerinde. "Gül yaprağmdan mağaralar"a da götürür okurunu şair, "eski kuş serenadı" dinlemeye. "Leylak rüzgârları"yla, "ölüm kokan mermer'Me, yaşlı akşamla, "eski ağaçlarla", acunasız mevsimIer'Me, "dalgalı papatya rengi"ylc, "göl duvarı"yla, çürüyen ber şeyle, "sarısın bufidayın iç cekişi"yle, "hüzün ağaçlan"yfa, "ay gölü'yle, "yas kuleleri"yfe, zihninin si"ne bir gönderme değil mi? "Kanrengi" aölama, "taş rüzgâr", "koyu karagöl", "bataklık çalgısı",' siyah lekeli" gölge, "meltemlerin esir koUan"', devrilmiş gezegen, "dilek kamburu", "kuru diken mihrab", "içimizdeki tünel", "soğuk dişi ay", "derin çiçek yarası", "ulu kızıl alev", "mcnevişkasırgası","kirletilmişdüşler","diribir leylak gölgesi", "yaban yapraklar", hoyrat üâ i rüzgâr, " ö d i göçü", " i l "gövdenin ö ü " "ezgiler gemi/uşuk bir zemDÜ", "gece ağacı" Jında üvcy ana", "yanağln gülü ', kiil gölgeîeri", "külmabed', "haydudarvadisi", körlaleler", "kan nehri", "pıhtılaşmış güneşler", "mh kümbetlcri", "sümbülmezarları", "hükümlü rüzgâr"... gibi özgün imge ve deyişlcrle şiirini ören Gülseli Inal, kutsal yaşama müdahaleyi böyle karşılıyor. Yaşamın, düşlerin, yaşananların, yaşanacaklann yüzüne ayna tutarak, onlara yer göstererek, onlan yüreklere yerleştirerek, onları düzlü^e çıkararak şiirine soluk aldınyor Gülseli Inal. Gülseli înal'ın şiiri "ölüler kasn", "zaman yumaklan", "takvim ötesi", güvensizlik, "sarışın tanrı", "kutsal hücre , "kösnülmanolya", zıpkınlanan bellek, akan gül kanı, ters uçurumlar, "köpük ayakiı periler", "yıldız odan", "turkuazzaman", 'şebboyzamanı","platin ses", "palmiye kuşu", "yüklü sevinç", "egri bir bilmece", akik toprak', "şebboylann tutuşturdufiu ateş", akik çatı"... bütün bu imge ve deyişler "hayatın agır çarklannda" tükenen insan için, insan tükenmesin diyc yazılmıştır. Çünkü, "acı renkleri yığılıyordu hayatın " üstümüze üstümüzc doğru. Çünkü, bu tüm imge ve deyişler yaşamın üstümüzdcki yükünü hafifJetmek için değil mi? Çürüyen, soysuzlaşan bir insanlı^ın, bir toplumun üstüne şim|ekleri çekmck için degll mi? Gülseli lnal, Ateş Şiirleri yazıyor Mercan Yazıt'lara isleyeişleye. Bastırumış Çığlık'larla Mask'lara karışan yaşamların yuzünden damlayan terlerle Yeryüzünde îlk Geceye ışınlanıyor okur. Bakkaris, yaratma, yaratılma arasındaki incc dengede geziniyor: Yaratılışın sancılanna ortak ediyor okuru. 6. Kitap: Sif ve Gula (1992) G G ülseli Inal, 2. kitabında şiirini "o karanlık giinler yırtmacı "ndan geçirir. Acılar, hüzünler, kırgınlıklar biıtün bir yıl yağmurolup yağmıştır ülkemizin, insanla sız agaç"larla, "boynu bükük kuleler'Me, 4. Kitap: Dans Natura (1991) "bozuk sümbüller le.saçlannın "garipyakamozu"yla, kendi külüyle, "buz bançeA ra başlıklarda da beslenen 54 bölümleri"yle. yeskn bir heykel"le, "siyah gökA lük Dans Natura'yı 19 şiirle Ruasicyyüzü"vle, "Ruhlarlimanryla, "mavikader ristal izler. Gülseli Inal şiirine kalıcı bir düta§ı"yla, "kimliksizbirağaçla", "narsessizğümdür Dans Natura. Haz, yaşam, aşk, sıliğı"vle,"Aşk odarı"yla, "noş kokulu yazkıntı, umutsuzluk, korku. çağın geçirdiği gı"yla, "yüzydın susuz aylan yla, "ışık tansarsıntılar, insanın ruhundaki dalgalanmarısı 'yla, "aşk mabedi'yle, "sulara yazılan lar, yanıp kavrulmalar kitabın, şiırlerin atdizeler"le, "göğün mavi gölü"yle, "yağmosferini oluşturuyor. Gülseli Inal, bizi, yimur saçlı sicım saçlı ruhlar"la, "paslı gene inanılmaz yoğunlukta ve çarpıcı imgezegen"le, "zambak kıyılar"la, "kalın rüzlerle karşüıyor, şiirinin derinliklerinde ağırgâr"la, "ycngeç çamur la, "nane tenler"le, lıyor: "elmas dflcit", "kararsız bir heykel", 'şafak rengi karşılıksız boşluk"la, taşlar, yalpayakut yalnızlanan yıldızlıklarla, lar, yakut ceyansı tatlar", "içiyazı"yla , mizin saati", "gülsesıyle", "tülden de"sümbül niz", "şeytan yüzler'Me... denizi , titvedahaneler rck çığlık, nelerle tanıs sessiz çığlık, tırır Gülseli "zaman kuInal şiirinin ;yeşil S u, peşine takırüzgâr", "selanlan. "Yadef odaları", şam delisi" "baykuş orbir şiirlc iç dulan", "ayiçe, yüz yüze nanın ale oldu^unuzu Cülsell Inalle blrllkte şllrsevetier kendl kosmoslannda bir yer mi", "ruhlar ararlar kendllerlne. geleceklerine sczcrsiniz kadırgası", "yudumlargaripliği", "gül tarihi" ... onun onun dizelerindc, imgelerinde yol alırken. şiirinden süzülüp gelen, yaşamımıza kanOnun şiirinde garip, eski, tııhaf, dopdolu şan, bizc farklı duygu, düşünce dünyasının geçmiş; delişmen, dipdiri, sıkıntılı, hüzünkapılarını açan imge ve dcyişlerdir. Yaşaîü, ıslak, iyice olgunlaşmamış bugün; bema sıkı sıkı sarılı bir şairdir Gülseli Inal. lirsiz, bulutumsu, korlcutucıı, ölüme yaYaşamda uyuklayan hazları ayaklandıran kın, uzay çagı çocuğu gelecekte okurla tada bir şairdir kendisi. Yaşamımızdaki düşnışmak içın sıraya girer. lerin tozunu da almayı inmal etmez Gülseli Inal. O, insanın, doganın ruhundaki 3. Kitap: Letoon (1989) dalgalanmaların özünü başarıyla yediriyor, agdınyor şiirine. apağı mühürlü bir şiir kitabınm gizenui dünyasına yavaş yavaş daldırıyor Letoon. Gülseli tnal şiirinin daha da 5. Kitap: Bakkaris( 1991) derinleştiği, belirginlcştig'ı bir kitap Letoon. 2 kitabıyla yazdıklarını dikkatle izleyen akkaris. Dans Natura'dan on bir a bir okur kitlesi yaratmayı başaran Gülseli sonra okurla buluşur. Bir başka Gül Inal, Letoon'da şiirinin alunı daha kalın seli tnal şiirinin kapısuıı aralamaz Bakkaçizşilerle çiziyor, daha da kalıcı oluyor, ris bize, tersine Gülseli Inal şiirinin dokuinıltilerin sahrasında". "Gizli gezesunu, yapısını, dünyasını, mayasını iyice gen'Merde dolaştırırkcn okuru, "suyun pekiştirir, iyice kalıcı kılar. Bakkaris'te de şehveti"yle de yüzleştiriyor. O, hep "kimiz ırmaklar, aöaçlar, denizler, ruhlar, doğa, biz" sorusuna yanıt aramıştır kendi şiir tarenkler, tükenişler... birbirini izler. "kör rihinde, sür yolculugunda. Şunlar yanıt gözlü ilahlar" yaşamımıza karışır. "Başlanolanıaz elbette, ama soruyu açımlarlar yalgıc"lar yine yitilir. "Bin seraptan inilir". nızca: "Söylc bana heykelimsi yüreğinle/ "Pcmbc kefen katı tomurcuk ' arasındaki ve insanların yonttu^u gövdenle/ ve karyaşamın kapısını aralar Gülseli Inal. "Zamgılanan ruhumla ey sevgıli". Onun şiirinbakgece", "ateşkızı", "çırılçıplakbirgül", de hcykel sıkça boy gösterir. Çağın adresı "viranlaşmış zaman", 'ılık çılgın atmosgibidir nndaki durağan zaman, uygarlıkfer", "ıpeksı ruya", "pırlantalar içindeki ların iıı^aııı tahrip eden baskısı, terorü. ağac","ıhk yıldız burgacı", kirpiklerin ara"Yeşil su yosıınu bir heykel", "ceset sümsından ııçuşan "yeni tann", "antik çeşmebülleri"ne, (İteki Dokunuş'a, "kan laleler", "saydam gövde'ler, "turkuaz aşk", ülseli Inal şiirinde bir başka imkânı, bir başka kapıyı, bir başka ortamı, ama kendi şiir çizgisıne yine sımsıkı sadık kalarak, gözümüzün önüne seriyor bu yeni kitap ua. Öteki kitaplannda da olduğu gibi, günümüz şiirinin dışında gezinerek okuruyla buluşuyor, kucaklaşıyor bu kitabında da Gülseli Inal. Çağımızın ötesine bir şiir ırmağına yön vermeye çalışıyor şair "mercan akıntıya" ters de olsa. Bilınmezin incisini yokluyor" bu kitabında da "gökten damlayan ter"leri sile sile "kısır kristaller"i yaşamımızdan gözden çıkararak. "Gümüş deltasında nehrin" yol ala ala; "aykın zamanın çizgisini" çcke çeke; yaşamın "tüyden salkımlan"nı yoklaya yoîdaya; "meridycn balıklarına" yem vere vere; 'kararsızbeyazlık"lanyarayara; "kara ajhr kımıltı"ları kollaya kollaya; "tül kayık larda "pembe adas' lara dala dala; "kızıl lila ışınıar"a sanla sarıla; "yalpalanan rüzgârla" konuşa konuşa "bukleli kumaşlara' bürüne bürüne; "ipek akordeon" çala çala; "ulu bilmecenin ardından" kendini de, okurunu da başarıyla koşturuyor, coşturuyor Gülseli lnal. "Zambak ayraç"laraçarak, "zümrüt oduktan"beslenerek, "yakut kalyon"da, "turkuaz yasa"lara uyarak gczdiriyor şiirini, şiirinin peşine takılanlan. "Hayalet kervan"lara cl sallayarak, "yasemin dudaklar"ı öperek, "Eflatun ten'Mere sarılarak, "madeni kuş'ları besleyerek, "ebruü gece"de resimlerçekerek şiirini şaha aldırıyor Gülseli tnal. Fırtına Saati'ndc Gecenin Dürtüieri'ni dokuya dokuya, Geçmiş ve Gelecekteki Gülrengi'yle suluyor şiirini şair. Nesneler dünyasında masallar ağdırıyor şiirine Gülseli Inal. 7. Kitap: Saklanmış LevhaKorku Metinleri(1995) S K B aklanmış Levha'daki düzyazı şiirler Korku Metinleri olarak sunulur okura, şiirseverlere, Gülseli lnal şiirinin izleyicilerine. Bu kitap, Gülseli Inal şürinde bir başka kavşak. Şair, okurunu, bu kitabında da, "anahtarı şehvetle parlayan" gizemli, çekici, çarpıcı bir dünyaya sokuyor. Bu sıkı metinlerde çağına ışık düşürmeyi de ihmal etmiyor Gülseli lnal: ' Durgunlukta bile, yüksek frekanslara geçmek için mor gözlü çağ canavannı bir kez saçlanndan tutup okşamak gerekiyordu ki ben hiçlerin yalnızlığına dayanarak bir söz duymak istemiştim, yalnızca temiz tatlı bir sözcük. Son gümüşten bir sözcük çok şeyi başla tabilirdi ama ne gezer, mabedin kanini susmuştu. Yalnızca opal kapıların ve yüreğin soğuk dokunuşlarını duyumsuyordum." (s. 13) Bu kıtaptaki şiirlcriyle Gülyaprağındaki Azrail'in peşine takılır Gülseli tnal: "Yalnızca gülyapraöında titreyip duran küçük kısın nefesini duyumsayabiliyordu ki o da aynanın üzerini (güçlü bir ncfes veriliyornuış gibi) buğulandırıyurdu. Vc ölü ler o zaman bakıyorlardı, siyah cam buğu ' KİTAP SAYI 494 SAYFA 14 CUMHURİYET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle