28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

r sız; bu da benim romantik şiir figürleri yaratmaya uygıın olmadığımı gösteriyor." Puşkin buradaki şiirlerini daha olgun bulmakla birlikte bu yapıtından memnun kalmamış, onu "Rusyan ile LyudmiJa"dan daha düşük düzeyde değerlendirmişti. N.U. Gnediç'e yazdığı 29 Nisan 1822 tarihli mektubunda, bu poemada içtenlikle sevdiği şiirler bulundu ğunu, Çcrkcz km tiplemesini beğendiğini ve onun aşkının kendisini duygulandırdığını belirtmiştir. Puşkin "Kafkas Esiti' nin yazılmasından 8 yıl kadar sonra "Erzurum Yolculuğu"nda, Gürcistan askcri yolu üzerindeki Lars'ta, bu yapıtının karalanmış bir kopyasını bulduğunu, bunu büyük bir zevlue okuduğunu yazar ve "bütün bunlar zayıf, gençlık dolu ve eksik; ama pek çok şey doğru tahmin edilip anlatılmış" dcr. "MuhtBşem bir yaramazhk" Puşkin bu yapıtını bitirmeden önce "Gavriliada"yı yazmıstı. Puşkin, Hırisüyan inancı çerçevesinue Isa Peygamber'in doğum olayıyla ilgili olarak Cebrail ile ı h.. Meryem'in görüşmelerini konu alan bu yapıtını hemen yok etti. 1 Eylül 1822'de Vyazemski'ye yazdığı mektupta "Sana mistik türde bir poema gönueriyorum. Saraylı oldum" diyordu. Buradaki "saraylı oldum" sözüyle Puşkin Çar I. Aleksandr'ın saray çevresinin o yıllarda yoğun bir biçimdc dini ve mistik konulara bağ lanmalarını kastederek, bunu kinayeli bir biçimde dile getiriyordu. Puşkin 'in Hıristiyan inancına karşı bu yapıttaki tutumu konusunda iki ayn göriiş belirtilmiştir. Şair Vyazemski yapıtı "muhteşem bir yaramazlık" olarak nirelendirmiş, bu değerlendirmegeleneği D.S. Mirski tarafından tekrarlanmıştır. D.S. Mirski'ye göre Voltaire ve Parny'nin din karşıtı yapıtlarındaki üslupla yazılmış olsa da, rarklılığı ciddi olmamasıdır. Yani, "Gavriliada" Hıristiyanlık karşıtı bir propaganda niteliği taşımaz. Diğer yandan S. Bondi, poemayı Vyazemski'nin belirttiğinin aksine, yalnızca "muhteşem bir yaramazlık" değil, Çar I. Aleksandr'ın özgürlük hareketini bastırmak üzere giriştiği mücadelede kullandığı din ve mistisizm gibi yeni yöntemlere karşı koyan bir tür siyasi çıkış olarak değerlendirir. Bu poemanın yazıtşından 7 yıl sonra bir kopyasının ortaya çıkması sonucu Puşkin'in başı yeniden derde girmişti. Puşkin özel komisyona verdiği savunmada DU yapıtın kendısine ait olauğunu inkâr etmişti. Çeşitli soruşturmalardan sonra Puşkin'in Çar I. Nikolay'a gönderdiği özel mektup sonucunda olay kapatılmıştı. Puskinist S. Bondi'ye göre Çar, Puşkin'i affederek onun elini kolunu daha da çok bağlamıştı. Puşkin'in 182122 yıllarında yazdığı ve 1825 to yayımlanan "Haydut Kardeşler" ("Bratya razboyniki") şairin "Haydutlar" adıyla yazmayı tasarladığı büyük bir poemanın parçasıdır. Byron tarzındaki romantizmin ctkisiyle yazılan bu poemada prangalı iki mahkumun zindandan kaçışı ve Dnyeper'i yüzerek geçip kurtulmaları anlatılmaktadır. Puşkin, edebiyat dünyasındaki arkadaşlarının bu öykünün hayal iirünü olduğunu düşünmelerine karşılık, bu yapıtını gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığını belirtmiştir. Puşkin'in üslup açısından çok beğendiği, halk dilini kullandığı bu poemanın Üginç bir yönü, Rus halk dcstanlan arasına karışmış olmasıdır. "Bahçesaray Çeşmesi" ("Bahçisarayskiy fontan") Puşkin'in yeniden coşkulu romantik üsluba dönüşünü simgeliyordu. Kırım I lanı Girey'in haremindc gcçen olayları konu alan poemada Gürcü Zarema'nın Polonyalı esir Mariya'ya karşı kıskançlığı, Mariya'nın gizemli bir biçimde ölü bulunması ve ardından Zarema'nın Girey Han'ın emriyle öldiirülmesi coşkulu dizelerle anlatılmışür. AnlatımSAYFA 6 Genel olarak edebiyatçı T. Ovçirikova'ya göre bu sorunun iki mantıksal yanıtı varcur: Rus ruhu, Batı'ya eğilimli olarak Doğu kaynaklıdır. Rus ruhu, Doğu'ya eğilimli olarak Avrupa (Bau) sosyökültürel sistemine aittir. Her iki seçenek de, Rus devletinin kuruluşuna, Ruslann vaftizine dek giden olaylarla tarihsel olarak Rus araştırmacıları tarafından zaman içerisinde kanıtlandırüır. Oramat* tkyalogter Ancak daha 18. yüzyılda Rus yaşamındaki gerçekler bu iki örneği zorlamaya "Sizlerin arasında da mutluluk yok başlar. Rus yazarı D. Fonvizin yurtdışınDoğanın zavallı evlatları!.. dan yazdığı mektuplarda, Rusya'nın Avrupa'ya kıyasla birçok "üstünlüğünden" Hcr yerde meşum ihtiraslar bahseder. îki yüzyılın birleştiği donemde Kaderden kaçış yok!" asıl Rus başlangıcırun özgünlüğü billinçPoemanın önemli öğeleri kompozisyolerde kendini göstermeye başlar. Bu aranundaki düzenlilik, çingenelerin yaşantıyışlar neticesinde, romantizm öncesi este sıyla ilgili olarak aktarılan gerçekçi ayrmtiğinde beürttiğitılar, Aleko'nun psikolojisinin betimlcnmiz iki modele ek mesindeki gerçekçilik, dramatik diyalogolarak, Rusya'da lardır. "KuzeyGüney" Poemanın bir başka önemli öğesi de ekscni doğar. Puşkin'in çingeneler arasında efsanelesti"KuzeyGüney" ğini bclirttiği Roma şairi Oviduis ile ilgikarşıtlığı Rusli bölümdür. Puşkin kendisi gibi Roya'da 1820ma'dan Köstence ye sürgüne gönderilen 1830'lu yılların Ovidius'un burada çektiği sıkıntılannı ansembolü olur. lattığı "Tristia" ("Elem Şarkılan") "EpisAdı geçen dötuke ex Ponto" ("Karadeniz'den Meknemde "kuzey" tuplar") gibi yapıtları dikkate almış olmasıfatı sabit bir bilı ki, onu bölgede efsaneleşmiş gibi gösçimdc periyodik tererek yüceltmiştir. yaytmlarının adı"Çingeneler" ile Puşkin romantik pona yerleşir ("Kuemalar türündeki yapıtlara son vermiş, zcy Arısı", "Ku"KontNulin", "Poltava", "Tazit", "Kozey Merkür"). A. lomna'daki Küçük Ev" ("Domik v KoS. Puşkin de 20'li lomne") ve "Tunç Süvari" gibi yapıdarıyyıllarda bu sıfatı la gerçekçi akımın oluşmasına öncülük sık sık kullanır. etmiştir. • "Ludmila Kuzcy'ingüzeli..",ya OAnkara Üniversitesi, DU ve Tarihda "... kuzeyin Coğrafya Fakültçsı, Rus Dili ve Edebiyatı hüzünlü şiirinden Anabiltm Dalı Öğretim Üyesi daki kopukluk, olaylann aluşındaki belirsizlik yapıtı romantik poema tarzına yaklaştırmalctadır. Dizelerdeki ahenk, şiirsel imailar, sözcüklerdeki armoni ve aliterasyoniar, bu yapıtın büyük bir coşkuyla karşılanmasını sağlamıştır. "Kafkas Esiri"ylc birlikte "Bahçesaray Çeşmesi" biçim yönünden mükcmmel yapıtlar olarak nitelcndirilir. Hatta Dmitriy Mirskiy, Puşkin'in bunlan aşacak ölçüde başka bir yapıtı bulunmadığını, diğer şairlerin ise DU mükemmelliğe niçbir zaman yaklaşamadıklan tezini savunmuştur. Güney poemalannın sonuncusu Puşkin'in 1823 sonunda yazmaya başladığı "Çingeneler" ("Tsınganı")dir. Şair vapıtını Odcssa'dan Mihaylovskoye çiftliğine sürgün edildikten sonra 10 Ekim 1824'te tamamlanmıştır. 1821 ve 1824 yıllannda Besarabya'daki yolculuğu sırasmda çingene obalanyla karşılaşmış, onların vaşam tarzlarını öğrenmişti. Poema Puşkin'in 182324 yıllannda yaşadığı dünya eörüşündeki krizin şiirsel anJatımı olarak değerlendirilmektedir. Poemada önemli sorunlar ortaya konulmus, fakat bunların yanıdanması yoluna giailmemiştir. Puşkin'in, odak figüre kendi adını verip onun gibi çingeneler arasında yaşadığını belirtmesi, otobiyografik unsurlar taşımamakla birlikte, şairin yarattığı tiplemeye duyduğu yakınlığı göstermesi bakımından ügi çekicidir. Gelişmiş toplumların bireye yüklediği maddi ve manevi kısıtlamalardan, kaygı ve sıkıntılardan uzak bir biçimde, doğarun içinde özgürce yaşayan çingenelere katılan Aleko, onlarla birlikte 2 yıl kadar göçebe yaşamını sürdürür. Eşi Zemfira'nın, kendisini gcnç bir çingeneyle aldatmasına dayanamayarak, onla n öldürmesi poemada ileri sürülen tezi kanıtlamaktadır: tutkular insanı izler, hiçbir ortam insanı kendi iç dünyasındaki kısıtlamalardan kurtaramaz. Romantik figürün sonsuz özgürlük isteği trajediyle sonuçlanrruştır. Çünkü gelişmiş toplum bireyi, kendisi için istediği özgürlüğü başkasına tanımamaktadır. Zemfira'nın annesi Mariula, bebeğini bırakıp kaçmış, kocası muduluğun insana bir kez geıdiği, geçmişin asla bir daha yaşanamayacağı telsefesini benimseyerek kaderine boyun eğmiştir. Puşkin bu yapıtında hem özgürlük yanlısı romantik tiplemeleri, hem de romantizmin mutlak özgürlük idealini sorgulamıştır. Poemanın son dizeleri şairin mutluluğu clde etme konusundaki kötümser ruh halini yansıtır: A. S. Puşkin'in yapıtlapında Türk ve Doiu motifleri EMINE INANIR olitik, tarihscl, kültürel "DoğuBatı" karşıtlığı Rus sosyoedebi ve felsefi düşüncesinin 1830'lu ydlann bir tür denek taşı olur. Bu olgu değişik biçimlerde adlandırılmış olsa da, hem "bilgiseverler", hem fîlozof P. Çaadeyev, hem Slavseverlcr sayesinde dönemin gündemini oluşturur. Adı geçen cemiyedcrden her biri donuk gördukleri Doğu ortodoksluğa karşı Batı uygarlığını öne sürerek, Doğu ve Batı uygarîığının başlangıcını tanımlamaya çalışır, Batı'nın ve Doğu'nun bu iki dünyanın geçmişten geleceğe uzantılanru incclemcye alır. "DoğuBatı" karşıtJığının farkına varılması, Puşkin dönemi Rus kültür yaşamına sızarak kaçınılmaz biciminde ortaya bir soru atar: "Bu iki sosyokültürel modeUerden hangisine aittir Kusya? P Rus yaşamnlald gerçaktor bir demetçiçck...", der şair yapıtlarında. 1830'lann başında ise sosyopolitik ve felsefi arayışlar söz edilen kavrayışın "coğrafyasını başka bir koordinat eksenine, "DoğuBatı'ya çeker. A. Puşkin'in 182030 yıllan arasında yazmış olduğu felsefi liriğinde bu iki model iç içe girer, şair daha da ileri giderek "Kuzey" ile "DoğV'yu b yaslar. Orneğin şairin 182829 yıllannda yazmış olduğu Bahçesaray Sarayının Çeşmesine, Kalmıyk kızı, Oleg'in Kalkanı, Don Nehri, Delibaş adlı şiirlerinde söz cttiğimiz karşılaştırma göze çarpar. Puşkin'in Doğu'ya karşı ilgisinin başlaması 1820'lere rastlar. Bu dönemde genel olarak Rus toplumunda Doğu'ya bir eğilim söz konusudur. Aynı dönemde Rusya Bilimler Akademisi bünyesinde Asya Müzesi kurulur (1818). Şairin büyük bir merakla beklediği Doğu yaptılanıun çevirileri 1820'lerde basılır. Tarihsel olaylan özden geçirirsek Rusya'nın Müslüman alklarıyıa giriştiği savaşlar, Yunanlıların bağımsızhk hareketleri, W. Beckford ve Byron'un yapıdannda yer alan Doğu motifleri de aynı dönemde ortaya çıkar. Puşkin'in Doğu'ya karşı gösterdiği eğilimin bir başka gözden uzak tutulmayacak kadar önemli olan nedeni ise, şairinkendi aile gelcneklerine duyduğu ilgidir. Aydın ve soylu bir aileden olan Puşkin'in anne tarahndan büyük dedesi, Etyopyalı Abrarn Hannibal'dır. Dolayısıyla bütün bu varsayımlar Puşkin'in yaratıcıbğına yeni bir yön kazandınr. E Itnk yiHn Puşkin 1820'de şiirlerinde doğrudan doğruya çarı eleştirdiğinden dolayı Güney Rusya'ya sürgüne gönderilir. Şair Kafkasya'ya, oradan Kınm, Odessa vc Kişinev'e gider. üdessa'dayken Puşkin uzak yolculuklan düşler: Istanbul, Akdeniz, Italya ve atalarının yurdu olan Afrika'vı hayal eder. Bu düşler hiçbir zaman gerçekleşemez, ancak Osmanlı Tiirkiye'sinin doğu sınırlarına lcadar uzanır şairin yolculuğu. Rus şairi V. Brüysov Puşkin'in yapıtlarında Do ğuBatı, KuzeyDoğu dünyalarının bulusmasının yanısıra, bir değil, birkaç "Doğu" mekânına işaret eder. Bunlan şöyle sıralar Brüsov: " Kırım ve Kafkas ya", "tslam Dünyası", "Eski Çağ Yahudileri","Arabistan ve îran" ve "Türkiye". Zamanla Puşkin Doğu kültürünün" CUMHURİYET KİTAP SAYI y 488 J
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle