25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O K U R L A R A "!799'daMosknva'da, soylu bir ailenin oğlu olarak dünyaya geîmiş Aleksandr Sergeyeviç Puşkin. Onikiyaşına kadar özel öğrenim gördükten sonra yalnızca soylu ailelerin yetenekli çocuklanna açık bir okula gitmiş. Kısacası, o dönemin en elverişli koşullarında yetişmiş. Yaşamtnın sonuna kadar hu inişsizçıkışsız çizginin, bu rahatın sürüp gitmemesi için bir neden yok. Gelgelelim Puşkin'de de bütün has sanatçlarda gördüğümüz, açtklamasını yapmada güçlük çektiğimiz o garip 'huzursuzluk' varmış ki, genç yaşından başlayarak yaşadığı toplumdaki aksaklıklan, nelerin değiştirilmesi gerektiği üstüne kafa yormuş. Kendisi belli bir örgüte girmese de, devrimci, özgürlükçü şiirleriyle çag'ımn uerici kesimini derinden etkilemiş ve (elbette) Çar yönetiminin sakıncalı bulduğu bir aydın olarak Rusya'nın güneyinde almış soluğu. {...yPuşkin, Rus dilinin çatısını hemen her dalda verdiği ürünlerle kurmuş: Trajik ve komik, öykülü uzun şiirler, kısa şiirler, şiir kalıbında masallar ve bir roman; uzun ve kısa öyküler; metinler, ifıektuplar, eleştiriler, tarih yazıları..." yukandaki satırlan öykücülüğümüzün büyük ustası Tomris Uyar'm, Puşkin den çevirdiği 'Mozart ve SalieriKüçük Tragedyalar"a yazdtg'ı Önsöz den aldık. 200. doğum yıldönümünde bir kez daha saygılar Puşkin'e. Bol kitaplı günler!... XX. yuzyıldan kalanlar FatihHarbive riman, balo için can atar, ama "izin meselesi, para meselesi, tuvalet meselesi, Şinasi meselesi" vardır. Babası, "iskarpin ve filizî manto" için borçlanmıştır; ama Neriman, "Bu baloya mutlaka gitmesi lazım." olduğunu diiijünür. Bu kadar kısa zamanda bu kadar hızlı değişim! Müslüman babanın kızı, yirmi gün içinde, "balo" tutkunu oluveriyor! Baloya dokuz gün vardır ve Neriman, borçlar ıçindeki babasınm "zaaflannı yeniden uyandırmak" çabasındadır! Bunlar, Neriman'daki gerçek değişiklikler değil, yazann kolaya kacmafarıdır. Neriman, babasına, "Bütün şarlc kedilerebenziyor. (...) garpdaköpcklerebenzıyor." dcr; romanca, Faiz Bey'in, "Aylardan beri kızının zihnini işgal eden bu meseleyi" sezdiğini yazar; oysa romanda "bu mesele" hakkında daha önce hiçbir şey düşünmemiştir Neriman. Faiz Bey, kızıyla DoğuBatı konuşmasını yaptıktan sonra, "kızının fani yeniliklere, gıılünç asrîliğe karşı zaafını hicveden" sözier ediyor. Romancı, "fani yenilikler, gülünç asrîlik" diyerek romana, roman kişilerinin gelişiminden bağımsız olarak, kendi görüşünü koyuyor. Böylece roman, roman olmaktan çıkıyor, bir tezin ispatı çabası oluyor. Romancı, babasıyla tanışan Neriman'clan şöyle söz ediyor: "O daha kuvvetli, hatta karşısındaki ihtiyarın bu küçük vicdan azabmdan nasıl is tifade edebileceğini düşünecek kadar hain tasavvurlar beslemcye cür'et ediyordu." Neriman'ın kişiliği, olaylar içinde çıkmıyor ortaya, romancı lcurgu dünyasının gereklcrine aldırmıyor, bunun icin de Neriman'a yalnızca bir görüşü doğrulayacak bir araç diye bakıyor. Neriman'ın karşısına Faiz Bey ve Şinasi'ylekarşı çıkıyor romancı: "tkisi de şarka ait birçok şeyleri, Şinasi alaturka musikiyi, Faiz Bey tasavvufi edebiyatı çok seviyorlardı." Romancı, Neriman'la Macit'in tanışma zamanı hakkında değişik bilgiler veriyor: Macit, 19. sayfada romana giriyor. Birlikte Löbon'a ve Maksim'e gidiyorlar. Daha sonra, Neriman, "Macit'e rastgelmek ihtimali"yle Beyoğlu'na çıkıyor. Arkadaşı Fahriye ile. Löbon'da Macit'i buluyorlar. Neriman'ı ve Fahriye'yi Perapalas'takı bir baloya davet ediyor. 55. sayfada "Neriman'da herkesin dikkat ettiği bu yenileşme altı ay evvel başlamıştı: Macit'le tanıştığı zaman." diyor romancı. Macit, Darülelhan'da bir aydan fazla kalmamış, okulu bırakmış, ama bu süre Neriman'ta Macit'in ilişkisinin "hususileşmesine" yetmiş. "Beyoğ lu'nda, arada bir gizlice buluşuyorlardı. Altı aydan beri Neriman birkaç defalar Macit'in randevusuna gitti ve bütün bunları Şinasi'den gizledi." Oysa, 31. sayfada, "Neriman'ın buraya (Löbon) üçüncü gelişiydi..." deniyor. Şinasi, Neriman'a, "Sen eskiden... eskiden uediğin, bundan daha birkaç ay evvel, ne sade kızdın, ne sade!" diyor. Neriman'a göre "Âdeta Macit, Neriman için yedi senelik bir arkadaş ve Şinasi bir iki ay evvel tanıdığı yabancı bir insandır." (s. 59) Yani Neriman, Macit'i "bir iki ay evvel" tanımıştır. 123. sayfada Neriman, "Maksim salonu kaç av evvel? Hayır, daha bir ay bile olmadı." diyor. Romancı, Neriman'daki değişimi olağan göstermek için "altı a iyerek süreyi uzatıyor, bu sürenin acit'in deetkisiyle, Neriman'ın değişmesine yeteceğini düşünüyor. Ama şinasi'nin "birkaç ay"ı ile Macit'in "altı ay"ı ve Neriman'ın "daha bir ay bile olmadı" demesi süre olarak, tutmuyor birbirini; Neriman'ın Macit'le ne zaman tanıştığını bir tiirlü öğrenemiyoruz. Oysa bu, Neriman'ın yaşadığı "değişim" süreci bakımından önemli. Aynca o "altı ay" içinde Neriman'ın romanda okuduğumuz "kaçamaklar"ı, üç defa Löbon'a, bir defa da baloya gitmesi. Romancı, bu zaman hatalarına pek önem vermiyor; romancının derdi "Batılı" tipi temsil eden Macit'in Neriman üze rindeki "zararlı" etkilerinı göstermek: "Neriman'daki değişiklikler, Macit'i ta nıdıktan sonra meyuana çıkmıştı..." Bundan sonra Peyami Safa, tezini sunmaya başlıyor: "Birçok Türk kızları gıbi, Neriman da, ailesinden ve Devamı 25 sayfada •" P TURHAN GÜNAY Imtlyaz sahibi: Berin Nadl o Basan ve Yayan: Yenl Cün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. • Genel Yayın Yönetmeni: Ortıan Erlnço Genel Yayın Koordlnatörü: Hikmet Cetinkaya Yazılşleri Müdürü: Ibrahim Yıldız Sorumlu Mudür: Fikret Hkiz o Yayın Yönetmeni Turhan Günay Crafik Yönetmen: Dilek llkorur o Reklam: Medya C L CUMHURİYET KftTAP eyami Safa, Fatıhllarbıyç (ilk baskı, 1931. Okuduğum baskı, Ötükcn Neşriyat'ın 1997'de yaptığı 17. baskı) acflı romanında, ilk döneminde yazdığı çoğu romanlar gıbi, DoğuBatı sorununu ele alıyor ama bu sorunu tartışmıyor, Doğu'yu övüyor, Batı'yı yeriyor. Peyami Safa, DoğuBatı sorununu ele alırken, hep aynı tekniği kullanıyor, hep "belirli tipler"i seçiyor: Zengin, bol para narcayan "batılı" tip (Macit), fukara ama dürüst bir orta sınıf aydını olan "doğulu" tip (Şinasi), bir de genç kız (Neriman). Daha ilk sayfalarda "genç kız"ın (Neriman) arkadaşı Şinasi'ye (Bu arkadaşlığın yedi yıldır sürdüğunü, Neriman'la Şinasi'nin evleneceklerinı daha sonraki sayfalarda okuyoruz.) yalan söylediğini öğreniyoruz: Şinasi'ye Beyazıt'taki oir arkadaşına gideceğini söyleyen Neriman, "FatihHarbiye tramvayına" atlıyor. Şinasi, bir kahvedcki masalardan birine oturur ve Neriman'ı düşünür: "Neriman'ın Darülelhan'a (Burada öğrenim görmekte.) uğramadığı günlerin sıklaşması, evine geç gidişleri, tuvaletine verdiği ehemmiyetin artması..." Şinasi, "filizî manto"ya takmıştır, değişik biçimlerde dört defa tekrarlar bunu; beÛi ki bir "moda düşkünlüğü" ya da "israf" saymaktadır filizî mantoyu; "filizî manto", Neriman'daki değişimin simeesi gibidir. Belki de "sözlü"sü Neriman "gizli karar"ları yüzünden Şinasi'nin yüzüne bakmamıştır... Neriman,Darülelhan'a da yirmi gündürsazınıfut çalıyor) götürmemiştir. Bu değişimin nedenlerini düşünür Şinasi, eski Neriman'ı anımsar: "Siyah saten gömlekli, siyah başörtülü kız..." (Batılı tipi temsileden Macit'leDoğulu tipi temsil eden Şinasi için "değişim" söz konusu değildir; Peyami Safa, onıan bir kere betimliyor ve bırakıyor; onların romanda değişime gereksinimleri yok, diye düşünüyor. Bunun içindir ki Şinasi de, Macit de bir "tip" olarak kalıyor, "roman kişisi" olamıyor.) Neriman'daki değişimin nedenini ikinci bölümde öğreniyoruz: "... hep Maksim salonu gözünün önüne geliyor. Kuytu köşelerde renkli abajurlar. Sarışın bir lcadın başı. Bir zil sesi, çığlıklar ve sıçrayışlar, alkış, damakta acı bir köpük lezzeti, parlak, sarı bir etek, bir zencı sesiyle daima karışarak hafızaya musallat olan fokstrot nağmesi ve kulağının içinde mütemadi çalan bir cazbant..." Neriman hep Macit'i, Maksim'i, Löbon'u düşünmektedir: "Macit'in girdiği birçok masraflara rağmen o kadar yalnız ve başbaşa kaldıkları halde, hiçbir çapkınca hareket yapmamasını düşünüyor ve Macit'in ince uzun elleri, hafif manikürlü parmakları sık sık gözünün önüne geliyor, 'ince bir adam!' diye düşünüvor ve Macit'te tenkit cdecek niçbir şey bulamıyor." Neriman, yalan söylemektcn çekinmiyor: "Ben dün senden aynldıktan sonra Fahriye'ye gitdm, toplantıdan vazgeçilmiş, orada Macit'i gördüm, çok ısrar etti ve bcni Beyoğlu'na çıkardı." Şinasi, bunun yalan olduğunu bilmektedir; çünkü FatihHarbiye tramvayına bindiğini görmüştür. Neriman, Macit'i tanıdıktan sonra, SAYI 488 "elindeki ut" da "sinırıne dokıınuyor". Dahası var: "... bir de Darülelhan! Şu alaturka musikiyi kaldıracaklar mı ne yapacaklar? Yapsalar da ben de kurtulsam. Hep ailemin tesiri. Babam şark terbiyesi almış. Ney çalar, akrabam öyle... (...) Darulelhan'dan da çıkacağım, yahut alafranga kısmına gireceğim. (...) üturduğum mahalle, oturduğum ev, konuştuğum adamlar çoğu sinirime dokunuyor. (...) O Macit'in ellerıne baktım, kadıneli gibi, tertemiz, incecik, tırnakların üstünde bile çalışmış. Şinasi'nin elleri gözümün önüne gefdi. Tırnağınm bıri kınk, öbürü batık..." Neriman'ın aklı hep Macit'tedir. Macit'le başlayan değişim: "Bir zamandan beri kendisinde yeni bir hayatın iştiyakı ve yeni bir medenivetin şuuru uyanmaya basladığı için bu farkların her birine ayrı ayrı dikkat etmekten" hoşlanmaktadır. Neriman'daki bu hızlı değişimi açıklamak gereğini duymuyor Peyami Safa; 10. sayfada, "Bundan yirmi gün evvel Neriman Darulelhan'dan erken çıkmıştı; gene ayağında yeni yaptırdığı bu dekolte rugan iskarpinler ve üstünde bu filizî manto; mektebin kapısında birbirlerinden aynldılar. O sırada Neriman Şinasi'nin yüzüne bakmadan yürüyüveımişti." 11. sayfada: "Yirmi gündürsazını mektebe getirmiyor." Demek ki Macit'le tanışalı yirmi günden fazla. Belirli bir çevrede yetişmiş, Faiz Bey gibi aklı başında bir adamın kızı böylesine kısa bir sürede, nasıl bu kadar değışebilir? Peyami Safa, Neriman'daki değişimi gösteremiyor, Neriman'ın inandığı değerlerden uzaklaşmasını (ve romanın sonlarına doğru tekrar DU değcrlere dönmesini), roman dünyasının kendine özgü gelişimi ve değişimi içinde somut olarak gösteremiyor; bunun içindir ki roman kişileri Peyami Safa'nın bildirisini ileten birer araç olarak kalıyorlar. Neriman, arkadaşı Fahriye'yi de yanma alır, Beyoğlu'na çıkarlar; Löbon'a giderler: "Buraya üçüncü gelişiydi." Macit'i bulur. Macit, Perapalas'takı bir baloya Neriman'ı ve "bahse kanştırmak için" Fahriye'yi davet eder. Ne KİTAP SAYFA 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle