Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
0 K U R L AR A "hlerkes kötülüğünü terk etsin! Anneanneler melek oldu! Yoksullu$un bir erdem, yalnızhğmsa tuhafbir kahır olduğunu öğrendim! Yaşarken melek olmak kadar güzel bir keder var mıdtr? Herkes meleğine kapansın. Herkes meleğine ağlasın. Sevgili meleğim şimdi oralarda nasıfstri? Cennetin kaçınct kattnda oturuyorsun? Kanatlarına iyi bakl Aşkın, hasretin ve anılann rengipas tutmuyor. Pamug'um, koruyucu meleğim, en yakın arkadaşımdın benim! Ey dalgmltğm kederi, ey hepimizi koruyan, derdinden başka kimsesi olmayan, sulara ve rüzgâra stğmayan merhametim ve iyiliğimdin benim... Arada sırada yag'muruma uğra, rüyalarını ve dualarını esirgeme..." Yeryüzünde yaşaytp melek olabilmeyi başarmış birinin sözleri bunlar; Engin Turgut'un. Engin Turgut yıüardır yazarlarla, şairlerle, ressamlarla söyleşiler gerçekleştirdi, onlarla ilgili yazdı. Şimdi sıra onda... O yanıtladt kendisine sorulan sorulan ve O'nun hakkında yazüdı bu kez yazılar. Dört kişisel resim sergisi, "Kışkırtıcı Ergnvan", "Küs", "Bayan Elma", "Ask: Canım Benim!" ve "Aşkın Kırkbir llâli" adlarını taşıyan beş kitap 199 3 yıttnda alınmış hir 'Orhon Murat Anburnu Şiir Ödülü" Engin Turgut'u tammak için yeterli scbepler gibi görünüyor. Bundan sonraki yıllannda da üretimini sürdürecek, şiirini ve resmini sürekli biriktirecek olan Sevgili Engin Turgut'a bir kez daha merhaba!.. Bol kitaplı günler!... Caadas Dünva SiiPi Cevat Çapan, Eray Canberk ve Erdal Alova'nın birliktc hazırladıkları antolojinin 'Önsöz'ünü sunuyoruz sizlere kibinti yıllara yaklaştıöımız su son dönem de dünyanın birçok ülkesinde birçok tarihçinin kendi uzmanlık alanında geride kalan yüzyılı dcöerlendirdiğine tanık oluyomz. Homeros'tan beri edcbiyat yapıtlarını yaJnızca in sanlığın yaşadığı olaylann duygusal bir yansıma sı deği lde, aynı zamanda gündelik hayatın, törelerin, ortak değerlerin ve çatişmaların ayrıntılı bir dökümü olarak algdadığımızı düşünecek olursak, genel olarak Yirminci Yüzyıl Edebiyatını, özel olarak da bu dönemin şiirini böylebir dcğerlendirme için zengin bir kaynak olarak elc alabiliriz. Ne var ki, genclliklc "Modcrnizm" başlı&ı al tında ele alınan yirminci yüzyıl sanatının, dolayiMyla şiirinin anlaşılmast için yalnızca yirminci yüzyılın başına degil, daha da gerilere dönmck, Ayaınlanma harekctinin veonu izleyen Endüstri Devrimi'nin on sekizinci vc on dokuzuncu yüzydın toplumsal ve kültürel hayatını nasıl ctkilediginc bakınak gerekir. Endüstri Dcvrimi özcllikleon dokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında değişimin hızını arttırmış, teknolojik geliştneyle ulaşım olanakları yaygınlaşmış, köyden kcnte göç önlencmcz bir yoğunluk kazanmış, kcntleşmcyle birlikte konut sorunu denctlenemez boyııtlara ulaşmıştı. Gene Aydmlanmanın etkisiyle kurumsallaşmış dinin öncınini yiürmesi, laikliğin yaygınlaşması geleneksel yaşama biçimini dc etküemişti, Walter Benjamin'in sözünü ettiği tüketim ckonomisinin öne çıkması, fotoöraf ve sinema cibi teknik buluşlarla sanat yapıtlarının çoğaltılabilcceği ve tükcticilcrc ucuza satın alınabılecck herhangi bir mal gibi sunulabilcccği gerçeği sanatçılar arasında cstetik bir deprem yararmıştı. Yığınları denetlemeyi ve yönlendir meyi anıaçlayan böyle bir toplu yaşama düzeninde ba^ımsız düşünceden veözgür varatıcılıktan yana olan yazar ve sanatçüar nasıl bir yol tuta1 caklardir Adam Yayınlan ndan nefis bir antoloji I Picasso, Apollinaire, Max Jacob, Max Rrnst, Cendrars, Hans Arp, Marinetti gibi adları düşündüğümüzde, plastik sanatlardaki yenilikçi sanatçılarla şairler arasında bir kan bağı olduğu da kolayca görülebilir. Öyle ki, Kübizm, Fütürizm, Dada, Gerçeküstücülük, Dışavurumculuk akıjnları ünlü ressamlarla heykelcilerin olduğu kadar önemli şairlerin de özelliklerini yansıtır. Bu akımların temsilcileri olan plastik sanatçılar nasıl kendi yaratıcılık alanlannda o saııatın geleneksel kalıplarından kopmuşlarsa, edebiyat kuramcılarına göre, Yenilikçi edebiyatçdar da metni, yani sözcükleri, özgürlüğe kavuşturmuşlardır. Bu kuramcılar, belki de DU nedcnle, Simgeciliği modern edebiyatın tcmcli ve kaynağı olarak görürler ve değişik adlarla anılan edebiyat akımlarını, Simgeciliğin bir gelişmesi ve Doğalcılıkla kaynaşması ya da çatışrnası sonucunda ortaya çıkmış bir uzantısı olarak değcrlcndirirlcr. Yenilikçi şiir bir anlamda on dokuzuncuy üzyılın egemen romantik şiir anlaşına karşı çıkmakla birlikte, bu akımın Baudelaire, Lautrcamont, Rimbaud ve Mallarmegibi on dokuzuncu yüzyılda yaşamış vc ölmüş öncüleri de vardı. Daha geniş bir açıdaıı bakıldığında bu öncülere I lölderlin ve Blake'i dc katabiliriz. Bununla birlikte, on dokuzuncu yüzyıl öncü şairlcrinin getirdikleri yenilikler daha çok şiirin içerifiiyle ilgiliydi. Olçü, uyak, ikili, üçlü, dörtlü ya da daha çok dizeli biçimlerden büsbütün vazgeçilmemişti. Rimbaud'nun düzyazı şiirlcri, Mallarmc'nin Un (>oııp de des gibi kural dışı birkaç örnek dışında on dokuzuncu yüzyılın yenilikçi şiiri biçimscl olarak geleneksel örneklerden pek ayrılmıyordu. Yirminei yüzyılın başında ise sözünü ettiğimiz öncülerin yerleşik düzenin aşama sıralamasına, aile vc din kurumlarına, cinsel tabulara; kısaca ikiyüzlü burjuva ahlakına karşı birikmişolan öfkesini otıları izleyen genç şairler biçimsel bir başkaldırıyla da pckiştirdiler. Bu ba^kaldırının en çarpıcı özelliklerini özgür koşuk (vers libre) tekniğini benimseyen imgeci şairlerin yapıtlarında, özellikle de Apollinaire, Ezra Pound ve T.S. Eliot'un şiirlerinde görürüz. Yüzyılın başındaki bu deneycilik Fransa'da, Kübiznıin ortaya çıktığı bir ortamda, Apollinairc'in yani sıra Cendrars, Reverdy, Max Jacob ve ("ıcrmıda Stein gibi şair ve yazarlarla gelişir. gcçmişin geleneksel kalıplarını ve şiir dilinin sınırlarıııı Latin Amerika'da Ruben Dario Modemisso anlayışıyla, Huidobıo ise kendi ne özgü bir Yaratıcılık yöntemiyle, Portckiz'de Fernando Pessoa kendi yarattığı değişik adlı şair kişiliklcriyle zorlar. Rılke, Duino Ağıtlan'nda evreni meleklerin gözüyle görüp yansıtmayı dener. Pound Anglosakson uünyasında, Vorticism adını verdiği bir akımla, dcjişik yaratıcı şairleri, şiir dilini her türlü fazlalıkfardan arınmış yeni bir yalmlıga yöncltmek için ortak bir çabaya zorlar. ttalya'da Marinetü'nin öncülüğünde ortaya çıkan lütürizm, bu akımın Rusya'daki temsilcileri, Almanya'da önem kazanan Dışavurumculuk ve I. Dünya Savaşı'nın sonuna doğru bu akımlara karşı ilk Postmodcrnist tepki olarak doğan Dada, dencyciliği belli bir sınıra kadar götürür. Bu akımların temsilcileri olan Trakl, Hlelsnikov, Bcnn, Mayakovski ve Tzara gibi şairler plastik sanatlarda Arp, Kandinsky, Klee gibi sanatçıların deneyciliğiylc ortak özellikler taşır. I. Dünya Savaşı'ndan sonra T. S. Eliot'un Çorak Ülkesi, Jamcs Joyce'un Ulysses'i (1922),Breton,Eluard,Aragon, Soupault, Peret ve Desnos gibi şairlerin önder liğinde ortaya çıkan Cîerçeküstücülük, Vallevvo'nun Trilce'si, Rilke'nin tamamlanan Duıno Ağıtlan denevci atılımın sürmcsini sagTar. Aynı döncmdc Amcrika Birleşik Dcvletleri'nde ncsnelerin ayrıntılarına önem ve rcn ve tanıdık dünyayı yan sıtmayı amaçlayan Objektivist akımı william Carlos Williams ve Charles Olson gibi şairlerlc şiire yeni yaratıcılık alanları kazandırır. Yirminci yüzyıl şiirinin çarpıcı yeniliklerin den biri de eski sömürge ülkelerinin siyasal bagınısızlığa kavuşma sürecinde üçüncü dünya ülkelcriyle birlikte ulusal kimliklerini kazanma ça balarını da yansıtan yazarlar vc şairler yetiştir meleridir. Bu bağlamda Afrika'da ve Batı Hint Adaları'nda Aime Cesaire ve Leopold Sedar Senghor gibi şairler Negritude akımıyla özellikle gerçeküstücü akımın etkisiyle önemli rol oynamışlardır. 1930'lu ydlarda ise o dönemc kadar gerek içcrik, gerekse biçim balumından genellikle özjgürlükçü eğilimlcri dile getiren şairler Italya'da ve Almanya'da faşjzmin, Sovyctler Birliği'nde ise Stalin diktasının baskısı altında siyasal bir bunalım yaşadılar. Fransa'daki sag sol çatışması ve Amerika'daki ekonomik çöküş de bu bunalımı pekiştiren kısıtlayıcı etkenlerdi. Bu dönenıde, Lorca, Desnos, Mandelstam, Ahmatova, Radnoti, Brecht, Sachs, Blaga, Neruda ve Albcrti gibi birçok şair ya öldüruldü, ya zindanlara atıldı ya da sürgünde yaşamak zorunda kaldı. Siyasal baskının II. Dünya Savaşı'ndan sonra Polonya, Çekoslovakya, Romanya, Macaristan, Bulgaristan gibi sosyalist ülkelerde ve bazı Cîiiney Âmerika daki askcri diktatörlüklerde sürdüğünü gö rürüz. Bu dönemin sözü edilcn ülkelerdeki şairleri dc çaödaş bir duyarlıkla ve yenilikçi şiirin gclişmiş anlatım teknilueriyle bu insanlık dramı nı dıle getirdilcr. II. Dünya Savaşı'ndan önce on dokuzuncu yüzydın eskimiş konularına ve kalıplarına başkaldıran şairler Kore, Vietnam, Körfez ve Bosna savaşlarından sonra yirminci yüzyıldaki değerler düzenini de sorgulamaya basladılar. 1950'li ydlarda Amerika Birleşik Devletleri'nde önem kazanan "Beat Kuşağı" ve özyaşamöykülerine öncclik veren şairlerden sonra bu olaylar yeni bir iç hesaplaşmayı dagündeme getirmişoldu. Bunun yani sıra, yüzyılın başlangıcındakulaktan çok göze yönelik şiir anlayışı, gösteri sanatlarının yeni izleyici bulma çabasıyla şairlerin yeniden kalabalıklar önünde şiirlerini birer oyuncu gibi ve zaman zaman müzik eşliginde okumaları gibi bir gelişmeyi de sağiadı. Boylece yirminci yüzyıl şiirinin sürekli kendini yeni lemc çabası çeviri etkinliğinin de artmasıyla çok boyutıu bir etkileşim sürecine girmiş oldu. Işte hazırladığımız antoloji, cldcn geldiğincc, yirminci yüzyılda şiir sanatının dünyadaki gelişim sürecini en belirgin özcllikleriyle ve bu ge lişmeleri en iyi yansıttıöına inandıöımız örnekleriyle aktarmayı amaçiıyor. Böyle bir girişimdc elbette ki, dk kaygı örneklerin nesnel ölçütlcre göre scçilmcsidir. Bu antolojide biz de böyle bir ilkeyı benimsedik. Ama gene biliyoruz ki, ner seçim ister istemez öznel bir bcöeninin sonucudur. Bu nedenle Çağdaş Dünya Şiiri adı altında bir araya getirdiğimiz yirminci yüzyd dünya şiirleri, dünyanın bütün ülkelerinin örncklerini kapsamıyor. Böyle bir kaynaktan yararlanmak isteyenler Ataol Behramofilu ve Ozdemir tnce'nin nazırladıkları dört cdtlik Dünya Şiiri Antolojisi'ne başvurabilirler. Bu kitapta ise, daha çok, se çilcn şairlerden daha fazla örnek vermc ve son yıllarda çevrilen yabancı vc genç şairleri de okurlarımıza tanıt mak amacını güttük. Uma nz bu çalışma, yirminci yüzyıl sona erdikten sonra, bu dönemin şiirini daha yetkin bir biçimde derleyip tanıta cak araştırmacıların yararlanabilecekleri bir kaynak olur. • Çağdaş Dünya Şiiri Antolojisi/ / lazırlayanlar Cevat Çapan, liray Canberk, Erdal Alova / Âdan Yayınlan/67 U. uOUmş aMaliıı IBKraKien *fc . 9 || ı ı l ı • ıı | | lnİMiHılaMİ YM yüzyrim sanatı On dokuzuncu yüzyılın sonunda ve yirminci yüzyılın haşında Marx'ın, Freud'un ve ilkel toplumların yaşama biçimleriylc ilgili araştırmalar yapan antropologlarııı düşünsel nayata getırdikleri ycnilikler ister istemez ycni bir poetikanın da doğmasına yol açacaktı. Nitekim ycni yüzyılın saııatı artık geleneksel değerlerin yok oldu^u, inhanlığın sürekli ilcrlemesine dııyulan ınancın vc gcrçckliğin anla^ılabilirliğinin azaldığı böyle bir dünyada her türlü cskimişliğe bir tcpki sanatı olarak kendini gösterebilirdi. Modernizıııin öncülerinin vc onların yirminci yiizyıldaki izlcyicilerin "yeni"yi en yüce değcr olarak benimsemelcrinin nedeni kuşkusuz DU olmalıydı. Modernizmin en çarpıcı özclliklerinden biri bu sanat anlayışının geniş bir coğrafyada ortaya çıkmışj olmasıdır. Doğu'da Rusya'dan Batı'da Amcrika'ya uzanan bu coğratyada elbette her yenilik aynı anda kendini göstermemiştir. Ama gerek kuşaklar arasındaki çatışmanın, gerekse bir patlama olarak niteleyebileceğimız yeni yaratıcılıöın ürünlerinin belirmesi bircok ortak özellikleri cie yansıtır. Her ne kadar oe^işik ülkelerde ortaya çıkan yenilikçi sanat akımlan o ülkenin ulusal kültüründen izlcr taşısa da, hepsinin tcmelinde rasdadığımız uluslararası ya da kozmopo lit ortak özelliklcrbu akımlarııı kentlerdedoğmuşolmalarından kaynaklanır. Simgeci liğin Paris'te ve devrim önce si St. Petersburg'unda, Alman dışavurumculuöunun Berlin, Viyana ve Prag'da, im geciliğin Londra, New York ve (^hicago'da, öbür yenilikçi akımların da gene bu ve başka büyük kentlerde orta ya çıktıkları gibi. Moderniz min adlarını verdiğimiz bu değişik kollarından da anlaşılacagı gibi, Modernizm ger çcktc bir akımlar akımıdır ve SAYI 476 TURHAN GÜNAY Imtlyaz Sahlbl: Berin Nadi OBasan ve Yayan: Yeni Cün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.ş. o Cenel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç Genel Yayın Koordlnatöru: Hikmet Cetlnkaya vazıişleri Müdürü: Ibrahim Yıldız • Sorumlu Müdür: Ftkret llkiz o Yayın Yönetmeni: Turhan Cünay o Grafik Yönetmen: Dilekllkorur Reklam: Medya c KtTAIP CUMHURİYET KİTAP SAYFA 3