22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Gundelik ırkçılıga karşı Dedektif Kayankaya Kemai Tahlr. sarayın 16 çevirmeninc beş binin üzerinde polisiyc roman çevirttirmişti. Ama bu çeviriler hiçbir zaman sarayın kalın duvarlarını aşıp haJka ulaşamamıştı. Şüphesiz o dönemin yabancı dil bilen aydınlarından polisiye tutkunları da vardı. Polisiyenin geniş halk yığınlarına ulaşması için aradan uzun yılların geçmesini belde mek gerekecekti. Türkçeye çevrilen ilk polisiye, Maurice Leblanc'ın ünlü hırsızının serüvenlerini konu alan Arsen Lüpen'di; onu Sherlock Holmes, Mike Hammer, Ilercule Poirot ve öteki kahramanların yer aldığı ronıanlar izledi. Türk polisiycleri bu romanların bir taklidi olarak doğdu. Pcyami Safa'nın Servcr Bcdii adıyla yazdığı "Cingöz Recai" Lüpen'in Türk versiyonudur. Kemal Tahir ve Afif Yesari ise ismini bile değiştirmcdcn Mickey Spillane'in Mikc Hammer'ini yazdılar. Rcfik Halit Karay'ın da "Bu, Bizim Hayatımız" adlı bir polisiye rornanı vardır. Ülkemizde son yıllarda birkac polisiye roman kendinden söz cttirdi. Ümit Kıvanç'ın filmc de çekilen "Bekle Dedim Gölgeye"si, Osman T. Aysu'nun polisiye dcn çok casus romanı kalıpları içinde ya zılan "Huvyar üperasyonu" vc Piraye Şengel'in "Gölgesiz Bir Kadın" adlı kitaplarmı bunların arasında sayabiliriz. Görüldüğü gibi ülkemiz edebiyatı polisi ye roman üretiminde oldukça gcridir. Ancak ülkemizde kapitalizmin geliijmesinin ulaştığı aşaına ve buna koşut olarak yaşanan faili meçhullcr, mafya cinayetleri gclccekte yazılacak olan polisiye romanla nn temellcrini oldukça sağlam bir biçimdc atmaktadır. Polisiye ronıan günümüzdc de popülaritcsini koruyor ve sanırım okura "hoşça vakit geçirtme" özelliği nedeniyle hcp ko ruyacak. Ancak her alanda olduğu gibi polisiyenin de iyi ve kötüleri var. Bol şiddel, pornografi, toplumsal histeri örneklerinin yer aldığı kötü örncklerini yaratanlar olduğu gibi Ilamlet, Suç ve Ceza gibi yapıtlardan etkileııerek romanlarını polisiye kurgu içinde kaleme alan yazarlar da var. Bunların en tanınanı Umbcrto Eco'dur. Eco'nun "Gülün Adı" ve "Foucault'nun Sarkacı" adlı iki romanı bu yöntemle yazılmıştır. ürtaçağ felsefesine göndermelerle dolu, zckice yazılmış bu iki kitap kısa sürede polisiye kitapfarın satış düzeyine ulaşmıştır. Günümüz polisiye yazarları denince geçen günlerde yi tirdiğimiz Mary Patricia Hignsmith'i anmadan geçmek olmaz. Birçok yapıtı ülkemizde de yayınmlanan Highsmith'i Graham Greene şöyle tanımlıyor: "Highsmith, eserleri birkaç kez okunan SAYFA 6 Arjouni'nin Kcmal Kayankaya dizisinden üç kitabı da dilimize çevrildi, sıcağı sıcağına. îkisi, 1993'tc yayimlandı: "iyi ki Doğdun Türk!" vc "Daha Çok Bira". iki yü arayla yazılmıs iki roman! Üstelik, ilk kitabını 2021 yaşlarında yazmış Arjouni. Üçüncü kitap, "Bir Adam Bir Cinayet" (1991) baskıda. Bunların üçü de, Can Yayınları'nın "Polisiye Dizisi" içinde yer alıyor. Arjouni, romanlarında, genellikle "temiz Alman toplumu"nun alt katmanlarını ele alıp işliyor. UĞUR KÖKDEN J akop Arjouni, bir kalem ismi. Ger çekfiği olmayan taktna bir isim. Yazarın asıl adının Jakop Bothe olduğu biliniyor. Ona Alman değil Arap kökenli diyenlcr var. Yahudi de olabilir. Ya da, Ortadoğu halklarından herhangi birisi. 1 langi izlenimi aldığınıza bağlı. 1964 doğumlu bu genç yazarın kendisini bir "Aİînan" olarak tanımlamayışı dikat çekici. Zaten, Alman'dan çok "Fransız" navalı. Uzun boylu, açık kumral saılı ve ınavi gözlü. Kalın kaşlı, iuce dudaklı. Disiplin altına girmcyen saçlara sahip. Daha çok zeki, içe dönük, muzip ve tedirgin ünivcrsitc öğrencilerine benziyor. Ütangaç, asabi. Çevirmen üilek Zaptçıoğlu'na göre, "biraz çekingcn, biraz iddialı." Yaşamının çogunu yurtdışında geçirmiş. Âlmanya'da sıkılınca Fransa'ya, Paris'e ya da Akdeniz kıyılarına kaçıyormuş. Romanlarının ortak kahraınanı üzel dedektii Kemal Kayankaya gibi, o da durrnadan cigara içiyor. "Üç yıl önceydi, diyor Zaptçıoğlu 1993'rc vc tanıdığım herkes ondan sözediyordu. Almanya'da bir 'Kayankaya salgını' başlaımştı. Gerçektcn, o yıldan bugüne Arjouni'nin Kayankaya dizisinden üç kitabı da dilimize çevrildi, sıcağı sıcağına. tkisi, 1993'te yayimlandı; İyi ki Doğdun Türk! (1985) ve Daha Çok Bira (1987). iki vJ arayla yazılnıış iki roman! Üstelik, Uk kitabını 2021 yaşlarında yazmış Arjouni. Uçüncü kitap, Bir Adam Bir Cinayet (1991) baskıda. Bunlann üçü de, Can Yayınları'nın "Polisiye Dizisi" içinde yer alıyor. Yazar, bu üc kitabıyla bir bakıma iki kez meydan okumakla sanki: Birincisi, kendisine seçtiği takma "Arjouni" ismiyle; ikincisi, seçtiği kurgu kahramanla, yani Kemal Kayankaya'yla. Içinden çıktığı kendi ulusunun ırkçı yanını ortaya dökmck ya da kaba yabancılar siyasetini elcştirmek için bunuan daha iyi bir yöntem bulunamazdı. ismi Ortadoğu halklarını çağrıştıran bir yazar vc göçmen Türkler dcn bir roman kahramanı. Arjouni'nin öyküleri için seçtiği suç coğrafyası, Frankfurt vc yakın çevresi. "Her türlü pisliğin kol gezdiği, insan iliş kilcrinin cn acımasız yönleriyle açığa çıktığı Frankfurt'ta." Tıpkı Amerikalı polisiye ustalarının San Francisco, Los Angclcs ya da Baltimore'u seçmesi gibi. Detektif Kayankaya, çoğu kez yağmur yağan bir Frankfurt'ta oturur. içinde oturduğu kenti hem sever, hem eleştirir. Eleştirir, ama çevredeki küçük kasabalara bakınca Frankfurt'u daha da seviınli, daha da çekici bulur. Arjouni'nin ilk kitabında olaylar bir Türk ailesi çevresindc döndüğü için hem Türkler'in katlandığı ve içinde yaşadığı ağır koşulları öğrenmiş oluyoruz; hem de, özel dedektif Kayankaya'yı tanıyoruz. Kemel Kayankaya, Ankaralı bir ailenin çocuğu. Anne ve baba, Cumhuriyet dönemi Türkiye'sinin insanları. Baba Tarık Kayankaya, bir kaynakcı, Türkiye'nin sürekli gereksinim duyuuğu bir mesleğe sahip. Ama, Almanya'ya geliyor. Kimi toplumlarda yaşayan "Amerikan Düşü" gibi. Almanya'da, Frankfurt Beledıyesi'nde çöpçü olarak çalrşmaya baslıyor. Oykülerdeki bir Alman'ın dediği gibi, "Burası Almanya! Burada çöpleri Türkler toplar!" Yazık ki, anne Üikü Kayankaya oğlunu doğururken ölmüştür. Çocuk baba yanındadır; ama, bir yaşına bastığında, babası bir posta kamyonetinin altında kalarak küçük Kayankaya'yı yetim bırakır. Herhangi, şıradan bir iş kazası ve tıkanan bir yazgı! Öte yandan, İyi ki Doğdun öyküsündeki Türk göçmen işçi ailcsinin babası Vasıf Ergün dc, düzmece bir araba kazasına kurban gider. Aslında polis tara fından öldürülmüştür. Ama, olaya "kaza" diren, eleştiren, ama hepsinden önemlisi zekâmızı alttan alta sınava çckerek düşün meyi özendiren bcnzersiz bir edebiyat tü rüuür. Sıcakların iyice arttığı bugünlcrdc tatile çıkmayı düşünüyorsanız iyi bir tatil ycri kadar yanınıza alacağınız kitaplar üzerine de düsünün.Tatildcn sıkılsanız bilc, yanınıza alacağınız iyi bir polisiye romanın si ze heyecanlı bir serüven yaşatacağını garanti ederim. • (1) Morgue Sokağt Cinayeti, Edgar Al lan Poe, Çev. M Fual, Adam Yay. (2) Sherlock Holmes öliim Döşeg"inde, Sir Arthur Conan Doyle, Çev.: Saffet (lünersel, Metis Yay. (i) Varlık, AgustOK VJ91, Raymond Chandler, Çeviri: Osman Denizlekin (4) Simenon'un GünlüMnden, Milliyet Sanat Dergtsi Mart 19S5, Çev.: Siren Tayla O) El Sürçmesı, Patricia Highsmith, Çev.: Fiisun Umar, Ayrıntı Yay. Ayrıca bu yazının hazırlanmasında Çerccve dergisinin Eylül 1987 tarihli sayısı ile Milliyet Sanat Mart 1985 sayısındaki yazılardan da yararlanılmıştır. CUMHURİYET KİTAP SAYI 280 Polisiye Roman Ylne Gözde Son yirmi yılda Ispanyollar polisiye roman yazımında kendilerine özgü bir yer edindiler. Ispanyol polisiye yazarlanndan yapıtları Türkçeye de çevrilen M.V. Montalban'ın "Mcrkez Komitesinde Cinayet" (Çev.: Doğan Yurdakul, Afa Yay.), Eduardo Mendoza'nın "Genç Kızlar Labirentinin Esrarı", "Zeytinli Labirent" (Çev.: Hüseyin Boysan, Rcmzi Kitabcvi) ve kendisi bir Ispanyol oldıığu halde yapıtlarını Fransızca yazan Michel del Castillo'nun "Şairin Olümü" (Çev.: Hüseyin Boysan, Ayrıntı Yay.) adlı yapıtları, polisiyenin bütün özclliklcrini taşırken, günümüz toplumunu ironik bir dille gözler önüne serer. Payaml Sefa. bir polisiye roman yazarıdır. Bu bik rastlanan bir durum dcğildir. Kcndi evrenini, akıldışı ve klostrofobinin hiiküm sürdüğü bir dünyayı kurar ve biz her yeni roman da, kendimizi de bir tehlikcnin tehdit cttiğini fark ctmcden bu dünyalara gireriz." Sonuç olarak şunu söylcyebilirim ki; gerek klasik polisiyenin renkleri flulaşmış o gizem "dolu öyküleri olsun, gerek entrika ve psikolojik boyutlu gerçcKçi polisiye romanlar olsun, gerekse günümüz polisiyelcrinin tüketim toplumunu alaycı bir üslupla anlatışları olsun, bir bütün olarak polisiye; hoşça vakit geçirtirken bilgilen Tatile Çıkarken Polisiyelerinbl Mmayı Unutmaym
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle