Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BEHZAT AY irlenmiş, sağırlaşmış, duyarsızlaşmış, duyunçsuzlaşmış bir ortamda yaşadığınızı duyumsuyor, bu ortamı birazçık olsun unutmak istiyor musunuz? Oyleyse, elinize yeni yayımlanmış, olan Forrest Carter'ın "Küçiik Ağacın Eğitimi" adlı romanını alıp evinize dönün ya da tcmiz kalabilmiş park gibi bir yerlcrc çekilin vc hcmen okumaya başlayın. Roman, "Küçük Ağaç" adlı Kızılderili bir çocuğıın dııyarlı, coşkulu diliyle betimleniyor. Doğa sevgisini derinden duyumsuyorsunuz. Doğayla bütünlcşi yorsuntız. Yetingen oluyorsunuz. Bii yükbabası ve büyükannesiylc yaşayan Küçük Ağaç'ın dilinden işte bir küçük paragral: "Büyükbaba, bıçağını bir sedir ağacının kabuğuna sapladı vc kabuğun bir ucunu döndürerek kepçc yaptı. Çayın dipteki çakılları görebileceğiniz kadaı berrak bir ycrindcn soğuk su içtik bununla. Suyun sedir a&au gibi bir tadı vardı, bu da bcni acıktırdı ama bütün bisküvileri yemiştik." Son yılların siyasacılarından benim gibi siz de mi tiksiniyorsunuz? Bir de Kızılderili Büyükbaba'nın torunu Kü çük Ağaç'a siyasacılar konusunda anIartıklarını okuyun. Ve de yüzyıllardır hödük ve güdük siyasacılardan insanların çcktiklcri konusunda birazcık düşünün. ] lele de her gün ve her gecc TV ekranlarında, alanlarda, yollarda rastladığınız yalancı sıyasacılardan... K Kücük Aöacın Eâitimi üü Bir Kızılderili çocuğun ağzından doğa sevgisi Zorba hükiimetlerin Kı/.ılderililere oynadıkları oyunu okuyalım: "Hükümet askerlerı nasıl geldi vc onlara kâgıdı imzalamalarmı söyledi? Yeni beyaz yerleşimcilerin nereye yerleşeceklerini ve nerede Çeroki lopr ık larını almayacaklarını dılc getircı. nâjtıdı imzalamalarını söylediler. Ve onlar kâğıdı imzaladıktan sonra daha çok hükümet askeri, silahları ve silahlarına takılı uzun bıçaklarıyla geldi. Askerler kâğıttaki sözlerin değişti^ini söyledi. Artık sözler, Çeroki'nin vadilerinden, evlerinden ve dağlarından vazgeçmesi gerektiğini söylüyordu. Güneşin battığı yere, nükümetin Çeroki'ye ayırdığı başka topraklara, beyaz adamın istemediği topraklara gitmelidirler. Hükümet askerleri nasıl geldiler ve silahlarıyla ve gece kamp ateşleriyle büyük bir vadivi çevirip Çerokileri daire içine koyaular. Diğer dağ ve vadilerden Çerokileri sığır sürüleri gibi getirip daircnin içine koydular." Kücük Ağaç, sık sık "ağlayamazsınız" aiyor ama, Kızılderililerin gördükleri zulünı ve i^kenceye karşı uirençlerini, dayançlarını okurken gozyaşınızı tutamayacaksınız. ürnek olarak birazını alıntılıyorum: "Bundan uzun bir süre sonra, Çcrokiler'in büyük bir kısmını ele geçirince, araba ve katır getirip Çerokiler'e günesin battığı topraklara atla gidebileceklerini söylediler. Çerokiler'in hiçbir şe CUMHURİYET KİTAP SAYI 280 Hıtutanayan sözter Kirlenmiş, sağırlaşmış, duyarsızlaşmış, tluyunçsuzlaşmış bir ortamda yaşadığınızı duyumsuyor, bu ortamı birazcık olsun unutmak istiyor musunuz? Övleyse, elinize yeni yavımlanmış olan Forrest Carter'ın "KÜÇÜK Ağacın Eğitimi" adlı romanını alıp evinize dönün ya da temiz kalabilmiş park gibi bir yerlere çekilin ve hemen okumaya başlayın. yi kalmamıştı. Ama arla gitmc yeceklerdi, yani bir şeyi koru dular. Onu ne görebilir, ne gı vebilir, ne de yiycbilirdin, ama bir şeyi korudular ve atla gitmeyeceklerdi. Yürüdüler. Hü kümct askerleri onların önünde, iki yanlarında ve arkalarında atla gcliyordu. Çeroki crkekleri yürüdüler ve dümdüz önlerine baktılar, ne yere ne de askerlcre baktılar. Kadınlar ve çocuklar onların ayak izlerini izlediler ve askerlere bakmadılar. ünların ardından bos arabalar takırdayıp gürüldüyor vc hiçbir işe yaramıyordu.Arabalar Çeroki rununu çalamamıştı. Toprakları ondan alınmıştı, evi alınmıştı ama Çeroki, ara baların ruhunu çalmasına izin vcrmeyccekti. Çeroki, dağlardan u/aklaştıkça ölme ağlamadı. Aölamasını dı^u vurmadı, çünkü Çerokı onların ruhunu görmesine izin veremezdi... Ve bu yüzden o yola Gözyaşı Yolu adını vercliler..." Sedir ağaçlarıyla, salkımsögütleriylc, kaynak sulanyla, dereleriyle Toros Dağları gibi dağlan mı özlüyorsunuz? Sayye başladı. Rııhu ölmedi, za falarca okuyacaksınız bu romanda. Yer yıflamadı. Başlangıçta asker yer güzel şarkı sözlerini de (şıkıdım ler onların ölülerini gömmek şıkıdım değil) okuyacaksınız. Bir şariçin durmalarına izin verme kının dört dizesi işte: ai, ama daha sonra çok Çe"Şimdi ay bu gece parlıyor güzel roki öldü; yüzlercesi, binfer Kızıl Kanat'ın üzerinde, cesi. Askerler, ölülerini anRiizgâr iç çekiyor; gece kuşları ağcak üç günde bir gömebilc lıyor, ccklerini söylediler; çünkü Uzakta yıldızların altında kahramam acele etmek ve Çeroki işini uyuyor, bitirmek istiyorlardı. (...) Kızıl Kanat ağlarlcen, uzaklarda kalKüçük oğlan, ölü bebek kızkardeşini bi." taşıdı ve gccc onunla birlikte ycrde Duyurulardan öğrendiğime göre aynı uyudu. Samah kardeşini omuzuna aldı yazarın "Dağlardan Sorun Beni" adlı vc taşıdı. Koca, olü karısını taşıdı. bir romanı daha dilimize çevrilerek Oğul, ölü annesini, babasını taşıdı. An yayımlanmış. Siz, Şen Siier Kaya'nın nc, ölu bcbcğini taşıdı. Vc askerlere Türkçeleştirdiği bu romanı okurken, bakmak için başlarını bile çevirmediler, ben onu okuyor olacağım... • kcndilcrinin gcçişini izlemek için yolun iki yanına dizilen insanhıra da bakmaKüçük Ağacın Eğitimi/ Forrest Cardılar. Kimi insanlar ağladı, ama Çeroki ter/Say Yayınları/ Nısan 1995/270 s SAYFA 15