Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
•* OLU AT Silah Mağazası II Mezar kazıcısı: Düğmc yapmanız için kemik satmak istiyorum size. Le Pialey: Kemik satmak istiyordum size süslemek için hançerlerinizin sapını. Ateş yakıyor su dolu hendeklerin kıytsında, hava karanlık, orman gürültülü; dumanı rrmağa doğru sürüklüyor, sancakların kıvrımlan arasında inliyor mırıl nıırıl rüzgâr. 111 Yankılannııyor hiçbir boru, ocak taşlarınm çevresinde yinelenmiyor hiçbir savaş türküsü; çadırlarda lanıbalar yakıimış elinde kılıcıyla ölüp gitmiş yüzbaşının başucunda. TV Oysa çadırların üstünden sellcr gibi akıyor yağmur; uyuşup kalmış nöbetçiyi donduran rüzgâr, savaş alanını saran kurtların uiunıalan, her şey ycryüzünde ve gökre olağandışı bir şeylerin olduğunu bildiriyor. V Çadırdaki yatağında rahatça dinlenen sen, $unu aklından hiç çıkarma; bugün kılıç bir parça daha ileri girseydi, yürcğin delinecckti nerdeyse, hep aklında tut bunu. VI llk sırada cesaretle ölen silah arkadaşların, canlanyla ödediler zaferi vc çok gcçmcden kendilerini unutacak olanların hayatlarını. VII Kanlı bir savaşa girişilmişti, yitirilmiş ya da kazanılmış olsa bilc şu anda sakin her şey, oysa pek çok yiöit uyanmayacak bir daha uykusundan ya da gökyüzünde açacak gözlerini. Kent çöplügü! ve sulda, yonca vc tırfıl çayırının aJtında bir mezarlığın gömütleri; sağda bir daragacı, gelen geçenden sadaka isteyeıı bir çolak gibi asılı kalmış. îlerdeki diin öldürülmüş, parça parça etmiş etlerini kurtlar, bir at gezintisini kırmızı kurdelelerle süslemek istermiş gibi. Gökyüziinde solukJaşınca ay her gece, bir büyücü binip bu hayvan iskcletine, topuğunun sivri kemikleriyıe mahmuzlayarak uçup gidecek göğc oyulmuş sağrılarından oluşan orgda esecek karayel. Bu suskun saatte sonsuz dinlenme alanındaki bir çukura bakmış olsa ııykıısuz bir göz, kaparnrdı hemcn yıldızlarda bir nayalet göreceğinden korkarak. * Öteki yüzü parlıyor yalnız bir gözünü kırpmış Ay'ın; yüzen bir şamdan gibi, bir su birikintisinden su içen serseri, sıska bir köpeği aydınlatmak için. WOLGAST KALESİ Nereyegidiyorsunuz? Kimsiniz? Gîeneraf Lord'a bir mektup getiriyorum, Woodstock, Walter Scott Ne kadar sakin ve görkemli, üder üzerindeki beyaz kale; oysa toplar bütiin mazgallardan kente vc savaş aJanına kükrüyor ve karayılanlar ıslık çalarak uzatıyor dillerini bakır rcnkli suların üzerinden. Wolgast'ın, kenar ınahailclcrinin ve ırmağın her iki kıyısının efendisi olmuş Prusya kralmın askerlcri; oysa AJman imparatorunun iki başlı kartaJı kaleni bayragının ktvrımlarında kanat uçlarını sallıyor hâlâ. Altmış atcşli agzını söndürüveriyor kale birden geceyle birlikte. Meşaleler yanıvor taş yuvalarında, burçların üstündc ko^uvor, kulcleri ve surları aydınlatıyor; bir boru inliyor mazgallarda kıyamet borusu benzeri. Gizli kale kapısı açılıveriyor o anda, askerin biri kayığa atlıyor ve kürek çckıyor kampa, kıyıya yanaşıyor. "Yüzbaşı Beaudoin öldürüldü, diyor; sınırdaki Oderbcrg'oe otııran lcarısına yollanması için cesedinin, izin istiyoruz; ceset suya salındıktan üç gün sonra, tcslim olrna anlaşmasını imzalarız." Içi sofularln dolu tabut gibi uzun, üç katlı bir kayık kaleden ayrıldı ertesi gün öğle vakti, kcnt ve kale ycdi top ateşiyle selamladı onu. Sallanıyordu kentin çanları, bu hüzünlü görünüme koştu tüm çcvre köyleri; Oder üzerindeki tcpelerde yeldeğirmenlcrinin kanatlan kımıltısızdı oysa. DÜNVRVI DEĞİŞTİRMEH İSTEVENLERE. HİTRP Istanbul'un himlih hitobı O R H R N O U R U BİR SAVAŞTAN SONRAKÎ GECE Ve işe koyulacak kargalar. Victor Hugo I Kolunda alaybozanı, paltosuna sarınmış bir nöbetçi geziniyor sur boyunca. Karanlık mazgalların arasından bakıyor dikkatle düşman kampına arada bir. CUMHURİYET KİTAP SAYI 280 İstanbulin, daha çok öykülerınden tanıdığımız Orhan Duru'nun İstanbul üzerine denemelerini topladığı bir kitap. Bugünkü istanbul'un "karanlığını, düş kırıklıklarını, esnaf lokantalarını, korkusunu, uçan dairelerini, Kız Kulesını, post modernızmden sonrasını, marketçil yanını, uçan martısını, Küçük ve Büyük sularını, gerçek turıstlerını, Halıç savaşını, fİSKİyesini..." irdeliyor. İstanbulin, Duru'nun sıraca Paris'le New York arasında bir kent olarak gördüğü İstanbul'un tümüyle şiirimsi ve Duru'ca ironilerle dolu bir kimlik kitabı. YAPl K R E D İ YAYINI.ARI C a l a ı a s a r j y 8 0 0 5 0 I s u n b u l fel (02 1 2) 2 9 3 08 24 (4 haı) Fax ( 0 2 1 2 ) 2 9 3 07 23