30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aynanın ve şiirin kırıldığı yer NLTtKINFMRI Gültekin Emre'den biri "gurbet", biri "akşamüstü" ikikitap: Siyaha Elveda ve Yarım Damla bölüm, HÜSEYİNALEMOAR n son 1990'da Düşkuyusu metrosunda mı buluşmuştuk? Senin ceplerinde yalnızlık kırığı imgeler, benim ceplerimde aşk eziği sonnet'ler vardı. Biri "gurbet", biri "akşamüstü" dolu, gök durulıığunda iki kitapla, gelip buldun demek Pera'nın Bizans kokan bir sokağında beni! "Yüzünden bir haıf düştü, kış bastırdı/Okuyamıyorum seni, uzaklar çok pahah" mı diyor postakuşu sesin? Aynanın ve şiirin kırıldığı yerde misin yoksa Gültekin? Öyle ya, "A/ b" 1 jiıur bir gurbet değil mi sensizlik ? " Şiir güzeldir; bir yanı "gurbet", bir yanı "akşamünü" olsa da. "Biitün güzel şiirler beninıdir" gibisinden bir şey söyler ya İlhan Berk, senin de Bizsiz Gibi, Gece Düşleri, Aşk ve Minyatürler, Düşkuyusu kitaplarındaki birçok dize benimdir. Üç şiirin var ki, büsbütiin benimdir: Ülürsen, Siz Biraz Da, Üç Kişi veBen. Şiir, "günü yırtık yerlerinden dikmek", hüznü ve sevinci bi imgeyle kalpte buluşturmak değil midir ki zaten. İşte, "gurbet" ve "akşamüstü" imgelerinin özkm ve yalnızlık tadıyla buluşuyor kalbim senle, Siyaha Elveda ve Yarım Damla'yla. Ne kadar da sensin her iki kitapta da! "Bize de beklerim" diyen sesinle, ne de güzel çağırıyorsun öyle aşklarını ve dostlarını gençliğinin solgun akşamına. Sonra şiirin çift sesli gölgesine uzanıp, dalıp gidiyorsun ya gurbet kuşunun kimsesizliğine. Sensizlik ve özlem birikiyorsesinde. Uykusunu alamamış bir gecede kuş ufağı kalbinle elveda diyorsun ya Siyah'a! Kolay mı hemencecik elveda demek akşama sarılan sar E maşığa? Ben mi, kolay kolay elveda diyemeyeceğim galiba gurbet kuşunun kimsesizliğine, kuş ufağı kalbine, akşama sarılan sarmaşığa, Siyaha FJveda'ya. Ki, Siyaha Elveda elimden hiç düşmeyecek gibi... Ustüme başıma saldıran acıtath bir hayat gibi, çıkıp sokağa birbaşıma dolaşacağım Siyaha Elveda'yla. Sen var Beyaz şiirlere çalış! Uzun ve Anlamsız akşamlar şiirinle, belki ara sokaklardan birinde buluşacağım gençliğimle: "Uykusuz gecelerimde dağılır gençliğim/ İki yakası biraraya gelmeyen gençliğim/ Dilsiz kaldığım geceyle günün arasında bir yerdeyim/ Göze geldi biliyorum seninle el ele dolaşmamalarımız/ Gözlerindeki ilkyaz kışa dönüşmesin birden, kıyısını/ Yitirmiş bir kayıktı düşte gördüğiim, balıksız kalmış/ Mavisi eskimiş ortaçağ'dan kalma bir denizdi yüzdüğümiiz/ Fenersiz kalmış, düdüğünü yitirmiş bir bekçi ezikliğiyle/ Bütün gözlerde, evierde, yoHarda sorgulanıyorum/ Bir güzel, ayıp ayıp ayıp, ölüsünü özlemiş bir/ Ceset nasıl yatarsa güzel güzel zamansız, ses/ Çıkarmadan benden habersiz nasıl çıkıp/ Giderse daracık odamdan vakit, gül arıyorum/ Ayrılığıma el sallayan günlerime, şöyle güzel". Aynı güldür belki de aradığımız, ayrılığımıza ve sensizliğimize el sallayan. Bir gün fiesta bir şiir gibi byluşur yakamızda.Kapağından boyutuna, biçeminden içeriğine, şiirlere ne güzel kitap öyle Siyaha Elveda. Adı ve rengi siyah olsa da, neresinden tutsan ayna kırılması gibi yaşadığımız günlerin şiiri. Dil sürçmeli günlere dokunan postakuşu, dil sürçmeli günlerden dökülen şiir tozları: "Düdüklü tencerelerin en sık/ Patlatığı dönemleri anımsa/ Nasıl dar bir boğazdan geçiyordu/ Akşamüstlerine zor yetişen ömrümüz/ Sırtı yere gelmeyen bir dünya mı/ Şu dört duvar arasında guguklu/ Saatlerle ba Almanya'da yaşayan şairlerimizden Gültekin Emregeçen aylarda iki kitabıyla birlikte geldi okurların önüne. Kitaplardan ilki "Siyaha Elveda" Emre'nin kendi şiirlerinden, "Yarım Damla" ise çeşitli şairlerimizin Almanya üzerine şiirlerinden oluşuyor. na balup bakıp duran/ Ayakları yere basmayan bıyıkları yeni/ Terlemiş bıçkınlığı becerememiş bir/ Görüş günü gibi telaşlı, sanki mevsim/ Sonu satışlarında aradığını bulamamış/ Gibi bir yüzle yanımdan geçip giden." Akşamın balkonıına oturmuş seni ve Siyaha Elveda'yı çoğaltıyorum şiirlerle. Ömrün dediğin "durmadan su alan bir gemi" mi sahi? "Siyaha Elveda" ve "On Dakika Kara" bölümlerine sindirdiğin 34 şiirde en az 60 dize var benim olan. "Dün Değil" ve "Gurbet Başımda Gazel" adlarını taşıyan iki şiirin ise usulca girdi günlüğüme. Siyaha elveda dediğine göre "Beyaza Merhaba" mı var sırada? Günlerimizin bir yanı siyah, bir yanı beyaz değil mi ki? Bana gurbetçinin sesine dolanan beyazı anlat hadi! Siyahtan düşmüş beyazı!! Dönüp dönüp sana çıkıyorum yine, siyahtan düşmüş bir beyaz gibi. Doğrusu ben öyleyim! Bir unutulmuş şiir gibi duruyorum sanki Yarım Damİa'da. Nilüfer beyazı! Ne de güzel özetlemişsin öyle, "Ey gurbet, ey gurubu ufuklarda bitmeyen/ Ömrün derinliğinde süren kaygı günleri" tadında bir yolculuğa çıkmış gibi Yarım Damla'yı. Pes doğrusu! Senden başka kimin aklına gelebilir ki böyle bir seçki. "Bir Vücutta İki Post", "Bir Yaşamda İki Dünya" ve "Bir Dünyada iki Yaşam" bölümlerinden oluşan Almanya'daki Türk Şiiri ya da üst başlığıyla Yarım Damla, sanki buram buram "gurbet" kokan, konacak bir dal arayan hasretin kuş desenli el kitabı. Yarım Damla'yı en iyi ne anlatır? Mehmet Akif Ersoy'dan İsmail Uyaroğlu'na, Fethi Savaşçı'dan İsmail Hakkı Ünsal'a, Kemal Kurt'tan Zafer Şenocak'a elliye yakın şairin şiirleri anlatabilir, bir desenin "Gurbet in Şiiri/ Şiirin Gurbeti" başlıkiı yazın en çok da: "Elinizdeki seçki üç bölüm den oluşuyor: İlk Bir Vücutta İki Post, adını Orhon Murat Arıburnu'nun bir dizesinden aldı. Bu bölüm, Mehmet Akifin 1914 yılı sonunda, görevli olarak gittiği ve 1915 Mart'ına dek kaldığı Berlin'den döndükten sonra yayımladığı Berlin Hatıraları şiiriylebaşlıyor. 796 dizelik bu şiirin önemi, Türk Alman ilişkilerini ele alması ve Berlin'le İstanbul'u karşılaştırmasından gelir. Sonra, 1928'de Potsdam'da yazdığı ve burcu burcu ülke özlemi kokan Daussıla şiiriyle Sabahattin Ali yer alıyor seçkide. (...) Edip Cansever, mendilindeki "kan sesleri 'nde cepheye giden trenler gibi trenlerle Avrupa'ya giden işçilerimizden de söz ediyor şiirinde. Gülten Akın, yurtdışında değişen insana ilişkin gözlemleriyle çıkıyor karşımıza. Refik Durbaş, bir muavinin günlüğünü yansıtıyor Almanya düşleriyle dolu. İsmail Uyaroğlu, annesi Almanya'da çalışan bir çocuğun duygularıyla, özlemleriyle giriyor seçkiye. îkinci bölüm, Bir Yaşamda İki Dünya, adını Aras Ören'in bir dizesinden aldı, Bu bölüm Fethi Savaşçı'yla başlıyor, 1965 doğumlu genç bir şairle, İsmail Hakkı Ünsal'la bitiyor. Almanya'ya, Türkiye'ye, yaşama, dünyaya bakışlardaki farklılığın kolaycacık sezildiği şiirlerin yanında, gurbetliği yansıtmayan, ama gurbetteki duygulara yaslı şiirler de yer alıyor. Bu bölümdeki şiirlerin pek çoğunda belgesellik ağır basıyor. Düz anlatım, olaya yaslı anlatımın yer aldığı şiirlerle birlikte, düzeyli şiirler de ilginizi çekecektir umarız. Bu bölümde yer alan şairlerin hepsi Almanya'da yaşıyor. (...) Üçüncü bölüm, Bir Dünyada İki Yaşam, Almanya'da yaşayan ve Almanca' yazanların ürünlerinden oluştu. Bu bölümdeki şiirleri Almanca ve Türkçeleriyle birlikte okuyacaksınız. Almanca'dan çevrilen şiirlerde işlenen konularda, öteki iki bölümde yer alan şiirlerin konuları arasında bir benzerlik kurabilecek misiniz acaba?" Siyaha Elveda deyip, Beyaza "merhaba"nın düşünü kurarken, her dizesi "gurbet" ve "daussıla" kokan Yarım Damla'ya çıkmak, gurbetçi bir dostla göğüs göğüse kucaklaşmak gibi güzel olsa gerek! Ey okur, varsa gurbetin ve uzayan akşamüstün, r en de sarıl Siyahâ Elveda'ya ve Yarım Damla'ya (Almanya'daki Türk Şiiri). • Siyaha Elveda/ Gültekin Emre/Şirr/ l YaptKrediYaytnlart, l J93/99s. Yarım Damla (Almanya'daki Türk Şiiri)/ Haz.: Gültekin Emre/Şiir seçkisil Yapı Kredi Yayınlart, 1993/206 s. SAYFA 15 C U M HURIY E T K İ T A P S A Y I 2 0 4
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle