25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Son otuz yılının ürünleriyle Selahattin Hilav Edebiyatla felsef e arasında SELAHATTİN BAĞDATU Selahattin Hilav son otuz yıl içinde, değişik dergi ve gazetelerde çıkan yazılarını "Edebiyat Yazıları" ve "Felsefe Yazıları" olmak üzere iki kitapta topladı. Bu yazıların kitap halinde yayımlanmasını Türk kültürüne önemli bir katkı olarak değerlendirmek gerekiyor. S elahattin Hilav'ın son otuz yıl içinde, değişik dergi ve gazetelerde çıkan yazıları edebiyat ve felsefe olmak üzere ikı kitapta toplandı (*). Yapı Kredi Yayınları bu yazıları kitap halinde yayımlamakla Türk kültürüne önemli bir katkıda bulunmuşoluyor. S. Hilav'ın "Edebiyat Yazıları" bir felsefecinin edebiyata bakışıdır. Kitabın arka yüzünde yayınevinin koyduğu notlara göre bu yazılar gerçek anlamıyla edebiyat eleştirileri değildirler. Nâzım Hikmet'e, Kemal Tahir'e, Ahmet Hamdi Tanpınar'a, çeşitli jairlere ve edebiyat sorunlanna ilişkin olan bu yazılar Selahattin I lilav'ın "Felsefe yazıları'nda dile getirmeye çalıştığı görüşleri, edebiyat alanında ve somut bir malzeme üzerinde örneklendirmeye çahşmasının ürünleridir." Bize göre bu yazılar edebiyat eleştirisi veya incelemesi de olabilirler. Bu yazıların gücü ve önemi yazıların türünden değil, yazarının kavrayış gücünden, kültür düzeyinden ve anlatım ustalığından geliyor. Bizde edebiyat deyince biraz da saf çocukların, sivilceli gençlerin vıdı vıdıları akla geliyor. Oysa her gerçek edebiyat bir düşüncenin taşıyıcısıdır. Edebiyat eseri, belirli bir düşüncenin bir estetik form içinde dile getirümesi belirlenimleri aşarak, insan bilincinin ve duyarlığının ucunda yer almak ve ondan başlamak zorundadır..." Türkiye'de Nâzım Hikmet hakkında çok şeyler söylenip yazıldı. Ama onun şiiri konıısunda basmakalıp övgülerin veya yergilerin dışına çıkabilecek ciddi incelemeler o kadar çok değil. Selahattin Hilav'ın ilk kez 1965 yılında Yön dergisinde (daha sonra 1974te Türkiye Defteri dergisinde) yayımlanan ve şimdi de "Edebiyat Yazıları" kitabı içinde yer alan "Nâzım I likmet Üzerine Notlar" başlıklı yazısı az sayıdakı gerçek ince lemelerin başında gelir. S. Hilav bu yazıda Nâzım Hikmet şiirinin kaynaklarına, onun şiir anlayışına, şıirde ımaj ve tabı şairane'nin eleştirilmesine değiniyor; Nâzım Hikmet'in kimi şiirlerinde ve özellikle de "Şeyh Bedrettin Destanı'nda eski Türkçe metinlerden ve deyişleri nasü değişikliğe uğrattığına dikkati çekiyor ve nihayet onun dıli kullanışıve"temiz Türkçe" denemesini anlatıyor. Edebiyat Yazı'.arı'nın yine Nâzım Hikmet'e ayrılan bölümünde "Birkaç Gözlem ve Düşünce' başlıklı yazıda (bu yazı daha önce 1967 yılında Papirüs dergisinde yayımlanmıştı) S. Hilav sanat eserinin estetik ve sosyal yönlerine, diyalektik birliğine değinmekte, Marksist sanat anlayışını açıklamakta ve sonuç olarak şu yargıya var maktadır:"Marksist bir estetik, soyut şekil araştırmalarının olduğu kadar, salt muhteva tespitlerini ve değerlendirmelerini de aşmak; ve somut ve canlı muhtevalar ile bu muhtevaları sanat eseri haline getiren etkin ve canlı şekillerin teşkil ettiği ve bizim 'sanat değeri' dediğimiz belirlenmenin araştırılmasına yönelmek zorundadır." Edebiyat Yazıları'nın Kemal Tahir'le ilgili bölümünde "Kemal Tahir'in Felsefi Düşüncesi ve Devlet Ana", "Kemal Tahir ve Tarihi Kavramak", "Aldatmacaların Üstüne Yürümek..." başlıklı yazılar var. Bir ayağı Gerçeküstücülük'te, Andre Breton'da, Lautreamont'da, kısaca Batı sanat ve düşünce hayatında olan S. Hilav'ın felsefi düşünce, siyasal görüş ve tarih anlayışı bakımından kendisini daha açıkça ortaya koyduğu bölüm bence yine de Kemal Tahir'le ilgili bölümdür. Vurgulanması gereken bir yön de S. Hilav'ın gerçeküstücülerden, Breton'dan, Artaud'dan söz ederken de Kemal Tahir ve Türkiye ile ilgili somut değerlendirmelerde bulunurken de kendini koruyabilmesi, hem çok yakın hem de mesafeli durabilmesidir. C U M H U R İ Y E T KİTAP SA YI 2 0 4 dir.Gerçekte bir edebiyat eseri üzerine yapılacak bir inceleme ve eleştiri de bir dünya görüşü ve felsefi düşünceye dayanır. S. Hilav'ın Edebiyat Yazılan'nı okuyacak kişiler edebiyatın ve şiirin entelektüel içeriğini görecekler, şiir yazmanın kafiyeli sözcükler sıralamak demek olmadığını anlayacaklar ve belki de bilim adamı ve düşünürü çok olmayan bir toplumda şair bolluğunun nedenleri üzerinde düşünme fırsatı elde edeceklerdir. "Edebiyat Yazılan" şu bölümlerden oluşuyor: Gerçeküstücülük; Nâzım Hikmet; Kemal Tahir, Ahmet Hamdi Tanpınar; Şairler ve Şiir; Denemeler, İncelemeler, Eleştiriler, Soruşturma Cevapları. Gerçeküstücülük bölümünde S. Hilav 1962 yılında yayımlanan "Giriş" yazısında şöyle diyor: "Gerçeküstücülük, devrimci bir hareket olarak, başlangıçta kendisine çizmiş olduğu amaçlara varmamış olsa da, şiir bakımından, yüzyılımızın en önemli akımı olmak özelliğini edinmiştir. Günümüzde, hiçbir şair gerçeküstücülüğün şiir deneyini önce yaşamak sonra da aşmak zorunda olduğunu bilmezlikten gelemez... Evrensel değerler taşıyan eserler vermek isteyen kiınse içinde bulunduğumuz köhne düşünsel SAYFA 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle