29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Yeryüzü hep delikanlı Bob Dylan, Sonsuza Dek Genç / Çeviri ve Derleme: Gökalp Baykal / E Yaytnları / 96 s. / 6500 TL. AONANflZER 'Sonsuza Dek Genç'te BobDylan, BobDylan'ı anlatıyor sıdır. "Demirden bir ülkede demirden bir ihtiyar yaşardı" demiş Rubin Dario. Lorca da onu şair 'ulu'su sayar. Whitman "Çimen Yaprakları" kitabındaki şiirleriyle, yeryüzü kültürünün coşkusuyla esinlenen ideaiist ruha verir yeryüzünün öncülüğünü. Bob Dylan da bu öncülerdendir. Şair, şarkıcı, Tarantula romanın yazarı, bir sürü batıcı kelamın sahibi Bob Dylan... Biz 57'liler Bob Dylan'a hayranlık eden kuşağın bir ufağıyız. Zaten Gökalp Baykal da Dylan üzerine hazırladığı ilk kitabının araştırmacının notu bölümünde belirtiyor: "Yaşım gereği, biraz gecikmeli olarak, 1975'lerde Bob Dylan'ın sesi ve müziğiyle tanıştım." Gökalp Baykal gecikmeliler ve yeryüzü kültürü tadından iyicene sıynlan son dönem pop kültürünün destabilizasyon rötarlıları için hazırıamış sanki kitabını. 57 kuşağının Bob Dylan'la tanışması hüsran içinde olmuştur. Bu hüsran, dönemden geliyor; yoksa Dylan'ın siyasal değişimlerinden değil. Kaldı ki Gökalp Baykalın da yerinde bir tespitle belirttıği gibı, bunlar siyasal değişımler değil, ona kafalanndakı konumu ısrarla yakıştırmak isteyenlerin karşılaştıkları gelişmelerdır. Bob Dylan, sesinin kötü/şahaneliği pek değişmese de tema bolluğu içinde bildiğini okumuş bir sanatçıdır. Toplumsal temalar, mistik açıhmlar, aşk, cinsellik... Dylan bunların hiçbirinden bağımsız ve sorumsuz tutmamıştır kendini, değiştirmelere de götüren odur. Nasıl ki sol Hegelcilik var, Dylan özelinde protest Hegelcilik'ten de söz edebiliriz. Bir albümünde "Eğer aklımdan geçenler bir görüntülenebilseydi/büyük olasılıkla kafam giyotine giderdi" derken, benlik duyusunun Joan Baez gibi kitleyle belirlenmesine karşı çıkıyordu. Benlik duyusu hiç yatay olmamıştır Dylan'da. Belki küstahça, sinamekı, ama hep dıkey ve sancılı. Zaman zaman toplumun sosyal, siyasal yapısındaki değişmelcrle ilgilenen kitleye ters düşmesi de bundandır. Dylan bu ccsareti şairlere özgü muhalif yapısından almıştır. Gökalp Baykal'ın birçok kaynaktan derleyerek Dylan'ı Dylan'a anlattırdığı kitabına "Sonsuza Dek Genç" başlığını seçmesi oldukça yerinde. Dylan Thomas'ın "yeryüzü hep delikanlı" diye bir imlemesi var. Bunlar güzel çakışmalar. Nasıl genç durulur? Aynı adlı şarkıda olduğu gibi: "Ellerin hep meşgul olsun/ayakların hep çevik olsun/rüzgârlar değiştiğinde/sağlam bir temelin olsun/kalbin hep sevinçle dolsun/şarkıların hep söylensin/sonsuza dek genç kalasın" (Sonsuza Dek Genç) Yayının başında hobolardan söz etmiştik. Şimdi Dylan için onlardan daha önemli, onlardan daha özel "Gezginci Wilbury"lerden söz etmemiz gerekli. Ama Dylan anlatsa daha iyi (Şimdi lütfen yandaki 'kutu'yu okuyunuz.) Şimdilerde kaba, rahat, adanmışlık kokan giysileri, akustik gitarı olmasa da Dylan temelde aynı Dylan. Yine 'yavaşlayan tren'i izler gibi varoluş kaygılarını izliyor. Beylik düşünceler, kalıt duyarlıhklar yani haşin demiryolu memurları ve şerif yardımcıları arasından sıyrılıp o trene atlıyor. Ölümle değil, ölmek düjüncesiyle didişiyor. Hep genç kalması ve saçlarının arasından samanların dökülüvermesi bundan. Edebiyat okurunun popüler sanatçıların tanıtıldığı derleme kitaplardan sakınaığı bilinir. "Bob Dylan, Sonsuza Dek Genç" sakınılacak bir kitap değil. Şiir okurunun bile ilgileneceği bir kitap. Tabii Bob Dylan'ın şiirlerinden oluşan bir kitabın yayımlanması dileğimizi saklı tutarak. D Mickey Rooney'in iyi niyetli, besilitaşralı çocuk rollerinden iyice sıkıldıktan sonra, bir ergenlik filmini seyretmiş, hiç sıkılmamıştım. Yük trenlerinde serüven arayan bir hobo'yu oynuyordu. 'Serüven arayan', aslında yanlış bir yakıştırma. Değer arayan, değerlerin heyecanıyla bir yerlerde duramayan demek daha doğru. Öyle ki o yılların ideaiist Amerikan serkeşleri bir yerde durduklarında değer yitimine uğrayacak sanmalılar kendilerini. Mickey Rooney de öyleydi. Ceketinin yan cebinde bir şiir kitabıyla ne güzel doğrulurdu vagonun çeri çöpü içinden. Bob Dylan deyince hobo kişiliğini de hesaba katmalı. Aslında, Bob Dylan deyince hesaba katılması gereken pekçok şey var. Onlarsız iyi bir protest, folk, rock, pop şarkıcısıdır Dylan, o kadar. Ama hiç kuşkusuz bunlardan çok öte bir şeydir. Gökalp Baykal, Bob Dylan üzerine yazdığı "Bob Dylan, Şarkılann Ardındaki Adam (1985)" adlı kitabında Whitmin'la başlatıyor öyküyü. Emerson'a gönderiyor. Ama söz konusu kitapta Carl Sandburg da bir başlık, bir başlama noktası olabilirdi. İsveç göçmeni gezginci bu şair, Dylan'ın izlediği Woody Guthrie'den öncedir. Wak Whitman'ın esprisi 'ata şair', 'baba şair' olma Bob Dylan' "Eğer ınsanların düşüncelerıne açıklık getirmeyı becerebilseydim, unce kendiminkilere getirirdim. Kaygıları yok etmek, önyargıları yok etmek ıstiyorum." "Gerçek Wilbury'ler, oldukları yere çakılıp kalmış, ama sonsuza kadar böyle oturup duramayacaklarının farkına varıp kısa gezintilerle kıpırdanmaya başlamıj insanlardı. Hani öyle bildiğimiz anlamda gezilerle değil, köşe başına kadar gidip gelmelerle falan. Artık aynı penguenlerin buz tabakalarının ucuna vürümeleri benzeri harekete geçmeleri gerekiyordu. Kendilerinden aldığımız son haber geçenlerde yemeğe veya pikniğe gidiyoruz diye dışarı çıktıkları oldu, ama kaç gün önceydi diye soramadık. Bazı gözüpek Wilbury'ler, haîta sonları gezmeye basladılar, cuma akşamı çıkıp pazar günü geri dönüyorlardı. Bunlar, atılacakları serüvene hazırlanmak için yapılan küçük girişimlerdi. Dikkate değer biçimde sofistike bir müzik kültürü geliştirmişlerdi, henüz ortada ne menecer ne de temsilci diye bir şey olmadığı için Wilbury'ler ne kadar uzağa gitmeye çalışırlarsa müzikleri de o kadar atılgan oluyordu ve bu müzik kabile büyükleri tarafından deliliği önleyici, esmerleri sarışınlaîtırıcı, kulak boyutlarını büyütücü bir güç olarak kabul edilerek saygı görüyordu. Fakat Wilbury'ler müzikal csinlerinin kökenini aramak için uzaklara gittikçe gördüler ki kendileri de bir yığın az gelişmiş insanın, gece kulübü sahibinin, turne operatörünün ve stüdyo kayıtçısının ilgi odağı haline gelivermişler. Bu, eşleri, yol arkadaşları ve davulcuları ile ilgılenmekten başka bir şeyden haberi olmayan Wilbury'Ierin çoğunun kolaylıkla korunamayacağı bir rüzeârdı. Sonunda ya kuaför ya da taksitle TV satıcısı gibi bir şeyler olup çıktılar. Fakat çok az da olsa kurtulanlar oldu bunlar Gezgin Wilbury'lerden son arta kalanlardı ve burada topladıkları şarkılar şaşırtıcı Wilbury soundunun sanatsal değerini tanımlayan popüler ağıtlardan ve kahramanhk destanlarından oluşmuştur. GezginWilbury'ler K İ T A P T A N B İ R B Ö L Û M S A Y F A 6 C U M H U R İ Y E T K İ T A P $A Yl 31
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle