Katalog

Bilgin Adalı Giin Dağların Ardında "Bu zanaatı, adını saydığım ve saymadığım bir yığın kişiden öğrendim. Her birinden bir söz ya da bir iz mutlaka vardır yazdıklarımın bir yerinde. (Biraz da ondan scviyorum bu öyküleri.) Bu kitabı ustalarıma vc onca kicap arasından seçip bulan okuyucusuna armağan ediyorum." Bilgin Adalı Özi Huntürk Bir Duşun Muzıgı Yeni bir yazar, yeni bir kitap... özi Huntürk bu ilk kitabında okurlann karşısına ilginç bir anlatım dcncmesiyle çıkıyor. "Bütün yaşam, sanat dalları müziktir. Üzüntiilerin, sevinçlerin, engcUerin... hepsinin kendine özgü notaları vardır," diyen ilham perisi müzisyeniyle birlikte karaktcrlerin peşine takılıyor. BÜYÜLÜ FENER Çeviren: Gökşin Taşkın INGMAR BERGMAN Kadınlarla doslluk daha kolaydır. İçtenlik belirgindir (boyle düşünmek istiyorum), hiçbir şey talep edilmez (umuyoruın), sadakat kınlgan değildir (sanıyorum). Önyargısız sezgiler, açık duygular vardır, sözkonuhu edilen prestij değildir. Ortaya çıkan çatışmalar dogal kabul edilir, bulaşıcı değildir. Birlikte akla gelebilecek her türlü dunsı, her figurıi yaptık İhtiras, şefkat, tutku, budalalık, ihanet, öfke, komedi, can sıkıntısı, sevgi, yalanlar, sevinç, doğumlar, yıldırım çarpmaları, ay ışığı, mobilya, ev aletleri, kıskançlık, büyuk yataklar, dar yataklar, evlilikdışı ilişkilcr, sınırları zorlama, iyiniyet. Daha bitmedi: Göz yaşları, erotizm, yalnızca erotizm, felaketler, zaferler, dertler, utanmazhklar, kavga dövüşler, kaygı, gcne kaygı, çaresizlik, yumurta, sperm, aylık kanamalar, ayrılıklar, doıılar. Gene bitmedi çıgrından çıkmadan biürmek en iyisi: Iktidarsızlık, iğrençlik, dehşet, ölumün yakınlıgı, ölüm, kara geceler, uykusuz geceler, beyaz geceler, muzık, sabah kahvaltıları, gogusler, dudaklar, resimler, kameraya dogru donüp ellerime bak, ten, kopek, ritüeller, ördek kızartması, balina biftegi, bozulmuş istirıdyeler, kandırmalar, sinirlenmeler, ırza geçmeler, şık giysiler, mücevherler, temaslar, opücükler, omuzlar, kalçalar, garip ışıklar, sokaklar, kentler, rakipler, baştan çıkaranlar, tarakta Mtçlar, uzun mektuplar, tüm o kahkahalar, yaşhlık, agrılar, gözlükler, eller, eller, eller. Aryanın sonu geliyor: Gölgeler, yumuşaklık, sana yardım edeyım, kumsal, deniz. Arük sessizlik. Babamın camı çatlak altın saati masanın üzerinde tıkırdayıp duruyor. Onikiye yedi var. Ingmar Bergman Jean Ziegler İSVIÇR£ DAHA BEYAZ VIKAR Ir 4 ]ean Ziegler İsviçre Daha Beyaz Yıkar Çeviren: Zafer Üskül Jcan Zieglcr, merkezini Zürih'in oluşlurduğu, kirli parayı yenidcn devrcye sokma çarklarını bir bir ortaya koyuyor. Somut örnekler vererek iyice kök salmış ticaret ağına, modern laboratuvarlara, profesyonellerce eğitilen milislcrc, son dcrece gülcr yü/.lü banka kurumlarına sahip çokuluslu suç örgütlcrinin başh başına devlct aygıtına nasıl sızmı§ olduklarını ve "Helvet Emirliği"ndc bazı siyasi ve adli sorumlularca nasıl elkili bir şekildc himayc edildiklcrini gösteriyor. Kür>nl Ba^ar Konuştuğumuz Gibi Uzaklara Kürşat Başar "O günlerde ve şimdi hiç peşimi bırakmayan o derin uğultu çocukluk çağnşımlan: İki çocuk bir direğc sarılmış dönüyorlar, uzakta beyaz saçlı bir kadın oturduğu yerden onlara bakıyor. Dün; o çocuklann sonsuzluk duygusuyla dolu oyunlan, yann; o yaşlı kadırun durgun bakışı yaşamım." AFA YAYINCILIK A.Ş. Sıhhıye Apt. 19/8 Cağaloğlu/İSTANBUL Tel 526 39 80