25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

'Kâmil İle Meryem'e Dair'in yazart Artun Ünsal: NE OKUYORLAR? Cengiz Bektaş (Mımar, fatr) Bugünlerde Ipşiroğlu ve Eyuboğlu'nun "Avrupa Resminde Gerçek" adlı kicabını bir kez daha okuyorum. Bizden bir kuşak öncesi Türk aydınının Batı karşısındaki durumunu nası) değerlendırmişti? Aydının Batı'yı dcğerlendirmesinde nc gibi değişiklıkler oldu? Bu ayırımı görmek istiyordunı. "*""** Bugün Sıvas'tan İstanbul'a * • ' gelip yerlesenler kendi sosyal gehşimleri açısından bir devrım yapıyorlar. Bu başdöndürücü gelişimde Türk aydınının ne ölçüde yaya kaldığı görülüyor. Gerçeklerden yola çıktım yer, konuştuğum kişilerin bana edebi lezzetteki seslenişlerinin de okurların gözünden kaçmayacağını umuyorum. Kitabınızda gerçek olay ve anılardan yola çıktığınızı belirtiyorsunuz. Bilindiği gibi "her gerçek olay bir sanat yapıtı olmaz" gibi bir görüş vardır. Siz o olay ve anıları aktarırken nasıl bir yöntem kullandınız? Evet, kitabımda gerçek olay ve anılardan yola çıktım ve hep o yolu izledim. Son yıllarda ülkemizde kamuoyu anketleri oldukça yaygınlaşmış bir durumda. Ancak kamuoyu anketlerinin kişilerin yaşamının sadece bir fotoğrafını verdiklen ve genellikle o gün için geçerli olan tercih ve düşüncelerini yansıttığı ve sonuçta kısa vadeli ve yüzeysel kaldığı da unutulmamalı. Oysa, "Derinlemesine görüşme" tekniği ile incelenen bir evrenin daha yakın ve "çok boyutlu" bir şekilde tanmması mümkün. "Kamil ve Meryem'e Dair" tümüyle gerçek bir yaşamın, kırk yıl aynı yastığa baş koyan köy kökenli bir çiftin Ankara serüvenidir. Her gerçek olayın bir sanat yapıtı olmayacağı açıktır. Ancak, gerçek olayların gerçek oyuncularının, günlük yaşamlarını tüm içtenlikleriyle anlatırken bizlere zaman zaman değme edebiyatçılan kıskandırabilecek düzeyde bir ifade gücü ortaya koyduklarına da tanık olabiliriz. Kamil ve Meryem'in birbirlerinden habersiz olarak teybimize söylediklerini kâğıda geçirirken birçok yerde sıradan bir yaşam öyküsünü aşan bir şiirsel anlatımla karşı karşıya kaldığımı da vurgulamak zorundayım. "Kamil ve Meryem'e Dair" bence Anadolu'da hep güçlü olmuş "şifahi anlatım" geleneğinin canlı bir örneği. Bana anlattıklarını "virgülüne dokunmadan", aynen kâğıda geçirdım. Sonra yerel şivelerinden arındırıp, ancak cümle sentakslarını aynen koruyarak, kronolojik bir sıra içinde vermeye çalıjtım. Sadece, kısa önsözün ve arabaşlıkların dıjında ortaya çıkan bu anlatı, tümüyle Kamil ve Meryem'indir. Ben sadece bir gözlemci olarak kaldım. Zira köy insanının meramını ifade için aydırıların koltuk değneğine çoğu zaman ihtiyaçları olmadığına içtenlikle inanıyorum. Toplumsal bir inceleme amacıyla ortaya çıkan "Kamil ve Meryem'e Dair" türü denemelerin, Türk romancılığı ve senaryo yazarlığına da malzeme sağlayacağını sanıyorum. Tabii, son yargı okurun olacaktır. Yurtdışında yaşıyorsunuz. Bildiğimiz kadarıyla kitabınız Fransa'da basıldı. Yapıtımzdaki ana izleği sürdürecek ba$ka yapıtlar da düşünüyor musunuz? 1985 sonundan beri Hürriyet gazetesinin Paris temsilciliğini sürdürüyorum. "Kamil vc Meryem'e Dair"i Fransız okuruna sunma çabası da bu dış görevimden kaynaklandı. "Kamil ve Meryem'e Dair" tarzında, örneğin İstanbul'da farklı toplumsal kesimlerden çiftlerin anlatılarından oluşabilecek beşli bir yelpazeyi gerçeklestirmeyi ydlarca önce düşünmüstüm. Bunu bugün gerçekleştirebilir miyim bilemem? Bu arada, önümüzdeki aylarda gene Fransa'da Türkiye'de üniversite öğretim üyeliği sırasında yaptığım kan davasını konu alan bir alan arajtırmasının sonuçları "Tuer pour survivre: La Vendetta" (Yaşamak İçin Öldürmek: Kan Davası) başlığıyla kitap olarak yayımlanıyor. Öte yandan gazetecilikten arta kalan boş zamanlarımda bir roman denemesi üzerinde çalışıyorum. Ama edebiyat zor uğraş, "Ben yazdım roman oldu", denemeyeceği için oldukça yavaş gidiyor... D « •» Kâmil ile Meryem'e Dair / Artun Ünsal / Afa Yayınları / 154 s. / 7.000 TL. / CKK KodNo:011.1199 MEHMET BULOAH "Kâmil ile Meryem'e Dair"in yazarı Artun Ünsal, 1985 yılından bu yana Hürriyet Gazetesi'nin Paris temsilcisi. Ünsal kitabında gerçek Artun Unsal anı ve olaylardan yola çıkarak köy kökenli bir çiftin Ankara serüvenini anlatıyor. Ünsal, "Bu anlatı tümüyle Kâmil ile Meryem'indir. V Ben sadece gözlemci olarak kaldım" diyor. "Kâmil ile Meryeme Dair" adlı kitabınız bir süre önce yayımlandı. Siz gazetecisiniz, edebi uğraşınızla ilgili biraz bilgi verir misiniz? ' Kâmii i l e * Meryern\k L Dair . ^^•* Kandemir Konduk (Mızah yazart) Son olarak Sulhi Dölek'in "tçimizdeki Yasakçı" adlı kitabını okudum. Ben de daha önce "Yasaklar" adlı tiyatro oyunu yazmıştım. Bu yüzden kitabı kendime çok yakın buldum. Bundan önce okuduğum kitap ise Hasan Kaçan'ın "Ağır Roman"ıydı. Çok özgün ve çarpıcı buldum. Hiç denenmemiş bir anlatım carzı var: Kahraman ağzıyla lümpen bir anlatım, olayın tamamen içinden çok çarpıcı tasvirlerle... Kitabı hem çok beğendım hem de kıskandım. Daha önce ben de Kasımpaşa'nın romanını yazmak istiyordum. Ancak bu kitabı okuduKtan sora çiziktirdiklerimi yınmaya karar verdim. (Yazar) İki kitap okudum. Biri "Sardalya Sokafc", John Steinbeck'in. Eskı bir kitaptır. Haziran ayı sonunda California'daki Monterey kentine gitmiştim. Orada aynı adlı sokak hâlâ var. Zaten Steinbeck orada yaşamı;. Merak ettim, Türkiye'ye gelince Erdek'teki tatilimde Varlık Yayınları'nca yapılan yeni basımını okudum. İkincisi isc "Kasap" (Le Boucher) adlı, 18 yaşında bir kızın yazdığı ve Fransa'da çok sözü edilen bir kitap. "Kasap", pornografik bir kitap mı yoksa usta işi bir edebiyat yapıtı mı hâlâ tartışılıyor. Kitabı Türkiye'deki Can Yayınları sahıbı Erdal Öz'e önerdim. Bilmem burada basılabilir mi? 1972'den beri önce Le Monde'un Türkiye muhabiri olarak kısmen, 1983'ten beri de Hürriyet'te tam gün gazetecilik uğraşı içindeyim. Ancak, 1982 sonunda kendi isteğimle sona erdirdiğim 12 yıllık bir üniversite öğretim üyeliği deneyimim bulunuyor; bu yüzden de sosyal bilimlere olan ilgimi sürekli canlı tutmaya çalışıyorum. Türk gecekondu insanından bir kesit olarak Kamil ve Meryem'e işte bu çifte gözlükle yaklaşmaya çalıştım. Salt bir edebiyat ürünü olarak değil, bir toplumbilim ve gazetecilik olarak ortaya çıktı. Ama, yer NedKm Gürsel Mustafa Denizli (GS. Teknik Direktörü) Yılmaz Kalkan'ın yazdığı "Mustafa Denizli Fırtınası"nı okudum. (Not: Mustafa Denizli, arkadaşımızın "Peki nasıl buldunuz?" sorusuna yanıt vermedi. Yalnız eliyle beğenmediğini ya da şöyle böyle bulduğunu belirten bir işaret yaptı.) Artun Ünsal. "Toplumsal bir ınceleme amacıyla ortaya çıkan "Kâmil ile Meryem"e Dair" türü denemelerın, Türk romancılığı ve senaryo yazarlarına da malzeme sağlayacaflını sanıyorum " CUMHURİYET KİTAP SAYI 31 S A Y F A 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle