25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

'Damızlık' kızların yaşamları Margaret Atwood iilkemizde pek tanınmayan, ama çağdaş dünya edebiyatının önde gelen yazarlarından birı. Kanadalı yazar, >air, eleştirmen Margaret Atwood 20 ciltten fa7İa kıtabıyla yirmi dile çevrilnıiş, ilgiyle okunuyor. Yazarın son kitaplarından biri The Handmaid's Tale 1985'te * $ . vayımlanmış. Elımdekı 8. Margaret Atwood • ' .. ., ba •. baskı 1989 aralık tarıhını taşıyor vc bir bestscller. Aslında yayımlandığı yıllarda fırunalar kopartan bu kıtabın, şimdi tekrar gözde olmasının bir nedeni de Hol)ywood. Unlü yazar Harold Pinter kitabı senaryolaştırıp, yönetmen Volker Schlondorff vc oyuncular Faye Dunaway, Robert Duvall, Elizabeth McGovcrn cl clc vennce, bu dcğışık ve çok ilginç kitap yeniden gdzdeleşti. Çevre kırlılığı, artan nükleer kazalar ve genctik deneyler sonunda Amerikalı kadınların pekçoğu doğurganlıklarını yitırırler. Insanlık soyu yok olma tehlikesiyle karşı karjıyadır. Elde kalan bir avuç doğurgan kadın boylulara çocuk doğurmakla görevlendirilmiştır. (!) Kımler tarafından mı? Kanlı bir devrimle yönetımi ele alıp, Amenka Başkam'nı öldürüp kongreyı bombalayan ajırı dindar, fanatik güçler! Ariık Amerika'yı da onlar yönetmektedir. Roman, DU 'damızlık' denebilecek kı?ların korkunç ya^amları, törensel döllenme seansları, kadın dünyasının derinliklerınde, erkeklerın yalnızlıklanna tuculan çok boyutlu bir aynanın içinden sürükler okuru. Müthış görsel bir teknik, deneyimli ve usta bir kalem, şok eden bir yarı bılımkurgu. Eleştirnıenlerin George OrweH'ın '1984' romanının bir dişi varyasyonu dedikle/i 'The Handmaid's Tale' kesinlikle Türkçeye kazandırılması gereken bir roman. The Handnuid'ı Tale (roman) / Margam Atwood / 293 sayfa / BamhamSea! Book / 8 baskı Tarihin şakası tükenmez Şaka / Milan Kundera / Çeviren: Zehra Gencosman / 328 sayfa AMER FARUK "Ya tarih şaka ediyorsa? Işte o anda kendi yaptığım şakayı yok etmenin mümkün olmadığını anladım, ben ben olduğuma göre ve tüm yaşamım, beni aşan ve tümüyle değiştirilemez, engin bir şakanın içinde olduğuna göre." (s.298) Ülkemizde çok tanınan ve tartışılan yazarlardan biri olan Kundera 1965'te yazdığı ilk romanı Şaka'da hayatın çcşitli halleri hakkındaki düşüncelerini romanı bahane ederek anlatıyor: Şaka, tarih, intikam, ihanet ve tabıi ki aşk asıl konular... 1960'lar Çekoslovakya'sının reel sosyalist rejiminde politik bir kişisel şakanın insanın geleceğinde ne tip değişikliklere yol açabileceğini bazı trajikkomik bölümlerle anlatan yazar, sonunda, bazı şakaların sonuçlarına tarihin şakacıhğı yüzünden zaten mahkum olunduğu yargısına varır: İnsanlar kımı zaman tarihin şakalarına katianmak zorundadırlar, başka çareleri yoktur... Bu şaka sevgiliye atılan karta yazılan "İyimserlik insanlığın afyonudur! Sağlıklı ruh, hıyarlıktan başka bir şey değil, Yaşasın Troçki!" türünden basit bir şey bile olsa... Roman esas olarak, başlangıçta tarihin üstünde olmaya çalışan Ludvik'le tarihten habersiz (altında) yaşayan Lucie'nin aşkının çatışmalan üzerine kurulmuştur. Ludvik " b ü y ü k " tarih yapmak isteyenlerın kurbanı, Lucie ise tarih yapmaktan habersiz 'küçük' ve günlük yaşayanların simşesidir. Ludvik'in tarih yapmaktan vazgeçme eğilimlerı göstermesi tarih yapıcıları tarafından affedilmez ve masum bir şaka, tarih yapıcılarına kendi güçlerini ve otoritelerini gösterme fırsatı verir: Ludvik'in kişisel tarihi değişir... Artık tarihin alttnda kalmayı seçen Ludvik için zaman, intikam umuduyla geçmeye başlar. Aşksız da kaldığı için Ludvik'i ayakta tutan tek güç nefret olur. Ama Ludvik'in intikam beklentisiyle geçircceğı zaman, aynı zamanda tarihin kendi şakasını olgunlaştırdığı zamandır. Tam bu noktada Kundera bütün ıntikamcılara şu öğüdü verir: "İntikam gecikirse bir tuzağa dönüşür, kişisel bir dine, bir mite dönüşür; hergün biraz daha kendi aktörlerinden uzaklaşır..." (s.303) Kişisel şakası tarihin şakasına maruz kalarak bambaşka bir niteliğe bürünen ve bunun sonuçlarını ömür boyu çekmek zorunda kalan biri için bu durumdan daha kötü ne olabilir? Tarihin intikam ve nefreti elden alması!.. Tarihin şakaları tükenmez! 1960'larda Orta Avrupa böylesi temaların en iyi işlenebileceği dönemi yaşamaktadır. 196O'lı yıllar tarihi yapma yanlılarınca hayatın politika tarafından belirlenmesi gerektiğinin savunulduğu yıllardır. Çiftler evlenirken "birbirimize ihanet edersek yoldaşlarımıza, mitinglere ve Togliatti'ye ihanet etmiş olacağız" demektedirler. Hayatın çok ciddiye alınıp şakaya tahammül edilmeyen, entelektüelliğin aşağılandığı, bazı gülümsemelerin "garip" bulunduğu için eleştirildiği ve denetlendiği yıllardır. Kundera o yıllara gelecekten bakarak ve tarihin altın MilanKundera'nm "Şaka"sı yeniden okurkarşısında Kundera'nın Şaka'sı başlangıçta tarihin ustunde olmaya çalışan Ludvvıg'le tarihten habersiz (altında) yaşayan Lucıe'nın aşklarının çatışması üstune kurulu Güçlü kadınların da duyguları vardır Yürek Tkreyişi ya da Yürek Sarsıntısı diye Turkçeleştirebileceğimiz bu roman, erotik yanıyla olduğu kadar, radyoTV yayıncısı yazar Denise Bombardier'nin öz yaşamına olan berzerliklerden ötürü de büyük ilgi topluyor, Fransızca konuşan Kanadalılar arasında. Yazar, adeta gözümüze soka soka mesajını yolluyor: "Güçlü kadınların da duyguları vardır." Böylece biz de artık bu gerçeği öğrenip, güçlü, dirençlı ve başarıh kadınların da sinir sistemi ve yürekleri olduğunun farkına varıyoruz. Romanın kahramanı Françoise, parlak ve başarıh bir kariyerin yanı sıra kentin şık mahallelerinde güzel bir ev, iki kız çocuğu ve sev .cen bir kocava sahip bir işkadınıdır. Bundan başka m. isterim diye düşünürken kocâsı onu terk eder. Böylece 'her şey ne mükemmel' dünyası bozulan Françoise varoluş kuşkulan, sevgi gereksinmeleri ve yalnızlık duygularıyla baş başa kalır. Roman boyunca bir türlü gerçek adını bilemeyeceğimiz Bay A ile bir ilişkiye girer ve sayfalarca süren çok detaylı bir cinsellikle roman cesur bir erotik yola sapar. "Annelik güdüsüyle, cinsellik güdüsünün çarpışması" dıye yorumladığı yorucu günlerın sonunu, bir gün Türkçeye çevrilir diye yazmıyorum; merakhlara sürpriz olsun... •aktt UMMr MONTREAL Tremblement Dc Coeur / Denıse Bombardıer / 175 sayfa / Scuîl Yayıncvı da kalmayı seçerek Lucie için şöyle der: " O tarihin altında yaşıyordu; ona susamamıştı; büyük ve geçici kaygılardan habersizdi; o küçük ve sonsuz kaygılar içinde yaşıyordu." (s.83) Bu saptama aynı zamanda, Kundera'nın hayata ve tarihin şakalarına karşı kendi cevabıdır. Sizin tarihin şakalarına karşı cevabınız var mı? D Şaka'nın gerek dünyada gerekse Türkiye'de özel bir çeviri serüveni var. 1967 baharında Çekoslovakya'da basılan kitap 1968 ekiminde Fransa'da yayımlanır. Ve diğer dillere yapılan çevirilerin çoğu Fransızca aan yapılır, Çekçe'nin az bilinen bir dil olması yüzünden... Ne var ki Çekçe'den Fransızca'ya yapılan çeviri oldukça sorunludur. Kundera Fransa'ya sürgüne gidip çevirileriyle ilgilenroeye başladığında sorunu fark eder. Ve 1980'de yapılan yeni basımı tümüyle elden geçirir: 1985'te yapılan basımı ise yeni bir çeviridir ve Fransızcası gelişen Kundera tarafından yeniden gözden geçirilmıştir. Türkiye'de yeni yayımlanan Şaka en son düzeltilen çeviriden... Ama Türkçe'de bir başka çevirisi daha var Şaka'nın: Mart 1969'da Semih ö z a y tarafından yapılan, E yayınlarının yayımladığı çeviri! Semih özay, Aydın Emeçin takma adıdır. O yıllarda E yayınlarını yönetenlerden olan Emeç büyük bir ileri görüşlülükle birçok yazar gibi Kundera'yı da Türkçeye çevirmiş, tanıtmıştır... Ölmeden önce ise Şaka'yı yeniden cevirmek için Kundera'nın çeviriyi düzeltmesini beklemektedir... SAYFA 11 CUMHURİYET KİTAP SAYI 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle