Katalog

SON ARAŞTIRMALAR IŞILDAYAN KÖPEK KLONLANDI Güney Koreli bilim insanları geceleri ışıldayan bir köpek kopyaladı. Işıldama özelliği köpeğe verilen mamayla açılıp, kapatılıyor. Seul Ulusal Üniversitesi’nde Lee Byeong Chung ile çalışan ekip, geceleri ışıldayan dişi bir köpek kopyaladı. Köpeğin flüoresan özellikli geni, köpeğin mamasına Doxycyclin antibiyotiği ilave edilmesiyle karanlıkta ışıldıyor. Bilim insanları genetik değişimden geçirilmiş hayvanların kopyalanmasıyla insanlardaki genetik bozukluklar için yeni tedavi yöntemleri bulmayı hedefliyor. Kopya köpek, ışıldamayı sağlayan genin, insanlarda ölümcül hastalıklara yol açan genlerin yerine konabileceği için umut vaat eden bir gelişme. ki yüz altmış sekiz köpek hastalığında görülen aynı işaretlerin insanlardaki genetik bozukluklarda da tespit edilebileceği düşünülmekte. bu deneyler genetik donanımın değişebildiğini göstermekte. Bilim insanları ilk kez yaralı bitkilerin niçin ve nasıl daha fazla büyüdüklerini anlamaya başladı. Robin Dunbar da. Göz büyüklüğünün yaşam biçimiyle ilgili olduğu uzun bir süredir biliniyordu. Mesela şafak vakti henüz alacakaranlıkta ötmeye başlayan kuşların gözleri daha büyüktür. Gece yiyecek arayan maymunları da gözlerinden tanımak mümkün. Pearce ve Robin Dunbar müzelerde 55 kafatasını incelemiş. 200 yıllık olan bu kafatasları skandinavya, Fransa, Çin, Uganda, Mikronezya ve ABD’ye aitti. Araştırmacılar ortalama bir sonuç elde edebilmek için her ülke için üç kafatası incelemişler. Sonuçlar Biology Letters dergisinde yayımlandı. Tazı cinsi dişi köpek “Tegon”, Lee’nin açıklamasına göre 2009 yılında dünyaya gelmiş. ki yıl boyunca testler devam etmiş. Flüoresan özellikli genle Tegon, ultraviole ışık altında yeşil renkte ışıldıyor. Lee yapay genli ilk köpekleri Nisan 2009’da dünyaya tanıtmıştı. O zaman da flüoresanlı genler sayesinde karanlıkta ışıldayan dört tazı kopyalanmıştı. Lee, daha sonraları sahtekâr olduğu ortaya çıkan ve “Snuppy” adlı ilk kopya köpeği tanıtan, klonlama uzmanı Hwang WooSuk’un ekibindeydi. Suk’un embriyonik kök hücreyle ilgili iki araştırmasında sahtekârlık bulunurken, Snuppy’nin gerçekten de kopya köpek olduğu tespit edilmişti. lünüşünde hücre çekirdeğindeki kromozomlar ikiye katlanır. ki kardeş hücreye bölünme sırasında iki hücre de tüm kalıtımının bir kopyasını alırlar. Bu süreç endoreplikasyonda daha kısadır. Gerçi kromozomlar yine kopyalanıyor ama bölünme yaşanmadığı için hücre iki katı kromozoma sahip oluyor. Ve bu süreç devam ettiğinde kromozom kopyaları durmadan artıyor. Bu tür endoreplikasyonlar özellikle de iplik kurtları, çim tohumu ve kemirgenlerin plasentasından bilinmekte. Bu fenomenin biyolojik yararı bugüne kadar neredeyse hiç araştırılmamıştı, Page ve arkadaşları tarafından gerçekleştirilen çalışma en azından tere bitkisindeki faydasını gösterdi. Araştırmacılar iki farklı tere türüne ait yüz altmış örnekte yaralanmalara karşı tepkiyi karşılaştırdı. Bunlardan birinin belli başlı hücre tiplerinde kromozom sayısı çoğalmış ve bitki hem daha hızlı hem de daha iyi büyümüş. Diğerinde kromozom artışı yaşanmadığı gibi büyümemiş de. Yaralanmalara karşı olumlu tepki veren Columbia türü terenin orta filizi kopartılmış. Bitkiler kısa bir süre sonra büyümeye devam ederek yeni yapraklar vermişler. Ayrıca “yaralanmayan” örneklere göre çok daha fazla tohum verdiler diyor araştırmacılar. Landsberg erecta türünde bu olumlu tepki görülmemiş. Tere bitkisiyle yapılan Kuzey Avrupa’nın veya Asya’nın yüksek enlemlerinde yaşayan insanların beyin hacmi Ekvator’a yakın bölgelerde yaşayanlarınkine kıyasla daha büyük. lginç sonuç çeşitli bölgelerde yer alan on iki ülkedeki insanların kafataslarını ve göz boşluklarını ölçen ngliz bilim insanlarına ait. E n büyük gözlere ve e n büy ük beyne sahip olanlar skandinavlar. Mikronezyalılar ise en küçük beyne sahip. Ancak bu yüksek enlemlerde yaşayan daha büyük beyinli insanların daha akıllı oldukları anlamına gelmiyor. Bu insanların yaşadıkları yerlerde daha iyi görebilmek için daha büyük beyinlere ihtiyaçları var, diyor antropolog Eiluned Pearce. (Oxford Üniversitesi) Kuzeyde günler daha kısa olduğu gibi gündüzleri de Ekvator yakınındaki ülkeler kadar aydınlık ve güneşli değil. Bu durumun telafi edilmesi için de yüksek enlemlerdeki insanlarda daha büyük gözler ve beyinde daha büyük görme merkezi gelişmiş. Bilim insanlarının düşüncesine göre bu anatomik uyum beklenmedik şekilde çabuk gerçekleşmiş. nsanlar sadece birkaç on bin yıldır Avrupa ve Asya’nın yüksek enlemlerinde yaşıyorlar. Ama görsel sistemleri buna rağmen bulutlu gökyüzüne, karanlık ve uzun kışlara sürpriz bir şekilde çok çabuk uyum sağlamış diyor YÜKSEK ENLEMLERDE YAŞAYAN NSANLARIN BEY NLER DAHA BÜYÜK Testosteron sayesinde sadece kaslar ve beden tüyleri gelişmiyor. Cinsellik hormonu sayesinde erkeklerde enfeksiyon ve alerji daha az görülüyor. Jena Üniversitesi’nden yapılan açıklamaya göre beden savunmasında testosterona önemli bir görev düşmekte. Kadın bedenindeki belli başlı hücreler enfeksiyonu tetikleyen maddelerden iki misli fazla üretiyorlar. Bu nedenle de kadınlarda eklem iltihabı veya astım gibi hastalıklar daha fazla görülmekte. Fakat testosteron hormonu kadınların bağışıklık hücrelerinde de etkiyor. Laboratuvarda gerçekleştirilen deneyler sonucunda testosteronun iki cinste de iltihap reaksiyonlarına neden olan enzimleri engellediği ortaya çıkmış. Jena araştırmacıları Carlo Pergola ve Oliver Werz bu nedenle erkeklere ve kadınlara özgü terapiler geliştirilmesini öneriyor. Yeni ilaçlar genelde erkek denekler üzerinde test ediliyor ve bu testlerden elde edilen sonuçlar kadınlar için geçerli olmayabilir diye uyarıyor bilim insanları. Nilgün Özbaşaran Dede TESTESTERON ENFEKS YONDAN KORUYOR CBT 1273/ 4 12 Ağustos 2011 Bazı bitkilerde yaralanma adeta gençlik aşısı etkisi yapıyor. Mesela hayvanlar tarafından yenildiklerinde geriye kalan kısım hem daha hızlı hem de daha verimli büyüyor. Amerikalı bilim insanları şimdi bunun nedenini buldu. Bitkiler yaralandıktan sonra hücrelerindeki kromozomları çoğaltıyor ve bu şekilde büyüme ve çoğalma için mutlaka gerekli olan proteinden daha fazla üretebiliyorlar. Gösterişsiz tere bitkisinin (Arabidopsis thaliana) mesela ilk başta hücre başına sadece on kromozomu var. Fakat birkaç kopyadan sonra bazı hücre tiplerinde kromozom sayısı 320’ye kadar çıkabiliyor. Endoreplikasyon olarak isimlendirilen bu süreç gerçi daha önceleri de biliniyordu ama yaralanmadan sonraki büyüme hızıyla ilgili bağlantı yeni öğrenildi. “Bu ikisini birleştirmeye çalıştık ve böylece gerçekten de bir bağlantının bulunduğunu gördük” diyor Illinois Üniversitesi biyoloğu Daniel Scholes. Normalde bir beden hücresinin her bö YARALI B TK LER DAHA ÇABUK BÜYÜYOR? Araştırma KREDİ KARTIYLA KAN TESTİ Columbia Üniversitesi’nde, HIV ve sifilis gibi hastalıkları birkaç dakika içinde teşhis eden mini kan laboratuvarı geliştirildi. Kredi kartı Detekformatındaki çip, siyon bildik kan tahlilsınırları leri gibi kesin sonuç vermesine rağmen çok daha ucuza mal oluyor. Mchip olarak adlandırılan yeni tekniği Ruanda’da test eden bilim insanları neredeyse yüzde yüz doğruluk payıyla sonuç verdiğini söylüyor. Yeni çip sayesinde hastaların gelecekte kan vermek için hastaneye gitmelerine gerek kalmayacak ve sonuç için günlerce beklemeyecekler, diyor çipi geliştiren Profesör Sa mue l Si a. Teknik özellikle de kötü altyapıya sahip gelişmekte olan ülkeler için Altın nanoparçaideal. Mini laboratuvar cık kanalı plastik bir kılıf içindeki bir mikroçipten oluşuyor ve tek bir kan örneğiyle on hastalığı teşhis etmeye izin veriyor. Sonuçlar tıpkı gebelik testinde olduğu gibi çizgilerle gösterilmekte. Gümüş solüsyon Bir cep telefonu kadar kanalı kolay kullanılan çipin üretim maliyeti bir dolar kadar. Mchip Ruanda’nın başkenti Kigali’deki Muhima Hastanesi’nde test edilmiş. Burada kan örnekleri başka bir laboratuvarda incelendiği için hastalar sonuçları ancak günler sonra alabiliyorlar. Kan örneği tüpü buraya iliştiriliyor