17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: smet Giritli, Kemalist Devrim ve deoloji, .Ü. Yayınları Meslek Eğitimini Yeniden Konumlandırmak... İletişim Meslek Lisesi, Tekstil ML, Otomotiv ML, Ticaret ML, Otelcilik ML, Sağlık ML, Meteoroloji ML, İmamHatip ML .... vd…. Meslek eğitiminin bir “memleket meselesi” olarak nitelendiği günümüz Türkiye’sinde bu eğilimin aksi yönde fikir beyan etmenin hoş karşılanmayacağının bilincindeyim. “Ne yani sen gençlerimizin meslek sahibi olmalarına karşı mısın?” kalıbını duyar gibiyim. Tınaz Titiz leri anlıyoruz. Geçen yüzyılda birkaçyüz mertebesindeki meslek bugün binlerle ifade ediliyor ve Moore yasası‘na paralel olarak artıyor. Bu denli büyük sayıdaki mesleğin meslek okullarında öğretilmesi yoluna gidilirse, her mahalleye birkaç tane meslek lisesi açmak gerekebilir ve bir süre sonra onlar da yetmeyebilir. stenilen niteliklerin meslek okullarınca kazandırılamayacağı görünüyor. • Meslek okulları pahalı yatırımlardır. hangi mesleki nitelikler kazandırılacaksa, o sanayi kolunun “ortalama” bir iş yerinin donanımı ile teçhiz edilirler. Fakat önemli bir sorun, çok kısa süre içinde bu pahalı donanımların modasının geçmiş olmasıdır. Öğrenci, meslek okulunda gördüğü makineteçhizatı, mezun olup gittiği iş yerinde bulamaz; ya daha ilkelini ya da daha gelişmişi vardır ve her ikisine de yabancıdır. Meslek okullarındaki donanıma yapılan yatırımlar kısa süre içinde atıl H Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi Sayı: 1273 12 Ağustos 2011 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Miyase İlknur GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir Sağlık sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.3437274 Faks: 0212.3437264 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul angi meslek dalı için olursa olsun, yukarıda sayılan ve yer darlığından sayılmayan tüm meslek liselerinin amacı ortaktır: X sektörüne eleman yetiştirmek! Şimdi soru şudur: Sürekli değişen ihtiyaçlar ortamında, sadece tekstil, sadece sağlık, sadece imamlık gibi alanlarda yetiştirilmiş “tek yönlü insanlar”, gün be gün değişen dünyanın bu “ihtiyaç dalgalanmaları”na nasıl karşı duracak? Sözü edilen meslek liseleri, temelleri bundan 200 yıl önce Taylor tarafından ortaya atılan şu ilkenin gerçekleştirilme araçlarından birisidir: “ şleri öyle parçalara bölünüz ki, en aptal insanlar dahi onları yapabilsin“. Doğru mudur bilinmez, anlatılan bir fıkra bu ilkeyi iyi anlatır: Bir otomobil fabrikasına çocuk yaşta girip 65 yaşında emekli olan ve bütün bu süre boyunca seri imalat bandında arabaların sağ arka tekerleklerinin bijonlarını sıkan işçiye jübile yapılıyor. Törende konuşmalar sırasında emekli olan işçiye de söz sırası geliyor ve şu soruluyor: Eğer bugün 50 yıl önceki çocuk olarak tekrar işe başlasaydınız hangi işi yapmak isterdiniz? şçi bu hayali durum karşısında biraz şaşalasa da gözleri parlıyor ve ümitsizce şu cevabı veriyor: “Bu defa arabaların sol arka tekerleklerinin bijonlarını sıkmak isterdim“. Bu muhtemel fıkra aynı zamanda bir trajediyi anlatıyor. Çok yönlü yaşamın gereksinimlerine uygun bir yapıya sahip insanların zamanla iş içinde “eğitilerek“ nasıl “eğildiklerini“, nasıl tek yön dışında bir şey hayal edemediklerini anlatıyor. Anahtar söylem: “ ş dünyasının iht i y a ç d u y d u ğ u n i t e l i k l e r d e e l e m a n ”: Hemen her düzeydeki eğitim kurumuna yöneltilen eleştirilerin başında, o kurumların, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu nitelikte eleman yetiştiremeyişi gelir. şin tuhaf yanlarından birisi de, eğitim kurumlarının bu eleştiriye karşı başlarını öne eğip, “biz mümkün olduğu kadar sizin ihtiyaçlarınıza cevap verecek insan yetiştiriyoruz, ama sizin hızınıza yetişemiyoruz“ gibisinden cevaplar vermeleri, eleştiriyi bütünüyle kabul etmeleridir. Böylece zaman içinde bir kural yerleşmiştir: Eğitim kurumlarının misyonu, iş dünyasının ihtiyaç duyduğu nitelikteki elemanları yetiştirmektir (üniversiteler dahi). Bu komiktir ve biraz da aptalcadır.. Çünkü: • ş dünyası, ihtiyaçları tek (homojen) bir dünya değildir. Yaşam ihtiyaçlarının gerektirdiği çerdiği çeşitli ve birbirinden neredeyse sonsuz çeşitlilikteki çok farklı söktörler nedeniyle ihtiyaçları da farklıdır. Ayrıca aybilgibeceriyi ayrı ayrı kazandırmaya nı bir sektör, hatta o sektör içinçalışan okul sistemi ile bu işin olamayacağı deki aynı bir üretim cinsi için dagörülüyor. hi ihtiyaçlar aynı değildir. Dolayısıyla “iş dünyasının ihtiyaçları“ tabiri belirleyici bir sıfat değildir, hatta anlamsızdır. yatırım haline gelir. • 200 yıl öncesinin istihdamının • Bir an için, bütün bu sorunların aşıbüyük bölümünü sanayi kesimi üretirken, labildiğini, binlerce mesleğin her birinin bugün tablo değişmiştir. Market kasiye değişik versiyonlarına göre meslek okulrinden, betonyer pompacısına, bankala ları açılabildiğini ve sanayi kuruluşlarının rın çağrı merkezlerinde hizmet veren gereksinecekleri insan kaynağı niteliklerden kapı kapı dolaşıp tencere satanlara lerini zahmetsizce bulabileceklerini varkadar geniş bir kesime ve sayısal kontrollu sayalım. Bu noktada ayrı bir sorun ortatakım tezgahı operatörlerinden kaynak ya çıkacaktır: Hızla çoğalan meslek çerobotu operatörlerine ve bütün bunlara şitleri nedeniyle geçersiz kalacak mesprogram yazan kişilere kadar hepsi “iş lekler için sürekli olarak yeni meslek okuldünyası”na aittirler. ları mı açılacaktır? Hatta insanların büyük çoğunluğu Aslında bu sorun ne yapılması ve ne hem iş hem ev insanı (ev kadını + ev er yapılmaması gerektiğinin yoluna da işakeği) durumundadır. O halde artık “iş ret ediyor: Yaşam ihtiyaçlarının gerekdünyası ihtiyaçları” deyiminden vazgeçip tirdiği neredeyse sonsuz çeşitlilikteki bil“yaşam ihtiyaçları”ndan söz edilmelidir. gibeceriyi ayrı ayrı kazandırmaya çalışan • Bir diğer buğulu terim “nitelik”tir. okul sistemi ile bu işin olamayacağı göGeleneksel olarak mesleki nitelik denil rülüyor. diğinde tornacı, programcı, boyacı, teksYazının devamı 13. sayfada til ustalığı gibi meslek bazlı bilgi beceri GÜNDEM Orhan Bursalı yıllık iznini kullandığından bu hafta yazısını yayımlayamıyoruz. [email protected] http://orhanbursali.blogspot.com CBT 1273/ 3 12 Ağustos 2011
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle