17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu ([email protected]) Gelen tepkiler sonucunda BTK yeni bir yönetmelik yayınladı. Kasımda devreye girecek bu yeni model vasıtasıyla BTK’nın uygulamadaki performansı; onun kamuoyu ile arasında oluşan güven zaafiyetini ortadan kaldırıp kaldırmayacağını gösterecek. Filtreler Yeniden Düzenlendi Tartışmaları Mayıs ayında zirve yapan ve 12 Ağustos’ta devreye gireceği duyurulmuş olan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nun (BTK) “Güvenli Internet” uygulaması, her kesimden gelen tepkiler sonucunda mecburen gözden geçirildi. Tüm bu sancılı süreç boyunca ortalarda pek görülmeyen Internet Kurulu topa girdi ve BTK ile STK’ları biraraya getirerek, konunun yeniden gözden geçirilmesini sağladı – demek ki ülkemizde hâlâ en büyük sorun vatandaşla kamunun dialog eksikliği. Bu süreci tetikleyen unsurların başında acaba ne geliyor? Internet kullanıcıların pek çok şehirde yaptığı yürüyüşler mi? Uzmanların ve STK’ların kamuyla paylaşabildikleri görüşleri mi? Yoksa AB ve ABD taraflarından gelen homurtular mı? Sonuçta BTK 4.8.2011 tarih ve 2011/DK14/410 numaralı bir karar ile Güvenli Internet konusundaki ilkeleri revize ettiğini açıkladı. STK’lar konuyla ilgili 10 gün içinde BTK’ya görüş bildirebilecek. Yeni yönetmelik incelendiğinde bir öncekinde yer alan ve eleştirilen bazı hususlarda gelişme kaydediliğini görmek mümkün. Şöyle ki : Standard denilen ve tüm internet trafiğini filtreden geçiren profilin resimden çıkarılmış olduğunu yorumlamak mümkün. (Madde 5 : (1) Güvenli Internet Hizmetlerini talep etmeyen abonelerin mevcut internet erişim hizmeti, herhangi bir değişiklik olmaksızın sunulmaya devam eder). İşlevi tam belli olmayan Yurtiçi Profil de tamamen kaldırılmış. Geriye iki profil kalmakta: Aile Profili ve Çocuk Profili. Filtrelere tabii tutulacak sitelerin belirlenmesi konusundaki ilkeleri belirlemek üzere bir kurul oluşturulmuş durumda. Güvenli İnternet Hizmeti Çalışma Kurulu. Bu kurul Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı koordinasyonunda çalışacak. 11 kişiden oluşacak. Üçü bakanlıktan, ikisi Internet Kurulu’ndan, ikisi BTK’dan. Kalan dört üye ise bakanlığın psikoloji, pedagoji, sosyoloji gibi alanlardan belirleyeceği sekiz uzman içinden BTK tarafından seçilecek. Bu kurul, filtreye tabii olacak siteleri “belirlemeyecek”; siteleri filtreden geçirme “kriterlerini” belirleyecek. Siteleri engelleyip engellememek, bu kriterler baz alınarak, BTK tarafından belirlenecek. Kullanıcı ya da site sahipleri, herhangi bir web sitesiyle ilgili öneri, şikâyet ya da talepte bulunabilecek. BTK bunları inceleyerek karar revizyonu yapabilecek (ör. Aile Profili’ne takıldığı halde “temiz” bir site bu şekilde filtreden geçebilecek ya da tersi). Çocuk Profili, daha önceki yönetmelikte olduğu gibi yine “beyaz liste” statüsünde olacak. Burada sadece erişime izin verilenler listesi söz konusudur. Yeni çıkan ve temiz olan bir site için bir önceki maddedeki gibi bir mercinin başvurusu gerekecek; aksi durumda erişim söz konusu olmayacak. Bunun dışında filterelere takılan sitelerin listeleri kamuoyu ve internet firmaları ile “paylaşılmamaya” devam edecek. Bu haliyle yeni yönetmelik, bir öncekinin içinde barındırdığı dramatik kusurları tespit ederek düzeltmiş görünüyor. Öte yandan yukarıdaki 3, 4 ve 5. maddedeki hususlarda BTK’nın uygulamada göstereceği performans onun kamuoyu ile arasında oluşan güven zaafiyetini ortadan kaldırması açısından bir değerlendirme kriteri olacak gibi. Belli ki bu öykünün sonu değil. Şu haliyle bile BTK ilk yönetmelik marifetiyle hedeflediği uygulamayı aynen icra edebilir. Ya da güveni yeniden inşaa etmek üzere çok daha hassas davranabilir. “Siz ona Atatürk dersiniz. Biz ise onu Ataşark diye anarız” Uluslararası Kadınlar Birliği’nin 1935’deki İstanbul Kongresi’ne katılan Mısır delegesi Sitti Şaravi, Atatürk için yukarıdaki sözleri söylüyordu. Osman Bahadır, [email protected] 1 926 yılında Medeni Kanun’un kabul edilmesiyle gerçekleşen hukuk devrimi, Cumhuriyetin büyük toplumsal sonuçlar yaratan devrimlerinden biridir. Bu kanunun yürürlüğe girmesiyle sadece insanlar eşit haklara ve devlet karşısında yasal güvencelere sahip yurttaşlara dönüşmekle kalmamış, fakat aynı zamanda ve bunun kadar önemli olarak, daha önce erkek karşısında yasal olarak hemen hiçbir hakka sahip olmayan kadınlar, erkeklerle yasal bakımdan eşit statüye kavuşmuşlardır. (Medeni kanun, yönlendirici özelliği nedeniyle, başka tışmalar yapılmış ve kararlar alınmıştır. Kongre Atatürk’e teşekkür mesajı göndermiş, Atatürk tarafından da kongreye kutlama mesajı gönderilmiştir. Kongrenin bitiminde de çeşitli ülke temsilcilerinden oluşan bir grup kongre adına Atatürk’ü ziyaret etmiştir. Cumhuriyet hükümeti, Kongre için Yıldız Sarayı’nı tahsis etmiş ve delegelere her türlü imkanı sağlamıştır. Posta ve Telgraf daresi ise kongre hatırası olarak 15 çeşit pul bastırmıştır. Kongreye katılacak Türkiye delegasyonu ise şu isimlerden oluşuyordu: Latife Bekir, Lamia Refik, Seniha Rauf, Efzayiş Suad, Nermin Muvaffak, Necile Tevfik, Dr. Pakize Ahmed, Leman Fuad, Safiye Hüseyin, Nebahat Hamid, Faika Nahid, Mihri Pektaş. Kongre süresince gazeteciler yabancı delegasyonla çok sayıda söyleşi yapmış, ayrıca bazı delegeler de gazetelere demeç vermiştir. Uluslararası Kadın Birliği’nin 12. Kongresi’ne katılan delegelerden bazılarının Türkiye, Atatürk ve Türkiye’deki kadın haklarıyla ilgili gelişmeler hakkında söylediklerinin bir bölümü şunlardır: Uluslararası Kadın Birliği’nin ikinci başkan vekili Manüs: “Bu seneki kongrenin stanbul’da toplanışına çok sevindik. Çünkü Türkiye, kadınlık işlerinde en ileri safta yürüyen bir memlekettir. Biz Türk kadınlarının bütün faaliyetini kıskanarak ve takdir ederek çok yakından alâkâlanarak takip ediyoruz. Türk kadınına layık olduğu bütün haklar verilmiştir. şte bu münasebetle gıpta uyandıracak haklara malik bulunan Türk kadınları arasında uluslararası kadınlık kongresinin akdedilmiş olması bizlere sevinçlerin en büyüğünü vermiştir.” (8 Nisan 1935, Cumhuriyet). Avustralya murahhası (delegesi) Oliver: “Bu sefer kongrenin Türkiye’de toplanacağını duyunca büyük bir sevinçle uzak yurdumdan yola çıkarak terakki ve inkişaflarının akisleri memleketimize kadar gelen yeni Türkiye’ye geldim. Bugün Türkiye hakkıyla bütün dünyanın nazarı dikkatini celbetmiş bulunuyor. Bilhassa kadınlık sahasında birçok Avrupa uluslarını geride bırakan son hamleleri bizi buraya getiren en büyük amil olmuştur....Bütün dünya kadınları Türk kadınının bugünkü hukukuna nail olabilirlerse muhakkak kendilerini bahtiyar addedeceklerdir.” (10 Nisan 1935, Cumhuriyet). Avustralya delegesi Rischbieth: “ stanbul kongresine iştirak etmek için 28 bin km. katettik. Bu suretle yeni Türkiye’nin inkişaflarına karşı dünyanın en uzak memleketlerinden bile ne kadar büyük bir âlâkanın mevcut olduğunu göstermek istiyoruz. Avustralya kadınları Türk kadınlarını candan tebrik ederler. Türk kadınının zaferi muhakkak bütün dünyada tesirini gösterecektir ve başka memleketlerdeki kadın hareketlerine kuvvet verecektir. Unutulmamalıdır ki, yolları erkekler yapar, fakat çocuklara yürütmeyi öğreten kadınlardır.” (16 Nisan 1935, Cumhuriyet). NELER SÖYLED LER? Mısır delegesi Sitti Şaravi yeni çağdaş kanunların çıkarılmasının yolunu da açmış ve bu çerçevede, kişi ve soyadları, miras kanunu, özel mülkiyet, ticaret kanunları, borçlar kanunu, kanuni olarak oturma yeri vb. gibi çağdaş uygarlıkta önemli yerleri bulunan gelişmelere de kaynaklık etmiştir.) 1934 yılında kadınların milletvekili seçimlerinde seçme ve seçilme hakkını kazanmaları da, 1926 Medeni Kanunu ile kadınların kazandığı yeni statünün ve hakların, kadınların eşitlik ve özgürlük alanlarının daha da genişlemesine yol açmasının bir sonucudur. 1934 yılında kadınların milletvekili seçme ve seçilme hakkını kazanmalarının, uluslararası ölçüde de büyük yankıları olmuştur. Uluslararası Kadın Birliği’nin 12. Kongresi’nin 1935 yılında stanbul’da toplanması da, Türkiye’nin kadın hakları konusunda sağladığı büyük gelişmelerin dünyada yarattığı ilgi, saygı ve heyecandan kaynaklanıyordu. Uluslararası Kadın Birliği’nin 12. Kongresi, 1824 Nisan 1935 tarihinde Yıldız Sarayı’nda toplandı. 30’dan fazla ülkenin çok sayıda kadın delegelerinin katılımıyla toplanan kongrenin iki ana konusu olan, hak beraberliği ve uluslararası barış konularında önemli tar CBT 1273/ 12 12 Ağustos 2011 30’DAN FAZLA ÜLKEDEN KADIN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle