24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNDEM Eğitimde Eleştiriden Fiiliyata ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: smet Giritli, Kemalist Devrim ve deoloji, .Ü. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1270 22 Temmuz 2011 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Miyase İlknur GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir Sağlık sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.3437274 Faks: 0212.3437264 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Üstün Dökmen’i büyük çoğunluk tanır. Epey zaman önce bizim dergide de yazıları çıktı. Henüz o zamanlar bugünkü şöhretinin ilk basamağındaydı. Sonra kitapları sökün etti bir bir ardına, aynı zamanda oyunları; TRT’de aile kurumunu, aile içi ilişkileri ele alan çok başarılı, yaratıcı, kurgusu yenilikçi programları yayınlanınca, yetenekleri Türkiye çapında görüldü; aranan, izlenen, okunan bir insan oldu. Dökmen’le uzun bir sohbetimiz oldu geçenlerde. Bu arada öğrendim ki, “Üstün Dökmen Yaşam Boyu Gelişim ve Eğitim Akademisi“ oluşturmuş ve ilkini Ankara’da açtığı “Küçük Şeyler Akademisi Anaokulu” kurmuş.. Koyduğu ilkelere uymak koşuluyla da isteyene bu anaokulunun şubelerini açtırıyor. Bu şubeleri denetleyen uzmanları var ve aylık denetimlerle okullara profesyonel destek veriyor. 23 şube Dökmen’in denetiminde faaliyet gösteriyor. Bugüne kadar iki şubeden ilkelerine uymadığı gerekçesiyle adını çekmiş. Anaokullarının çocuklarımızın yetişmesindeki önemini biliyoruz. Türkiye’de giderek yaygınlaşmaları olumlu bir gelişme. İyi bir anaokulu, çocuklar için, ilköğretime çok iyi bir başlangıç demektir. Kendilerine verilecek bütün iyi şeyleri almaya hazır, bunun da ötesinde daha fazlasını isteyen bir öğrenci kitlesi demektir! Dökmen’in bu girişimini öğrenince sevindim, oralarda çağdaş çocuklar yetişeceğini biliyoruz.. *** Üstün Dökmen bununla yetinmiyor, iyi bir eğitimcinin yapacağı her zaman çok şeyler vardır! Bu alan çünkü bitmez tükenmezdir! Sonsuz bir deniz gibi! Dökmen de yeni projesi ile bu yıl, anaokulları projesinden edindiği deneyimlerle, ilköğretim ve liseye yöneldi! YÖNDER okulları girişimini başlattı. Bu okullar da Üstün Dökmen Yaşam Boyu Gelişim ve Eğitim Akademisi’nin kuruluşları. Dökmen iddialı, sınava hazırlamayan bir okul projesi! “Hem velilere hem öğrencilere rahat nefes aldıracağız” diyor: “Okul öncesi dönem ve ilköğretim dönemi çocukların yaratıcılıklarının ve kendiliğindenciliklerinin en yüksek olduğu dönemdir. Sınav karmaşası nedeniyle, çocuklarımızın yaratıcılıklarını yok ediyoruz.. Sınavlar çocukların sadece bir kaç seçenekli düşünmesini teşvik ediyor, onları ezberci kılıyor” diyor ve “Bu sınavları yüksek derecelerle kazanmış yüzlerce çocuğumuzdan kaçı uluslararası başarıların parçası oldu?” diye de soruyor! Bu eğitim sisteminden çıkardığı sonuca çoğumuz da katılırız: Sınavlardan ortaya çıkan Türkiye başarı ortalaması 25 yıldır kayda değer önemli bir artış göstermiyor… Bu kadar test, dershane, özel ders… Bir işe yaramıyor... Kitap okuma alışkanlığı kazanmayan insanların sayısı durmadan artıyor…5 kıtada yapılan uluslararası araştırmalar (TIMMS) matematik ve fende Türkiye’nin dünyadaki yerini 60 ülke arasında 30. ve AB içinde de sonuncu gösteriyor… Dahası var: Sınavlar ana baba çocuk ilişkisini olumsuz etkiliyor… Ülkemizde sanatta bilimde vb. söz sahibi olacak yetenekli çocukların sayısı giderek azalıyor, okullar her yıl biraz daha dershaneleşiyor, çocuklar okul ve dershanelerden keyif almıyorlar.. Dökmen diyor ki, “Biz bu kısır döngünün ve başarısız eğitimin bir parçası olmayacağız. Bu durumu kabullenmeyeceğiz, bu sessiz kabullenişe dur diyebilmek için yola çıktık..” İddiaları büyük: Eğitim dünyasına pusulalık ve önderlik etmek. Zaten kavramlarını kendileri oluşturmuşlar, okul müdürüne eğitim lideri, genel müdüre okul lideri, öğretmene yönder, zümre başkanına bölüm lideri, sınıfa öğrenim merkezi, rehberlik servisine değişim merkezi, laboratuvara deneme ve araştırma merkezi diyorlar! Daha bir dizi yeni kavramı eğitime sokuyorlar.. Eğitsel etkinlikleri yenilikler içeriyor, başarı değerlendirme ve disiplin vb. anlayışları ve ölçme değerlendirmedeki amaçları da. Bugüne kadar varolan sınav sistemine dayalı eğitimi hep eleştirmekle kaldık. Dökmen, bu eleştiriyi fiiliyata döküyor. Kendilerine başarılar diliyoruz.. Gelecek cuma yeniden birlikte olmak umuduyla.. obursali@cumhuriyet.com.tr http://orhanbursali.blogspot.com Herkes çin Evrim David Sloan Wilson, MetisKitap “Darwin’in doğal seçilim teorisini ortaya atmasının üzerinden bir buçuk asır geçti. Bu süre içinde toplanan kanıtlar o kadar güçlü ki, evrimi artık sadece bir teori değil, bir olgu olarak görüyoruz. Fakat, diyor Amerikalı evrimci David Sloan Wilson, diğer disiplinlerle harmanlanmadığı ve günlük hayata uyarlanmadığı sürece evrim teorisinin hakkını vermiş sayılmayız. Zira evrim olup bitmiş bir şey değil, daima gözümüzün önünde, tüm hayatımıza sinmiş durumda. CBT 1270/ 3 22 Temmuz 2011 Canlıların tarihi upuzun bir evrim sürecinden ibaret olduğuna göre, hayatı ve kendimizi anlayabilmek için olaylara evrim temelli bir düşünce çerçevesinden bakmalıyız. Bu düşünce tarzını benimsediğimizde, hamilelik bulantısından obeziteye, dans etmekten gülmeye, din ve ahlaktan siyasete her şey muazzam bir yapbozun, evrim yapbozunun parçaları haline geliyor. Dahası, insanın bu yapbozun sadece küçük bir parçası olduğunu, insana özgü sandığımız pek çok özelliğin aslında evrimin sürekliliği içerisinde çoğu canlıda hatta tekhücrelilerde bile görülebildiği ni fark ediyoruz; bu da insanın doğadaki yerine ilişkin yanılgılarımızdan sıyrılmamızı sağlıyor. Wilson’ın yaklaşımındaki diğer bir kritik nokta da, işbirliği ve dayanışmanın evrim sürecindeki önemini vurgulaması. Wilson’a göre evrim süreci, uyum gücü en fazla olan bireyden ziyade en iyi işbirliği yapan, en sağlam dayanışmayı kuran grubun lehinde işliyor. Demek ki barışçıl bir dünya o kadar uzak bir hayal değil. sminin de ifade ettiği gibi herkesin ilgisini çekecek, herkesin rahatlıkla, keyifle okuyabileceği ve yararlanabileceği ufuk açıcı bir kitap.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle