17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

YEN ZÜMRÜTTEN AK SLER A. M. Celal Şengör Ürünler Tüm modellere uyumlu tablet sehpası ChillTab firması tüm güncel tablet PC modellerine uygun bir sehpa üretti. Firmanın açıklamasına göre yeni tablet sehpası iPad, iPad2, Xoom, Galaxy Tab ve benzer boyutlardaki diğer tüm tablet PC’leriyle uyumlu. Alüminyumdan üretilen sehpa hem yatay hem de dikey olarak kullanılabiliyor. Tablet PC’nin oturduğu kısımlar lastik kaplı olduğu için tabletin çizilme riski de bulunmuyor. Sehpa, bilgisayar ekranlarına benzer bir şekilde öne ve arkaya doğru hareket ettirilebiliyor. Fiyatı: yaklaşık olarak 30 Avro. Bilgi için: http://www.chillbeds.com/ larla en sıcak yaz günleri bile serin geçecek. Maksimum verimliliği ve A sınıfı düşük enerji sarfiyatıyla çevre dostu olan İssimo 11 modelinin dijital ekranı ile ana fonksiyonlara ulaşmak çok kolay. Son derece sessiz çalışan İssimo’nun otomatik kablo geri sarma sistemi de var. Su deposu olmadığı için su boşaltma gibi bir sorun da yok. İssimo yoğuşmayı çiy şeklinde otomatik olarak boşaltıyor. Fiyatı: 891 Avro +KDV. Bilgi için: www.aristoiletisim.com Bu sorunun kısa cevabı «hayır»dır. Gözleme dayanan bilginin doğru olduğunu bilebilmek mükemmel gözlem yapmak ve bu gözlemi gene aynı mükemmeliyette kontrol edebilmekle mümkün olabilir ki, ne mükemmel gözlem ne de onun mükemmel kontrolü mümkündür. Dünyanın en ince telefonu artık Türkiye’de LG Electronics firması mükemmel parlaklıktaki 10.16cm NOVA ekranına, 9.2mm’lik dünyanın en ince akıllı telefonu LG Optimus Black’de hayat verdi. Optimum görüş sağlayan 700nit parlaklığındaki NOVA ekran, taşınabilirler arasında en parlak ve en rahat okunabilir ekran olarak tasarlanmış. Son derece ince bir tasarıma sahip olan telefonun ağırlığı sadece 109g ağırlığında ve kenarları kavramayı kolaylaştıracak şekilde tasarlanmış. Telefonun yay şeklindeki tasarımı, telefonun olduğundan daha ince görünmesini sağlıyor. Optimus Black öte yandan önemli uygulama ve içeriklere kolay ve daha hızlı erişmeye izin veren bazı akıllı özelliklere sahip. Optimus UI (kullanıcı arayüzü) 2.0, kullanıcının tek bir tuşla kilitli ekrandan mesajlara, epostalara ve cevapsız aramalara doğrudan ulaşmasını sağlıyor. Gesture UI(Hareketsel kullanıcı arayüzü) ise arama yapmak, kamera ayarına geçmek ya da müzik dinleme için çalkalama ve tıklatma gibi daha sezgisel komutlar sunuyor. Fiyatı: 999 Türk Lirası. Bilgi için: www.excel.com.tr. Sony firması üçboyutlu gözlükle kullanılan 60.96cm büyüklüğündeki PlayStation 3D ekranını tanıttı. Arka plan ışıklandırması bulunan LCD ekranın çözünürlüğü 1080p ve iki HDMI girişi, stereo hoparlörü ve dahili Subwoofer’i var. İlave gözlüklerin tanesi 68 dolar ve diğer üreticilerin üçboyutlu televizyonlarıyla da uyumlu. PlayStation 3D ekranı bir adet gözlük ve “Resistanceîn bir kopyasıyla birlikte sonbaharda 499 Dolardan satışa sunulacak. Bilgi için: http://www.gadget.com/2011/06/07/sonyplaystation3ddisplay/ PlayStation 3D ekran Yatakta sinema keyfi Taşınabilir klimayla serin yaz günleri Olimpia Splendid dış ünitesiz taşınabilir klima Nilgün Özbaşaran Dede CBT 1266/ 5 24 Haziran 2011 Grundig firması su altında üç metre derinliğe kadar müzik dinlemeye izin veren MPaxx 928 Hydrox su geçirmez MP3 çalarını satışa sundu. Ürünle birlikte satılan su geçirmez kulaklıklar da mükemmel ses kalitesi sunuyor. Kullanıcılar Hydrox ile birlikte ürünle uyumlu bir deniz gözlüğünün sahibi de oluyorlar. Alete, 2GB dahili belleği sayesinde MP3 ve WMA formatında 500’e kadar parça yüklenebiliyor. Bilgi için: www.lobbypr.com Su altında müzik dinleme keyfi Yatarak film izlemek aslında keyiflidir ama bir müddet sonra rahatsız edici boyun ağrıları başlar. Pearl firması şimdi bu soruna çözüm olarak görüntüyü tavana da yansıtabilen iki projektör üretti. SceneLight projektörlerinin video girişleri dışında BluRay çalıcıları ve bilgisayar içeriklerini yansıtan HDMI girişleri de var. Projektörlerin çözünürlüğü maksimum 800x600 piksel (SVGA). Üretici firma yeni projektörlerin en son DLP teknolojileri sayesinde mükemmel renk ve ses kalitesini sunduğunu ve 200 lümen parlaklık ile de aydınlatılmış mekânlarda bile net görüntü verdiğini söylüyor. Projektörler 2,5m büyüklüğünde görüntü yansıtabiliyor. DL345 HDMI modelinin fiyatı: 270 Avro, DL455m HDMI’nın fiyatı ise 300 Avro civarında. Bilgi için: http://neuerdings.com/2011/05/30/pearlscenelightsdl345hdmiunddl455mhdmiandiedeckegeworfen/ Yağmurlu havada yanında şemsiyeniz varsa hiç sorun olmaz. Ama eve giderken alışverişe gitmeniz gerekiyorsa ve alışverişten sonra iki eliniz de dolarsa o zaman şemsiye taşımak problem olur. İşte burada sırt çantası gibi taşınabilen şemsiye imdada yetişiyor. İlk bakışta komik görünse de yağmurlu havada alışveriş yapmama lüksü olmayanlar için pratik bir çözüm gibi. Fiyatı: 40 Dolar civarında. Bilgi için: http://www.hammacher.com/Product/Default.aspx?promo=CategoryNewArrivals&catid=60&sku=81203 İki eliniz dolu olsa bile... İnsan davranışının ahlaki açıdan değerlendirilmesinin temeli ise, ahlakın esasları olarak kabul edilen aksiyomlarla uyumluluktur ki, bir kişinin ahlaklı addettiği bir davranış, başka birtakım aksiyomları kabul edenlerce ahlaksızlık olarak görülebilir. Eskimolar arasında gelen misafire evsahibi eşini veya kızını takdim eder, reddetmek ise büyük ayıp addedilirdi. Halbuki Akdeniz kültürlerinde tam tersi varittir. Dolayısıyla, kendi kültüründe ahlâklı görülen bir eskimo, Akdeniz çevresinde ahlaksız addedilebilir. Ancak insan yanlıştan uzak durduğunu görebilir. Zira yanlış bir kez görüldü mü tanınır. Bu nedenle en azından yanlıştan uzak durmak veya en azından buna teşebbüs insana doğruya doğru pedal çevirdiği hissini vererek onu mutlu edebilir. Ben de kendimi 11 Mayıs günü bu mutlu halde buldum: Türkiye 18. Uluslararası Petrol ve Doğalgaz Kongre ve Sergisi düzenleme kurulu beni katılımcılara bir konferans vermem için davet etmişti. Konferansım Akdeniz çevresinde enerji güvenliğiydi. Konferansım esnasında, bu konudaki önemli sorunlardan birinin politikacıların cehaleti olduğunu söyledim ve 19. yüzyılda dünyayı yönetenlerin günümüz politikacılarına nazaran daha bilgili ve görgülü kişiler olduğunu vurgulayarak Reform Kanunu’nu Britanya Parlamentosu’ndan geçiren Lord Russell’ı (büyük filozof Bertrand Russell’ın dedesi) bir örnek olarak verdim (mesela Avusturya’da gelmiş geçmiş en büyük jeolog Eduard Suess’ü üniversitenin itirazına rağmen profesör atayan büyük eğitim bakanı Kont Leo von ThunHohenstein’i de verebilirdim). Bu sözlerim en ön sırada oturan bir AKP milletvekilini pek kızdırmış ki, yerime oturur oturmaz kendini takdim etmek ihtiyacını bile duymadan, beni zengin kollayıcılığı ile suçlayarak, demokrat bir insanın bunları nasıl söyleyebileceğini anlayamadığını ifade etti. Ben de kısaca demokrat olmadığımı söyledim. Onun üzerine vekil bey pek hiddetlenerek «o zaman sen faşistsin» dedi. Kendisine bilimde demokrasinin yeri olmadığını, mesela bir nükleer santralda hareket eden nötronların parlamentolardaki oylamalardan en küçük bir şekilde etkilenmeden insanları öldürebileceklerini anlatmama da böylece imkân kalmadı. Akşam eve gelince, Oya, sevgili dostum ve deli doktorum Kerem Doksat‘ın, Atatürkçü Düşünce Derneği’nden bir zatın beni Türk düşmanı ilân ettiğini bildiren mesajını iletti. Bu zat benim Türkiye’de gördüğüm ahlak düşüklüğü üzerine yazımdan alıntılar yapmış, bunu da Sefa Kaplan‘ın yazdığı, yaşamımı anlatan kitapta ailemin kökeni ile ilgili olan sözlerimle ilintilendirerek, Avrupa sömürgecisi zihniyetine sahip bir Türk düşmanı mason olduğuma yormuş. Kerem tabii bu zırvalıklara pek hiddetlenerek bu zata bir cevap oturtmuş. Kendisine teşekkür ederek, böyle saçma sapan şeylere kıymetli vaktini harcadığı için üzüldüğümü söyledim. Benim Atatürk’ün tanımladığı tipte bir Türk milliyetçisi olduğumu herhalde artık sağır sultan bile duymuştur. Ateist olduğum için de mason olmam zaten mümkün değildir. Halbuki bana saldıran zat tam tersini iddia ediyor, zira milletim hakkında, kaynaklarını da belirterek yaptığım tespitleri bir müfterinin iddiası sanıyor (ancak her masonu niçin otomatikman Türk düşmanı farz ettiğinin sebeplerini söylemiyor). Eleştiriyi ise hakaret sayıyor. Farkında değil ki ben milletimin olumsuz yanlarını belirterek bunların düzeltilmesi gerektiğini vurguluyorum. Sanırım bir bilim insanı ve üniversite öğretmeni olarak görevim de budur. Burada vurgulamak istediğim Ankara’daki AKP vekili bey ile İstanbul’daki Atatürkçü Düşünce Derneği üyesinin düşünce şekillerindeki ortaklıktır: Her ikisi de ellerine geçen bir veriyi içeriğine yerleştirerek değerlendirmekten âcizler. Verinin kendi kafalarındaki şablona uyan parçalarını alarak, mevcut şablonlarını doğrulamaya çalışıyorlar. Halbuki yeni bilgi edinmek demek, bir insanın kafasındaki şablonu değiştirebilmesi demektir. Her ikisi de bundan âciz. Ankara’daki vekil bey, politikacıların cehaletine yaptığım vurguya «ben İngiltere’de de okudum» diyerek karşı çıktıydı. Ama diplomanın bir insanı bilgisizlikten kurtarmaya yetmediğini öğrenememişti belli ki. İşte Atatürk bizlere modern kafalar vermeye çalışırken aslında yapmak istediği, öğrenmeyi öğrenmemizi temin etmeye çalışmaktı. İşe bakın ki bunu ne Kemalizm karşıtı bir AKP üyesi ne de sözümona Kemalist bir derneğin üyesi anlayabiliyor. Bugün kurtulmamız gereken en büyük sıkıntı işte budur. Bir İnsan Doğru Bir İş Yaptığını Anlayabilir mi?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle