17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kurumsal sosyal sorumluluk ve işletmeye katkıları Dünya hızla değişiyor, eski değerler ve eğilimler yerlerini yenilerine bırakıyor. Bu sürecin dışında kalmak artık pek mümkün değil. Bireyler, kurumlar hatta devletler bu değişim sürecine ayak uydurmak zorunda olduklarının farkındalar. Türkiye’de bu süreçte yeni kavramlarla tanışılmakta ve bu kavramların gereklerini yerine getirebilmek, değişimleri gerçekleştirebilmek için yeni stratejilere ihtiyaç duyulmakta. Bu çerçevede gündeme giren önemli kavramlardan biri “Kurumsal Sosyal Sorumluluktur”. Yrd. Doç. Dr. E. Alev Ebin (İstanbul Kültür Üniversitesi) mayı beraberinde getirir. Bu durum verimliliğin artmasına neden olabilmekte, hem sosyal hem de ekonomik açıdan işletmelere fayda sağladığı gözlenmektedir. Bu bağlamda, kurumsal sosyal sorumluluk üzerinde duran işletmelerin önemli kazanımları da vardır. Özellikle küreselleşen ekonomi ve zorlaşan rekabet koşullarında önem kazanan kurumsal sosyal sorumluluk yeni dünya vizyonunda, işletmelerin itibar yönetimi, marka değeri ve sadık müşteri yaratma konusunda başarılı olmalarına yardımcı olmakta, dolayısıyla piyasa değerleri ve yeni pazarlara girme fırsatları arttırmaktadır. Özellikle kamuoyunda tanınmış ve etkili bir imaj bırakmış işletmelerin nitelikli eleman bulması kolaylaşıyor. Çalışanların motivasyonlarının yükselmesi, iş performansının ve kuruma bağlılığın artmasına yardımcı oluyor. Ehliyetli iş elemanları ve onları ön plana çıkaran çalışan odaklı bir yönetim anlayışı ile verimlilik ve kalite artışlarında başarı yaşanıyor. Bu başarı özellikle hassas yatırımcılara ulaşma imkânı doğuracağından, gerek hisse değerlerinde artış, gerekse borçlanma maliyetlerinde düşüş oluyor. çinde bulunulan ortamda en az maliyetle en kaliteli işi ortaya koymak, en iyi hizmeti sunmak ve hedef kitlenin bağlılığını sağlamak kurumun ayakta kalabilmesinin en temel gereklilikleri arasında yer almaktadır. Toplumsal sorunların çözümüne katkıda bulunmak, işletmelerin iç ve dış paydaşları üzerinde etkili olmakta, kurum imajı ve itibarına katkılar sağlamaktadır. Artan rekabet ortamında kalite, fiyat ve hizmet kalitesinin ötesinde kurumları birbirinden farklılaştıran en önemli unsurlardan biri olan kurum imajının kazanılmasında, kurumsal sosyal sorumluluk anlayışının önemi bulunmaktadır. Kısaca başarılı işletmeler sadece ürün ve hizmetleriyle değil, aynı zamanda topluma yaptıkları katkılarıyla da farklılık yaratırlar. Çünkü başarılı işletmeler toplumsal saygınlık kazanmanın, kurumun değerini arttırdığını anlamaya başlamışlardır. Ancak bu konuda yapılan sosyal sorumluluk faaliyetlerinde en ufak bir samimiyetsizlik, toplumsal katkıyı kendi çıkarı için kullanma eğilimi yarardan çok zarar getireceğini işletmeler göz ardı etmemelidir. Sonuç olarak, içtenlikle yapılan planlı, uzun soluklu sosyal sorumluluk uygulamaları marka konumunu yükseltecek, marka imajını güçlendirecek ve işletmenin itibarını arttıracaktır. T BAR VE MARKA S CBT 1266 / 14 24 Haziran 2011 osyal sorumluluk, literatürde “belirlenen bir görevi yerine getirmek için o işi yapmakla mükellef olan bir yöneticinin uymak zorunda olduğu kurallar bütünü” 1 olarak tanımlanır. Bir başka tanım ise; kurumun kâr elde etme yükümlülüklerinin yanı sıra, toplumdaki kişi ve kuruluşlara karşı yükümlü olma ve cevap verme zorunluluğu olarak ifade edilebilir. En geniş tanım ile sosyal sorumluluk “bir kurumun ekonomik ve yasal koşullara, iş ahlakına, kurum içinde ve çevresindeki kişi ve kuruluşların beklentilerine uygun bir çalışma stratejisi ve politikası gütmesidir” 2. Sosyal sorumluluk uygulamaları, kurumun benimsediği iş uygulamalarının yanı sıra, toplumun refahını iyileştirmeyi, çevreyi korumayı, sosyal konuları da ön plana çıkaran bir kavramdır. Bu tanımların ortak noktası, işletmelerin hem kendi içinde hem de çevresinin toplumsal beklentilerini dikkate alması noktasında buluşulmuş olmasıdır. Günümüzde işletmeler yalnızca teknik ve ekonomik kuruluşlar olarak tanımlanmayıp sosyal kuruluşlar olarak tanımlanırlar. Toplumun işletmelerden beklentileri yeni boyut kazanınca, işletmeler de topluma karşı tutum ve davranışlarını değiştirerek, kendilerine düşen sosyal sorumlulukları yerine getirme durumunda kaldılar. Aslında sosyal sorumluluk kavramı, tarihin eski dönemlerinden bu yana hayatın içinde bir konu olmuştur. Endüstri devriminden günümüze işletmelerin yalnızca ürün ve teknolojilerinde iş yönetiminde değil, işletmeye toplum tarafından atfedilen amaç ve rollerde de değişiklik oldu. Endüstri devriminin ortaya çıkardığı işletmeler mekanik bir işleyiş olarak algılanan işletmeler olmaktan çıktı, günümüzde sosyal bir sistem olarak algılanmaya başlandı. Çevre ile etkileşim ön plana geldi. şletmeler üretimi gerçekleştirirken gerek iç çevreye, gerekse dış çevreye karşı sorumlulukları olduğunun bilincine varmaya başladı. Artık işletmelerin kâr elde etmek, mal ve hizmetleri üretiminin ötesinde sorumlulukları var. Çalışanlarına, tüketicilerine, hissedarlarına, devletine, tedarikçilerine, rakiplerine olduğu kadar, işletmelerin ortaya çıkmasına katkıda bulunan topluma karşı da sorumlulukları olduğu yadsınılamayacak bir gerçektir. Bu nedenle sosyal sorunların çözümüne katkıda bulunmak da işletmeler için önemli bir işlev haline geldi. Sadece ekonomik değerlere odaklanmayan, geniş anlamda insani değerlere de hizmet etme yükümlülüğünü üstlenen işletmeler için, bu etkileşim, sürdürülebilir gelişme kavramıyla yakından ilgilidir. Sosyal sorumluluk işletmenin opsiyonel değil, işletmenin yönetim biçimini de gösteren asal bir faaliyet konusu olarak görülmeye başlanmıştır. Bu bakış açısı ile sürdürülebilir bir işletme başarısı yaratmak, sadece kısa dönemli kâr maksimizasyonunu sağlamakla gerçekleşemez. şletmenin sürdürülebilir gelişmeye katkıda bulunabilmesi için bir yandan ekonomik gelişmeye katkıda bulunup rekabetçiliğini arttırması, bir yandan da çevre koruma, sosyal sorumluluk ve tüketici hakları gibi konulara ağırlık vermeleri gerekmektedir. Çünkü günümüzde bilinçli tüketici ve yatırımcı profilinin oluşması ve çevresel duyarlılığın artması, küreselleşmeyle birlikte uluslararası standartların biçimlenmesi, devletin kimi zaman yetersiz kalması, içinde bulunduğumuz bilgi çağı toplumunun özel işletmelerden beklentilerini arttırmış ve bu kurumları değişmeye zorlamıştır. Kurumsal sosyal sorumluluk kavramının önemini anlamış olan işletmeler, her şeyden önce işletmelerin ticari faaliyetlerini yürütürken yasalara, etik ilkelere, insan haklarına uyumlu davranmaları ve faaliyetlerinin dünyanın her yerinde çevreye verebileceği zararı en aza indirgemeye yönelik faaliyetlerde bulunmaya öncelik vermeleri gerekir. Bu faaliyetleri gerçekleştirilirken, piyasayı, tedarik piyasalarını, içinde yaşanan yöreleri, sivil toplum örgütlerini, kamu sektörünü de etkilediğini bilmelidir. Faaliyetlerin tüm sosyal paydaşlar ile işbirliği içinde yürütüleceği bilincine sahip olmalı. Daha iyi bir çevre işletmenin gelecekteki refahı ve başarısı için daha yapıcı bir rol oynayacaktır. Ancak günümüzde Türkiye’de ve bütün diğer ülkelerde görülen işletme ve toplum arasında duyarsızlığın nedenlerinden biri, işletme yöneticilerinin toplumsal anlayış ve beklentilere duyarlılık göstermeden kararlar vermesidir. Oysa toplumla iletişim kuran, sosyal sorumluluk üstlenmiş işletmelerde, bu sorumluluğu başta üst yöneticilerin benimsemesi, ciddiye alması ve yönetimini de aynı ciddiyetle yürütmesi gerekmektedir. Etkin bir kurumsal sosyal sorumluluk bilincine sahip işletmelerin en üst düzey yönetiminin bu konuda liderlik göstermesi, sosyal paydaşlarını tanımlaması, ilişkilerini olumlu yönde geliştirmesi ve faaliyetlerini sonuç odaklı yürütmesi beklenir. Tüm yönetimlerin içinde yaşadığı toplumun yaşam kalitesini iyileştirmesi, kendi çalışanları, onların aileleri, yerel halk ve toplumla birlikte sürdürülebilir bir dünya için ekonomik, çevresel, kültüre ve sosyal gelişmeye destek verme sorumluluğu duyması, uzun dönemde işletmelerin kazançlı çıkmasını sağlar. Toplumun beklentilerine karşı duyarlı olan, iç ve dış paydaşların sorunlarına ilgi gösteren işletmelerin yarattığı mutluluk, daha mutlu çalışanlara, daha mutlu tüketicilere, daha mutlu yatırımcılara, daha mutlu bir çevreye sahip ol SÜRDÜRÜLEB L R ŞLETME ÖNCEL KL SORUMLULUKLAR KAYNAKÇALAR Coşkun Gül, Kurumsal Pazarlama ve Sosyal Sorumluluk, Nobel Yayınevi, 2010. Özipek, M. Nejat, Kurum majı ve Sosyal Sorumluluk, Tablet Kitabevi, 2005. Eren Erol, şletmelerde Stratejik Yönetim ve şletme Politikası, Beta Basım Yayım, stanbul, 2000. Kotler, Philip, Nancy Lee, Kurumsal Sosyal Sorumluluk; Çev: Sibel Kaçamak, Mediacat Yayınları, stanbul, 2006. 5. Sabuncuoğlu, Zeyyad, şletmelerde Halka lişkiler, Aktüel Yayıncılık, 2007. M. Nejat Özipek, Kurum majı ve Sosyal Sorumluluk, Tablet Kitabevi, 2005, s.9. 2 Erol Eren, şletmelerde Stratejik Yönetim ve şletme Politikası, Beta Basım Yayım, stanbul, 2000, s.99. 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle