22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Depresyona girenlerin yarısı hekime gitmiyor Depresyon tüm dünyada, kadınlarda erkeklere göre yaklaşık 23 kat daha yaygın görülüyor. Araştırmalar, bu bozukluğu bulunanların yaklaşık yarısının tedavi için başvurmadığını; başvuranların ise yaklaşık yarısında eksik tedavi uygulandığını göstermekte. Rusya’da bilimi ayağa kaldırma çabaları Son günlerde 12 milyar ruble (428 milyon dolar) tutarındaki “megadestek” programını devreye sokan Rusya, bugüne dek ihmal edilen üniversitelerde eğitimi güçlendirmek, araştırmalara hız vermek, ülkenin bilim ve ekonomisini modernize etmek için seferberlik başlattı. İlk etapta yurtdışında yaşayan 40 kadar bilim insanı ülkeye davet edildi. D H ünya Psikiyatri Birliği(WPA) tarafından Türkiye Psikiyatri Derneği ve Türk Nöropsikiyatri Derneği işbirliği ile düzenlenen “Dünya Psikiyatri Birliği Tematik Konferansı” stanbul’da düzenlendi. Dünya üzerinde ruh sağlığı problemi yaşayan kişi sayısının 500 milyon civarında olduğunu dile getiren Doç. Dr. Levent Küey, her 7 kişiden 1'i her yıl ruh sağlığı problemi yaşadığını, her 4 kişiden 1'inin de yaşamı boyunca ruh sağlığı problemleriyle karşı karşıya kaldığını belirtti. Depresyonun en yaygın ruhsal bozukluk olduğunun altını çizen Doç. Dr. Levent Küey: “Depresif bozukluklar toplum içinde yaygınlıkları ve yol açtığı yeti yitimleri nedeniyle ciddi bir toplum sağlığı sorunu konumundadır. Toplumun yaklaşık dörtte biri, yaşam boyu en az bir kez depresyon geçirDoç. Dr. Levent Küey mektedir. Tüm dünyada, kadınlarda erkeklere göre yaklaşık 23 kat daha yaygın görülmektedir. Araştırmalar, bu bozukluğu bulunanların yaklaşık yarısının tedavi için başvurmadığını; başvuranların da yaklaşık yarısında eksik tedavi uygulandığını göstermektedir. Uygun ve düzenli tedavi olmayanlarda, süregenleşme riski artmaktadır. Hem bedensel hem de diğer ruhsal bozukluklarla sıklıkla birlikte görülmektedir. Depresif bozukluklar, yaklaşık %15 oranında yol açtıkları intihar ile ölüm riski yanında, kalp ve şeker hastalıkları gibi bedensel hastalıklarının gelişme olasılığını ve alkolmadde bağımlılığı riskini de arttırır” dedi. Depresif bozukluklar için etkinliği kanıtlanmış ilaç ve psikoterapiyi kapsayan tedavi yöntemleri olduğunu ifade eden Doç. Dr. Küey; “ laç tedavisi ve psikoterapi birlikte uygulandığında tedavi başarı oranları %80’lere dek yükselmektedir. Depresyon tedavisinde, günümüzde kullanılan antidepresan ilaçlar bir psikiyatr denetiminde kullanılmalıdır. Her ilaç gibi bu ilaçların da yan etkileri vardır. Bu ilaçlar bağımlılık yapmaz. Beyinde depresyonla ilişkili, nörokimyasal düzensizleri etkiler. Her türlü duygu ve düşüncemizin, çevre ile etkileşim içinde olan beynimizin ürünleri olduğu hatırlanmalıdır. Antidepresan ilaçlarla yapılan tedavi geçici rahatlama, olumsuz düşünceleri bastırma aracı değil etkin tedavi yöntemidir. Tedavilerin yaklaşık 68 ay sürdürülmesi gerekmektedir. Özellikle, yarım bırakılan tedavilerde hastalığın alevlenme ya da yineleme riski yüksektir.” diye konuştu. ükümet, bilimi ayağa kaldırmak için başlattığı bu proje çerçevesinde araştırma fonlarının cömertçe dağıtmak için düğmeye bastı. Bir zamanların en kalabalık bilim insanı nüfusunu barındıran Rusya’da, Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla birlikte, bilim insanı sayısında dramatik bir düşüş yaşanıyor. Bu süreci tersine çevirme çabaları bazı bilim insanlarına göre çok zor; çünkü Kafkavari bürokrasi ve şeffaflıktan uzak yasa ve yönetmelikler, aşılması güç engeller oluşturuyor. alan matematikçi Stanislav Smirnov, “Bu iki yıllık mali destek dönemi sona erince ne olacağını merak ediyorum. Matematik alanında bir çalışmanın yayımlanacak hale gelmesi iki yılı bulur. Bu projenin iki yıl sonra bıçak gibi kesilmesi durumunda projeler ne olacak? Hepsi çöpe mi gidecek? Bir mekanizma ile bu sürenin gerektiğinde uzatılması gerekiyor” diyor. Bu magafon programı, bilim ve inovasyonu özendirmek için başlatılan girişimin yalnızca bir kısmı. Dört yıl önce Rus hükümeti 318 milyar ruble tutarında bir nanoteknoloji girişimi başlatmıştı. Ayrıca Moskova yakınlarında Skolkova’da yeni bir bilim ve inovasyon merkezi inşa ediliyor. Bu merkezde Rus ve yabancı girişimciler ve şirketler (Siemens ve Bosch da dahil) gelecek yıl, başlıca beş alanda ARGE faaliyetlerine başlayacak. Bu 5 alan enerji, bilişim ve iletişim, biyoteknoloji, uzay ve nükleer teknolojilerdir. D ĞER TEŞV KLER Rus Hükümeti engelleri ortadan kaldırmak için kolları sıvamış durumda. Geçen günlerde Moskova Devlet Üniversitesi’nden bilim insanlarının yazdığı bir şikâyet mektubu üzerine Devlet Başkanı Dimitri Medvedev, fonlardan yararlanmaya hak kazanmış bilim insanlarıyla görüşerek, karşılaştıkları güçlükleri tartışmaya açtı ve bunlara çözüm getirme vaadinde bulundu. Max Planck Ensitüsü Biyojeokimya uzmanı ErnstDetlef Schulze, Rusya’ya davet edilen 40 bilim insanının arasında. Schulze’ye göre, bu ülkeye özgü davranış ve tutumlara yabancı olanlar için Rusya’da bilimle uğraşmak gerçekten sabır ve cesaret işi. “ dari, yasal ve akademik ortam insanı aptala çeviriyor” diye konuşan Schulze, “ lk başta çok iyi ilişkileriniz ve büyük miktarda yerel destekçileriniz olması gerek. Eğer Sibirya’da araştırma yapmanın çok heyecan verici bir uğraş olduğunu düşünüp, Rus zihin yapısı hakkında en ufak bir bilgi edinmeden geldiyseniz, baştan kaybettiniz demektir” diyor. RUS HÜKÜMET DEVREDE Moskova Devlet Üniversitesi’nde çalışmak üzere davet edilen Alexander Kabanov, Rus akademik enstitülerindeki az gelişmiş teknoloji transferi sürecinin çok büyük bir engel oluşturacağını düşünüyor. Gelişmiş bir yerel patent sisteminin bulunmaması, fikri mülkiyet haklarının yeterince korunmaması, buluşlar sahipsiz kalmasına yol açıyor. F KR MÜLK YET HAKLARI YETER NCE KORUNMUYOR TEDAV S MÜMKÜN CBT 1266/16 24 Haziran 2011 Schulze gibi Rusya’ya araştırma yapmak üzere çağrılan bilim insanlarına yardımcı olmaya çalışan üniversitenin rektörü Evgeni Vaganov bile sorunlara nasıl çözüm getireceğini tam olarak bilmiyor. Örneğin Schulze’nin projesini yürütmesi için gerekli olan her bir ekipman parçası için Rus güvenlik güçlerinden onay almak gerekli. Schulze emniyet güçlerinin her şeyden kuşku duyduğunu belirterek şöyle konuşuyor: Eğer çalışmalarınız yeni bir proje üzerine ise yandınız. Bu kuşkucu zihin yapısı Rusya’nın entelektüel ve teknolojik rönesansını engelliyor. Sonuç olarak merakı ve yaratıcı fikirlerin önünü kesiyor.” Fonlardan yararlanan diğer konuk bilim insanları da zaman sınırlaması konusunda sıkıntı yaşıyorlar. St Petersbug Devlet Üniversitesi’nde çalışmak üzere davet EN BÜYÜK ENGEL KUŞKUCU Z H N YAPISI Rusya’da deneylerde kullanılan hayvanların yeterince korunmaması da çalışmalarını uluslararası dergilerde yayımlamak isteyen bilim insanları için sorun oluşturuyor. Kabanov’un bu konudaki görüşleri şöyle: “Bu çok hassas bir konu. Burada yaptıklarımızın Batı’da sorgulanmaması gerekiyor. Bunun için de hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde dünyanın her yerinde uygulanan protokol ve etik standartların geçerli olması gerek.” Bu arada Rusya Bilim Bakanlığı proje önerileri için ikinci çağrıyı da ilan ederek şimdiden bu planı destekleyeceğine ilişkin garanti vermiş bulunuyor. Vaganov, “Bazı problemlere karşın bu program, Rus bilimini ayağa kaldırmak için olağanüstü bir fırsat. Böylece öğrencilerimiz kapımıza kadar gelen dünyaca ünlü bilim insanlarından yararlanma şansına kavuşacaklar” diyor. Türkçesi: Reyhan Oksay http://www.nature.com/news/2011/110523/full/4734 28a.html HAYVAN HAKLARI NSANLARIN NSAFINA TERK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle