27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

‘theist”leri gibi Allahın varlığı ile yetinirler. İçlerinde Tanrı tanımaz (athée) ve dine karşı şüphesi olan (agnostik), dünyanın her yerinde olduğu gibi, pek çoktur. Bunlar dinden söz etmezler. Kaldı ki Türkiye’de düşünce özgürlüğü Amerika ve Avrupa’da olduğu gibi söz konusu olmadığı için, ağızlarını da zaten açamazlar. Kaldı ki bugünkü yobazlar için Hallacı Mansur ya da Ömer Hayyam da birer kâfirdir. Öte yanda Avrupalılar ve Amerikalılardan Hıristiyan sıfatını nasıl kaldıramazsak Türk’ten, İranlıdan da Müslüman sıfatını kaldıramayız. Bu bir gerçektir. Ve günlük söylemde “Türkiye’nin %99’u Müslüman’dır” deyimi ile örtüştürülür. Batılılık kavramı dini içermez. Çağdaşlık Hıristiyan ve Yahudilik değildir. Çağdaş uygarlık bir çoğunluk isteği değil, evrensel olarak erişilmiş bir yaşam kalitesi ve gösterisidir. Dünyanın her yerinde benimsenen ve özümsenen evrensel bir değerler sistemidir. Bunun edebiyatta, sanatta, musikide, felsefede, bilim ve teknolojide ulaştığı düzey Avrupa ve Amerika’da olduğu kadar Japonya’da, Çin’de, Kore’de, Hindistan’da, Afrika’da, Avustralya’da ve de Türkiye’de aynıdır. Aynı olmak zorundadır. Bu düzeye Avrupa’da daha önce ulaşılmış olması bir şey değiştirmez. Bugün bir Çinli orkestra şefinin bir Avrupa kilisesinde Bach Oratorio’sunu idare ettiğini görebilirsiniz. Yunanlıların icat ettiği olimpiyatı Çin’de yapmak için Pekin’de hava kirliliği yaratan fabrikaları Çinliler çalıştırmıyor. Bizim ülkemizde de okunan edebiyatın ağırlığı çeviridir. Zenginimiz Mercedes’e biner. Dindar hükümet kendisini Avrupa Birliği’ne sokmayan Avrupalılara ‘siz Hıristiyan Birliği misiniz?’ diye sorar. Bu tür çelişkileri yaşayarak gelecekler için çözüm getirmek olanaksızdır. Çelişkilerin çokluğu idareci sınıfların cehaletiyle doğru orantılıdır. Bir ekonomist olan Timur Kuran Yapı Kredi Yayınları tarafından yayınlanan ‘Yalanla Yaşamak’ adlı kitabında bu çelişkinin doğasını anlatıyor. Yalanla yaşamaktaki kuramsal görüş Türkiye’nin sorunları bağlamında, herkesin gözünü açacak kadar öğreticidir. 21. Yüzyılın İslam’ında yaşamsal sorun dünyaya katılmaktan başka bir şey yapılamayacağının artık anlaşılması ve evrensel çağdaşlık paradigmalarının uygulamaya konulmasıdır. Bu davranış kimsenin dinini elinden almıyor. Fakat bilimteknoloji ile inanç arasında ilk ikisinin çalışmasına engel olmayan bir uygarlık pratiği gerekir ve kaçınılmazdır. Bu insanlık tarihinin temel mekanizmasıdır. Bundan kaçmak, kaçmayanların el ulağı olmak demektir. Kızılçam’ın Biyolojisi ve Silvikültürü Prof. Dr. Melih Boydak Prof.Dr. Hüseyin Dirik, Yard.Doç.Dr. Mehmet Çalıkoğlu Melih Boydak ve arkadaşlarının kitabı, İngilizce de yayımlandı ve dünyanın önde gelen orman bilimciler arasında ilgiyle karşılanarak üniversite kütüphanelerine girdi... Akdeniz ikliminin tipik bir ağacı olan ve ana yayılışını Türkiye’de yapan Kızılçam, araştırmalara en fazla konu olan türdür. İğne yapraklı türlerimiz en geniş yayılışa sahiptir. Ve odun hammaddesi konusunda en çok gündeme gelmektedir. Hızlı gelişir ve sıcaklığa, kuraklığa dayanıklıdır. 30 yıldır Kızılçamları araştıran Prof. Dr. Melih Boydak, Kızılçam ekosistemlerine yaptığı bilimsel gezilerle, uygulamacılarla yerel silvikültürel sorunların analiz ve çözümlerine özel önem verdi, uygulamaları izledi. Kitabın yayım aşaması içinde, Kızılçam tohumu, ekofizyolojisi ve fidan kalitesi konularında özgün çalışmaları olan Hüseyin Dirik ve Mehmet Çalıkoğlu kitaba yazar olarak katıldı. Yerli ve yabancı kaynaklara ek olarak, seçici bir yaklaşımla, uygulamada çalışan ormancıların 50 yılı aşkın gözlem ve uygulamalarına ilişkin yayınlar da incelenerek kitaba yansıtıldı. Kitabın İngilizce baskısı da yapıldı ve dünya ormanbilimciler arasında ilgiyle karşılanarak, kitabın ormancılığa önemli bir katkı olduğu vurgulandı. İçindekilere özet bir bakış: Akdeniz tipi ekosistemleri; Kızılçamın botanik özellikleri, Kızılçam’ın ekofizyolojisi, Kızılçam’ın doğal yayılışı ve ekolojisi, Kızılçam’ın silvikültürü, Kızılçam’ın ıslahı, Kızılçam ormanlarının hasılatı, amenajmanı ve yönetilmesine ait genel esaslar... OGEMVAK, Ormancılığı Geliştirme ve Orman Yangınları ile Mücadele Hizmetlerini Destekleme Vakfı, Tel: 0312, 223 37 67; Faks: 0312 223 0506, bilgi@ogemvak.org.tr; www.ogemvak.org.tr “İstanbul’un Tıp Tarihinde bir Gezi: TaksimBeyoğluÜsküdar” Doç.Dr.Önder Ergönül ve Prof.Dr.Haluk Eraksoy Yazarları kitabı şöyle tanıtıyor: “Yeni ve yeninden ortaya çıkan enfeksiyonlar (emerging infections) Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2007 yılında hazırlanan raporda en önemli tehditlerden bir olarak tanımlandı. Bu enfeksiyonlar arasında yeni ortaya çıkan viral kanamalı ateşler tüm dünyada en çok korkulan enfeksiyonların arasında sayılmaktadır. Belirli coğrafyalarda görülen viral kanamalı ateş salgınları sağlık çalışanlarını arasına bile paniğe yol açabilmektedir. Avrupa Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (ESCMID), KırımKongo Kanamalı Ateşi’nin (KKKA) 6 yıldır salgın halinde görüldüğü Türkiye’de “Viral Kanamalı Ateşler” konulu bir toplantı yapmaya karar verdi. Türk Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Derneği (KLIMIK) bu toplantıya ev sahipliği yaptı. Bu toplantının sosyal programı çok özel olarak hazırlandı. Türkiye’nin önde gelen tıp tarihi uzmanlarından Profesör Nuran Yıldırım’ın bu toplantı için hazırladığı bu kitabın rehberliğinde İstanbul’un tıp tarihinde yürüyerek ve deniz yoluyla bir tur planlandı. Bizler, bu önemli toplantının düzenleyicileri olarak şehrimizin bu renkli epidemiyolojik tarihini sizlerle paylaşmanın heyecanını yaşıyoruz. Tarihimizi daha iyi öğrendikçe neyin yeni olduğunu ve neyin yeni olarak ortaya çıktığını daha iyi anlayacağız. Bu kitabın tarihsel epidemiyoloji ve pandemiyoloji çalışmalarında yararlı bir kaynak olmasını dileriz”. Kitap şu başlıklardan oluşuyor: I İstanbul’un Sağlık Tarihine Bakış, A Tedavi Kurumları, BSalgınlar ve Bulaşıcı Hastalıklar TaunVeba, Kolera, Verem, Veremle Mücadele Osmanlı Cemiyeti, Frengi, CKoruyucu Sağlık Uygulamaları ve Kurumları Karantina Teşkilatı, Daülkelp Ameliyathanesi, Bakteriyolojihanei Şahane, Dr. Nicolle Difteri Serumu. IITaksim, Taksim Su Yolu ve Kolera, Tophanei Âmire Hastanesi, Alman Hastanesi, İtalyan Hastanesi, Fransız Pasteur Hastanesi, Beyoğlu’nda Eczaneler ve Muayenehaneler, Galatasaray Tıbbiyesi, Sen Jorj Avusturya Hastanesi, İngiliz Hastanesi’nden Beyoğlu Belediye Hastanesine, Beyoğlu Nisa [Kadınlar] Hastanesi IIIÜsküdar, Kızkulesi Veba Hastanesi, Selimiye Kışlası ve Florance Nightingale, Tıp Fakültesi, Haydarpaşa, Beylerbeyi Hastanesi, Kuleli Tahaffuzhanesi, Üsküdar Cüzamhanesi Tayfun Akgül CBT 1114/ 9 25 Temmuz 2008
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle