28 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Ölmenin bin bir türlü halleri var Herhangi bir nedenle beyne taze oksijen içeren kan akışı durduğunda, insanlar 10 saniye içinde bilinçlerini yitirir. Ancak, bu kişilerin son deneyimlerinin incelikleriyle yüz yüze gelmeleri ve kesin ölüm durumuna geçmeleri daha birkaç dakika alabilir. Bu sürecin tüyler ürpertici ayrıntılarını içinizin kaldırabileceğini düşünüyorsanız, ölümün insanı ansızın çarpabileceği çeşitli biçimleri okumayı sürdürebilirsiniz. Yoksa burada kesin ve normal hayatınıza dönün! Ölüm karşımıza farklı kılıklarla çıksa da, öyle ya da böyle, öldürücü darbe genelde beyne oksijenin gitmemesiyle yaşanır. İster kalp krizine, ister boğulma ya da soluksuz kalmaya bağlı olsun, insanlar eninde sonunda sinir hücrelerinin oksijensiz kalmasından ve bunun sonucunda da beynin elektriksel etkinliğinin sona ermesinden ötürü can verir. Bu da, biyolojik ölümün güncel tanımıdır. yutarlar ve anlamsız sesler çıkarmaya, öksürmeye ve daha fazla soluk almaya başlarlar. Akciğerlerdeki su ince dokulardaki gaz değişimini engellerken, su yutmak da hava yollarının tıkanmasına ve larengospazm adıyla bilinen tepkeye yol açıyor. Boğulmadan kıl payı kurtulanların demeçleri, su hava yolundan aşağıya indikçe göğüste bir yırtılma ve yanma hissedildiği, daha sonra da bir tür sakinlik ve sessizlik duygusunun egemen olduğu anlaşılıyor. İşte bu dinginlik, oksijen yitimine bağlı olarak bilincin giderek yitirilmeye başlandığını gösteriyor. Bu da sonunda kalbin durması ve beyin ölümünün gerçekleşmesiyle sonuçlanıyor. zinden çok, sindirim bozukluğu, halsizlik ve kas gerilmesi gibi durumlara yorduklarını ve bu yüzden de ortalığı velveleye vermekten kaçındıklarını belirtiyorlar. Nitekim, kimi zaman böyle davranmakta da çok haklılar. Ancak gecikme insanın yaşamına mal oluyor. Kalp krizi geçirenlerin büyük bir çoğunluğu hastaneye ulaşamadan can veriyor. Bu durumda gerçek ölüm nedeni genelde kalp atışındaki düzensizlikten kaynaklanıyor. Ufak çaplı kalp krizleri bile kalp kasının daralmasını denetleyen elektrik uyarılarını altüst edip, kalbin durmasına neden olabiliyor. Kişi, yaklaşık 10 saniye içinde bilincini yitiriyor ve birkaç dakika sonra da ölüyor. Gecikmeden hastaneye gidenler için durum çok daha iyi bir durum söz konusu. Britanya ve ABD’de hastaneye kaldırılan kalp krizi hastalarının %85’ten fazlası en az 30 gün yaşamda kalabiliyor. Hastanelerde kalbin yeniden uyumlu atmasını sağlayan defibrilatörlerden, pıhtılaşmayı önleyen ilaçlardan yararlanılıp, hastaya damarları açıcı cerrahi işlemler uygulanabiliyor. BOĞULMA: Soluk almak için “yüzeye çıkma çabası” KALP KRİZİ: Bu diyardan göçmenin en yaygın biçimlerinden biri Baş rollerde göğüste ani bir sancı ve şiddetli bir sıkışmanın oynadığı Hollywood türü kalp krizlerinin kimi zaman gerçek yaşamda da karşımıza çıktığı bir gerçek. Ne var ki, tıpta bilinen adıyla tipik bir “miyorkardiyal enfarktüs” o denli çarpıcı bir görüntü sergilemediği gibi, hafif bir huzursuzlukla baş gösteren çok daha ağır bir süreç izliyor. Kalp krizinin en yaygın belirtisi, tabii ki, göğüs ağrısıdır. Bu ağrı genellikle insanlarda “göğüs kafesi bir fil tarafından eziliyormuş” gibi bir etki yaratır. Ağrı kimi zaman kalıcı olabileceği gibi, kimi zaman gelip gidebilir. Bu sırada kalp kası boğuşmakta ve oksijen yoksunluğundan ötürü can çekişmektedir. Sancılar çene, gırtlak, sırt, göbek ve kollara da yayılabilir. Kalp krizinin başkaca belirtileri arasında nefes darlığı, bulantı ve soğuk ter dökme de sayılabilir. Kurbanların büyük bir bölümünün bu tür belirtiler baş gösterdiğinde derhal yardım istemek yerine, ortalama 26 saat gecikmeli olarak hekime başvurdukları belirtiliyor. Bu duruma özellikle kadınlarda çok daha sık tanık olunuyor, çünkü kimi belirtiler bu cinste çok daha hafif bir seyir izliyor. Kalp krizi atlatanlar yaşadıkları belirtileri kalp kri Boğularak ölmenin kasvetli bir romantizm içerdiği kesin. Yazın dünyasında sayısız kadın kahramanın, suda şişen kat kat etekleri başlarına dolanıp dururken, dalgaların arasında yitip gittiklerine tanık oluruz. Gerçek yaşamda suda boğularak ölmek hiç hoş ve sancısız olmasa da, şaşırtıcı derecede hızlı bir süreç olabilir. İnsanların ne kadar çabuk boğuldukları, yüzme yeteneği ve suyun sıcaklığı gibi, çeşitli etmenlere bağlı olarak farklılıklar gösterebilir. Suyun genellikle soğuk olduğu Britanya’da açık denizde boğulma olaylarının %55’i güvenlik sınırı kapsamındaki 3 metre içinde meydana geliyor. Kurbanların üçte ikisinin iyi yüzme bilenlerden oluşması, insanların birkaç saniye içinde bu tür güçlüklerle karşılaşabileceklerini gösteriyor. İnsanlar başlarını su yüzünde tutamadıklarını fark ettiklerinde genellikle paniğe kapılır. Bu “yüzeye çıkma çabası”dır. Yüzeye çıktıklarında havayı soluyup, dibe battıklarında soluklarını tutarlar. Soluk almaya çabaladıklarından, yardım çağrısında bulunamazlar. Bedenleri dik, kolları suyun içindeki var olmayan bir merdiveni güçlükle kavramaya çalışırcasına havaya kalkıktır. 1950’lerde ve 1960’larda New York’lu can kurtaran görevlileri üzerinde yapılan araştırmalar söz konusu aşamanın topu topu 2060 saniye kadar sürdüğünü ortaya koyuyor. Kurbanlar sonunda dibe battıklarında soluklarını olabildiğince uzun bir süre tutmaya çalışır. Bu süre genelde 30 ile 90 saniye arasındadır. Ardından bir miktar su ÖLÜMCÜL KANAMALAR: Hemorajik şokun aşamaları Ölüme neden olan kan yitiminin hızı kanamanın kaynağına göre değişir. Kanı kalpten bedene aktaran şahdamarın, sözgelimi trafik kazası ya da ciddi bir düşme nedeniyle tümden zarar görmesi durumunda, kişi birkaç saniyede kanamadan yaşamını yitirebilir. Daha küçük bir damarın zedelenmesi durumunda, ölüm süreci daha ağır işler ve kimi zaman saatlerce sürebilir. Bu durumdaki kişiler hemorajik şokun farklı aşamalarından geçmek zorunda kalırlar. Ortalama bir erişkinin bedeninde 5 litre kan vardır. 750 mililitre civarındaki kan yitimleri genelde insana çok zarar vermez. Dış ya da iç kanama nedeniyle 1,5 litre kan kaybeden bir insan kendisini güçsüz, susamış ve kaygılı hisseder ve daha hızlı soluk almaya başlar. Yitirilen kan miktarı 2 litreye ulaştığında baş dönmesi, kafa karışıklığı ve sonunda da bilinç yitimi baş gösterir. Calgary Üniversitesi uzmanlarından John Kortbeek, hemorajik şok atlatanların korkudan görece sakinliğe uzanan farklı deneyimler yaşadıklarına dikkat çekerek,”Bu durum büyük ölçüde yaranın ciddiyetine göre değişir. Bacaktaki bir damarın zedelenmesi motosiklet kazasından kaynaklanan kırılmalara kıyasla çok daha az acı verebilir,” diyor. Gelecek sayı: Kelle kesmeden tutun, iğne ile zehirleme ve damdan düşmaya kadar diğer çeşitli ölüm biçimleri... CBT 1114/ 16 25 Temmuz 2008
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle