Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
AVRUPA’DA SINIR TANIMAYAN RAYLI ULAŞIM Avrupa’da her ülkenin voltaj sistemi farklı olmasına karşın Eurosprinter adı verilen raylı bir sistem, sınırları sorun yaşamadan aşıyor. Bu evrensel tren sistemi, Siemens Mobility yetkililerinin verdiği bilgiye göre lokomotife yerleştirilen özel sistem paketleri sayesinde ulusal sınırlarda zaman kaybına yol açan lokomotif değiştirme ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Eurosprinter Eylül 2006’de saatte 357 kilometre hıza çıkarak dünyanın en hızlı elektronik lokomotifi ilan edilmişti. Avrupa’daki ray şebekesi beş farklı voltaj sistemine ve çeşitli tren kontrol sistemlerine sahiptir. Standartlardaki bu farklılıklar yüzünden trenler sınırlarda durup lokomotif değiştirmek zorunda kalır. Bu da yolcular için zaman ve para kaybı anlamına geliyor. Ayrıca raylı taşımacılığın karayolu taşımacılığına olan avantajını yitirmesine yol açıyor. Siemens Mobility’nin geliştirmiş olduğu Eurosprinter, farklı ülkelerdeki farklı koşullara uyum sağlama yeteneğine bağlı olarak, bu sorunları ortadan kaldırıyor. Bu yeni sistemde sabit kalan tek parça lokomotifin temel parçaları –lokomotif gövdesi, alt düzeni ve motoru bunun dışında her şey değişiyor –voltaj besleme ve tren kontrol sistemleri. Değişim, trenin kullanıldığı ülkenin koşullarına göre yapılıyor. Bugüne dek Siemens, Almanya, Avusturya, İtalya, Slovenya, Hırvatistan, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti için özel ülke paketleri geliştirdi. Ve özel donanımlı Eurosprinter lokomotifleri 2008’in sonuna döğru ViyanaPragBerlin hattında başlayacak. Daha önce trenler bu hatlarda üç kez lokomotif değiştirmek zorunda kalıyordu. Kaldı ki yalnızca Çek Cumhuriyeti iki farklı voltaj sistemine sahip.Yeni lokomotif bu hat üzerindeki toplam yolculuk süresini 4050 dakika kısaltacak Penguen tanıma teknolojisi, Güney Afrika’da üzerinde 20.000 Afrika pengueninin barındığı Ruben Adası’nda test ediliyor. Burghardt. “Hayvanları yüzde 98 oranında doğru olarak tanıyabiliyoruz” diye konuşuyor. Bu video çekimlerini şu adreste izleyebilirsiniz: http://tinyurl.com/4lpjvo. Bu yöntem sayesinde bilim adamları soyları tehlikede olan kuşları, tek tek izleme şansına kavuşmuş oluyorlar. Oysa daha önce hayvanları tek tek yakalayıp bacaklarına etiket bağlamak gibi hem bilim insanlarını hem de hayvanları rahatsız eden bir yönteme başvurmak zorunda kalıyorlardı. SENSÖR PİLLERİNİN ÖMRÜNÜ UZATAN YÖNTEM İnsan dolaşım sisteminde kanın pompalanmasıyla sistemin çalışması arasındaki bağlantıdan esinlenen bilim insanları, kablosuz sensör ağlarına verileri “pompalayarak” sensör pillerinin ömrünü dört misli uzatmayı başardılar. Çevresel koşulların kontrolünde kullanılanlara benzer sensör ağları, ağaç gibi çok sayıda dallara ayrılır. Bunların dallanma şekli, A’dan B’ye bilginin kolayca ulaşmasını sağlar. Ancak bu yapı sürekli olarak enerji tüketir, çünkü veri trafiğini koordine etmek için cihazların sürekli olaral açık tutulması gerekir. Şimdi IBM’deki TJ Watson Laboratuvarı buna biyolojik kökenli bir çözüm üretti. Bu çözüm, ağ içinde bir nodülden diğerine bilgi akışını senkronize eden bir “kalp atışı”na dayanıyor. Nodüller, ancak kalp atışı kendilerine ulaştığı zaman açık konuma geliyor. Bu da pil enerjisinde büyük ölçüde tasarruf sağlıyor. Sistemin en büyük kusuru yavaş çalışması. Yavaşlığın nedeni verilerin ağ içindeki tüm yolları kat etmek zorunda kalması. PreCool Vest. Yelek, vücudun esas ısısını düşürmek üzere tasarlandı. Vücudumuzun toplam enerjisinin yüzde 25’i kasların hareket ettirilmesi sırasında, yüzde 75’i ise vücut ısısının düzenlenmesi amacıyla harcanır. Bu sebeple maratona veya diğer karşılaşmalara çıkmadan önce sporcuların vücut ısısında yapılacak bir azaltma, maç veya turnuva sırasında daha fazla enerjinin onlarla birlikte olacağı anlamına gelir. Hatta bu temel serinlik sayesinde sporcular yarışlara veya maratonlara yüzde 21 oranında daha fazla dayanabilir. Pekin’deki sıcak ve nemli hava koşulları göz önüne alındığında, PreCool Vest’in sporculara sağlayacağı ekstra enerjinin önemi anlaşılabilir. Nike tasarım ekibi tarafından hazırlanan bu yelek, tıpkı bir zırh gibi vücuda yapışıyor. Yelekteki küçük diskler vücuttaki kıvrımlara uyum sağlıyor ve büyük diskler ise sırt ve mide gibi daha geniş bölgelerde işe yarıyor. Ayrıca omuzlarda daha küçük, omurgada daha büyük olan üçgen parçalar giysinin ciltle daha yakın temas sağlıyor. Yelek cilde ne kadar yakınsa, vücudu serinletme amacı taşıyan buz kullanımı o kadar azalıyor ve hafiflik de o kadar artıyor. İçerideki katman dondurulmuş suyla doluyken; dış katman ise bir termo görevi görüyor. Alüminyum ile kaplı üçgenler ayrıca aynalı güneş gözlüklerindeki film kaplamalar gibi çalışarak radyant ısıyı yansıtıyor. Bu kaplama ve izole katman ayrıca daha az buz kullanımı anlamına geliyor. Ayrıca PreCool Vest’in yeniden doldurulabilen özelliği elbisedeki fazla ağırlığın kaybolduğunu gösteriyor. ŞİŞMANLIKLA MÜCADELEDE YENİ BİR YÖNTEM Obezite ile mücadelede yeni geliştirilen bir yöntem, mide kelepçesi gibi cerrahi müdahale gerektiren işlemlerin pabucunu dama atacak. Minnesota, Rochester’daki Mayo Clinic’te geliştirilen yeni bir yöntem, ilk denemelerde büyük başarı sağladı. Bu yöntemde vücuda yerleştirilen küçük bir cihaz, aralıklı olarak vagus sinirini uyarıyor. HER PENGUEN FARKLIDIR Penguenlerinin birbirinin aynısı olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Güney Afrika’daki Ruben Adası’nda uzaktan kumanda ile yönlendirilen bir video kamera, kuşları göğüslerindeki siyah tüylü noktalardan tanıyabiliyor. İngiltere’deki Bristol Üniversitesi’nden Tilo Burghardt ve Peter Barham tafarından kurulan sistemin bir parçası olan kamera, penguenlerin denize ulaşmak için kullandıkları yola gizlenmiş. Sistemde bulunan bir görüntü analiz programı, kuşun göğsünün net bir şekilde görüntülendiği anda, siyah tüylü noktaların iki boyutlu haritasını çıkartıyor. Kuşları tek tek tanıyabilmek için bu harita, veritabanında kayıtlı bulunan diğer haritalarla karşılaştırılıyor. CBT 1114/ 18 25 Temmuz 2008 VÜCUT ISISINI DÜŞÜREN YELEK Nike, 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları için birbirinden özel ürünler hazırladı. Bu ürünler arasında en ilgi çekici olanı ise vücut ısısını düşüren yelek: