Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ATATÜRK’ÜN SON DEVRİMİ Geometri dilinde devrim Atatürk’ün Geometri kitabı, ülkesinin kendisinden sonraki dönemini her zaman etkilemiş olan onun son devrimci eseridir... Osman Bahadır A bu sistemle insanların okuryazar durumuna gelmekte büyük zorluklar çekmesiydi. Bu sistem sadece sıradan halkın okuryazarlığını etkilemekle kalmıyor, üniversite dünyasında bile zorluklara ve karışıklıklara neden oluyordu. Bu nedenle uluslararası rakam ve sembollere geçilmesi, harf devriminden de önce olmuştu. Daha cumhuriyetin başında, 1924 ilkbaharında Ankara’da toplanan Heyeti İlmiye, matematikte ve fizikte uluslararası sembollerin ve rakamların kullanılmasını kabul etmiş ve Maarif Vekâleti’ne bu kararın zorunlu olarak uygulanmasını direktif olarak vermiş ve liselerin yeni ders kitapları bu yeni esaslar çerçevesinde basılmıştı. Kimyada uluslararası semboller ve rakamlar zaten daha önce kullanılmaya başlanmıştı. Böylece yeni Cumhuriyet gerek öğrencilerin gerekse her düzeydeki eğitimcilerin çalışmalarını büyük ölçüde kolaylaştırmıştı. (Örneğin, Arap rakamıyla sıfır, bir noktadan ibarettir. Bu nokta çok kolaylıkla başka rakamlara karışabiliyor, bazen de tamamen yok olabiliyordu. Bugünkü rakamlarımızla 0 olarak gösterilen Arap rakamıyla 5 ise, içi mürekkeple dolduğu zaman bir noktaya dönüşüyor ve böylece sıfır olarak göAtatürk, Sıvas Lisesi’nde Türkçe terimlerle geometri dersi verirken (13 Kasım 1937). rülebiliyordu. Ayrıca rakamların soldan sağa, oysa harflerin sağdan sola yazılması ve okunması lere esir olmuş ülkesinin bu gerilikten ve esaretten bir kimyasal denklemin yazılmasında ve okunmasınancak bilimle kurtulabileceğini görüyordu. da zorluklar ve karışıklıklar çıkarıyordu.) Atatürk’ün yönlendirdiği bütün devrimlerin ana Atatürk, 1928 Ağustos’unda Sarayburnu’nda yapfikri bu nedenle hızla ve bir an önce bilimle yönetitığı harf devrimini başlatan ünlü konuşmasında “halen ve halkı bilimsel zihniyetle donanmış bir ülkenin mala, sandalcıya yeni harfleri öğretiniz” derken, akyaratılmasına yönelikti. Çünkü 600 yıllık bilimsiz lından geçen ve vurgulamak istediği, Latin alfabesigeçmişin çekim gücünün farkındaydı. Eğitim birliğinin sağlayacağı okuma yazma kolaylığıydı. Gerçekten nin sağlanmasının, harf devriminin yapılmasının, de yeni alfabeyle çok kısa sürede ve toplumsal katmillet mekteplerinin ve halkevlerinin açılmasının, manların her düzeyinde olumlu sonuçlar alınmış ve 1933 üniversite reformunun yapılmasının, bütün böylece,okumazyazmaz bir ülke, büyük ölçüde okurbunların hedefi eğitimsiz kalmış insanların en kısa yazar bir ülke haline gelmiştir. sürede ve mümkün olan kolaylıkla bilinçli ve çağdaş yurttaşlar haline gelebilmesiydi. ATATÜRK BİZZAT HAZIRLADI Ancak zorluklar eski alfabenin zorluklarıyla sınırRAKAM VE SEMBOLLER YAZIDAN lı değildi. Eski dönemin ağdalı dilinden kalan anlaÖNCE şılması güç bazı kavram, deyim ve terimler de öğrenAtatürk bu büyük bilim ve aydınlanma yolunda me zorluğu yaratıyordu. Bilim dallarının birçoğunda hiçbir engel ve geciktirici görmek istemiyordu. Arap zaman içinde kavramların Türkçeleştirilmesinde belharfli alfabe sisteminden çıkılmasının temel nedeni, li bir mesafe alınmıştı. Fakat nispeten kendi içinde tatürk, Cumhuriyetin kuruluşunun onuncu yılı söylevinde, “Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir” diyordu. Uygarlık tarihinde bir milletin veya bir ülkenin geleceğinde yol gösterici olarak ideolojiler yerine bilimi seçmiş Atatürk’ten başka hiçbir devlet başkanı yoktur. O elbette bu ilkeyi öne sürerken hem uygarlıkların gelişmesinde temel hareket ettiricinin bilim olduğunu biliyor ve düşünüyor, hem de geri ve hurafe CBT 1112/ 9 11 Temmuz 2008 kapalı bir bilim dalı sayılabilecek geometride özellikle ortaokul ve lise öğrencilerinin anlamakta çok güçlük çektiği kavramlar varlıklarını koruyordu. İşte belki başkalarının önemsiz görebileceği bu sorunu, bu defa Atatürk bizzat çözmeye girişti ve geometrinin anlaşılması güç dilini Türkçeleştirmek ve sadeleştirmek amacıyla bir geometri kitabı hazırladı. Dilbilimci Agop Dilaçar bu kitabın hazırlanışının öyküsünü şöyle anlatmaktadır: “1936 sonbaharında bir gün Atatürk beni, özel kalem müdürü Süreyya Anderiman’ın yanına katarak Beyoğlu’ndaki Haşet Kitabevi’’ne gönderip uygun gördüğümüz Fransızca geometri kitaplarından birer tane aldırttı. Bunlar Atatürk’le birlikte gözden geçirildikten sonra, yazılacak geometri kitabının genel tasarısı çizildi. Bir süre sonra ben ayrıldım ve kış aylarında Atatürk bu yapıt üzerinde çalıştı. Elinizdeki kitapçık bu emeğin ürünüdür.” Atatürk’ün 1937 kışında, ölümünden bir buçuk yıl önce hazırladığı bu kitap geometri dilinde bir devrim yaratmıştır. Bugün kullandığımız hemen hemen bütün önemli geometri terimleri ATATÜRK’ÜN BİZZAT bu kitapta Atatürk ÜRETTİĞİ TERİMLER: tarafından önerilen terimlerdir. 142 açıklamanın yer alBoyut, uzay, yüzey, düzey, çap, dığı 44 sayfalık bu yarıçap, kesek, kesit, yay, çemkitapta Atatürk taber, teğet, açı, açıortay, içters rafından türetilen bazı terimler şunlaraçı, dışters açı, taban, eğik, kıdır: rık, çekül, yatay, düşey, dikey, Boyut, uzay, yüyöndeş, konum, üçgen, dörtzey, düzey, çap, yarıçap, kesek, kesit, gen, beşgen, köşegen, eşkenar, yay, çember, teğet, ikizkenar, paralelkenar, yanal, açı, açıortay, içters yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, açı, dışters açı, taeşit, toplam, oran, orantı, türev, ban, eğik, kırık, çekül, yatay, düşey, dialan, varsayı, gerekçe... key, yöndeş, konum, üçgen, dörtgen, beşgen, köşegen, eşkenar, ikizkenar, paralelkenar, yanal, yamuk, artı, eksi, çarpı, bölü, eşit, toplam, oran, orantı, türev, alan, varsayı, gerekçe... Bu terimlerden sadece bazıları tutunamamıştır. Örneğin tümey açı yerine tümler açı geçmiş, çarpak terimi yerini çarpıma bırakmıştır vb. (Eşkenar üçgenin eski karşılığı, müsellesi mütesâviyül adlâ idi. İçters açıların eski karşılığı ise, zâviyetânı mütekabiletânı dâhiletân.) Atatürk’ün Geometri kitabı, ülkesinin kendisinden sonraki dönemini her zaman etkilemiş olan onun son devrimci eseridir. O bu eseri Türkiye’nin bir bilim ülkesi haline dönüşmesinin bir parçası olarak hazırlamıştı. Geometri kitabı yayımlandıktan sonra da bu yeni terimlerle yapılacak eğitimi başlatmak üzere hasta durumda iken Anadolu liselerini ziyaret etti. Onun son derece kısıtlı ve zor koşullarda vermiş olduğu bu büyük mücadeleyi, bugün sahip olduğumuz büyük olanaklarla bilim ve demokrasi için yeniden yükseltmemiz gerekmiyor mu?