24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A ACI NEDİR BİLMİYOR Afrika'da yaşayan tüysüz köstebek faresi (Heterocephalus glaber), diğer memelilerden farklı bir özelliğe sahip. Amerikalı ve Alman bilim insanlarından oluşan bir ekip, bu hayvanın neredeyse hiç acı duymadığını saptadı. Tüysüz hayvan asitten bile etkilenmiyor. Chicago Illinois Üniversitesi (UIC) ve Berlin MaxDelbrück Moleküler Tıp Merkezi (MDC) araştırmacılarının çeşitli deneylerle elde ettikleri sonuçlar tıp alanı için de önem taşımakta. Neredeyse tümüyle tüysüz olan 15 cm. büyüklüğündeki fare, doğu Afrika çöllerinde yeraltındaki yuvalarında yaşıyor. Özellikle aside duyarsızlık tıp için büyük bir önem taşımakta. Nitekim asit duyarlılığı iltihapların gelişiminde önemli bir rol oynamakta. Çıplak köstebek faresi genetik açıdan sıçanla %97 benzerlik gösterdiğinden, çıplak köstebek faresinde evrim süresi içinde hangi mekanizmaların devre dışı kaldığı bulunabilecek diyor bilim insanları. Illinois Üniversitesi'nden Thomas Park daha önceki çalışmalarıyla, beyne ağrı sinyallerini ileten uyarı maddelerinin tüysüz köstebek faresinde üretilmediğini kanıtlamıştı. Fakat bilim, artık hayvanlarda eksik olan ağrı duyarlılığının bu sinyal maddelerinin yokluğuna bağlanamayacağını biliyor. Çünkü kemirgenler H A B E R L E R bon on ikiye karşı dayanıklı oluşu. Yüksek karbondioksit oranı ağrı sensörlerinin sürekli etkin olmasına neden olur. İnsan böyle bir ortamda yaşamaz bile. Farelerin ortalama yaşam süresi iki yıl iken, tüysüz köstebek fareleri yirmi beş yıl kadar yaşayabiliyorlar. Hiç sıvı içmeyen bu hayvanlar sadece köklerle besleniyor ve bilinen tek soğukkanlı memeli türü. çekirdek sıcaklığının daha düşük olduğunu görmüşler. Bu da tatlandırıcıdan sonra sindirimin eskisi kadar iyi çalışmadığını kanıtlamakta. Amerika'da diyet ürünlerinin piyasaya çıkmasından sonra şişmanlık da önemli ölçüde artmış. Bazı bilim insanları ise aşırı diyet içecek tüketimi ve karın boşluğunda yağlanma, yüksek kan basıncı ve ensülin dirençliği arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmışlar. ŞEMPANZELER TİCARET ÖĞRENDİ İnsanların gözetiminde yaşayan şempanzeler, doğada yaşayan hemcinsleri arasında hiç kullanılmaması CBT1092/4 22 Şubat 2008 tüm omurgalılar gibi ağrı duyargalarına sahiptir. Ancak tüysüz köstebek faresi, asitle temas haline geldiğinde, ciltteki ağrı duyargaları etkinleşmemekte. Hatta kimyacıların laboratuvarda kullandıkları en sert asit bile (pH değeri 3,5'tan düşük olan asit) tüysüz fareyi etkilemiyor. Farenin duyarsız olduğu diğer madde de acı biber içindeki kapsaisin maddesi. Anlaşıldığı üzere tüysüz köstebek faresinde kapasitesine tepki gösteren ağrı duyargaları, “normal” memelilerinin aksine farklı beyin bölgelerini etkinleştiriyorlar. Bilim insanları, tüysüz köstebek farelerinde ağrı mesajının ya boşa gittiğini ya da olumlu duyguları uyandırdığını sanıyor. Hayvanın diğer bir özelliği de kar na rağmen takasa dayalı alışveriş yapmasını öğrendiler. Yabanıl ortamda yaşayan şempanzeler hiçbir şeye sahiplenmedikleri için bu tür davranışlar geliştirmemişlerdir. Atlanta Eyalet Üniversitesi'nden Sarah Brosnan, şempanzeleri eğittikten sonra, hayvanlar mesela pek sevmedikleri havuçları, üzümle değiştirmeyi öğrenmişler. Araştırmacı PloS ONE dergisinde doğada yaşayan hayvanlar topladıkları besinleri sahiplenmedikleri için onlarda bu tür davranışlar gelişmemiştir diyor. Ayrıca geliştirilen kuralların korunması için de ek bir enerji gerekmekte. İşte şempanzeler bu nedenlerden dolayı takasa dayalı alışverişten uzak durmuşlar. Ticaret insanın gelişimi için önemli bir tetikleyici olarak kabul edilmekte. Ticaret mesela bir zanaatçının ürünlerini diğer zanaatçıların ürünleriyle değiş tokuş etmesine izin vermekte ki bu davranış da iki tarafın yeni bilgiler edinmesine ve uzmanlaşmalarına yardımcı olmakta diye açıklıyor Brosnan. ler alındığında kalorili yiyecekleri daha az indirgemeye başlıyor. Sonuca farelerle gerçekleştirdikleri deneylerle ulaşan Susan Swithers ve Terry Davidson, farelerin bir kısmını şekerli diğer kısmını sakarinli yoğurtla beslemişler. Tatlandırıcılı yoğurt yiyen fareler diğerlerine göre daha fazla kilo aldıkları gibi kalorili yiyecekleri daha fazla yemeye başlamışlar. Araştırmacılar bu durumu şu şekilde açıklıyorlar: Tatlı ve kalori arasındaki bağlantı kalkınca beden diğer tatlı yiyeceklerde sindirimi normal seviyede tutamıyor. Besleyici maddeler iyi değerlendirilememekte ve beden eskisinden daha fazla tatlı yiyeceklere ihtiyaç duymaya başlıyor. Üstelik tatlı yeme ihtiyacı yeniden şekerli besinlerin yenmesinden sonra da devam etmekte. Araştırmacılar bu açıklamayı farelerdeki “çekirdek sıcaklığı” ölçerek kanıtladılar. Bu sıcaklık sindirim aparatının etkinleşmesiyle yükselmekte. Sıcaklık ne kadar yüksekse, sindirim o kadar etkin oluyor. Swithers ve Davidson, tatlandırıcı ile beslenen farelerin MERKÜR’ÜN ŞAŞIRTICI KUYRUĞU Merkür gezegeninin sodyum atomlarından oluşan 2.5 milyon kilometre uzunluğunda bir kuyruğu olduğu anlaşıldı. Boston Üniversitesi'nde Jeffrey Baumgardner yönetiminde çalışan araştırmacılar turuncu rengindeki ışığın gezegenin çapının bin misli uzunluğunda olduğunu saptadılar. Güneşin yakınında bulunması nedeniyle Merkür, sürekli erozyon altındadır. Sodyum ve diğer elementler güneş rüzgârlarıyla savrulan veya yüzey Kimya LEKESİZ GİYSİLER Kendi kendini temizleyen yünlü ve ipekli kumaşlar geliştirildi. Avustralyalı ve Çinli araştırmacıların geliştirdikleri yeni bir yöntemle minik titandioksit tanecikleri yünlü ve ipekli kumaşlara aktarılmakta. Bu tür kumaşlar güneş ışığının etkisinde kaldıklarında nano parçacıklar kir partiküllerini ve kokuları gideriyorlar. Aynı ilkeye göre kendi kendini temizleyen pencere camları, fayans ve duvar boyaları üretilmekte. Titandioksit dünya genelinde örtücü beyaz pigment olarak kullanılmakta. Ancak bilim son yıllarda titandioksitin diğer özelliklerinden de yararlanmaya başladı. Titandioksitin belli başlı bir varyantı (anatas) UV ışığının etkisinde her organik maddeyi indirgeyen agresif parçacıklar üretmekte. Bu fotokataliz özellikle de titandioksit parçacıklarının milyonda bir milimetre büyüklüğünde olmaları halinde çok iyi işliyor. Oksit bu durumdayken renksiz olduğundan her türlü malzemeyle karıştırılabilmekte. Kendi kendine temizlenme etkisini yünlü ve ipekli kumaşlara işleyebilmek için araştırmalar ilk önce kumaşların yapısını değiştirmek zorunda kalmışlar. Ön araştırmalardan anlaşıldığı üzere protein liflerinde titandioksit için yeterince tutunacak yer bulunmamakta. Bu nedenle araştırmacılar yünü, kehribar asidinin modifike edilmiş biçimiyle işlemişler. Bu şekilde kumaşın üzerinde titandioksit partikülleri için yeni tutunma yerleri oluşmuş. Deneyler sırasında yünlü kumaş üzerindeki kırmızı şarap lekesi yapay gün ışığında yirmi saat içinde görülmeyecek kadar azalmış. Üstelik yöntem yünlü ve ipekli gibi hassas kumaşlara ve do YAPAY TATLANDIRICILAR ŞİŞMANLATIYOR Purdue Üniversitesi'nce gerçekleştirilen son bir araştırmaya göre şeker yerine yapay tatlandırıcı kullanımı yenen besin miktarının kontrol edilmesinde sorunlar yarattığı için şişmanlamaya yol açmakta. Beden, tatlı ama kalorisiz içecekler veya yiyecek kumalara zarar vermemekte.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle