Katalog

GÜNDEM Aloo... Orada Kimse Var mı? "Manevi Mirasım Akıl ve Bilimdir!" "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İÜ. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1092 22 Şubat 2008 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Güray Öz GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No:2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.343 72 74 Faks: 0212. 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Tel: (0212) 251 98 74/ 343 72 74 Yerel Süreli Yayın BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna İstanbul Türkiye'de 2007'ye kadar 12 milyon cep telefonu satıldığı açıklandı. İletişim sektörü önde gelenleri ülkemizi en önemli pazarlardan biri olarak görüyor. Cep telefonu satışlarının öncelikle Avrupa'nın doğusunda kalan ülkelerde büyüdüğü ve satış operasyonlarının da bu bölgelere kaydırıldığı belirtilmekte.(GfK Pazar araştırma verileri)... Önümde bir başka gazete haberi: İnternet uzmanlarından olan, İnternet'te veri ağlarının matematiksel teorisi gibi konularda önemli katkılarda bulunan Amerikalı bilgisayar bilimleri uzmanı Prof. Dr. Leonard Kleinrock, Barselona'da düzenlenen Dünya Mobil Kongresi'nde, bir soru üzerine şöyle demiş: Türkiye'de cep telefonu kullananların sayısı inanılmaz artıyor. Bu, genç ve dinamik bir toplumun göstergesi. Türkiye'nin telekominikasyonda daha da büyümesi için herşeyi kendi üretir hale gelmesi gerek. (Hürriyet 18 Şubat) Kleinrock, sadece tüketici olmayın, diyor ve ekliyor: Türkiye'nin ARGE, üretim ve buluşlar konusunda bir vizyonu olmalı. Telekominikasyonda bugünü değil geleceği şekillendirecek bir oyuncu olmayı planlamalısınız... *** Cep telefonu bombardımanı altında tüketici! En yeni modeller hemen Türkiye pazarında! Müthiş bir tüketim var. Telefon değiştirmede yenilemede de Avrupayı sollamış durumdayız. Ortalama iki yılda bir telefon değiştiriyoruz. Zengin Avrupalı tek kuruşunun bile hesabını yapar; cep telefonunu değiştirmek için çok ciddi bir neden bulması gerekir! Eh, oldukça rasyonel düşünür! İletişimtelekominikasyon sektöründe yıllık ne kadar döviz harcıyoruz ve bunun dış açığımızdaki payı ve rolü nedir? Bu gelişme eğrisi ile, harcamamız nerelere ulaşacaktır? Taa Kaliforniya Üniversitesi'nden bir uzman çağrı yapıyor: Tüketici olmayın, geleceği şekillendirecek projeleriniz olsun, nerede ARGE vizyonunuz?! Acaba Kleinrock'ı Türkiye'de sorumlu bir mevkiye getirsek, neler yapardı? Neleri nasıl örgütler, ARGE harcamalarını nasıl düzenlerdi? *** Türkiye cep telefonu üretici pazarına girmedi mi? Girdi! Türkiye demeyelim, ASELSAN girdi. Bir kaç cep telefonu üretti. Ama, pazarda tutunamadığı için mi, bu bizim alanımız değil diye düşündüğü için mi, yoksa cep telefonu ve aksesuarları gibi müthiş bir pazarın geleceğini göremedi mi... bilmiyoruz, bu alandan çekildi! Buna karşılık ASELSAN, askeri haberleşme vb gibi alanlarda dünya çapında işler yapıyor... Demek ki ASELSAN, iletişim sektöründe büyük bir başarı sağlamak için gerekli gizilgüce sahipti! Cep telefonu konusunda birincisi Türkiye, ikincisi dünya ölçeğinde bir rol oynayabilmek için gerekli büyüklüğe ulaşabilecek bir ARGEtasarım örgütlenmesine gidebilecek cesareti mi göstermedi? Belki de bu işi kotaracak bir büyümeyi göze alamadılar! Neden bunu önemli bir mesele yapmadılar, örneğin belki yeni bir şirketin kuruluşuna öncülük etmediler vb.. Belki bilen birisi yazar bu konuyu... *** Şüphesiz, bu tür işler, hele yeni bir teknoloji alanında büyük oyuncu olabilmek, arkada devletin teşviki, itici gücü olmazsa, Türkiye gibi ARGE'si ve bilimteknoloji üretim kültürü zayıf ülkelerde zorun da ötesindedir. İktidarların Türkiye'yi nereye getireceklerine dair, orta ve uzun vadeli vizyonları olması şarttır. AKP ve öncüllerinin bu taraklarda bezi sıfırdır! Bir süredir ağızlarında “TV'lerin plazma ekranlarının burada üretilmesi” gibi bir çiklet çiğniyorlar. Bir kımıltı mı? Aslında, sadece plazma ekranlarını değil, çok daha geniş düşünmeleri gerekir, örneğin kimya sektöründe acaba neden hemen herşeyi dışarıdan ithal ediyoruz? “Üreten ülke” olabilmek, 180 derecelik bir bakış, vizyon değişikliği gerektirir. Ama başlıca sorunu türban olan, ekonomiyi dışarıdan akan paranın yönettiği, arkaik zihniyetlere düşünme alanlarını kaptıran, tüccaralımsatımcı bir iktidarın, üreten ülke vizyonuna sahip olabilmesi, mümkün mü? *** Gelecek cuma yeniden birlikte olmak dileğiyle... obursali@cumhuriyet.com.tr CBT 1092/3 22 Şubat 2008 www.cumhuriyet.com.tr