23 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Daha verimli teknolojilere neden kapalıyız? Küresel ısınma gerçeği ve yarattığı korku bir süredir değerlendirmelerimizdeki öncelikleri etkilemiş görünüyor. Söylemler, özünde daha az tüketme üzerine kurgulu. Kısaca beklenen, yaşam kalitelerimizden ödün vermemiz. Bu tam da politikacılara yakışır kolaycı bir tavır. Yılmaz Zenger, Tasarımcı, Mimar, [email protected] O ysa verimliliği ciddi boyutlarda yükselten teknolojilerin, yeni malzemelerin, yeni yöntemlerin bu korkularımızı azaltmada ciddi fırsatlar sağladığı veya sağlamaya hazırlandığı bir dünyada yaşıyoruz. Sözünü etmek istediğim, politikacıların görmezden, mevcut ürün gamından beslenen ve bunu kaybetmekten korkanların göstermezden geldikleri pek çok yeni açılım ve olanakları var değişen dünyanın. Her dönemi yaşayanlar benzer duygulara kapılabilirler ama ben yaşadığımız dönemi bir kırılma noktası olarak görüyorum. Alttan alta biçimlenen bir kırılma. Sosyal doku hemen bütün dünyada yavaştan, ülkemizde ise hızla daha tutucu daha sömürücü olmakta. Bu, halkın yaşam düzeyini aşağıya çekerken dengesini de altüst ediyor. Çok değerli fırsat olan teknolojilere ilgisizlik ileri düzeyde seyrederken örneğin cep telefonundaki gelişme insanları adeta büyüleyebiliyor. İnsanlar farkına bile varmadan, ülke sorunlarına, büyük sorunların basit çözümlerine duyarsız hale getirildiler. Doğalgaza, dolayısıyla dışa bağımlılığa karşı rüzgâr enerjisini savunursanız, size rüzgâr jeneratörlerinin tümüyle ithal ürün olduğunu dolayısıyla onun daha fazla dışa bağımlı kıldığını söyleyerek karşı çıkarlar. Oysa doğalgazı sonsuza kadar türbini ise bir kere ödemek zorundayız. Kaldı ki türbinlerin ülkede üretilmesi için kullanımın başlayıp, talep yaratılması gerekir. Sistem bizleri dilediğimizce çöp üretmeye adeta teşvik edip, bir yandan da depolamaya yok etmeye dönük tesislere abartılı bütçeler ayırırken, gelişmiş ülkelerde benim on yıllar öncesinden tanıdığım organik çöplerin çürütülerek, gübreye dönüşümünü ne öğretilir ne desteklenir. Öyle ki mutfaklarınızda tüm organik atıkları et, süt, kâğıt dahil gübreye dönüştüren çöp tenekelerinin yerini alabilecek basit bir sistem var. Amerika'da bir adet alırsanız fiyatı 299, 2 adet alırsanız 249 dolar (nautermill.com). Bu bedeli ödeyip ömür boyu çöp yerine gübre üretebilirsiniz. Evlerimizi bunlarla donatmanıza karşılık belediye çöp vergisinden vazgeçse hatta en fazla 150 YTL'ye mal olacak bu sistemleri üretip kullanımını da zorunlu kılsa, kimler karşı çıkar dersiniz? Elektrik üreten boyalar (industrialnanotech) ya da fiyatından şikâyet edilen güneş kolektörleri yerine, % 90 tasarruflu metal güneş panelleri sorunsuz çalıştığında, yapı yüzeylerini, çatıların tümünü elektrik üretimine odaklanma zorunluluğu getirebilecek yönetimler, özverili mimarlar müteahhitler bulabilir miyiz? Yapıların nihayet yaygınlaşabilen ısı izolasyonu zorunluluğunun yeterliliğini değerlendirmek için bir karşılaştırmaya bakalım. İsveç bize göre çok soğuk bir ülke, buna karşın bizim, aynı metre küp bir mekânı ısıtmak için, onlardan 7 kat fazla enerji tükettiğimiz söylenir. Bunu abartılı bile bulsanız en az birkaç kat fazla olduğunu kimse yadsıyamaz. rece ilginç yüzlerce ürün var. Resimde laptop çalıştıran bisiklet görülüyor. Elektrik kesintinizde ekrandan TV’yi izlemeyi sürdürmek fena olmaz sanırım, ya da zemberekli lambalarla aydınlanmak. Örnekler çok fazla. Taşımacılık bir diğer enerji tüketim alanı. Bitkisel yağlarla çalışan araçlar birleşik devletlerde, güneş enerjili çevreci tekneler Avusturalya'da kullanımda. Petrol üreten, ucuza yakıt kullanan ülkeler bu çözümlere ticari değer tanırken ve bu duyarlılığı gösterirken bizde ilgi görmemesi düşündürücü. Anadolu Üniversitesi’nde Geleceği Tasarlamak başlıklı yüksek lisans dersimin ilgi alanında pek çok yeni malzeme ve üretim tekniği bilgisi var. Bunlar, sadece geleceğe aidiyetleriyle ilginç ve önemli değil. Onları esas değerli kılan kendi kendine yeterliliği ve sürdürülebilirliği sağlamayı hedefleyen yapıları. HEP TÜKETİCİ OLMANIN AYIBI Oysa yazılı, görsel medyada yer alan yeni ürünlere, geleceğin evi gibi 1 Mekanik başlıkların altlarına bakın, vazgeçilmez şarjlı lamba öncelikli gereksinmelerimizi karşıla2 Jimnastik bisikletiyle maya aday ürünler yerine oturduğumuz bilgisayar ve TV yerden kalkmadan uzaktan kumandalı, çalıştırıyor hareket etmemize akıl yürütüp prog3Elektrik ramlamamıza fırsat vermeyen bilgisaüreten boya yar kontrollü çözümler sunulur genel4 Çöp de. değirmeni Ama hem bedensel hem zihinsel 5Güneş enerjili tekne birikimimiz, tüketilip yenilenmeye gereksinme duyar. Sağlıklı yaşam için hareket ederken tükettiklerimizle, bir yandan da bir şeyler üretebilmektir önerilenler. Bu kendi kendine yeterliliğin ve sürdürülebilirliğin temel tercihi olmalıdır. Eğitimin pekiştirmesi gereken bu tür inançlardır. Yaşadığımız dünyayı sürekli yeniden inşa ederiz. Bu da her anlamda yeni malzemeler kullanma gerek5 sinimi demektir. Yeni ürünleri kullanma özlemlerimizin yanı sıra bu yeni malzemelerle üretmenin coşkusunu da yaşayabilmeliyiz. Yeni malzemelere ne yazık ki tasarımcıların ilgisi bile son derece yetersiz. Oysa malzemelerdeki gelişme gerçekten hemen herkesin ilgisini çekebilecek kadar heyecan verici. Bu da tasarımı tasarımcıların tekelinden çıkarıp yaygın bir eylem bireysel bir tatmin bir eğlence aracına dönüştürebilir. Ülke olarak bu kadar az tasarlayıp üretmemize karşın bu kadar fazla hazır ürün tüketmemizin ayıbını hissetmek ve bu topluma üretkenliğin değil, alıp satmanın erdeminin dayatıldığını görmek zorundayız. 3 1 4 2 MEKANİK ENERJİ Yapılaşma kurallarımız, bunun yanı sıra birçok yetersizlikleri de yeterli bulmakta. Yapılaşmanın var ettiği sorunlar çok fazla. Bireylerin bu konuda yapabileceklerinin tanımlanıp kolaylaştırılması yaygınlaşması, sistemi de bu doğrultuda adımlar atmaya zorlar. Örneğin, güneş ya da rüzgâr enerjisi kadar önemli olan ve insan gücüne dayanan mekanik enerji de ufak kazanımların birikimiyle önemli boyutlara ulaşabilecek bir enerji ekonomisi sağlama yöntemi. Nitekim pazarda mekanik enerji kullanan son de CBT 1088/7 25 Ocak 2008 sürdürülmektedir. Burada güneş enerjili klasik tip kurutmada görülen, güneş enerjisinin süreksizliği ve çevre koşularına açık olmasının getirdiği problemler ile fosil yakıtların yakılması sonucunda elde edilen sıcak duman gazlarıyla ürünün kurutulmasında, duman gazlarının doğrudan ürüne temasının neden olduğu ürün kalitesinin bozulması gibi mahsurlar ortadan kalkıyor. Toprak enerjili ısı pompası ile kurutmada tamamen temiz ve hijyen koşularındaki hava yer enerjisi ile ısıtılarak kurutma sağlandığından, ticari değeri ve albenisi yüksek kurutulmuş ürünlerin elde edilmesi ve ihracı mümkün olabilecek. Eğer ülkemizi yönetenler, kirletmeyen, doğa dostu ve ekolojik bir sistem olan bu tür tekniklerin uygulanmasını gerek yatırım aşamasında destekleyici ve gerekse elektrik tüketiminde de dünyanın gelişmiş ülkelerinde olduğu gibi % 25 oranında sübvanse edici yasal uygulamalar sağlayabilirlerse, bu tür sistemlerin ülkemizde uygulaması hızla yaygınlaşacaktır. Sonuçta, kullanılan enerji maliyeti düşecek ve hem de enerjide büyük oranda dışarı bağımlı olan ülkemiz stratejik bir yapı gösteren enerjideki dışa bağımlılığımız önlenecek ve fosil yakıtlardan kaynaklanan çevre kirliliği oluşumu azaltılarak, küresel ısınmanın önüne de geçilmiş olacaktır. TÜBİTAK tarafından da desteklenen projemiz ile toprak enerjisi gibi çevre koşullarından bağımsız, sürekli ve yenilenebilir bir enerji türünün ülkemiz için gerek konfor ve gerekse endüstriyel üretim koşullarına uygulanabilirliği üzerine olan çalışmalarımız devam etmektedir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle