Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Türkiye’nin bilimsel yayın 2007 verileri, dünya ve İslam ülkeleri Kimya biliminin Türkiye’deki öncüsü Prof. F. Arndt. (İndianapolis Üniversitesi'nde bir konferans veriyor, 1951) 2007 yılı bilimsel yayın verileri, ülkemizin 2004 yılından itibaren durgunluk dönemine girdiği bilgisini desteklemekte, gelişmiş ülkelerle aramızdaki giderek kapanmakta olan aralığın, yeniden açılma olasılığını gündeme getirmektedir. Hayli gerimizde kalmış olan İslam ülkelerine kıyasla bile, son dönemde zemin kaybetmekteyiz. Altan Onat, Prof.Dr., İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi, altonat@yahoo.com.tr men, Muvaffak Seyhan, Haldun Nüzhet Terem, Baha Erdem, Muzaffer Vardar, Lütfü Ergener, Süreyya Aybar, Saim Saracoğlu. ÖZERK ÜNİVERSİTE YASASI VE İKİNCİ KUŞAK KİMYACILAR 1946 Özerk Üniversite Yasası'nı izleyen dönemde doktora yapan, benim gibi araştırıcılar ise Cumhuriyet Döneminin ikinci kuşak bilim adamlarını oluşturuyor. 1980'li yıllarda sayıları hızla artan üçüncü kuşak bilim adamlarının 2000'li yıllarda bilimsel araştırmalarda etkili oldukları biliniyor. Bu son yıllarda ise dördüncü kuşak bilim adamlarının bilimsel çalışmalara katıldıkları söylenebilir. Çizelge2'de Cumhuriyet Döneminde kimya bilim dalında (kimya, biyokimya, eczacılık kimyası, kimya mühendisliği, metalurji) 1. ve 2. kuşak Türkiye kökenli araştırıcıların kimya dallarındaki yayınları ve bu yayınlara SCI'de verilmiş referans sayıları topluca verilmiştir. Toplam atıf sayılarında gözlenen artışlar, birinci ve ikinci kuşak araştırıcalar döneminde önemli bir gelişmenin gerçekleştiğini simgeler (atıf/yayın = 13.8). SCI'de yer alan dergilerde 2006 yılında yayımlanan Türkiye adresli makale sayısı 18 694 olup, 2007 yılında bu sayının da aşılacağı anlaşılıyor. Son 25 yılda kimya dalında 13 245 yayın yapılmış, atıf sayısı 32 841 (3). Bu sayısal başarıları belirtirken, özellikle son yıllardaki yayınların niteliklerindeki yetersizliği vurguluyor ve bu olumsuz durumun nedenleri üzerinde duruyoruz. D ünyada bilim ve teknoloji alanlarında çıkan uluslararası üst düzey yayınları tarayıp sınıflamasını yapan Thomson ISI kurumu onca hızlı davranabiliyor ki, yılbaşı gelince ülkelerin rakamları elde edilebiliyor. Bu durumda ülkemiz bilimsel yayınları açısından genel bir muhasebe yapma zamanı geldi. Ayrıntıya girmeden önce genel hatlarıyla belirtmek gerekir ki, bilanço iç açıcı değil: Ülkeler arasında 2005 yılında yakaladığımız 19'uncu sırayı bu yıl da iyileştiremedik, Tayvan'ın gerisinde kapadık. Dünyadan bilimde aldığımız pay da binde 12.5'ten (tatmin etmekten uzak biçimde) sadece binde 13'e yükseldi. Bu yazıda Türkiye'nin toplam yayın sayısı ile toplam makale sayısını açıkladıktan sonra, bu performansı diğer ülkeler çerçevesinde yerine oturtmaya çalışacağım. Bu açıdan dünyadaki payımızın gidişini irdeleyecek ve İslam ülkeleriyle de karşılaştıracağım. Şekil 1: Türkiye kaynaklı 2007 yayınlarının dünyadaki payının son on yıldaki seyri. teknolojide gelişmiş toplumlarla az gelişmiş ülkeler arasında uçurum çok büyük olduğundan (örneğin bir Hollanda ile Endonezya arasında bilimsel atıf bakımından nüfus da dikkate alınınca 1300 kat), yayınlarda yıllık pay artışının %10'un altında olması, izafi durumumuzun “yerinde sayması”na eşdeğer görülmelidir. Bir diğer gösterge de, yayınlardaki artışta ülkeler arasındaki sıramızdır. Buna göre de, 2004'07 dönemindeki üç yılda DÜNYADAKİ PAYIMIZ YETERLİ GELİŞMİYOR Bilimsel Atıf İndeksi'nce (SCI) taranan dergilerde yar alan Türkiye adresli yayın sayısı 17,385'ten 19,136'ya yükseldiyse de, bu artışın en az yarısı dünya toplam yayın sayısının geçen seneki düşüşünden sonra %5 oranında artmasından kaynaklanmaktadır. Bu tür dalgalanmalar, o yıl İndeks kapsamına bazı dergilerin yeni alınması veya çıkarılmasından ileri gelmektedir. Bu nedenle, performans hakkında en geçerli gösterge dünyadaki paydır. Nüfus itibariyle dünyanın binde 11'ini temsil eden ülkemiz, yayınlar bakımından 2007 yılında binde 13.0 pay aldı. Bu, ilk bakışta olumsuz gibi görünmese de, iki husus yeterli gelişme sağlamadığımızı yansıtmakta. Birincisi, yayınlar içindeki editöre mektup, toplantı özeti, not benzeri kalemler dışlanınca, daha değer taşıyan tam metinli makalelerin toplam yayın sayısındaki payının son üç yıl içinde %84'ten %78'e gerilemiş ve tam makale sayısının 14416, 14137 ve 14861 gibi yerinde saymış olduğunu görmemizdir. İkincisi, dünyadaki bilimsel yayın payımızdaki artışın, Şekil 1'deki grafikte görüldüğü gibi, 2004 yılından sonra çok yavaşlamasıdır. Anılan yıldan önceki 6 senede ortalama yıllık artış %14 iken, son üç yılda bu tempo %5.1'e düşmüştür. Yüzde 5'lik artış milli gelir açısından geçici olarak kabul edilebilir bir oran olsa da, bilim ve YENİ YÖK BAŞKANI’NDAN BEKLENTİLER Aralık 2007'de yeni bir YÖK Başkanı atandı. Türkiye bilim dünyasında tanınmamış bir profesör. Önde sayılamayacak sosyal içerikli dergilerde 20002006 yıllarında (7) makalesi var (10) atıf almış. Dünya üniversiteleri ile ilişkisi olmayan bir anayasa hocasına sorulması uygun olmayan bazı soruları ODTÜ'den gelen bir profesöre sorabiliriz sanıyorum: Sayın YÖK Başkanı, Türkiye'de yayımlanan bilimsel yayınlardaki nitelik sorunu üzerinde ne düşünüyor? Nitelik sorunu nereden kaynaklanıyor? Bilim dünyasında ses getiren araştırmaların sürdürülmesi için somut önerileri var mı? Üniversitelerin özerk olmalarını gerekli görüyor. Özerkliği YÖK zedeler. İktidardaki hükümetler bütçeleri kısarak üniversiteleri güdümlemek ister. Paralı yüksek öğretimin sözünü ediyor. Çok tartışılmış eskimiş bir konu. Sayın Yök Başkanının kasabalarda açılan yeni üniversitelere bina bulmak gibi konuları bir yana bırakıp Üniversitelerin nitelik sorununa öneriler getirmesini ve çözümler üretmesini dileriz. Kaynaklar: (1) Erdal İnönü, 19231966 Dönemi Türkiye Kimya Araştırmaları Bibliyografyası ve Bazı Gözlemler, B.Ü. Yayınları No.313, 1982. (2) Erdal İnönü, ayni eser. Genişletilmiş 2.baskı, BÜKE Kitapları Yayınları, 2007. (3) Hakkı Demirel, Cem Saraç, Elif Aytek Gürses, Türkiye Bilimsel Yayın Göstergeleri. TÜBİTAKULAKBİM Yayını, 2007. Şekil 2: Yıllara göre ülkemizin ve tüm İslam ülkelerinin ürettiği bilimsel yayın sayısı. önde giden 60 millet arasında yayın artış sıralamasında, İran, Pakistan, Nijerya, Tunus, Cezayir nisbeten az olan yayınlarını yaklaşık 2'ye katlayarak başa geçmiş, biz Çin ve Hindistan'ın da ardından 16'ncı sıraya düşmüş durumdayız. Lütfen sayfayı çeviriniz CBT1088/21 25 Ocak 2008 TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP