Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A KIRK YIL SONRA YÜZ MİLYON ALZHEİMER HASTASI Bilim insanları Alzheimer hastalığı için karanlık bir tablo çizdi. Tahminlere göre 2050 yılında dünya genelinde yaklaşık olarak 106 milyon Alzheimer hastası olacak. Günümüzde bu sayının 27 milyon civarında olduğu sanılıyor. Bununla birlikte gelişmenin tam olarak ne şekilde seyredeceği, yeni tanı ve terapi yöntemlerinin gelişimine bağlı. Mesela yeni ilaçlarla hastalığın bir yıl “ertelenebilmesi” halinde 2050 için tahmin edilen sayı 12 milyon eksilebilecek. Araştırmacılar Alzheimer hastalığının özellikle de Asya bölgesinde artacağını düşünüyor. Şu sıralar dünya genelindeki Alzheimer hastalarının %48'i Asya'da. Bu sayının 2050 yılında %59'a çıkması beklenmekte. Has H A B E R L E R mamutlar böylece Bering'in batıda kalan bölgelerine doğru ilerlemeye başlamışlar. Ve aşağı yukarı aynı tarihlerde mamutlar iki farklı genetik gruba ayrılmış ve bunlardan biri 43 bin yıl önce tükenmiş. Bu gelişme ve popülasyonun zayıflaması,araştırmacılara göre mamut soyunun yok olmasında başlıca başrolü oynamışlardı. Yani buz devri doruk noktasına ulaşmadan ve insanlar hayvanları avlamaya başlamadan önce sayıları iyice azalmıştı diyor bilim insanları. Londra Üniversitesi'nde Ian Barnes ile çalışan bilim adamlarının araştırma sonuçları, mamutların uzun ve karmaşık bir süreç içinde yok olduklarını gösteriyor. Gerçi sonuçlar diğer analizlerle de kontrol edilecek ama, mamutların şimdiye kadar sanıldığı gibi birden bir de yok olmadığı kesin, diyor uzmanlar. bir kopyasını taşıyan insanların Alzheimer hastalığına yakalanma riski dört misli yüksek deniyor Neuron (www.neuron.org) dergisinde. Alzheimer's Society birliğinden Clive Ballard gibi uzmanlar yeni keşfin ApoE4 geninin saptanışından bu yana en önemli bulgu olduğunu söylüyor. Bu Alzheimer biçimi 65 yaşın üzerindeki kişilerin onda birinde ve 85 yaş üzerindekilerin %50'sinde görülmekte. On beş farklı enstitünün araştırmacıları 1411 kişinin DNA'sını incelemiş.Bu analiz sonucunda GAB2'nin, ApoE4 genini de taşıyanlarda etkili olduğu ortaya çıkmış. Anlaşıldığı üzere GAB2, daha iyi bilinen Alzheimer genini değiştirmekte. Araştırmacılar bunun sonucunda beyinde protein birikiminin oluştuğunu sanıyor. Eric Reiman yönetiminde çalışan ekip nöronlardaki GAB2 geninin etkinliğini ri. Çevresindeki maddeyi kendisine çektiği için aktif galaksideki kuasarın kütlesi büyümekte. Kuasarın kendisine çektiği madde kızgınlaşır ve ışık yayar. CFHQS J23290301 olarak isimlendirilen karadeliğin bu kadar erken bir dönemde bu kadar büyük olması bilim insanlarını şaşırttı. Nitekim karadeliklerin çok yavaş büyüdükleri sanılıyordu. Ottawa Üniversitesi'nden Chris Willot yönetimindeki astronomlar bundan sonraki çalışmalarıyla bu soruya yanıt arayacak. YENİ BİR DEMANS GENİ BULUNDU İngiltere'deki Nöroloji Enstitüsü bilim insanları, geç gelişen Alzheimer hastalığıyla ilişkili olan yeni bir gen keşfetti. GAB2 geninin bozuk MAMUTUN SOYU YAVAŞ YAVAŞ TÜKENMİŞ Mamutun kalıtımını diş, kemik ve fildişinden inceleyen İngiliz araştırmacılar, mamutun 60 bin yıl kadar önce (son buz devrinin ilk evrelerinde) tükenmeye başladığını söylüyor. Bu evrede mamutlar kendi yaşam alanlarını terk ederek geniş bir alana yayılmış, ancak sayıları artmamış. Bundan sonra popülasyon zayıflamış ve buz devrindeki uç koşullara dayanamamışlar. Bilim insanları geriye kalan küçük sürülerin de insanlar tarafından öldürüldüğünü sanıyor. Mamutlar ilk olarak Bering Boğazı’nın doğusundaki bir bölgede yaşıyorlardı. Son ılıman dönemde hayvanlar iki faktör yüzünden bölgeyi terk edememiş: 1 Kara köprüsünün bir kısmı sular altında kalmıştı 2 Ormanlar iyice kuzeye doğru yayıldığı için bir step hayvanı olan mamut yaşamını sınırlı bir alanda sürdürmek zorunda kalmış. Buz devrinin gelişmesiyle sular çekilmiş ve batıya giden yol açılmıştı. Yaklaşık olarak 60 bin yıl önce Biyoloji PENGUENLER KUZEYE NASIL ULAŞTILAR? Amerikalı biyologlar Alaska ve Kanada'da yaşayan penguenler için bir açıklama getirdi. Washington Üniversitesi'nden Bee Boersma ile çalışan ekibin Wilson Journal of Ornithology dergisindeki yazısına göre penguenler güney yarımküreden kuzeye kendi güçleriyle gelmemişler. Penguenlerin hayvanat bahçelerinden kaçarak ya da Pasifik'i aşarak kuzeye ulaştıkları sanılıyordu. Son görüşe göre hayvanlar balıkçı motorlarıyla kuzeydeki bölgelere gelmiş. Geçen son on yıllarda Pasifik'in kuzeyinde penguenler görülmüştü. 2002 yılında da Alaska sularında bir penguen ağlara takılmıştı. Boersma ile çalışan araştırmacılar şimdi olası tüm açıklamaları analiz edince, hayvanat bahçelerinden kaçma olasılığı geçerliliğini yitirmiş. Nitekim hayvanat bahçesindeki tüm penguenler özel işaret taşıyor. Ayrıca binlerce kilometreyi aşarak kuzeye yüzmeleri, tropikal sulara uyumlu olmadıkları için pek mümkün görünmemekte. Bu yüzden hayvanların balıkçı motorlarıyla kuzeye ulaştıkları sanılmakta. Sonuçta penguenler sadece çocukları değil büyükleri de eğlendirmekte. Mesela Peru ve Şili'deki aileler penguenleri ev hayvanı olarak besliyor. Balıkçılar da ağlara takılan penguenleri yanlarına alıyor. Ancak kuzeye gelen penguenlerin hayatta kalma şansı, diğer yabani hayvanlar yüzünden düşük. Bu nedenle de penguenlerin örneğin İskandinav adalarına yerleşmeleri pek mümkün değil diyor biyologlar. taların %43'ünün mutlaka bakıma muhtaç olacağı hesaplanmış. Dünya nüfusunun gitgide yaşlanması nedeniyle bilim insanları Alzheimer “salgınından” endişeli. Alzheimer, yaşlı insanların beyin fonksiyonlarını bozan bir hastalık. Unutkanlık ilk semptomlardan biri, daha sonra konuşma bozukluğu ve konumlama sorunları ortaya çıkıyor. EN ESKİ KARADELİK Uluslararası bir astronom ekibi dünyamızın en uzağında bulunan bir karadelik keşfetti. Dünyamız ve karadelik arasındaki mesafe neredeyse 13 milyar ışık yılı. Yani ilk patlamadan sadece 700 milyon yıl kadar sonra oluşmuş. Evrenimizin 13.7 milyar yıl önce oluştuğu kabul ediliyor. Bilim insanları bu nedenle karadeliği daha yakından inceleyerek evrenimizin ilk evreleri hakkında yeni bilgiler edinebilmeyi umuyor. Karadelik Kanada/Fransız Hawaii Teleskopu ile uzaktaki kuasarların aranması sırasında bulunmuş. Kuasarlar uzaydaki en parlak cisimler ve astronomların görüşlerine göre, aktif galaksilerin merkezle CBT1060/4 13 Temmuz 2007