20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP Yeni ortaöğretime geçiş sistemi üzerine... Milli Eğitim Bakanlığınca, (MEB) Ortaöğretim Kurumlarına Seçme Sınavı (OKS), 2009 yılından geçerli olmak üzere uygulamadan kaldırıldı ve Ortaöğretime Öğrenci Yerleştirme (OYS) adıyla bir sistem getirildi. Bu sisteme göre ilköğretim mezunu öğrencilerden Anadolu liselerine ve fen liselerine kayıt olmak isteyenler, tercihlerine ve OYS puanlarına göre bu okullara yerleştirilecekler. Prof. Dr. Yaşar Baykul,Yeditepe Üniversitesi, [email protected] ği olumsuzluklara hatta etik olmayan davranışlara neden olabileceğidir. KANAAT NOTU ÖNEMLİ Daha önemli bir durum da şu: İBP yoluyla, öğretmenlerin kanaat notu verebilmeleri engelleniyor. İlköğretimde kanaat notundan vazgeçilmemeli, çünkü ilköğretim, çocuğun yeteneklerinin ortaya çıkıp hızla geliştiği, onun keşfedildiği, ilgi ve tutumlarının oluşmaya başladığı yılları kapsar. Böyle bir durumda, üstün ve özel yetenekliler dışında, katı kuralların işlediği sınıflama ve seçme işlemleri yerine öğrenciyi izleme, tanıma ve uygun alana yöneltme tercih edilmeli. OYS, bu sınıflamanın en ağır şeklidir. DN, konulan ölçütlerle subjektiflikten kurtarılmaya çalışıldı. Ancak bazı ölçütler subjektif puanlamalara açıktır; örneğin sorumluluklarının bilincinde olma, bunları yapma. Son OKS'ye 825 bin civarında öğrenci katıldığına ve bu öğrencilerin kontenjanlara göre yaklaşık %10 kadarının anılan okullara alınabileceklerine göre; ister OKS, ister OYS olsun, sistem, yerleştirmeden çok bir yarışma ve eleme işlevindedir. Adı ne olursa olsun, yerleştirme nasıl yapılırsa yapılsın MEB bu tür işlemlerle, okulları tercih edilenler edilmeyenler, iyi okullariyi olmayan okullar vb. biçimlerde sınıflıyor; çünkü yapılan seçmedir. Okulları dengeli bir şekilde geliştirmek, imkânlarını dengeli biçimde dağıtmak ve bütün öğrencilere eş değer olanaklar sunmak MEB'in görevidir, OYS sistemiyle sınıflamaya neden olunmamalı. YS, seviye belirleme sınavı (SBS), ilköğretim başarı puanı (İBP) ve davranış notu (DN) olmak üzere üç puandan oluşturulmakta; ağırlıklar SBS için %70, İBP için %25 ve DN için %5 olarak saptanmış. Bu ağırlıkların değiştirilebileceği ifade edilmekte. Getirilen puan türlerinden OYS, öğrencileri SBS, 6., 7. ve 8. sınıflarda: dershanelerden MEB tarafından yurt genelinuzaklaştırmayade yılda birer defa yapılacak cak, tersine öğrensınav sonuçlarından hesaplanacak bir puan; İBP, öğrencicilerin daha erken nin Türkçe, matematik, fen yaşlarda dershave teknoloji, sosyal bilgiler, nelere gitmelerine yabancı dil, din ve ahlâk bilgisi, teknoloji/iş ve teknik dersneden olacaktır. lerinden yıl içindeki sınavlarKorkulur ki bu dudan 100 üzerinden aldıkları rum okulları puanlardan hesaplanacak baOKS'yi aratır hale şarı puanı; DN, disiplin cezası alıp almama, devamsızlık güngetirecek. leri sayısı, il ve ilçe genelinde yapılacak ortak sınavlarda derece alıp almama, okuduğu kitap sayısı vb. ölçütlere göre saptanacak bir puan olacak. 1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Yasası ve İlköğretim Yönetmeliği’ne göre, ilköğretimin amacı, öğren O cilere hayat için temel becerileri kazandırmak, onları bir yandan hayata ve iş alanlarına, diğer yandan yükseköğretime hazırlamaktır. Temel beceriler arasında, anlama ve konuşma becerileri, akıl yürütme, problem çözme, iletişim, ilişkilendirme önemli bir yer tutar. Temel becerilerin geliştirilmesi, 1990'lı yılların başında Tayland'da toplanan ve ülkemiz Milli Eğitim Bakanı’nın da katıldığı "Herkes İçin Eğitim" konulu konferansta da benimsendi ve bu becerilerin kısa tanımları yapıldı. Ayrıca, bu becerilere MEB tarafından 20052006 (15. sınıflar için) ve 20062007 (68. sınıflar için) öğretim yıllarında ülkemiz genelinde yürürlüğe konulan ilköğretim programlarında da yer verildi ve ayrıntılı açıklamalar getirildi. OKS gibi yeni getirilen SBS de, sınavın yapısı ve şartların gereği olarak çoktan seçmeli sorularla yapılacak. Çoktan seçmeli sorular, yapısı gereği, yukarıda belirtilen temel becerilerin ölçülmesinde yetersizdir. Bu nedenle son yıllarda, eğitimde çoktan seçmeli soruların yanında başka ölçme yöntemleri de sık kullanılır oldu. SBS'nin yanında getirilen IBP bu açığı kapatabilecek ağırlıkta değildir. DERSHANELER DURACAK! OKS VE KÖTÜLÜKLERİ İlköğretimde ölçme ve değerlendirmenin (1) öğrenme eksiklerini saptayıp öğretmene bunları tamamlama amacıyla bilgi verme, (2) öğrencilerin yetenekleri keşfetme ve belirmeye başlayan ilgilerini ortaya çıkarıp izleme, (3) öğretmene öğretimi hakkında bilgi verme olmak üzere üç temel amacı vardır: Bunlardan ikincisi, aynı zamanda ilköğretim okulunun temel fonksiyonudur; birincisi ve üçüncüsü ise öğretimi geliştirme ve öğrenme başarısını artırmayı sağlar. SBS de okullar öğretim sırasında, OKS'de olduğu gibi SBS'de ölçülebilen bilgi ve becerilere ağırlık vereceğinden OKS gibi, bu amaçların gerçekleşmesine ciddi bir engeldir; OKS, yıllardan beri bu engeli oluşturdu. Ayrıca OKS, öğrencilerin psikolojik özelliklerini olumsuz yönde etkiledi, sosyal bir varlık olarak gelişmelerini de engelleyici bir durum yarattı. SBS'nin de, aynı olumsuzluklara neden olacağı açıktır. OKS, ilköğretim okullarımızı olumsuz yönde etkiledi; okulu, fonksiyonlarını yerine getiremez duruma düşürdü; okulun başarısı öğrencilerin programlardaki bilgi ve beceriler yönünden değil, OKS'deki başarısıyla saptanır hale getirdi. SBS için de benzer tehlike var, İBP ve DN, bu sakıncayı ortadan kaldırmaz. Diğer taraftan İBP, OKS'de olmayan bazı sakıncaları da içeriyor: Bunlardan biri, İBP öğretmenlerin verdikleri puanlara dayalı olacağından, öğretmenler üzerinde veli baskısının artmasına ve herkesin bildi CBT1060/22 13 Temmuz 2007 ve hücre tedavi projeleri takvime bağlanmış bulunuyor. Bu son derece ilginç çalışmaları, yine Bilim ve Teknoloji ekinde ikinci bir yazı ile ayrıntılı bir şekilde yayınlamak istiyorum. Bu önemli kurumlar dernekle iç içe ve üniversite ile yakın bir iş birliği içinde. Dernek araştırmalara büyük önem ve öncelik veriyor. Bir taraftan da hastaların muayene, inceleme, fizik tedavi, tekerlekli sandalye eğitim ulaşım gibi ihtiyaçlarının karşılanması için olanaklar hazırlanıyor. Hastalar ihtiyaç duyulan fizik tedavileri evlerinde bir ödeme gereği olmadan düzenli bir şekilde alabiliyor. Dernekte çalışan ve gönüllü hizmet verenlerin çoğunluğu hasta anne babası ya da yakını. Ağır bir kas hastalığı olan ALS (motor nöron hastalığı) için yapılan uluslararası kongrelerde, eşini bu hastalıktan kaybeden zarif kadınlar tanımıştım, onlar büyük bir çaba ve enerji ile çalışıyorlardı. Bizim insanımız ise bir kayba uğradığı zaman uzaklaşmayı tercih ediyor. AFM yöneticileri, yurdumuzda zor koşullar altında yapmaya çalıştıklarımıza büyük ilgi gösterdi. Bazı ortak çalışmalar için istekli olduklarını, bazı konularda destek verebileceklerini belirttiler. İddia edildiği gibi OYS, öğrencileri dershanelerden uzaklaştırmayacak, tersine öğrencilerin daha erken yaşlarda dershanelere gitmelerine neden olacaktır, bazı dershaneler hazırlıklarını tamamlayıp ilan vermeye başladılar bile. Korkulur ki bu durum okulları, OKS'yi aratır hale getirecek. Sınavın alternatifi her zaman başka bir sınav değil. Ortöğretime geçiş için özel durumlar (üstün yetenekliler ve özel kabiliyet isteyen alanlar) hariç herhangi bir sınav yapılmamalı. Sınav yerine, 17. Milli Eğitim Şurası kararlarında da yer verilen yöneltmeye gidilmelidir. Yöneltme, sağlam bir izleme sonucuna göre okulun tavsiyesi, öğrenci ve ailenin kararına dayalı bir sistem olarak düşünülmeli. Okullar da, böylece gerçek fonksiyonlarını yerine getirebilir hale gelmeli. Mevcut yükseköğretime geçiş de(ÖSS) ömrünü tamamlamıştır. ÖSS yerine ilköğretimdeki yöneltmeyi dikkate alan bir yerleştirme sistemine ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaç, 1.640.000 adayın sınava girdiği günümüzde çok ciddi, hatta tehlikeli bir boyuta ulaştı. Toplumsal problemleri beklemeden sınıflayıcı ve eleyici sınavlar terk edilip insan özeliklerini ve ülkemiz ihtiyaçlarını esas alan bir yöneltme yaklaşımı benimsenmeli. Yöneltme konusu 9. Milli Eğitim Şurası'nda kararlaştırıldı, buna dayalı olarak 1970'li yılların ikinci yarısında Türkiye genelinde 16 okulda denendi. Fakat anarşinin yoğun olduğu o talihsiz yıllarda sonuçlandırılamadı. Okulları dengeli bir şekilde geliştirmek, imkânları dengeli bir şekilde dağıtmak ve bütün öğrencilere eş değer olanaklar sunmak MEB’in görevidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle