Katalog

GÜNDEM Milli Eğitime, Ulusal ve Büyük Bilimsel Restorasyon Şart! (Karanlık Dönem’in Sonuna Doğru?) "Manevi Mirasım Akıl ve Bilimdir!" "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İÜ. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1052 18 Mayıs 2007 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Güray Öz GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No:2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.343 72 74 Faks: 0212. 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Tel: (0212) 251 98 74/ 343 72 74 Yerel Süreli Yayın BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna İstanbul www.cumhuriyet.com.tr CBT 1052/3 18 Mayıs 2007 Okullarımızın temel sorunu, eğitimin niteliği, içeriği ve biçimidir. AKP bu sorunlara uzun bir süredir eğitimin dinselleştirilmesini de soktu. İktidara ilk geldiklerinde zaten eğitimi “yerelleştirme” programları vardı. Unuttuk mu? Burada amaçları eğitimi, okulları “yerel kültür”e teslim ederek, istedikleri gibi yönlendirmekti. Şimdi milletvekilliğine soyunan, ortalıkta “Erdoğan’ın beyninin yarısı” efsaneleri dolaşan, eski Başbakanlık müsteşarı Ömer Dinçer, merkezi iktidarları “yerel kültür”lere devretme “teorisi”nin mimarıydı (Hakkımda açtığı bütün davalar reddedildi! Bilimsel eser yürütme suçundan YÖK’ün Ömer Dinçer’in akademik unvanını elinden aldığını anımsayalım.) Teorisinin şüphesiz en önemli ayağını eğitim oluşturuyordu! Yerel kültür, “teoriye”ye göre “islami karakter”deydi. Kentlerde belediye, valilik ve diğer eşrafın oluşturacağı kurullar, eğitimin niteliğini belirleyecekti! Böylece iktidar yerelleşecek, yani islamileşecekti. Ülkenin islam kültürü belirleyici olacaktı! Böylece Cumhuriyet’in merkezi iktidarından, ülke geleceği için büyük önemde ve belirleyici nitelikte bir alan kaçırılacaktı! Fakat, bunu beceremediler! Ama bunları ortaya atan kişi, 4.5 yıldır başbakanın müsteşarı görevinde oturdu. Hatta bir ara başbakanlık “irticai faaliyetleri izleme” kurulu bile ona bağlanmıştı! Daha sonra işin garabeti anlaşılmış, adamın hatta MGK’ya yapacağı “irticai sunum” programı iptal edilmişti! Erdoğan şimdi onu milletvekili yapacak! Layıktır! Erdoğan, AKP vitrinine bazı isimleri koyarak oy avcılığına soyunacak, onlarla partinin görünüşü hakkında yanıltıcı mesajlar verecek, ancak arka planda, islamileştirmenin “sert çekirdek”i bütün kararları alıp yürütecek! *** Eğitimi yerelleştiremediler, ama dinci kadrolarla eğitimi yönlendirmeye başladılar. Atamalar falan bir kenara, biyolojiyi (ve bütün diğer ilgili bilim disiplinlerini, bilimin temelini oluşturan) evrim olgusundan arındırma çabalarına girerek, bilim eğitimine büyük bir darbe indirdiler. Onlara göre evrim bir teoriydi ve dinsel inanışların yaratılışçılık söylenceleriyle eşit okutulmalıydı! Böylece biyoloji bilim olmaktan çıkartılıyor, dinsel biyoloji yaratılıyordu! Araştırmalar, öğrenci yetiştiren öğretmenlerin çokr önemli bir kesiminin evrim olgusunu reddettiklerini gösteriyordu! Bu hız ve gidişle, evrimi bilimsel veri olarak kabul eden kimse kalmayacak eğitimde! AKP iktidarı aynı zamanda Amerikan köktencilerinin, evangelistlerinin ülkemizde yerli isimler altında sürdürdükleri ve büyük paralarla destekledikleri “akıllı tasarım”, “yaratılışçılık” gibi, bilim karşıtı propaganda faaliyetlerinin de arkasındadır. Belediyelerin katkısı ve milli eğitimin arka planda göz yummasıyla, Türkiye, bu köktendinci faaliyetin neredeyse dünyadaki merkezi durumuna gelmiştir. Bu kişiler akıllı tasarımcıların dünya örgütlerinde yer alıyor, “İnsanları isyana, kavgaya, başıbozukluğa, sevgisizliğe, bencilliğe ve ahnlaksızlığa yönelten Darwinizm yokedilmeden insanlar arasında dostluk ve kardeşliğin tesis edilmesi mümkün değildir” diye, AKP basınına tam sayfa ilanlar veriliyor! Eğitim, AKP ve eteği altındaki dinci tarikat örgütlenmelerinin istilası altındadır. Milli Eğitim Bakanlığı tamamen ve bütünüyle büyük bir “restorasyon” ihtiyacı içindedir. Büyük bir olasılıkla, seçimlerden sonra AKP, burada iktidarını kaybedecektir. Ulusal yenileşme ile, çocuklarımızı geleceğe hazırlayacak, herşeyin sorgulanarak öğrenileceği eleştirel aklı eğitimöğrenimin temeline oturtmak, şarttır. Medrese artıkları bütünüyle eğitimden dışlanmalıdır. Bilim eğitimi, içeriği, biçimi ve niteliğiyle, ülkemizde büyük bir doğuş yaşamalıdır. *** Bütün bunlara rağmen, milyonlarca insanımızın mitinglerde AKP iktidarına karşı büyük bir set oluşturması, yaşadığımız “karanlık dönem”in de sonunu müjdeliyor. Cumhuriyet’in kuruluş döneminde temellerinin atıldığı “aydın bir ülke ve aydın bir ulus” yaratma mayasının tuttuğu açıktır. AKP ve dinci ekibinin böyle bir ülkeden “dinci” karakterde bir devlet yaratma çabası boşunadır. Devrimci halk hareketi, Ömer Dinçer gibilerinin “islami yerel kültür” teorisini de çöpe atmıştır! Herhalde alanları dolduran milyonların, çürümüş teorisini mezara gömdüğünü de anlamıştır! Gelecek cuma’ya kadar hoşçakalın!