Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Nano’dan makro yapılara geçişte özel teknik Naylon kompozit’ten yeni rekor ABD’de Pennsylvania Üniversitesi’nden Karen Winey ve meslektaşları tek duvarlı karbon nanotüplerden sert, sağlam kompozit yapmayı başardılar. “Karbonayraç”lardan yararlanan bu teknik, nanotüpleri ve naylon zincirleri birbirine bağlıyor. Ayrıca varolan polimer ve nanomalzemelerden, benzer mekanik sert kompozitler üretmenin yollarını da açıyor. Naylon 6, 10 ticari olarak önemli bir termoplastik poliamit’tir. Son yıllarda bilim adamları, bunların mekanik ve termal özelliklerini geliştirmek için, dolgu maddesi olarak çok duvarlı karbon nanotüpler ilave ettiler. Bu girişimlerin sonucunda ortaya büyük ölçüde gelişmiş kompozitler çıktı. Yeni Epoksi kaplama maddeleri Nanoteknoloji ile polimer kimyasındaki son gelişmeleri birleştiren ANC (Advanced NanoCoatings), her türlü çevre koşullarına dayanabilen, uzun ömürlü ve temizlenebilen kaplama maddeleri geliştiriyor. Yapıları korumak kadar çevre korumacılığına da önem veren ANC, zararlı toksinler içermeyen kaplamalar üreriyor. Tahta, çelik ve betonu korumak için geliştirilen bu Epoksi içerikli kaplama malzemeleri, yangına, aşınmaya, suya, neme karşı malzemeyi koruyor. Bilgi için: www.advancednanoproducts.com Northwestern Üniversitesi’nden Bartosz Grzybowski ve ekibi nano ölçekli nesnelerden makromalzemeler üretmeye yarayan bir montaj tekniği geliştirdi. Nanoteknoloji alanında büyük ses getiren yöntem, orta boy plastik supraküreciklerden daha büyük yapılar inşa edilmesine zemin hazırlıyor. Bu “Şekillenebilir metaller” metalurji ve kataliz gibi konularda yarar sağlayacak. Bugüne dek, bilim adamları ancak nano boyutlu nesneleri bir araya getirerek, görece olarak küçük yapılar haline getirebiliyorlardı. Bunlara örnek mikron boyutlarındaki kristaller ve nanoparçacık kaplamalarıdır. “Bu girişimlerde karşılaştığımız sorunlardan biri küçük parçaların belirli bir sınırdan sonra birbirine yapışmak istememesiydi“ diye konuşan Grzybowski, “İnsanlar çok sayıda nanoparçacık kullanarak bunları birbirine bağlamaya çalıştıkları zaman, büyüme ve ‘çekirdekleştirmek’ gibi sorunlara bağlı olarak girişimleri sonuçsuz kaldı. Sonuçta ortaya makroskopik malzemeler yerine küçük topakçıklar çıktı” diyor. Şimdi Grzybowski ve meslektaşları kavramsal olarak farklı bir yaklaşım benimseyerek, bu sorunu aşmaya çalıştılar. Nano’dan Makro’ya doğrudan ilerlemek yerine, bilim adamları orta boy suprakürecikler ürettiler ve bunları makromalzemelere çevirdiler. Bu suprakürecikler artık sert, bükülmez nesneler olmaktan çıkıp, esneklik ve yapışma özelliği sergileyen nesneler haline geldiler. Grzybowski, “Bunlar küçük oyun macunları gibi daha büyük yapılara dönüşme becerisi gösteriyorlar” diyor. Mikroskobik “nanolamba” Cornell Üniversitesi’nden Jose MoranMirabal ve meslektaşları elektroeğirme adı verilen bir yöntem ile bugüne dek yapılmış en küçük organik ışık saçan cihazı geliştirdiler. Sentetik nanofiberden yapılan mikroskobik “nanolamba”lar 200 nm genişliğinde ve esnek elektronik cihazlarda ve sensörlerde kullanılabilecek. Nanolambalarda kullanılan fiberler rutenyum metalinden elde edilen bir karışımdan yapılıyor ve yaydıkları ışığın dalgaboyundan daha küçükler. Bir bölgeyi aydınlatan böyle bir ışık kaynağının, mikroskoplarda, çipüzerindelaboratuar uygulamalarında ve sensörlerde büyük yarar sağlayacağı düşünülüyor. Hazırlayan: Reyhan Oksay Sağlam, hafif ve dayanıklı bavullar Küreselleşmenin her geçen gün hız kazandığı günümüzde insanlar çok sık seyahat etmek zorunda kalıyorlar. Dolayısıyla bavulları kısa zamanda eskiyor. Ricardo Beverly Hills’in nanoteknolojiden yararlanarak ürettiği bavullar hafifliğinin yanı sıra sağlamlığı ile de dikkat çekiyor. Uzun araştırmalar sonucu hafif, dayanıklı ve leke tutmayan bavul için NanoTex kumaşı kullanılmasına karar verildi. Bilgi için: www.earthtimes.org/articles/show/newspressrelease,68317.shtml Nano yapılarda elektronların hızını artırmanın yolları ABD’deki Notre Dame Üniversitesi’ndeki fizikçiler ve elektrik mühendisleri yarıiletken nano yapıların içindeki elektronların hareketlerini hızlandıracak bir yöntem üzerinde çalışıyorlar. Bu yöntemde elektronların hız kazanması için malzemelerin üzeri yalıtkan bir madde ile kaplanıyor. Deneylerde bu yöntemden olumlu sonuçlar alınırsa, bu teknik yüksek hızlı transistorlar gibi nano ölçekli cihazlardaki şarj iletimini yükseltmekte kullanılacak. Tipik olarak yarıiletken nano yapıların pek çoğu, malzemenin içerdiği kirlilik nedeniyle iletken hale gelir. Ancak kirlilik yaratan bu maddeler ayrıca malzemenin içinde elektron hızını da düşürür. Yapının boyutu küçüldükçe, kirliliğe bağlı olarak elektronların hızı da o kadar düşer. Notre Dame Üniversitesi’nden Debdeep Jena ve Aniruddha Konar, nano malzemelerdeki elektronların hızının nano yapıları saran ortamda yapılacak değişikliklerle büyük ölçüde değiştirilebileceğini ortaya çıkarttı. Daha önceki çalışmalarda, nano yapıların optik özelliklerinin, malzemenin dielektrik ortamından yararlanılarak değiştirilebileceği anlaşılmıştı. Oysa Jena ve Konar’ın tekniği, yarıiltkenler için bir ilk olma özelliği taşıyor, çünkü bu tür kaplamalar bugüne dek malzemenin özelliklerini etkilememesi için minimum düzeyde tutuluyordu. Jena, “Çalışmamız, nano yapılarda oyunun kurallarının farklı olduğunu gösteriyor. Yani nano malzemenin çevresindeki ortamı değiştirerek nano malzemenin özelliklerini değiştirmeniz mümkün. Bu yöntemi var olan teknoloji ile gerçekleştirebiliriz. Eğer bu teknik bir aksilik çıkarmadan çalışırsa, nano ölçekli, hızı yüksek transistör üretiminde büyük etki yaratır. Ancak kesin bir şey söylemek için çok erken” diyor. Gazların nano hali nihayet izlendi! Gazların uzun süre varlığını sürdüren nano ölçekli hali ilk kez izlenebildi. Avustralya’daki Melbourne Üniversitesi’nden William Ducker ve Xuehua Zhang, 10 nm çapında çok ince karbon dioksit gaz kabarcıklarının izleme şansını elde ettiler. Ekip aynı zamanda havadaki nanokabarcıkların da izini sürebildiler. Bu gözlemler, sabit nanogaz fazının varolup olmadığı konusundaki uzun tartışmalara nokta koymuş oldu. Bu gözlem ayrıca sanayide de farklı kullanım alanları bulabilir. Örneğin borulardan sıvı pompalarken sürtünme kuvvetini azaltmak veya salata sosları ve boyalar gibi eriyikleri sabitlemek gibi işlemlerde işe yarayabilir. CBT 1049/10 27 Nisan 2007