20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu TanolTurkoğ[email protected] MÜNİH HAVAALANI’NA TETRA SİSTEMİ İnterneti bize başka türlü anlatanlar, lanse edenler, günü kurtarma hesabıyla onu feda edenler, bugün halkımıza, ülkemize en büyük kötülüğü yapanlar grubuna girmektedir. Temiz İnternet Kampanyası: Peki Onu Kim Ne Zaman Kirletti? Başbakan Erdoğan’ın 30.01.2007 tarihli Halka Sesleniş konuşmasının bir bölümünde bir çağrı yaparak "Temiz İnternet" kampanyası başlattı. Bu çerçevede bir yandan bilişim suçlarına yönelik kanun taslağı hazırlanmakta diğer yandan da zararlı içeriği engelleyecek filtreleme yazılımları konusunda çalışmalar yapılmakta. Bu tür uygulamaların, düzenlemelerin elbette ki eleştirilecek bir yanı yok. Asıl sorun, bu tür düzenlemelerin içeriği, uygulaması. Bu açıdan konuyu üç başlık altında değerlendirmek gerekir: İnternet Kafelerin Durumu, Bilinçlendirme, Medyanın Yaklaşımı. İNTERNET KAFELERİN DURUMU Kablosuz ve geniş bant iletişim sektörü liderlerinden Motorola, Almanya’nın en büyük ikinci havaalanı olan Münih Havaalanı’na TETRA (Terrestrial Trunked Radio)* dijital radyo sistemi kurulumu için anlaşma yapıldığını duyurdu. Anlaşma, mobil ses ve veri iletişiminde kullanılacak TETRA cihazlarını da içeriyor. Dijital TETRA radyo ağının kurulumunun Haziran 2007’ye kadar tamamlanması bekleniyor. Motorola’nın havaalanında kuracağı TETRA dijital radyo sisteminin, filo, nakliye ve lojistik yönetimi gibi havaalanı operasyonlarını desteklemesi öngörülüyor. Ayrıca, Motorola’nın TETRA çalışmalarında geliştirdiği son teknoloji olan Dimetra IP sistemi, Münih Havaalanı için acil durumlarda bile kesintisiz iletişim sağlayacak. Bu gelişmiş ses teknolojisi sayesinde, havaalanlarında sıkça görülen yüksek gürültü nedeniyle iletişimin engellenmesi önlenecek. Dimetra IP, sese ek olarak ağ siteminin gelecekteki olası genişlemesine uygun şekilde ölçeklendirilebilir bir güvenli veri iletişimi de sağlıyor. *TETRA Nedir? Profesyonel mobil telsiz kullanıcılarının ihtiyaçlarını karşılamak üzere Avrupa Telekomünikasyon Standardizasyon Enstitüsü (ETS) tarafından tanımlanmış bir açık dijital radyo standardı olan TETRA (Terrestrial Trunked Radio), doğal afet ve kriz durumlarında kullanım dışı kalan iletişim araçları nedeniyle iletişim sorunu yaşayan kamu güvenliği birimlerinin iletişimini kesintisiz ve sorunsuz bir hale getiriyor. Sistemde yönetici bir operatör bulunuyor ve istendiği anda istenen grupları birbirine bağlayabiliyor. Ayrıca güvenlik güçleri, itfaiye ve sağlık ekipleri gibi birimlere konuşma önceliği veriliyor. Tüm birimler bu sistem üzerinden kendi haberleşmelerini yapabildiği gibi, konvansiyonel haberleşme yapan diğer kurumlarla da irtibata geçebiliyor. Bu sayede acil ve yerinde müdahale olanağı doğuyor. Motorola da TETRA altyapısının tedarikçilerden biri. Bugün başı sıkışan devlet görevlisi işin içine internetin de girdiği bir suç olayında topu günah keçisi olarak seçilen internet kafelere atarken, daha internet kafelerin denetiminin hangi devlet organı tarafından yapılmakta olduğu konusu bile pratikte cevaplanabilmiş değildir. İnternet kafe sahipleri ne denetlenmekten kaçıyor ne de açık saçık içerik sunan sitelere erişim verme konusunda bir inatları var. Onlar tam tersine, isimlerinin olumsuz olarak duyulmasına neden olan kafe işleticilerinin tespit edilmesini ve gereken cezaya çarptırılmalarını talep ediyorlar. Ancak seslerini duyuramadıkları için, medyanın da yangına körükle gitmesiyle kamuoyunun zihninde batakhane ile eşdeğerde bir konumda varlık savaşı veriyorlar. BİLİNÇLENDİRME Laf eğitimden açıldığında herkes dudak bükmeye, bıyık altından gülmeye alıştı artık. Cem Yılmaz sağolsun, "Eğitim şart" sloganını icat etti de bu konuda üstünde sorumluluk olanlar, bu sayede pratikte bir şey yapma sorumluluğundan kurtuldular. Çünkü eğitim, uzun zaman isteyen bir çözüm; bizim ise (nedense) bir türlü bulunamayan acil çözümlere ihtiyacımız var! Tabii insan düşünmeden edemiyor. Eğitimden sorumlu bakanımız bakanlık döneminde üniversitelerle, YÖK ile, OKS ile, adını anmadan imam hatip liselerine imtiyazlar sağlamak ile uğraşacak zamanını internet konusunda kitlelerin eğitimine harcasaydı daha faydalı bir iş yapmış olmaz mıydı? Bugün interneti bir tehdit olarak görmek yerine ondan bir fırsat olarak istifade etmemizi sağlayacak tek unsur gencinden yaşlısına, öğrencisinden öğretmenine, ebeveyninden memuruna herkesin internet konusunda bilinçlendirilmesidir. Bu bilinçlendirme lafla değil, interneti bireylerin gündelik hayatına entegre etmekle sağlanabilir. İnternet gibi olgular "ortalama bir vatandaşın öğrenemeyeceği kadar karmaşık" diyorsanız size birkaç örnek vereyim. Bir bilgisayarı kullanmak, bir otomobili kullanma karmaşıklığındadır. İnternete erişmek, televizyonu kumanda etmek düzeyinde bir iştir. Abartmayalım. DALGALARI KATAMARAN İLE AŞMAK WAMV (Wave Adaptive Modular VesselsDalgaya Uyumlu Modüler Tekneler) adı verilen katamaran ilk bakışta tuhaf bir deniz yaratığına benziyor. Böcek şeklindeki deniz taşıtı suyun 3 metre üzerinde, gövdesi dalgalara değmeden yol alıyor. Akrilik gövde dört adet alüminyum "bacak" üzerinde duruyor. Bu bacaklar 30 metrelik, şişme, iki adet tekneye bağlı titanyum yaylara monte edilmiş.Bu iki adet tekne yaylar sayesinde suyun üzerinde kayabiliyor. Böylece dalgaları bölen veya kenara iten deniz taşıtları ile karşılaştırıldığında, WAMV enerji tüketimi açısından büyük tasarruf sağlıyor. Kaliforniya’daki El Cerrito İleri Deniz Araştırmaları Merkezi’nden Isabella Conti’nin tasarımını yaptığı katamaran "dalgalarla boğuşacağına dalgalarla birlikte yol alıyor". Conti bu teknenin arama ve kurtarma operasyonlarında kullanılabileceğini belirtiyor. Hazırlayan: Reyhan Oksay MEDYANIN TAVRI Internet söz konusu olduğunda en kritik unsurlardan bir tanesi de medya. Son yıllarda ülkemizde internet üç temel berbat olgu ile yerini aldı medyada. Satanizm, pornografik içerik ve terörist eylemlere yataklık. İnternet gazete köşelerine, sütunlarına bu tür olaylarla geçecek cinsten berbat bir şey ise o zaman bütün dünya interneti yanlış biliyor. Yok eğer internet bunun ötesinde bir şey ise biz neden kendi halkımızı en büyük fırsattan soğutmak üzere sözbirliği etmiş durumdayız? Medya bu haliyle kamuoyunu çağın en büyük fırsatını keşfetme konusunda ona değil yardım etmek, tam tersi onu cahil bırakmaktadır. Bu tablo çerçevesinde Temiz Internet kampanyasına dönersek. Interneti, "kirli yollara gitmeyi yasaklayarak, oralara giden yolları toptan kapatarak" temizleyemeyiz. Internetin bir ruhu vardır. Özgürlükçü, bireyin sesini duyurmasını engelleyecek hiçbir yaptırımı kabul etmeyen özgür ruhtur o. Bunu göz ardı ederek üretilecek her türlü çözüm, bizi toplum olarak hem olgunlaşmaktan alıkoyacaktır hem de yanıbaşımızdaki diğer toplumların gerisinde kalmamıza neden olacaktır. Yasaklayarak değil, bilinçlendirerek internet gibi toplumsal olguların olumsuz yanları konusunda bireylerin bağışıklık sistemini güçlendirebiliriz. İnterneti bize başka türlü anlatanlar, lanse edenler, günü kurtarma hesabıyla onu feda edenler, bugün halkımıza, ülkemize en büyük kötülüğü yapanlar grubuna girmektedir. Çeyrek yüzyıl sonra bunu daha iyi anlayacağız. CBT 1040/19 23 Şubat 2007
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle