Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Günümüzde fikri sermaye Ekonominin hızlı büyüyen sektörlerinde, şirketlerin piyasa (borsa) değeri ile bilançolarındaki net varlıklar arasında ciddi bir fark var, bunun kaynakları nedir? İnsan sermayenizin tapusunu alamazsınız ve bu tür sermaye hareket ettiğinde bir şirketin fikri varlıklarının ciddi bir kısmını da beraberinde götürebilir. kilendirmektir. Örnek olarak bir şirketin yıllık kazancı 1000 dolar, maddi varlıklarının değeri 7500 Dolar, şirketin çalıştığı sektördeki ortalama getiri %10 ise; 750 doların maddi varlıkların getirisi olduğu, kalan tutarın (250 dolar) fikri varlıklarlardan kaynaklandığı söylenebilir. Bu fikri varlıkların değeri, başka bir deyişle fikri sermaye stoku ise daha kompleks bir istatistik yöntemi ile gelecekteki getirilerin bugünkü değeri bulunarak hesaplanıyor. Bu yöntemle yapılan hesaplar sonucunda önde gelen bazı çokuluslu şirketlerde fikri sermayenin eriştiği boyutları görüyoruz: 2003 Ocak itibarı ile; General Electric 324, Pfizer 200, Exxon 164, IBM 134, Microsoft 123 milyar dolar, fikri varlıkların bu şekilde hesaplanan değeri ile şirketin maddi / finansal varlıklarını topladığınızda daha anlamlı bir şirket değerine varılabiliyor. (Baruch Lev, Sharpening The Intangibles Edge, Harvard Business Review, Haziran 2004). Y azılım krallarının petrol şeyhlerinin yerini almasını sağlayan servetin kaynağı nedir? Yazılım endüstrisinin doğal kaynak ile ilgisi yok, sabit sermaye yatırımı da küçük. En önemli girdisi açık ara ile bilgifikir ve nitelikli emek. Emek insan sermayesine, fikirler ürünlere, ürünler de servete dönüşüyor. Yazılım endüstrisi pek klasik bir örnek sayılabilir derseniz, ilaç sanayiine bakalım; büyük şirketlerin değeri üretim kapasitelerine değil, yeni ilaçları bulmaları ve geliştirmelerine bağlı. İmalat sanayiinin genelinde fabrika, makine, tezgâh gibi elle tutulabilir aktifler artık şirketlerin piyasa değerlerinin en önemli bölümünü oluşturmuyor. Ekonominin hızlı büyüyen sektörlerinde, şirketlerin piyasa (borsa) değeri ile bilançolarındaki net varlıklar arasında ciddi bir fark var. Kuşkusuz bu farkın bir bölümü ekonominin genel durumundan ve bu durumun borsaya yansımasından, veya yatırımcıların belli bir endüstri koluna duydukları ilgi ve güvenden kaynaklanıyor ve büyük ölçüde spekülatif. Farkın spekülatif olmayan bölümü fikri varlıklar ile açıklanıyor. Şirket bazında fikri varlıkları hesaplamak için kullanılabilecek bir yöntem, maddi varlıkların getirisini endüstri ortalaması ile karşılaştırmak ve ortalamanın üzerindeki getiriyi fikri varlıklar ile iliş ARGE FAALİYETİ Fikri sermaye kavramında ilk akla gelen kuruluşun araştırmageliştirme faaliyetleridir. Fikri sermaye stokunun hesaplanmasında en çok zorluk çıkaran da ARGE’dir. Bu faaliyetler hesaplara çoğu kez gider olarak geçer, yatırım hesaplarında yer al maz. Patent, copyright gibi hukuki olarak tanımlanmış unsurlar dışında bu faaliyetler kuruluşun aktiflerine yansımaz, bu unsurların kayıtlara geçen kısmı da genellikle piyasa değerinin altındadır. Markaların değeri için de durum aynıdır. Fikri sermayenin özünde İnsan Sermayesi; ürün ve hizmetleri tasarlayan, üretimi organize eden, müşteri ilişkilerini yürüten İnsan Kaynakları vardır. Ancak insan sermayesinin değeri bir kuruluşun emeği özümseme, biçimlendirme ve yönlendirmesi ile genişliyor, adeta artı değer kazanıyor. Fikri sermayenin bu önemli bölümünü çeşitli yazarlar Yapısal Sermaye, Organizasyon Sermayesi veya İç Yapı olarak adlandırıyorlar, bunlar kuruluşun yönetim süFikri varlıkların reçlerini, iş yapma biçimini, Yapısal Sermaye kültürünü kapsar. veya OrganizasBir diğer unsur Müşteri yon Sermayesi, Sermayesi’dir; kuruluşun müşteri potansiyeli ve ilişkiinsana lerini içerir. Kuruluşa mal ve bağımlıdır, hizmet sağlayan şirketlerin özellikleri ve bu şirketler ile ilişkileri (Tedarik Zinciri) ve kuruluşun dağıtım kanalları da bir başka unsurdur, bu ikisine Dış Yapı adı verildiği de olur. Markalar ile patent ve copyright gibi unsurlar kuruluşun mülkiyetindedir. Fikri varlıkların Yapısal Sermaye veya Organizasyon Sermayesi adı altında tanımladığımız bölümü insana bağımlıdır, ama kuruluşun mülkiyetinde olmasa da büyük ölçüde de ona özgüdür. Yapısal Sermaye’nin kapsamı / gücü bir yerde söz konusu şirketin kültürüne ve becerisine bağlıdır. Bunların tümünün özündeki İnsan Kaynakları ise kuruluşun değerine yansır, fakat mülkiyet konusu değildir. Başka bir deyişle İnsan sermayenizin tapusunu alamazsınız ve bu tür sermaye hareket ettiğinde bir şirketin fikri varlıklarının ciddi bir kısmını da beraberinde götürebilir. Narsist anababalar çocuklarının ruh sağlığını bozuyor Araştırmalar, narsist ailelerin çocuklarından kendi ihtiyaçları ile ilgili beklentilerinin yüksek olduğunu ortaya koydu. Bu beklentinin çocuğun ruh sağlığı açısından çoğu kez zararlı olduğu ve çocukların alkolik evlerde yetişenlere benzeyen davranışlar gösterdiği ileri sürülüyor. Dışarıdan bakıldığında narsist ailelerin yaşadığı evler normal ya da sağlıklı olarak görünmekte, ama problemi yaşayan çocukların hiç de böyle olmadığı anlaşılmaktadır. Nasist bir ebeveyne sahip olan çocuk onların ihtiyaçlarını karşılamayı kabullenmekte, böylece kimliklerini ve duygularını bastırmaktadır. Çocuklar bir şeylerin iyi gitmediğini bilirler ama aile dışarıdan o kadar mükemmel görünür ki çoğu zaman çocuk suçlanır. Narsist yetişkinler dışarıdan bakıldığında çocuğun iyi görünmesine özen gösterirler. Ancak bu tür aile yapıları içinde çok önemli bir durum gerçekleşmektedir: Çocuklar kendi duygularının farkına varmazlar ve yaşama hazırlık mücadelesini yalnız başlarına gerçekleştirmek zorunda kalırlar. http://health.groups.yahoo.com/group/AdultChildrenOFNarcissits/ Prof. Ahmet İnam’la Muhabette Yolculuk Bilgisayar sektöründe işler her zaman yolunda gitmiyor ABD’de yazılım satan ve bu sektörün önemli isimlerinden biri olan "WebMethods" son beş yılını ciddi hesap kitapla geçiriyor. Firmanın 30 Eylül 2006 tarihindeki kaybı 4.1 milyon doları buldu. "WebMethods"da çalışan ve firmayı terkeden 11 yüksek düzeydeki yönetici "Bunu yapmak zorundaydık" diyor. Firma bu duruma bir son vermek üzere geçen günlerde yeni bir finans müdürü atadı. Yorumcular finans müdürünün mali konulara odaklanma dışında yönetsel bazı çalışmalar da yapacağını düşünüyor. Bununla birlikte firmanın önündeki en büyük sorun, yeni ve talep yaratan ürünler üretmek, pazarlamak ve satışını gerçekleştirmek. Yorumcular bu nedenle satış bölümünü de önemli değişikliklerin beklediğini düşünüyor. Asıl önemlisi firmanın ücret kısma yoluna gideceği ve bu yolla 2 milyon dolar kâr etmenin planlanmakta olması. Bu durumun çalışanları olumsuz etkileyeceği ve yeni ayrılmalarla zorlu CBT 1040 / 17 23 Şubat 2007 ODTÜ Felsefe Profesörü Ahmet İnam ile her ay İstanbul Kültür Üniversitesi’nde Muhsabbete Yolculuk başlığı ile bir buluşma başlatıldı. Bu toplantıların ilki iki gün sonra, 24 Şubat Cumartesi günü gerçekleşiyor. Saat 11’de Ataköy’deki üniversitesi kampüsünde Fen Edebiyat Fakültesi Seminer Salonu’nda gerçekleşecek olan konferansa katılmak için bilgi: 0212 498 4374; e posta: Dr. Hacer Gülşen; h.gulsen@iku.edu.tr. sorunlar yaşanacağı düşünülüyor. Kısacası, çağımızın en verimli istihdamlarından biri olan bilgisayar sektöründe işler her zaman yolunda gitmiyor. http://www.washingtonpost.com/wpdyn/content/article