22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KONGRELERDEN Sağlıklı bir kalp için... Türkiye Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Çetin Erol “Günümüzde değişmekte olan yaşam tarzları ve buna bağlı olarak değişen beslenme alışkanlıkları, egzersizden uzak kalma, artan sigara ve alkol tüketimi gibi etmenler kalp ve damar hastalıklarını tetikliyor” dedi. ünya Kalp Federasyonu, aile, okul, işyeri ya da diğer toplum grupları ile birlikte olsun olmasın genç yaşlı herkesin sağlıklı kalp için alışkanlıklarını geliştirmek için birbirine destek olmasını öneriyor. Bu nedenle “Sağlıklı kalpler için ailece kenetlenmeye” çağırıyor. Dünya Sağlık Kalp hastalığı ve inme dünyanın en büyük katilidir, yılda 17.5 Örgütü’ne göre milyon (ülkemizde her yıl 200 bin) 2002 yılında yaşamı alır ve bunların % 80’i orta yaklaşık 5 ya da az gelirli ülkelerdedir. Bu milyon kişi hastalıkların yarısında ölüm, ani ölüm şeklinde gerçekleşiyor. Bu sigara yüzünden ölümlerin en önemli nedeni kalbi hayatını besleyen damarlarda daralmalar ve kaybetti., Bu tıkanıklıklar sonucu gelişen koroner arter hastalığına bağlı rakam 2020 ölümlerdir. Yapılan çalışmalarda yılında 9 ani kalp ölümlerinin % 80’i kalbi milyonu aşacak. besleyen bu damarlardaki darlıklar ve tıkanklıklar nedeniyle oluştuğu saptanmış. Bu korkunç tablonun karşısında şöyle iyi bir haber de var: Yüksek tansiyon, yüksek seviyede kolesterol ve kan şekeri, sigara kullanımı, yetersiz sebze meyve tüketimi, aşırı kilo ve obezite ve fiziksel hareket eksikliği gibi temel risk faktörleri azaltıldığı zaman kalp hastalığı ve inme büyük ölçüde engellenebilir olduğudur. Kalp damar sağlığını etkileyen risklerin azaltılması ve sağlıklı bir D yaşam izlenmesi kalbin yaşlanma sürecini yavaşlatmakta ve kalp damar hastalıklarına bağlı ölümleri azaltmaktadır. Türk Kardiyoloji Derneği’nin “Dünya Kalp Günü”nün açılışı toplantısında Başkan Prof. Dr. Çetin Erol, “ Türkiye’de kalp ve damar hastalıkları açık arayla birinci ölüm nedenidir. Bilimsel araştırmalara göre gelecek 20 yıl içinde bu durum daha da ağırlaşacaktır. Bu hastalıktan korunmak ne denli ekonomikse, hastalıkların tedavisi hastalar ve aileleri için hem manen hem maddeten o denli pahalıdır. Uzmanlar, basın mensupları, eğitimciler, sporcular, toplumun her alanındaki düşünce ve davranış önderleri el ele vererek insanlarımızın sağlıklı yaşam tarzlarını yakın çevreleriyle birlikte benimsemelerini sağlamalıyız” dedi. Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ömer Kozan da kalıtsal etkenler dışında kalp ve damar sağlığını korumanın insanların kendi ellerinde olduğuna dikkat çekerek, “sağlıklı bir kalp için 5 basit kural var; Tansiyon ve kolesterol yüksekliğini önlemek, sigara ve alkollü içkilerden uzak durmak, şişmanlamamak ve spor yapmak. En az bunlar kadar önemlisi ise, bu yaşam tarzı değişiklerinin tüm aile bireyleri ve sosyal grup mensupları tarafından, takım halinde benimsenmesi” diyor. 5Günlük 30 dakika düzenli yürüyüş, yüzme, bisiklete binme gibi sporlar yapın. Gündelik küçük işler içine fiziksel aktiviteleri ekleyin. Örneğin, herhangi bir kalp rahatsızlığınız yoksa asansör yerine merdivenleri kullanınız. 6 Evinizde sigara içilmemesini sağlayın ve çocuklarınızın sigara içmediğine ve sigarayı başka bir yerde denemediğine emin olun. 7 TV zamanını sınırlandırın. Mümkün olduğunda TV ya da bilgisayarı uzak tutun ve boş vakitlerinizi fiziksel aktivite spor ya da sosyal oyunlarla doldurun. Sağlıklı bir kalp için yapmamız gerekenler... 1 Yağsız et (haşlanmış, kaynamış, ızgara ya da fırında pişmiş), balık, sebze, bakliyat, meyve ve az yağlı ürünler dahil olmak üzere dengeli öğünlerde beslenin. 2 Günde en az beş porsiyon sebze ve meyve tüketin. 3 Gazlı içecekler yerine su, az yağlı taze süt, ayran, tatlandırılmamış meyve suyu tercih edin. 4 Özellikle işlenmemiş yiyecekler ile aşırı tuz tüketmekten kaçının. Kognitif Davranış Terapileri: Hastayla el ele hastalığa çare Kognitif ve Davranış Terapileri Derneğinin 1. Ulusal Kongresi 2830 Eylül tarihlerinde yapıldı. Yabancı konukların da olduğu kongrede davranış tedavisinin ele alınışı, uygulanışı ve yararları belirttildi. Tüles Hasdemir K CBT 1072/8 5 Ekim 2007 ognitif (bilişsel) Davranış Terapileri, öğrenme ilkelerinin, davranış bozukluklarının analiz ve tedavilerinde sistematik bir biçimde uygulanışıdır.Öğrenme ilkeleri kullanarak insan davranışlarında gözlemlenebilen ve ölçülebilen değişiklikler oluşturan tedavi yaklaşımları. Geleneksel psikoterapötik yöntemlerden pek çok yönden farklılıklar gösterir. Bunların içinde en önemlisi: Uygulayıcının hipotezler ve varsayımlar üzerine kurulu iç çatışmalarının analizi yerine doğrudan hedef uyumsuz davranış üzerine odaklanmasıdır. Hedef uyumsuz davranış, hastayı hekime getiren nedendir. Hastayı hekime getiren neden ise; hastanın hastalığı değil, hastalığın sonuçlarıdır. Bir baş ka deyişle mevcut hastalığın çeşitli yaşam alanlarında oluşturduğu engellerdir. Davranış tedavisinde hedefler, terapist yardımıyla hasta tarafından belirlenir. Terapistin görevi bu hedeflerin belirlenmesi ve somut biçimde hastaya yardımcı olmaktır. Kognitif ve Davranış Terapileri Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Zihni Sungur, “bu amaçla hastaya sorulan “Bugünkü sorunların nedeniyle işsosyalözel yaşamın nasıl etkileniyor? Yaşamın bu alanlarında yapmak isteyip de sorunun nedeniyle yapamadığın neler var? ya da yaşamında böyle bir sorun olmasaydı şimdi yapamadığın neleri yapabilmek istersin? biçimindeki sorular, sorunun somutlaşmasına ve tedavideki hedeflerin saptanmasında büyük önem taşıyor” diyor. Hedeflerin hasta ile birlikte belirlenmesi ve değişimin büyük oranda hastanın kendi kendine yürüttüğü “ev ödevleri” aracılığıyla sağlanması davranış tedavilerinin “Hastaya uygulanan değil, hasta ile birlikte yürütülen” bir dizi işlem olduğunun somut örnekleridir. Bilişsel davranış tedavilerinde terapist: Tedavi rasyonelini aktarmakta, tedavi hedeflerini hasta ile birlikte belirlemekte, ve bu hedeflere yönelik ev ödevlerini yine hasta ile beraber saptamaktadır. Türkiye’de bu tedavileri uygulayan 200’e yakın terapistin bulunduğunu belirten Sungur, tedavinin avantajlarını şöyle belirliyor: Sonuç, analitik yöntemlere oranla daha kısa zamanda alınıyor. Alınan sonuçlar çeşitli ölçekler aracılığıyla nesnel olarak değerlendirilebiliyor. Davranışı değiştirmede kullanılan yöntemlerin soru yönelimli, net, somut ve kolay anlaşılır özellikler taşıması. Yaşam kalitesinin yükseltmesi. İlaç tedavisini %50 oranında azalması. Hastalığının tekrarlama oranın gerilemesi. Yalnızca bozulmuş sağlığın tedavisinde değil korunmasında da etkili olmaları.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle